08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Undula Mezarlığı
Olay, geçen yüzyılın başlarında, Basmalkap'ın ücra bir kasabası olan Undula'da gerçekleşmiştir Undula'nın bildiğiniz taşra kasabalarından bir farkı yoktur Halk gündüzleri rutin işleriyle uğraşır Akşamları herkes evlerine çekilince ortalık sessizleşir Çok sıkıcıdır Kış, dişlerini göstermeye başlamıştı Hava rüzgârlı ve yağmurluydu O gece, kasabanın barı tenhaydı Demircinin kalfası Bot Mandaval, iki genç arkadaşıyla bir köşede oturmuş piyizleniyordu Ordan burdan konuşuyor, ara sıra da gülüşüyorlardı Gece ilerledikçe, mevzular tükendi Geyik faslı başladı Gençler, cesaret konusuna girmişlerdi Mandıracının oğluyla, kumaşçının tezgahtarı birbirlerine girmişti bile! O arada Bot, biraz sonra geleceğini söyleyerek kalktı gitti Az sonra elinde demir bir kazık ve çekiçle döndü ''Bakın! Ben şimdi gidip bu kazığı Bady Badala'nın mezarına çakıp geleceğim!'' dedi Aklınca en cesaretlinin kendisi olduğunu ispat edecekti Yaşlı Bady Badala, geçen hafta ölmüştü Bot, ona her zaman şakalar yapar, çok kızdırırdı Undula Mezarlığı, kasaba dışında, insanların gündüz bile mecbur kalmadıkça geçmedikleri, uğursuz saydıkları bir yerdi Arkadaşları, Bot Mandaval'ı gitmemesi için caydırmaya çalıştılarsa da fayda etmedi Bot, pardesüsünü giydi, çekiçle kazığı alarak yola çıktı Yağmur hızla yağıyor, rüzgâr ıslık çalarak esiyordu Bot, mezarlığa yaklaştıkça korkmaya, kalbi küt küt atmaya başlamıştı "Neden bu işe kalkıştım!" diye kendi kendine kızıp küfrediyordu Bir an önce şu kazığı çakıp hemen bara dönmekten başka birşey düşünmüyordu Daha geçen hafta geldiği için mezarın yerini kolayca buldu ve aceleyle kazığı mezara çaktı Bu arada arkadaşları, Bot'un mezarlığa gidemeyip, yarı yoldan geri döneceğini konuşup gülüşüyorlardı Ama aradan epey zaman geçip de Bot'un hala gelmemesi üzerine endişelenmeye başladılar Bot, kazığı çaktı ve hemen arkasına dönüp oradan uzaklaşmak istedi Ama o ne! Yerinden kıpırdıyamıyordu Bady'ye yaptığı tatsız şakalar hızla aklından geçti Bady, Bot'u sımsıkı tutmuş bırakmıyordu Bot'un kalbi patlamalı motor gibi atıyordu Korkudan dönüp arkasına da bakamıyordu Şafak söküyordu Bardakilerin merakı had safhaya gelmişti Erken kalkmış kasabalılarla mezarlığın yolunu tuttular Kasabalılar, önce mezarlıkta kimseyi göremediler; ama Bady Badala'nın mezarına yaklaştıklarında karşılaştıkları manzara korkunçtu Zavallı Bot Mandaval'ın gözleri yuvalarından fırlamış, yerde cansız yatıyordu Uzun süre tırmalamaktan toprakta çukurlar oluşmuştu Evet ,Bot kazığı çakmıştı çakmasına ama aceleden pardesüsünün eteğini de beraber !!!
|
|
|