![]() |
Cin'in Bedene Girme Gerçeği |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cin'in Bedene Girme GerçeğiHamd,Allah’adır ![]() ![]() Hicrî 1407 yılının Şaban ayında S ![]() ![]() Riyad’da ikâmet eden Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bana ulaşan habere göre, fazîletli âlim Ali Tantâvî böyle bir şeyin olamayacağını, bu olayın bâtıl ve yalan olduğunu, bu konuşmaların kadının sesinin kasete kaydedilmiş olabileceğini, gerçekte ise kadının konuşmadığını iddiâ etmiş, bunun üzerine ben, kendi konuşmasının kaydedildiği kaseti istedim ve kasette iddiâ ettiği şeyi öğrenmiş oldum ![]() ![]() ![]() Yine kendisi, bir insan aracılığıyla cinin İslâm’a girmesinin Allah Teâlâ’nın şu âyetine aykırı olduğunu iddiâ etmektedir: ﮋﮫﮬﮭﮮﮯﮰﮱﯓﯔﯕﯖﯗﯘ ![]() ![]() ![]() “(Nuh) dedi ki: Rabbim! Beni bağışla ve bana öyle büyük bir mülk ihsan et ki benden sonra hiç kimseye onun bir benzeri nasip olmasın ![]() Şüphe yok ki bu, onun hatasıdır ![]() ![]() Yine bu anlayış, -Allah kendisini doğru yola iletsin- bâtıl bir anlayıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Ebû Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan hadîste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: (( إِنَّ الشَّيْطَانَ عَرَضَ لِي فَشَدَّ عَلَيَّ لِيَقْطَعَ الصَّلاَةَ عَلَيَّ، فَأَمْكَنَنِي اللهُ مِنْهُ فَذَعَتُّهُ، وَلَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أُوثِقَهُ إِلَى سَارِيَةٍ حَتَّى تُصْبِحُوا فَتَنْظُرُوا إِلَيْهِ فَذَكَرْتُ قَوْلَ سُلَيْمَـانَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَرَدَّهُ اللهُ خَاسِئًا ![]() [ رواه البخاري ] “Şeytan (dün gece) bana göründü ve namazımı bozmak için üzerime hücûm etti ![]() ![]() ![]() ![]() Başka bir rivâyette şöyle buyurmuştur: (( إِنَّ عِفْرِيتًا مِنَ الْجِنِّ جَعَلَ يَفْتِكُ عَلَيَّ الْبَارِحَةَ لِيَقْطَعَ عَلَيَّ الصَّلاَةَ، وَإِنَّ اللهَ أَمْكَنَنِي مِنْهُ فَذَعَتُّهُ، فَلَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أَرْبِطَهُ إِلَى جَنْبِ سَارِيَةٍ مِنْ سَوَارِي الْـمَسْجِدِ حَتَّى تُصْبِحُوا تَنْظُرُونَ إِلَيْهِ أَجْمَعُونَ أَوْ كُلُّكُمْ ثُمَّ ذَكَرْتُ قَوْلَ أَخِي سُلَيْمَانَ فَرَدَّهُ اللهُ خَاسِئًا ![]() “Dün gece cinlerden bir şeytan namazımı bozmak için ansızın üzerime hücûm etti ![]() ![]() ![]() ![]() Nesâî de Buhârî’nin şartına göre Âişe’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiğine göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- namaz kılarken şeytan yanına gelince yakasından tutarak onu yere sermiş ve boğacak kadar boğazını sıkmıştı ![]() Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- hadisin devamında şöyle buyurmuştur: “Öyle ki şeytanın dilinin soğukluğunu ellerimde hissettim ![]() ![]() Ahmed ve Ebû Dâvûd’un Ebû Saîd el-Hudrî’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettikleri hadîste şu ibâre de vardır: “Ellerimi uzattım ve boğazını sıkmaya devam ettim ![]() ![]() Ebû Hureyre’nin -Allah ondan râzı olsun- rivâyet etti hadiste, o şöyle der: “Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Ramazan'da toplanan zekât mallarını muhafaza etmem için beni tayin etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: ‘Bil ki o sana yalan söyledi, tekrar dönecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ‘Bil ki o sana yalan söyledi, tekrar dönecek’ deyince, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sözü gereği, onun tekrar döneceğini anladım ve dönüşünü üçüncü defa beklemeye başladım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ‘Ey Ebu Hureyre! Dün geceki esirin ne yaptı?’ diye sorunca, ona şöyle dedim: 'Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ın bana onunla fayda vereceği birkaç söz öğreteceğini iddiâ etti ![]() ![]() ‘O sözler nelerdir? diye sordu ![]() Ben de dedim ki: Bana, uyumak için yatağıma uzandığımda, Âyetel-Kürsî’yi başından sonuna kadar okumamı söyledi ve bana: ‘Böyle yaparsan, Allah tarafından gönderilen bir melek sabahlayıncaya kadar seni korur ve şeytan sana asla yaklaşamaz’ dedi ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:‘Bil ki o sana doğruyu söyledi, fakat kendisi çok yalancıdır ![]() ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: ‘O şeytandır ![]() ![]() Sahâbe -Allah onlardan râzı olsun- iyilik olan her şeyi elde etmeye gayret ederlerdi ![]() Mü’minlerin annesi Safiyye’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet elunan hadîste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ((إِنَّ الشَّيْطاَنَ يَجْرِي مِنِ ابْنِ آدَمَ مَجْرىَ الدَّمِ ![]() “Hiç şüphe yok ki, kanın insanın damarlarında dolaştığı gibi şeytanın vesvese ve hîlesi de insanın damarlarında (öylece) dolaşır ![]() Osman b ![]() (( يَا رَسُولَ اللهِ! إِنَّ الشَّيْطَانَ قَدْ حَالَ بَيْنِي وَبَيْنَ صَلاَتِي وَقِرَاءَتِي يَلْبِسُهَا عَلَيَّ ![]() ![]() “Ey Allah’ın Rasûlü! Şeytan, kılmakta olduğum namazımda ve okuduğum Kur’an’da bana eziyet veriyor ve bundan haz duymama engel oluyor ve beni bunlarda şüpheye düşürüyor ![]() ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: “O, Hanzeb adındaki şeytandır ![]() ![]() Osman b ![]() “Bunu yapınca, Allah -azze ve celle- onu (sıkıntıyı) benden giderdi ![]() Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den rivâyet olunan sahîh hadislerde sâbit olduğu üzere, her insanla bir melek ve bir şeytan beraber olur ![]() ![]() ![]() Cinin, insanın bedenine girebileceğine ve onu baygın hâle getirip yere serebileceğine Allah -azze ve celle-'nin kitabı, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti ve ümmetin oybirliği delâlet ettiğine göre, ilim ehli olan birisi nasıl olur da böyle bir durumu ilimden ve hidâyetten yoksun bir şekilde inkâr edebilir? Aksine bu durum, ehli sünnet vel-cemaate aykırı hareket eden bazı bid’atçıları körü körüne taklit etmektir ![]() Bu durumu Allah Teâlâ'ya havâle ederiz ![]() Kıymetli Okuyucu Kardeş, Âlimlerin bu konudaki görüşlerini ve müfessirlerin Bakara Sûresinin 275 ![]() ![]() [ سورة البقرة من الآية :275 ] “Fâiz yiyenler, (kıyâmet günü kabirlerinden) şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar ![]() Ebû Câfer İbn-i Cerîr et-Taberî -Allah ona rahmet etsin- bu âyetin tefsîrinde şöyle der: “Yani (fâiz yemesi sebebiyle) şeytan onu dünyada aklını ifsad eder ![]() ﮋﭜﭝ ﮊ“delirmesinden” dolayı yere seren, yine şeytandır ![]() İmam Beğavî de bu âyetin tefsîrinde şöyle der: “Fâiz yiyenler, (kıyâmet günü kabirlerinden) şeytanın çarpıp deli ettiği kimselerin kalktığı gibi kalkarlar ![]() ﮋﭜﭝ ﮊlafzını ise “delilik” olarak tefsîr etmiştir ![]() ![]() İbn-i Kesîr de bu âyetin tefsîrinde şöyle der: “Fâiz yiyenler,kıyâmet günü kabirlerinden sar'aya yakalanan ve şeytanın çarptığı kimselerin kalktıkları gibi kalkarlar ![]() ![]() Abdullah b ![]() “Fâiz yiyen kimse, kıyâmet günü boğazı sıkılan deli gibi haşr olur” ![]() İbn-i Ebî Hâtim de şöyle der: “Avf b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmâm Kurtubî de yukarıdaki âyetin tefsîrinde şöyle der: “Bu âyet, cinin insanı sar’aya tutabileceğini inkâr eden, bu fiilin insanın tabiatından olduğunu, şeytanın insanın içerisine giremeyeceğini ve insanı çarpamayacağını iddiâ edenin sözünün geçersiz olduğunu gösterir ![]() Müfessirlerin bu anlamdaki sözleri pek çoktur ![]() ![]() Şeyhul-İslâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- “Îdâhud-Dilâle fî Umûmir-Risâle lis-Sekaleyn” (Mecmûul-Fetâvâ, cilt: 19, sayfa: 9-65’te bulunan sözünün devamında) şöyle der: “Bundan dolayı, Mu’tezile’den Cubbâî, Ebû Bekir Râzî ve başkaları sar'aya yakalanmış birisinin bedenine cinin girebileceğini inkâr ettiler ![]() ![]() ![]() “Ehli Sünnet vel-Cemaat, Allah Teâlâ’nın: [ سورة البقرة من الآية :275 ] “Fâiz yiyenler, (kıyâmet günü kabirlerinden) şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar ![]() Emri gereği, cin çarpmış birisinin bedenine cinin girebileceğini söylerler ![]() İmam Ahmed’in oğlu Abdullah der ki: “Babama, bazı insanlar, cinin insanın bedenine giremeyeceğini iddiâ ediyorlar, dedim ![]() Bana: “Oğulcuğum! Onlar yalan söylüyorlar, kendi diliyle konuşan cinin tâ kendisidir, dedi ![]() Bu konu adı geçen kitapta detaylı olarak açıklanmıştır ![]() Şeyhul-İslâm İbni Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- “Mecmû'ul-Fetâvâ” adlı eserinde 24 ![]() ![]() “Cinin varlığı, Allah’ın kitabı Kur’an ve Rasûlünün sünneti, ilk müslümanlar ve imamların ittifakıyla sâbittir ![]() ![]() [ سورة البقرة من الآية :275 ] “Fâiz yiyenler, (kıyâmet günü kabirlerinden) şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar ![]() Buhârî ve Müslim’in sahîhlerinde rivâyet olunan hadiste Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ((إِنَّ الشَّيْطاَنَ يَجْرِي مِنِ ابْنِ آدَمَ مَجْرىَ الدَّمِ ![]() “Hiç şüphe yok ki kanın insanın damarlarında dolaştığı gibi şeytanın vesvese ve hîlesi de insanın damarlarında (öylece) dolaşır ![]() İmam Ahmed’in oğlu Abdullah yine şöyle der: “Babama; bazı insanlar, cin çarpmış birisinin bedenine cinin giremeyeceğini iddiâ ediyorlar, dedim ![]() Bana: “Oğulcuğum! Onlar yalan söylüyorlar, kendi diliyle konuşan cinin tâ kendisidir, dedi ![]() İmam Ahmed’in dediği şey,bilinen bir şeydir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cin çarpmış birisinin bedenine cinin girebileceğini hiçbir İslâm âlimi inkâr etmemiştir ![]() ![]() ![]() İmam İbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- “Zâdul-Meâd” adlı kitabının cilt: 4, sayfa: 66-69’da şöyle der: “Sara iki türlüdür: Birincisi: Yeryüzündeki kötü rûhlar yâni cinlerin insanın bedenine girmesi ile vukû bulan sara (cin çarpması) hastalığı ![]() İkincisi: Kötü karışımlar yâni zehirlenme ve buna benzer hastalık gibi, insanın bedenine giren hastalıklar sebebiyle vukû bulan sara hastalığı ![]() Bu ikinci kısmın (zehirlenme ve buna benzer hastalık gibi, insanın bedenine giren hastalıklar sebebiyle vukû bulan sara hastalığının) nedeni ve nasıl tedâvi edilmesi gerektiği hususunda doktorlar gerekeni açıklamışlardır ![]() Yeryüzündeki kötü rûhlar yâni cin şeytanlarının insanın bedenine girmesiyle vukû bulan sara hastalığına gelince, ileri gelen doktorlar ve akıl sahipleri bunu reddetmeyip kabul etmekte ve bunun tedâvisinin cinlerin tesirlerini ortadan kaldırmak sûretiyle onların fiillerine karşı koymak ve bu filleri boşa çıkarmak, ancak cinlerin kendilerinden kaçtığı melekleri kullanmakla mümkündür ![]() ![]() ![]() Yeryüzündeki kötü rûhlar yâni cinlerin insanın bedenine girmesi ile vukû bulan sara hastalığına gelince, bunun tedâvisinde bu ilâç (günümüzde kullanılan tıbbî ilaçlar) yararlı olamaz ![]() Bilgisiz, hakîr ve sefil doktorlara ve inkârcılığın fazîlet olduğuna inananlara gelince, bunlar yeryüzün-deki kötü rûhların yâni cinlerin, insanın bedenine girmesiyle vukû bulan sara hastalığını inkâr etmekte ve cinlerin,cin çarpmış kimsenin bedeninde etkili olabilece-ğini itiraf etmemektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ardından şöyle der: “İnkârcı doktorlar çıkmış ve sadece zehirlenme ve buna benzer hastalıklar gibi, insanın bedenine giren hastalıkların olabileceğini söylemişlerdir ![]() Cinleri ve onların etkileri hakkında aklı ve bilgisi olan bir kimse bu doktorların bilgisizliğine ve akıllarının yetersizliğine gülüp geçer ![]() Bu hastalığın tedâvisi iki yönden mümkündür: Birincisi: Cin çarpmış kimse yönünden ![]() İkincisi:Cin çarpan kimseyi tedâvi etme yönünden ![]() Cin çarpan kimsenin tedâvisi, onun bedenen güçlü, cinleri yaratan Allah Teâlâ’ya karşı doğru bir îmâna sahip olması ve şeytanın şerrinden Allah’a sığınılan sahîh duâ ve zikirleri okurken diliyle kalbi birbirine uyması yâni diliyle okurken kalbinin ona mutabık olması gerekir ![]() ![]() Birincisi: Bedensel yönden sağlıklı ve silahının iyi olması ![]() İkincisi: Bileğinin güçlü olması gerekir ![]() Bu iki silahtan birisi olmazsa, o silah düşmana pek fazla tesir etmez ![]() Bir silah düşmana tesir etmediğine göre, iki silahtan mahrum olan ve kalbi tevhidden, Allah Teâlâ'ya tevekkülden ve O’na yönelmekten uzak bir şekilde harabe hâline gelmiş ve silahsız kalmış bir kimsenin hâli nice olur ![]() İkincisi: Cin çarpan kimseyi tedâvi edenin de yukarıda belirttiğimiz iki silahla silahlanması gerekir ![]() ![]() “(Bunun) çık ![]() ![]() Şeyhimiz İbn-i Teymiyye’yi cin çarpmış kimsenin bedenine giren cinle konuşmak için birisini yolladığına şâhit oldum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- şöyle devam eder: “Özetle söylemek gerekirse, bu tür sara hastalığını ve tedâvi şeklini ancak ilim, akıl ve bilgi yönünden nasibi olmayan kimse inkâr eder ![]() Cinler genellikle, dîni yönden zayıf, kalbi Allah’tan uzak,dilleri zikirden, şeytanın şerrinden Allah’a sığınılan nebevî duâlardan ve îmândan yoksun olan kimselere musallat olurlar ![]() ![]() ![]() Cinin insanın bedenine girebileceğine dâir zikrettiğimiz şer’î deliller ile ehli sünnet âlimlerinin bu konudaki icmâı, cinin insanın bedenine girebileceğini inkâr eden kimsenin sözünün geçersiz ve fazîletli âlim Ali Tantâvî’nin bunu inkâr etmekte hatalı olduğunu okuyanlara gösterir ![]() Fazîletli âlim Ali Tantâvî, kendisine ne zaman gerçeği gösterecek birisi olursa, hakka döneceğine söz verdi ![]() ![]() ![]() Ayrıca, S ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunlar, adı geçen doktorun ehli sünnet âlimlerinin kabul ettiği şer’î ilimler hakkındaki yeterli bir bilgiye sahip olmamasından kaynaklanmaktadır ![]() ![]() ![]() Şeyhul-İslâm İbn-i Teymiyye’nin naklettiği gibi, ehli sünnet âlimleri bu konuda oybirliğine varmışlardır ![]() Aynı şekilde Ebul-Hasen Eş’arî’den nakledildiğine göre, ehli sünnet âlimlerinden de böyle nakletmiştir ![]() Yine, Hanifî âlimlerinden Ebû Abdillah Muhammed b ![]() ![]() ![]() İbn-i Kayyim’in -Allah ona rahmet etsin- daha önce zikredilen sözünde olduğu gibi, doktorların ileri gelenleri ile akıl sahipleri bu olayı inkâr etmeyip kabul etmektedirler ![]() ![]() Okuyucu Kardeş! Hak olarak zikrettiğimiz şeylere sımsıkı sarılman ve bunu böyle bilmen gerekir ![]() ![]() Her işte yardım yalnızca Allah Teâlâ’dan dilenir ![]() [1] Hicrî 3 ![]() ![]() ![]() [2] Sâd Sûresi:35 [3] Buhârî [4] Müslim [5] Buhârî,sahîhinde 4 ![]() ![]() ![]() [6] Buhârî ve Müslim [7] Müslim [8] Bakara Sûresi:275 [color="gray"] İbni Ebî Hâtim’in sözü burada bitmektedir ![]() [10] Bakara Sûresi:275 [11] Bakara Sûresi:275 [12] Buhârî ve Müslim [color="gray"] İbn-i Kayyim’in -Allah ona rahmet etsin- sözünden kastedilen şey burada bitmektedir ![]() (Sevgimle kalın) (Kaynak: Cinalemi ![]() |
![]() |
![]() |
|