Mother Shıpton Kehanetleri

MOTHER SHIPTON

Altın Çağ gelecek
1488'de İngiltere'de doğan ve büyücü olduğu gerekçesiyle yakılan Mother Shipton, savaş ve doğa felaketlerinden söz ediyor ama sonunda Altın Çağ'ın geleceğini de söylüyor El yazmaları yıllarca Güney Galler Halk Kütüphanesi'nde halktan gizli tutulmuş, 30 yıl önce çalınmıştı Hepsi ortaya döküldü
Mother Shipton'un kehanetleri arasında en çarpıcı olanlar şöyle:
Deniz müthiş yükselecek ve kıyıyı saracak, sonra dağlar kükremeye başlayacak
Sel baskınlarına sebep olan sular depremlerin düz ovalar haline getirdiği yerleri basacak
Sular bu ovaları öylesine hızlı işgal edecek ki, insanlık çamura bulanacak
Vatandaşlar arasında hırlaşmalar çıkacak
KENDİ ÖLÜMÜNÜ GÖRDÜ

Bu şair ve kahin kadın, çok genç yaşta vizyonlar görmeye başladı Nostradamus gibi o da kendi ölümünü gördü Büyücü olduğu iddiasıyla yakılarak öldürüldü Üstelik yaptığı kehanetlerin arasında kendisinin yakılarak öldürüleceğini de belirtiyordu:
??Ejderhanın kuyruğu, insanlığın çöküşünün, insanın gerileyişinin sonu olacak (Büyük ihtimalle bir kuyruklu yıldızdan bahsediyor)
Ve bu kehanet gerçekleşmeden önce ben yakılarak öldürülmüş olacağım
Vücudum yanacak, yanıp kül olacak ve ruhum serbest kalacak
Eğer bütün bunlara benim sebep olduğuma inanırsanız yanılırsınız Ben bütün bunların olacağını sadece gördüm Bu kehanetler mutlaka gerçekleşecek Ve ancak gerçekleştikten sonra insanlar dönüp bu kehanetleri okuyacaklar Kimilerinin sevinci ve mutluluğu diğerlerinin acı ve ızdırabı olacak Beni yakmamaları gerekirdi??
ÜÇ UYUYAN DAĞ

Gelecekle ilgili kehanetler yaparken Mother Shipton Nostradamus'dan yaklaşık yüz yıl önce yaşamış olduğu halde ondan çok daha açık
Üç uyuyan dağ nefes almaya başlayacak (Volkanik dağların faaliyete geçmesinden söz ediyor Şu anda iki tanesi uyanmış durumda)
Depremler bir bir şehirleri yutacak Bütün bunlar benim bilmediğim yerlerde olacak
İnsanlar susuzluktan ölecekler
Sonra okyanuslar yükselecek
Toprak kuruyup çatlayacak, sonra tekrar normale dönecek
Fırtınalar patlayacak ve okyanus yükselecek
Mother Shipton kehanetlerinde ateşli bir ejderin (Kuyruklu yıldız) şu anda içinde bulunduğumuz yüzyılın sonunda gökyüzünde belireceğini, ancak dünyadaki bütün 'can'ların ölmeyeceğini söylüyor
BİR KITA BATACAK

Mother Shipton bu gök cisminin dünya çevresinden geçerken bir kıtanın batacağını belirtiyor:
Bütün kara parçaları batmayacak
Ancak kalan karalar çürüyen insan ve hayvan cesetleri ve bitkilerin yaydığı kokular sebebiyle feci bir durumda olacaklar
Bundan sonra bir savaş olacak ve doğanın başlattığı bu kıyım işine devam edecek
Paganlar (doğa güçlerine inananlar) ve Türkler'in yaşadıkları yerlerde bir savaş çıkacak
Bu ülkeler çok çetin bir savaşa tutuşacaklar ve birbirlerini yok etmeye çalışacaklar
ALTIN ÇAĞ GELECEK

Mother Shipton yazdığı el yazmasında ayrıca çok ilginç başka kehanetlerde de bulunuyor
Arabalar atlar tarafından çekilmeden gidecek Dünya savaşla kırılacak (2 Dünya Savaşı)
Demir suyun üstünde ağaç tekneler kadar kolayca yüzebilecek
Kadınlar, erkek gibi giyinecek, saçlarını kısa kesecekler
Resimler hareketlenip (sinema) canlı gibi gözükmeye başladığında, balık gibi gemiler suyun altında yüzdüğünde, insan kuşlar gibi gökleri fethettiğinde dünyanın yarısı kana boğulacak ve ölecek
Yüz yılı atlatıp hayatta kalanlar dağlara kaçacaklar Ve sonra iyice ormanlık bölgelere çekilecekler
Kuru, temiz, yumuşak ve insan pisliğinden arınmış bu toprak yeni hanedanın hazinesi olacak
Dünyanın bu kararmış durumunda ne yapmak gerektiğini bilemeyen insanlar, daha sonraki nesillerin aydınlanmasını sağlayarak onlara nasıl yaşamaları ve sevmeleri gerektiğini gösterecekler
Ve kuyruklu yıldızın ikinci sefer belirmesiyle artık çocuklar huzurlu, mütevazı, sevgi dolu büyüyüp 'Altın Çağı' oluşturacaklar
Kehanetin zamanı

Yüzlerce yıldır kahinlerin yaptığı çeşitli kehanetleri konu alan belgesel Avusturalya TV'sinde yer alıyor
Bunların arasında en ilginçleri Hopi Kızılderilileri'nin kehanetleri ile Mother Shipton'ın söyledikleri
Her iki kehanet de sanki ağız birliği etmişcesine benzer bir anlatımla çağımızın yaşadığı gerçekleri dile getiriyor Fakat, hangi dönemden bahsettikleri meçhul
Kehanetleri okuduğunuz zaman sanki bugünden bahsediyormuş, duygusuna kapılıyorsunuz Halbuki bu kehanetler dünya tarihinin çeşitli dönemlerinde yaşandı
Mesela 1967-1968 yıllarını bir düşünün O yıllarda doğal felaketlerle birlikte bilimsel keşifler hızlanıyor ve insanlar çok farklı düşünmeye başlıyorlar Yaşam biçimleri ve hayata bakış açıları aynı zamanda değişiyor
Örneğin Miami, kasırganın etkisiyle yerle bir olurken (Daha başka doğal afetlerin de olduğu dönem) aynı zamanda cinsel tabu ortadan kalkıyor Kılık kıyafetten, olaylara bakış açısına kadar hemen her alanda büyük bir değişim gözleniyor Ve zamanın ileri gelenleri ??bütün bunlar kıyametin habercisi?? olarak yorumluyorlar tıpkı bugün olduğu gibi

alıntı