|  | Şeytanın Verdiği Telkine Fırsat Vermeğin |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Şeytanın Verdiği Telkine Fırsat VermeğinŞeytanın verdiği telkine fırsat vermeğin İnsanın bu dünyadaki en büyük düşmanı olan şeytan, kendisi ile birlikte beraberinde çok sayıda kişiyi de cehenneme sürüklemeye ant içmiştir ve bu hedefi doğrultusunda insanı Yüce Allah’a ibadet etmek, ahirete hazırlanmak gibi asıl düşünmesi gereken konulardan uzaklaştırmaya çalışır  Bu amaçla çeşitli yöntemler dener  Bu yöntemlerden biri de sürekli olumsuz düşünce telkini vermektir  Şeytan bu yöntemle insana her şeyi benzersiz kudret sahibi Allah’ın kontrol ettiğini unutturmayı, onu Yüce Allah’ı anmaktan uzaklaştırarak boş düşünceler içinde oyalamayı hedefler  Hayatın Günlük Akışı İçinde İnsanı Olumsuz Düşüncelerle Oyalar Yüce Allah’ın her şeyi bir kader doğrultusunda yarattığından gafil olan insanlar, hayatları boyunca “Sevdiklerimin başlarına bir kaza veya felaket gelir onları kaybedersem”, “İşimi kaybedersem”, “Çocuğumun geleceği nasıl olacak?”, “Büyük bir doğal felaket olursa” gibi hep endişe ve korku dolu düşünceler içinde yaşarlar  Ancak bunlar şeytanın insana sanki kendi düşüncesiymiş gibi telkin ettiği olumsuz fikirlerdir  Aslında şeytanın gerçek amacı, insanı Allah’a olan tevekkülünden uzaklaştırmak ve kadere iman etmesini engellemektir  Çünkü kadere iman eden bir insan, başına gelen hiçbir olaydan dolayı üzülmez, ümitsizliğe kapılmaz  Aksine son derece tevekküllü, teslimiyetli ve daima huzurlu olur  İnsanın karşılaştığı zorluklar da, elde ettiği başarı ve zenginlikler de Allah'ın takdiri iledir  Bunların hepsi Rabbimiz’in insanları denemek için kaderlerinde önceden belirlediği olaylardır  Bir ayette bildirildiği gibi, "    Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir"  (Ahzab Suresi, 38) Başarısızlık, Aksilik Gibi Olumsuz Telkinlerde Bulunur İşe giderken otobüsü kaçırmak, sınavda başarısız olmak, işyerinde bir hata yapmak gibi olayları bazı insanlar, aksilik ve başarısızlık olarak algılar  Bu konuda kendilerine Yüce Allah’tan bağımsız varlıklarmış gibi benlik vererek kendilerini sorumlu tutarlar  (Allah’ı tenzih ederiz  ) Oysa insan Yüce Allah’tan bağımsız hareket edemeyeceği gibi, O’nun yarattığı kader dışına da asla çıkamaz  Bu nedenle olumsuz gibi görünen olaylara üzülmek veya bundan bir pay çıkararak kendini suçlamak şeytanın verdiği olumsuz bir telkindir  Çünkü aksilik veya başarısızlık gibi görünen olayları Yüce Allah muhakkak bir hikmetle yaratmıştır  Bu yanılgı içinde olan kişiler, şeytanın etkisi altında oldukları için Rabbimiz’in bu şekilde kendilerini belki kötü bir olaydan koruduğunu veya imtihan ettiğini hiç düşünmezler  Oysa Rabbimiz bu açık gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle haber vermiştir: Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir  Allah bilir de siz bilmezsiniz  ” (Bakara Suresi, 216) Zorluklar Karşısında Ümitsizliğe Sürükler Her insanın hayatında kişiye göre değişen zorluk anları olabilir  Bu kimine göre hastalık, kimine göre işsiz kalmak, kimi için de bir yakınını kaybetmek olabilir  Nitekim Yüce Allah “Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz  Sabır gösterenleri müjdele  ” (Bakara Suresi, 155) ayeti ile insanları zorlukla deneyeceğini haber vermektedir  Ancak şeytan insana bu zor zamanların hiç bitmeyeceği yönünde olumsuz bir telkin verebilir  Oysa insana düşen, Yüce Allah’ın emrettiği gibi zorluklar karşısında sabır göstermektir  Zaten insanın tüm hayatı zorluklarla geçse bile, sonunda ölümle birlikte dünya hayatı bitecek, ahiretteki gerçek yaşamı başlayacaktır  Ancak Yüce Allah insanı hiçbir zaman zorluk içinde bırakmayacağını Kuran ayetlerinde şöyle bildirir: “Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır  Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır  ” (İnşirah suresi, 5–6) Hatalar Konusunda Olumsuz Düşünceler Üretir İnsan Yüce Allah tarafından aciz olarak yaratılmıştır  Bu nedenle her an, pek çok konuda eksik düşünebilir, yanlış bir karar verebilir, hatalı bir tavır sergileyip gaflet anında bir günah işleyebilir  Bu, insanın imtihanı gereği yaratılmış olan ve tevbe edilmesi gereken bir durumdur  Ancak bu noktada şeytan, insana yaptığı hatadan dolayı imanından ümit kesmesi, Allah'ın kendisini bağışlamayacağı ve artık cehennemlik olduğuna dair batıl telkinlerde bulunur ve o kişiyi buna inandırmaya çalışır  Bu şekilde kişiyi iman edemeyeceğine, imanın zor olduğuna ikna ederek cehenneme sürüklemek ister  Oysa bu hiçbir şekilde Kuran ahlakına uygun olmayan bir düşünce ve kuruntudur  Çünkü Yüce Allah Kendisi'ne samimi bir biçimde tevbe edenlerin tüm günahlarını bağışlayacağını Kuran ayetlerinde bildirmiştir  Allah'a yönelmek ve O'nun rahmetine sığınmak için hiçbir zaman "çok geç" değildir  Rabbimiz Kuran'da kullarına şöyle buyurmaktadır: Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım  Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin  Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar  Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir  ” (Zümer Suresi, 53) Şeytanın hatalar konusunda telkin ettiği bir diğer olumsuz düşünce ise “nasıl olsa Allah affeder” mantığını benimseterek kişinin Rabbimiz’in koyduğu sınırları bile bile aşmasına vesile olması ve böylece onu cehenneme sürüklemek istemesidir  Oysa Yüce Allah yalnızca cehalet nedeniyle işlenilen günahları bağışlayacağını şöyle bildirmiştir: “Allah'ın üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir)  İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder  Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır  Tevbe; ne, kötülükleri yapıp-edip de onlardan birine ölüm çatınca: "Ben şimdi gerçekten tevbe ettim" diyenler, ne de kafir olarak ölenler için değil  Böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır  ” (Nisa Suresi, 17–18) Şeytan İnsanın Apaçık Düşmanıdır Şeytan insanı Yüce Allah’ın yolundan alıkoymak için gün içerisinde ona çeşitli vesveseler ve olumsuz düşünceler vermeye çalışır  Bu amaçla insanın moralini bozmaya, gelecekle ilgili endişe ve korkular aşılamaya, yapılan basit hataları o kişinin gözünde büyütmeye ve onu daha da büyük hatalara sürüklemeye çalışır  Hedefi, düşman olduğu mümini imandan ve samimiyetten kuşkuya düşürmek, ona boş kuruntular ve olumsuz düşünceler aşılamaktır  Eğer insan şeytanın bu yönteminden etkilenirse, giderek ruhen büyük bir zayıflığa düşer, dünyaya olaylara bakış açışı daima karamsar ve ümitsiz olur  Bu ruh hali onu hata üstüne hata yapmaya "Bir kere hata yaptım, artık dönüşü yok" diye dile getirilen yanlış bir mantığa kaptırarak, giderek daha da büyük günahlara sürükler  Oysa insan böyle bir hisse kapıldığında hemen Yüce Allah'a sığınmalı, Kuran'ın nuruyla düşünmeli ve şeytanın istediği Kuran ahlakına uygun olmayan bu ruh halinden çıkmalıdır  Kullarına karşı sınırsız rahmet sahibi olan Allah Kuran’da müminlere göstermeleri gereken tavrı şöyle bildirmiştir: “Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın  Çünkü O, işitendir, bilendir  ” (Araf Suresi, 200) Şeytan Hakkında Unutulmaması Gereken Önemli Gerçekler Şeytan Allah'tan Müstakil Bir Güç Değildir Şeytan Allah tarafından yaratılmıştır, O'nun kontrolündedir ve ancak Allah'ın izniyle faaliyetini sürdürmektedir  Dünyadaki imtihan sırasında gerçekten iman edenle, etmeyenin ayrılması için görevlendirilmiştir  “Andolsun, senden ve içlerinde sana tabi olacak olanlardan tümüyle cehennemi dolduracağım  ” (Sad Suresi, 85) ayetiyle haber verildiği üzere kendisine tanınan süre bittiğinde, cezasını çekmek üzere o da saptırdığı insanlarla beraber cehenneme atılacaktır  Şeytanın Müminler Üzerinde Bir Gücü Yoktur Şeytan sadece, müminin dünya hayatındaki imtihanı gereği bazı küçük hatalar yapmasına neden olabilir  Şeytanın saptırma etkisi yalnızca kalbinde hastalık bulunan kimseler üzerindedir  Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilir: Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur  Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir  ” (Nahl Suresi, 99–100) Mümin, samimi olduktan sonra hata dahi yapsa, bağışlanma dilediğinde Allah'ın kendisini affetmesini umabilir  Yapılan hata ne olursa olsun yine de her an tevbe edip durumunu düzeltebilir  Allah sonsuz rahmet ve adalet sahibi iken, müminlere cenneti ve başarıyı vaat etmişken ümitsizliğe kapılmak, ancak şeytanın bir hilesidir  Hz  Yakub'un Rabbimiz tarafından Kuran'da bildirilen şu öğüdü, tüm müminler için yol göstericidir: Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin  Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez  " (Yusuf Suresi, 87) (Sevgilerimle Ünal) (Takılan bir yer veyat bir soru varsa Sorabilirsiniz) | 
|   | 
|  | 
|  |