![]() |
Spiritualizm Terimleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Spiritualizm TerimleriSpiritüalizm Terimleri Astral seyahat Astral seyahat terimi Okültizm’de ve Teozofi'de kullanılan bir terim olup, kişinin uyku gibi ruh ve beden bağlarının gevşediği hallerde esîrî beden ya da astral beden (Spiritüalizm’de duble) denilen süptil maddelerden oluşan bedeniyle fiziksel bedeni dışında, bilinci yerinde olarak, başka mekanlarda dolaşmak üzere yaptığı yolculuğu ve bu bedeniyle geçirdiği deneyimleri ifade eder ![]() Parapsikoloji'de bu, "beden-dışı deneyim" anlamındaki "out-of-body experience" (OBE) olarak, Metapsişik'te ise "şuur projeksiyonu" olarak adlandırılır ![]() İrâdi olarak gerçekleştirilebilmesi ve deneyim sırasında bilinçli olunması sebebiyle diğer beden-dışı deneyimler arasında özel bir yeri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konu hakkında en fazla araştırma yapmış kişilerden biri araştırmalarını "Journeys Out of Body" adlı kitabında aktaran Robert Monroe’dur ![]() ![]() Materyalizasyon, sözcük anlamıyla maddeleşme anlamına gelmekte olup, spiritüalizm’de “bedenli veya bedensiz bir varlığın bedenli bir varlığa ait beden maddelerinin bir kısmını demateryalize etmesinden sonra, istediği bir biçime sokarak başka bir yerde ortaya çıkarması” olarak tanımlanır ![]() ![]() Bilinen fizik yasalarıyla açıklanamayan demateryalizasyon ve materyalizasyon fenomenlerini neo-spiritüalist görüş, kısaca, maddi partiküller arasındaki çekim-itim dengesine yapılan ruhsal müdahaleyle, maddenin genleştirilmesi ve eski haline döndürülmesi olarak açıklar ![]() ![]() Maddileşerek beş duyu ile algılanabilir hale gelen (ortaya çıkan, beliren) şeyin herhangi bir eşya olması durumunda fenomen apor ( apport) adını alır ![]() ![]() Demateryalizasyon: maddilikten çıkma, madde niteliklerinin yitirilmesi anlamına gelmekte olup, Spiritüalizm’de “ruhun etkisiyle fiziksel bir oluşumun beş duyu ile algılanamaz duruma dönüşmesi” olarak tanımlanır ![]() Terim spiritüalistlerce genellikle şu iki fenomeni belirtmek üzere kullanılır: Medyumdan çıkan ektoplazmanın duyularla algılanabilir duruma gelmesinden (materyalizasyonundan) sonra, tekrar algılanamaz duruma gelmesi ![]() Kimi fiziksel medyumluk deneylerinde rastlanan, medyumun vücudunun tümünün veya bir bölümünün geçici olarak maddi özelliklerini kaybetmesi, ortadan kaybolması ![]() Ortadan kaybolan şeyin herhangi bir eşya olması durumunda fenomen aspor ( asport) adını alır ![]() ![]() Levitasyon insan ya da hayvan vücudunun veya özgül ağırlık olarak havadan daha ağır nesnelerin görünür herhangi bir fiziksel etkenin yardımı olmadan havaya kaldırılması, havada asılı kalması veya havada gezinmesi fenomenlerine verilen addır ![]() ![]() ![]() Parapsikoloji’de psikokinezinin bir türü olarak kabul edilen bu fenomeni Parapsikologlar, psikokinezi yeteneği güçlü medyumların deneyler sırasında eşyaları havaya kaldırabilme şeklinde gerçekleştirebildiklerini ileri sürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() Medyumluk, ruhçuluk hakkında bilgi veren sözlüklerde, "duyarlı, yani psişik bakımdan hassas yapılı veya özel yeteneklere sahip kimselerin dünyadaki bedenini terketmiş varlıklarla ruhsal irtibat kurarak, onlardan aldığı tesirleri çeşitli tezahürler halinde dünyaya yansıtması" olarak tanımlanır ![]() ![]() Psikometri, Metapsişikte kullanılan bir terim olup, “bir nesneye dokunarak, geçmişte o nesneye dokunmuş kişi ya da kişiler hakkında bilgi edinebilme” olarak tanımlanır ![]() Eski Yunanca’daki “psikhe” sözcüğü ile "ölçme" anlamına gelen “metron” sözcüklerinden türetilen terim ilk kez 1840 yılında fizyoloji profesörü Joseph R ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Psikometri deneylerinde metal eşyalar üzerinde daha verimli sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir ![]() ![]() Psikometri ile karıştırılmaması gereken Psikometrik psikoloji ise, çağdaş psikolojide kullanılan testlerin hazırlanması üzerine araştırma ve geliştirme yapan bir uzmanlık alanıdır ![]() Radyestezi, İnsan bedenindeki titreşim alanlarının, canlı ya da cansız nesneler hakkında bilgi sağlamak için faydalanıldığı bilim dalıdır ![]() ![]() ![]() Önceleri sadece su bulma, maden arama ve kayıp nesnelerin yerini belirleme vb gibi alanlarda kullanılırken, radyestezi günümüzde tıbbi teşhisler için uygulama alanı bulmaya başlamıştır ![]() Telekinezi Telepati, düşünceler arasında doğrudan doğruya bağlantı kurulması, iki zihin veya ruh arasında imaj, fikir, sembol tarzında ortaya çıkan etki alış verişidir ![]() ![]() Telepatiyi, ünlü metapsişikçi ve spirit araştırmacısı J ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telepatide, alıcı ve verici olmak üzere en az iki kişi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telepati yeteneği hemen hemen hepimizde bulunmasına rağmen, daha başarılı sonuçların alınmasında kişiler arasındaki heyecansal uyumun olumlu etkisi olduğu saptanmıştır ![]() ![]() Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telepati zamanla ve mekanla sınırlnamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim hayvanlarda algılama sınırları insanlardan farklı olduğundan, bir araca, bir gerece gerek duymadan, örneğin bir köpek, bizlerin kulaklarımızın duymadığı tiz bir düdük sesini duyup, ona uyabilir ![]() ![]() ![]() Psişik yetenekler insanla ilgili olduğuna göre, hepsinin tarihini insanlığın başlangıcına kadar indirmek mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() Belki de parapsikoloji terimleri içerisinde en çok tanınan, en çok bilinen fenomen telepati fenomenidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telepati, düşünceler arasında doğrudan doğruya bağlantı kurulmasıdır ![]() ![]() ![]() İngiliz Ruhsal Araştırmalar Derneğinin kurucularından olan F ![]() ![]() Ezoterik bilgilere göre telepatinin kökeni insanoğlunun başlangıcına kadar dayanır ve o zamanlar telepati bir fenomen olarak kabul edilmezdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Afrika'da bazı kabilelerin, DDA yeteneklerini kullanarak haberleşmelerini sürdürdükleri bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Yine, gizli bilimlerle uğraşanlarda (okültistlerde), teozofi ve tasavvufta ustalaşmak isteyenlerde, telepati yeteneğini geliştirip kullanmak, öteden beri yaygındır ![]() ![]() Telepati deneylerinin yapılabilmesi için laboratuvar koşulları şart değildir; halk arasında veya aile içinde yapılan telepati deneyleri arasında en bilinen yöntem şöyle açıklanır: Dış uyaranların az olduğu (sessiz, pek ışık almayan, soğuk olmayan vs ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Trans, parapsikoloji sözlüklerinde “iradi hareketlerin yokluğuyla ve düşüncenin otomatizma durumuna geçmesiyle nitelenen psikolojik ayrışma hali” veya “paranormal bir fenomenin belirdiği, değişik derinlik derecelerindeki bilinçsizlik hali” olarak tanımlanır ![]() Bununla birlikte, şaman transında ve psikolojik ayrışma yöntemiyle edinilen transta görüldüğü gibi, bilincin kaybolmadığı trans halleri de vardır ![]() ![]() ![]() Prekognisyon meydana gelecek olayların önceden paranormal olarak algılanması fenomenine Parapsikoloji'de verilen addır ![]() Prekognisyon ile premonisyon arasındaki fark, prekognisyonun özel bir olay hakkında açık bir bilgi içermesine karşılık, premonisyonda meydana gelecek olayla ilgili yalnızca belli belirsiz bir hissetmenin sözkonusu olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Parapsikolojik araştırmalara göre, prekognisyon medyumluğunun kapsamındaki fenomenlerin oluşum biçimleri içinde, % 60’ını haberci rüyalar, % 40’ını ise uyanıkken kendiliğinden görülen vizyonlar, işitsel halüsinasyonlar, aniden zihinde çakan düşünceler, trans sırasında alınan duyumlar veya bilme duygusu biçiminde ortaya çıkan medyumluk oluşturmaktadır ![]() Parapsikolojik istatistikler prekognitif duyumların büyük kısmının genellikle ilk 48 saat içinde olacak olaylara ilişkin olduğunu göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ekminezi, hipnoz veya psikolojik ayrışma içindeki süjede içinde bulunduğu yaşamdaki veya geçmiş yaşamlarındaki (reenkarnasyonlarındaki) izlenimlerin tekrar canlanmasına ve bunu sağlayan yönteme verilen addır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duruişiti, hiçbir aygıt kullanmaksızın, algılanabilmesi olanaksız uzaklıktaki ses, konuşma ve müzikleri işitebilme ve bedensiz varlıklardan gelen tesirleri söz halinde duyabilme paranormal yeteneğine metapsişikte verilen addır ![]() ![]() Duruişiti fenomeninde işitilen ses, kulakla duyulan sese benzemez, içten gelen, zihinsel olarak işitilen bir sestir ![]() ![]() ![]() ![]() Duruişiti fenomeni hipnotik veya doğal uykuda, “uyku-uyanıklık arası” halinde ve izolman, ekstaz (vecd), trans gibi degajman halleri sırasında oluşabildiği gibi uyanıkken (dalgınlık sırasında) de oluşabilir ![]() Rüyalarda, tanınmayan bir sesin fısıldaması tarzındaki duruişiti hami varlıktan gelen mesaj olarak kabul edilir ![]() ![]() Durugörü (clairvoyance) canlı ve cansız nesnelerin ve olayların beş duyunun yardımı olmadan (paranormal olarak) algılanmasına verilen addır ![]() Durugörü kişide objektif veya sübjektif vizyonlar ya da imaj duyumları tarzında belirebilir ![]() ![]() Durugörü fenomen ve yetenekleri metapsişikçiler ve parapsikologlarca çeşitli sınıflara ayrılarak incelenir ![]() Metapsişikçiler durugörü yeteneklerini başlıca şu sınıflara ayırırlar: Gizligörü (lüsidite): Gözler kapalıyken çevreyi görebilme ![]() Kritoskopi ![]() Alteroskopi (alloskopi): Kişinin başkalarının bedenlerindeki iç organları, bunların işleyişlerini, auraları görebilmesi ve bu sayede bedensel rahatsızlıkları saptayabilmesi ![]() ![]() Teleoptik: Kişinin beş duyusuyla algılayamayacağı uzaklıktaki ya da kapalı bir ortamdaki olay, nesne ve canlıları algılayabilmesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zamansal durugörü (prekognitif ve postkognitif durugörü): Yeteneğin geçmiş veya gelecekteki olayları algılamaya yönelik olması ![]() Telepatik durugörü ![]() Dedublüman ruhçulukta, bedenli bir varlığın, bedenindeki maddelerin bir kısmını demateryalize edip, onları istediği bir biçime sokarak, başka yerlerde ortaya çıkarması” olarak tanımlanır ![]() ![]() Süptil maddelerden oluşmakla birlikte, dedublüman fenomeninde bu ikinci beden herkesçe görülebilir, hatta elle tutulabilir derecede yoğunlaşmış durumda olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teşevvüş, neo-spiritüalist terminolojideki bir terim olup, kısaca, bir realiteden diğerine geçilirken içine düşülen bocalama veya karışıklık hali olarak tanımlanır ![]() Teşevvüş terimi neo-spiritüalizm’de iki durumu belirtmek üzere kullanılır: 1- Bedenin terk edilmesiyle yaşanılan teşevvüş: Bu, kısaca, ölüm denilen olayla spatyum’a göçmüş varlığın spatyuma derhal uyum gösterememesi sonucunda yaşadığı teşevvüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- İnsanın realite değiştirmesi sırasında yaşadığı teşevvüş: Ruhsal gelişimin sıçramalar tarzında olmayıp, tedriç ilkesine uygun olarak yavaş yavaş, derece derece gerçekleşmesinden dolayı her insan yeni realitesine birdenbire ve tümüyle uyum gösteremez, bir geçiş dönemi yaşar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akışkan (Termodinamik,mühendislik),sıvıları , gazları, plazmaları ve bazı durumlarda plastik katıları (eriyik) kapsayan, maddenin hallerinin bir altkümesidir ![]() Akışkan (Spiritüalizm,Metapsişik) Katı,sıvı ve gaz hallerindeki maddelere oranla yoğunlukları daha az, vibrasyonel hız düzeyleri daha yüksek maddelere verilen ad ![]() Bağlı şuur ruhçu terminolojide kullanılan bir terim olup, serbest şuur haliyle kıyaslama yapmak üzere kullanılır ve bedenlenmiş ruhun dünyevi şuurunu ifade eder ![]() Ruhçu anlayışta serbest şuur ile bağlı şuur arasındaki fark şöyle açıklanır: Serbest şuur ruhun ancak bedensiz haldeyken ulaşabileceği şuur halidir, bağlı şuur ise bedenli halde iken sözkonusu olan şuurudur ![]() ![]() Hami varlık, (protector spirit), pek çok tradisyonda, eski uygarlıklarda ve çeşitli dinlerde çeşitli adlarla sözü edilen, her insana yaşamı boyunca yardım eden, ona rüyalar, sezgiler ve olaylar yoluyla mesajlar vererek yardımlarda bulunan, görünmez koruyucu varlığa Spiritüalizm’de verilen addır ![]() Kimi kutsal metinlerde koruyucu melek olarak da adlandırılan hami varlık, Spiritüalist görüşe göre, her insana yeryüzünde doğumundan önce “yaşam planı”nın hazırlanmasında yardım eden, bu planın uygulanmasını kendisine görev edinen, bunun için hamisi bulunduğu insana yaşamı boyunca yardımlarda bulunan bedensiz varlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hami varlık onun iradi hareketlerine engel olmaktan ziyade, uyarılarda bulunur ![]() ![]() ![]() Hami varlığın vazifesi, hamisi bulunduğu varlığın ölüm olayı ile bedenin terk etmesine kadar sürer ![]() ![]() ![]() ![]() ---------------- Tanım ve Tarihçe Hipnotizma, hipnoz halinin manyetizma (hayvansal manyetizma) yöntemlerinin dışındaki yöntemlerle oluşturulması olayına ve hipnotik hipnozun uygulamalı, bilimsel etüdüne verilen addır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hipnotizma'nın iki temel yöntemi Günümüze dek çok çeşitli hipnotizma teknikleri geliştirilmişse de telkin ve konsantrasyon bu tekniklerin hepsinde bulunan ortak yöntemlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telkinin rolü ve imajinasyonun gücü Bazı deneylerde süjeye “elin şu anda yanıyor” telkiniyle elinde yanık izleri bile oluşturulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hipnotize edilebilirliği kolaylaştıran etkenler Pierre Janet (1859-1947) deneyleri sonucunda, süjenin hipnotize edilmesini kolaylaştırıcı etkenlerden bazılarını şöyle sıralamıştır: Geçmişte ruhsal bir çöküntü, kriz geçirmiş olma ![]() Doğal uyurgezer olma ![]() Zihinsel yorgunluk, yani devamlı dikkatten doğan yorgunluk ![]() Aşırı heyecan hallerinde kendini kolayca kaybediyor olma ![]() Hipnotizöre bağlılık eğilimi duyma ![]() Hipnotizmanın uygulanımı Psikoterapide ve ameliyatlarda da kullanılan hipnotizmanın uygulanma alanları giderek genişlemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ---------------------- Hipnoz Tanım Hipnoz Psikoloji'ye göre, telkine yatkınlık gösteren bir tür yapay uyku veya uyku-uyanıklık arası haldir ![]() ![]() ![]() ![]() Metapsişikte ve Spiritüalizmde Hipnoz Metapsişikteki Hipnoz Yöntemleri Hipnoz hali iki yolla sağlanır: Manyetizma yoluyla (manyetik uyku) ve hipnotizma teknikleriyle (hipnotik uyku) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hipnozun üç temel hali Hipnozun derinlik derecelerine ve özelliklerine göre farklı çeşitleri vardır ![]() Letarji (şarm, telkin, inangaçlık hali): Neo-spiritüalizm, hipnozun bu aşamasını “kendiliğinden imajinasyon” aşaması olarak görür ![]() ![]() ![]() Katalepsi (donma hali): Süjenin gözleri açık olmakla birlikte, kasları donma denilen derecede uzun süre sabit kalır ![]() ![]() ![]() ![]() Somnambülizm (uyurgezerlik hali): Süje kendisi üzerindeki kontrol yeteneklerini biraz daha bilinçli ve kapsamlı olarak tekrar kullanmaya başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hipnozun Kullanım Alanları Günümüzde spiritüalizmde ve parapsikolojide kullanılmasının yanı sıra, psikoterapide, kriminolojide ve sancısız doğum, sancısız diş çekme (-A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fantom Hayalet Fantom (phantom), halk deyişiyle “hayalet” olarak bilinen bazı fenomenlere metapsişik alanda verilen addır ![]() Ruhçu görüşe göre, fantomlar ruhsal bir faaliyet sonucunda oluşmakla birlikte, ne ruhtur ne de ruhun perisprisidir ![]() Fiziksel medyumluk deneylerinde oluşan ektoplazmik fantomlar: Neo-spiritüalist görüşe göre, bunlar, materyalizasyon ve demateryalizasyon tekniklerini kullanan medyumun, ektoplazmasını kendi perisprisiyle biçimlendirerek oluşturduğu fantomlardır ![]() ![]() ![]() Perisprinin etkisi altında, süptil maddelerin yoğunlaşmasıyla oluşan, duble ve seyyal ikiz adıyla bilinen fantomlar ![]() Tekinsizyer fantomu: Cinayette olduğu gibi, bazı normal-dışı ölüm koşullarında can çekişen kişinin bıraktığı imaj yüklü vibrasyonların o mekana gelen hassas kişilerce paranormal olarak algılanması sonucunda hassas kişinin fantom algılaması ![]() Kendiliğinden imajinasyon Kendiliğinden imajinasyon, spiritüalist terminolojide kullanılan bir terim olup, neo-spiritüalizm’de “varlığın, iradesi dışında cereyan ettiği izlenimi veren imajinatif faaliyeti” olarak tanımlanır ![]() Kendiliğinden imajinasyon Neo-spiritüalist görüşte varlığın bedenli veya bedensiz oluşu bakımından iki grupta ele alınarak açıklanır: 1- Fiziksel bedensiz bir ruh, yani ölüm olayı ile spatyuma geçmiş bir varlık için: Maddi bağların baskısından kurtulmuş vicdanın varlığın iradesini etki altına alıp, şuuraltı imajlarıyla varlığın çevresinde objektif olaylarla dolu bir dünya yaratması ![]() ![]() ![]() 2- Bedenli bir varlık ya da hipnoz halindeki bir denek için: Hipnoz halindeki deneğin imajinasyonunun operatörce (hipnotizör) sevk ve idare edilme durumu ![]() ![]() ![]() ![]() Devamı altta |
![]() |
![]() |
![]() |
Spiritualizm Terimleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Spiritualizm TerimleriMetafizik Metafizik” terimiyle karıştırılmaması gereken “metapsişik” terimi, “insanın olağan ruhsal fenomenlerini aşan, henüz yeterince açıklanamayan, insanın birtakım bilinmeyen yetenekleriyle oluşturduğu tüm paranormal olayları konu alan araştırma alanı” olarak tanımlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Takıntı (Obsesyon) Takıntı (Obsesyon), ruhçulukta (spiritüalizm) ve ruhbilimde (psikoloji) farklı olarak tanımlanır ve farklı kavramları ifade etmek üzere kullanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhçulukta obsesyonun oluşmasını hazırlayan ve ilerleten başlıca koşullar A- Psişik hallerle ilgili olanlar: 1- Hipnoz 2- İbadet veya meditasyon, konsantrasyon, izolman gibi birtakım mistik deneyimler sırasında kişinin kendisini çevreden yalıtması ![]() 3- Üzüntü, sevinç gibi heyecan hallerinde aşırılık ve bu heyecanlara kapılarak kendini kaybetmek 4- Dalgınlık ve aşırı yorgunluk ![]() 5- Hastalık komaları B- Karakter özellikleriyle ilgili olanlar: 1- Bilgisizlik a- Obsesyon hakkında bilimsel yazıları okumamaktan kaynaklanan bilgisizlik ![]() b- Ruhsal irtibat seansında bedensiz varlıkça verilen bilgilerin kontrolüne ve eleştirilmesine olanak veren bilgilerden yoksun olma ![]() c- Obsedör tarafından kullanılabilecek manevi (din,tasavvuf vs ![]() 2- Kişinin akıl ve muhakeme yeteneklerini gerektiği gibi kullanamaması 3- Temiz, saf kimselerin obsedör tarafından kullanılabilecek din, kutsallık duyguları, mistik eğilimleri ve karşısındakini yüceltme eğilimi ![]() 4- İnangaçlık ![]() ![]() 5- Bağnaz (dogmatik) ve sabit fikirli olmak ![]() 6- Cesaretsizlik ![]() ![]() C- Ruhsal irtibat seansıyla ilgili olanlar: 1- Medyumun bilgi, görgü ve deneyim eksikliği ![]() 2- Operatörün bilgi, görgü ve deneyim eksikliği ![]() Kimilerine göre, obsesyon olayının oluşması için bir bedensiz varlığın olması şart değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Psikoloji'de Takıntı Takıntı (obsesyon) ya da saplantı psikiyatri sözlüklerinde “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” ya da “bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin istemli çabalarına karşın kurtulamadığı ısrarla tekrar eden düşünce, hayal ya da tepiler olarak” tanımlanır ![]() Mikrop kapma düşüncesi, aykırı cinsel düşünceler ve küfürlü dinsel düşünceler takıntılara örnek olarak gösterilebilir ![]() Bu düşünceleri etkisizleştirmek için yapılan hareketlere ise kompülsiyon adı verilir ![]() ![]() ![]() Obsedör obsesyon olayında obsede denilen kişiyi etki altına almış olan bedensiz varlığa klasik spiritüalizmde verilen addır ![]() ![]() Obsedörlerin Taktikleri Obsedörler avlarını ele geçirmek için her yola başvururlar ve çeşitli taktikler kullanırlar ![]() Kendilerini iyi, güzel, erdemli, bilgin gibi göstermeye çalışırlar ![]() Avlarının huylarına göre ifadeler kullanarak telkinlerde bulunurlar ![]() Laf kalabalığı yaparak ve her bilim dalından yalan yanlış söz ederek kendilerini bilgili, deneyimli, uzman olarak kabul ettirmeye çalışırlar ![]() Yüksek sırlardan söz ediyormuş gibi poz yaparak birçok mucizevi olay (levitasyon, fantom, doğrudan ses vb ![]() ![]() Bilinmeyen veya gelecekteki bazı olayları bildirerek avlarının güvenini kazanmaya çalışırlar ![]() Sorularla sıkıştırıldıklarında daha sonra yanıtlayacaklarını ya da yanıtların bilinmesinin soran için hayırlı olmayacağını söyler veya bu tür kaçamak yollara başvururlar ![]() Karşılarındakileri bilgisizlikle nitelendirerek, her söylediğini rahatlıkla empoze etmeye çalışırlar ![]() Din, tasavvuf, mistisizm ve kutsallıkla ilgili konulara yapışarak, kendilerine çeşitli payeler biçerler (örneğin geçmiş reenkarnasyonunda ünlü veya önemli biri olduğunu bildirme) ![]() Obsedörlerin Karakterleri Obsedörlerin genel nitelikleri ise şunlardır: Bağnazlık: Görüşlerini değiştirmekten nefret ederler, görüşlerini, inanç sistemlerini sarsacak herhangi bir düşünceye dayanamazlar, böyle düşüncelerden son derece ürkerler ![]() ![]() Sevkedicilik: Herkesi kendi yollarına sürükleme ve kendilerini diğerlerine bir lider gibi gösterme hırsları vardır ![]() ![]() Hükmedicilik: Hükmetme, yönetme, emretme ve kendini üstün gösterme özellikleri vardır ![]() Kurbanı bilgi kaynaklarından uzaklaştırıcılık: Kurbanlarını, uyanmalarını sağlayabilecek her türlü bilgi, fikir ve yayınlardan uzak tutmaya çaba gösterirler ![]() ![]() ![]() ![]() Eleştiriden kaçmak: Eleştiriye hiç dayanamazlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bilgilerinin sınırlı ve belirli oluşu: Obsedörlerin bilgilerinin çok eksik ve sınırlı olmalarına karşılık, bu küçük bilgilerine sıkı sıkıya bağlı olmaları, yapışmaları deneyimsiz kişilerin gözünde o bilgilerin abartılmasını sağlar ![]() ![]() ![]() Araştırmacı sorulardan kaçıcılık: Kişi obsedörün söylediklerinden biraz daha fazla hakikati öğrenmek ister ve söylediklerini biraz kurcalamaya kalkıştığı takdirde, söylediklerinin altında çelişkilerin, garip fikirlerin, anlamsız, hatta tehlikeli telkinlerin bulunduğunu görebilecektir ![]() ![]() ![]() Perispri Perispri, klasik ruhçuluk anlayışına göre, ruh ve beden bağlantısını sağlayan yarı maddî bir bağdır, ruhun normal koşullarda göremediğimiz esîrî bedenidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Psişik yetenek Psişik yetenek Metapsişiğin ve Parapsikoloji’nin araştırma alanında bulunan, insanın paranormal (normal dışı, normal ötesi) denilen, bilinen fizikokimyasal yasalarla açıklanamayan psişik fenomenlerde sözkonusu olan yeteneklerini ifade etmek üzere kullanılan bir terimdir ![]() ![]() Parapsikologlar bu yetenekleri ESP (Duyular-dışı algılama) ve PK (Psikokinezi) paranormal yetenekleri adı altında, Metapsişikçiler ise zihinsel medyumluk ve fiziksel medyumluk yetenekleri adı altında iki grupta ele alırlar ![]() Psişik yeteneklerden başlıcaları Metapsişikteki adlarıyla şunlardır: Durugörü, duruişiti, telekinezi, psikometri, telepatlık, düşünce okuma, prekognisyon (prekognititif duyarlık), postkognisyon (postkognitif duyarlık), kriptoskopi, duyarlığın dışarılaşması, ideoplasti, dermooptik ![]() Reenkarnasyon nedir? Reenkarnasyon ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruh göçü kavramına inanmış topluluklar Bilinen Batı tarihinde ilk kez Pisagor ve Platon gibi bazı eski Yunan bilgin ve filozofları tarafından dile getirilmiş olan ruh göçü kavramı, aslında çok eski çağlardan beri, eski Mısır, Kelt, Maya ve İnka uygarlıkları gibi birçok uygarlıkta bilinen ve kabul görmüş olan bir kavramdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mevlana ve Yunus Emre'nin dizelerinde reenkarnasyon Mevlana Celaleddin Rumi'nin ve Yunus Emre'nin kaynakça kısmında kaynakları belirtilen şu sözlerinde reenkarnasyonun ima edildiği ileri sürülmektedir: “Ben de cansız varlıkken öldüm, yetişip gelişen bitki oldum; bitkiyken öldüm, hayvan biçiminde tezahür ettim ![]() "Ete kemiğe büründüm,Yunus olarak göründüm (…) Her dem yeni doğarız,bizden kim usanası ![]() Ruh göçü kavramının sistematize edilişi ve adlandırılışı Ruh göçü ya da sürekli olarak tekrar doğmak kavramı ilk kez Fransız fizikçi ve yazar Allan Kardec (1804-1869) tarafından sistemli bir hale getirilmiş ve adına “tekrar ete girme” anlamında reenkarnasyon denilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağımızda reenkarnasyonu ilke olarak kabul eden örgütlü topluluklar GünümüzdeYeni Çağ (New Age) oluşumlarının da ilgi gösterdiği reenkarnasyon kavramını kabul eden örgütlü topluluklardan başlıcaları Spiritüalistler, Teozoflar ve Antropozoflar adlarıyla bilinirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spiritüalistlerin reenkarnasyona inanmayanlara karşı tutumları Spiritüalistler reenkarnasyon ilkesini kabul etmese de tüm inanç sistemlerine saygı gösterilmesi gerektiğini düşünürler ve inanç ve fikirlerin farklı farklı olmasını doğal karşılarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Reenkarnasyon araştırmalarının özellikleri Vakaların ve verilerin ulaştığı miktarın çokluğundan, reenkarnasyon taraftarları için teorinin doğru olduğu kesin sayılır Araştırmaların büyük bölümü Üniversiteler tarafından gerçekleştirildi Madde ve metodlar açıkça ortaya konulmuştur Uzman dergilerinde bilmsel tartışmalar olmuştur 4 Üniversite tarafından tekrarlanan deneylerin benzer neticeler gösterdigi bilinir Araştırmalar dinlerden bağımsız gerçekleşmiştir Araştırmalarda maddi çıkarlar gözetilmemiştir Araştırma tekniklerindeki titizlik eleştiriciler tarafından da kabul edilmiştir ![]() ![]() 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sembolizm'de reenkarnasyon Eski uygarlıklarda ve çeşitli tradisyonlarda ruh göçünün simgelenmesinde şu sembol ve sembolizmlerin kullanıldıkları ileri sürülür: Kuyruğunu ısıran yılan, ağaca dolanmış yılan, kelebek, spiral, feniks, mumya üzerine konulan ankh, kemik, daire, bilgi ağacının ya da hakikat ağacının meyvesinin yenilmesi, yaşam çarkı (Budizm), geyik (Şamanizm), ırmağın karşı kıyısına geçen ak koyunun kara koyuna dönüşmesi (Gal), suyun bir vazodan ötekine aktarılması (eski Yunan) ![]() ![]() Spiritüalist anlayıştaki ruh kavramı Ruhun varlığını ruhçu (spiritüalist) görüşlerin hepsi de kabul etmekle birlikte, bir kısmı ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu, bir kısmı da tekrar bedenlenmesinin bir yasa olduğunu kabul etmez ![]() Maddeciliğe göre: Ruh yoktur ya da maddenin bir ürünü olabilir ![]() Felsefi spiritüalizme göre: Ruh, maddeye biçim veren, maddi mekanda yer işgal etmeyen, parçalara ayrılmayan, soyut, etki gücü olan bir varlıktır ![]() Neo-spiritüalizm’e göre: Ruhlar, İlahi irade yasaları’nın gerekleri kapsamında, görgü ve deneyimlerini arttırmak üzere madde kainatında bedenlenen, amaç ve etki sahibi, şuurlu ve madde-dışı varlıklardır ![]() ![]() ![]() -------------------------------------------------------------------------------- İslami anlayıştaki ruh kavramı Ruh, çoğu felsefi ve dini düşünceye göre maddesel olmayan, elle tutulamayan, gözle görülemeyen fakat varlığına inanılan; ayrıca yaşayan her varlığın içinde ve temelinde olduğuna inanılan olgudur ![]() Ruh genel olarak sonsuz ve ölümsüz kabul edilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhsal eşler Ruhsal eşler ya da eş ruhlar (soul-mate) Spiritüalizm kaynaklı bir terim olup, reenkarnasyonist New Age grupları aracılığıyla yaygınlık ve popülerlik kazanmış ve günümüzde Spiritüalist olmayanlarca da kullanılır hale gelmiş bulunmaktadır ![]() Fakat Spiritüalist görüşe vakıf olmayanlarca kullanımı, terimin içerdiği anlamlarından yalnızca biriyle anlaşılmasına ve yalnızca bu anlamda ele alınmasına neden olmuştur ![]() Spiritüalist görüşte ruhsal eş, ruhsal tekamül gereksinimleri gereği birçok reenkarnasyonunda birlikte olan ruhlara verilen addır ![]() ![]() ![]() ![]() Elizabeth Clare Prophet’e göre, ruhsal eşlerin birlikteliğindeki üç ana neden ya da etken, yakınlık veya ortaklık, sevgisel çekim ve salt karmik nedendir ![]() Spiritüalist görüşe göre, ruhsal eş birlikteliği asla sonsuza dek sürmez, bununla birlikte, tekamüllerine ayrı yollarda devam eden ruhsal eşler, yolları aynı yola kavuşursa, gerektiğinde tekrar birleşebilirler ![]() “Uyuyan peygamber” lakabıyla ün yapmış, A ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhsal irtibat Ruhsal irtibat Spiritüalist terminolojide “zihinsel medyumluk” yoluyla bedensiz ruhlarla kurulan ilişkiye verilen addır ![]() Bu ilişkinin kurulduğu deneysel amaçlı toplantıya ise ruhsal irtibat celsesi veya seansı adı verilir ![]() Spiritüalizmde ruhsal irtibatlar, nitelik bakımından üç kategoride ele alınırlar: Abes irtibatlar: Genellikle boş, saçma, değersiz konuşmalardan ibaret olan bu irtibatlar şu iki nedenden kaynaklanır: 1- Maddi çıkar sağlamak, gelecek hakkında bilgi edinmek veya sadece eğlenip vakit geçirmek için kalitesiz soruların sorulması ![]() 2- Medyumun ve seansta bulunanların görgü ve deneyim eksikliğinden yararlanan obsedör varlıkların kendi dar ve sakat görüşlerini sözde felsefi ya da fikri bir havada yüksek tebligatmış gibi sunması ![]() ![]() Kaba irtibatlar: Seansta bulunanları sarsacak ölçüde kaba irtibatlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Sezgisel (entüvitif) irtibatlar: Neo-spiritüalizm’de aşkın (müteal) irtibatlar denilen bu tür ruhsal irtibatlar, ruhsal tekamül düzeyi yüksek varlıklarla irtibatın kurulduğu, tebliğlerin (insanlığın tekamülüne yardımcı olacak yükseltici bilgiler içeren mesajlar) alındığı, ancak gerekli liyakat oluştuğunda nadiren meydana gelen irtibatlardır ![]() ![]() --------------------- Neden ve kaynaklarına göre rüya çeşitleri Rüya, uyku esnasında yaşanan görsel, işitsel vb ![]() ![]() ![]() Rüya laboratuvarlarında sürdürülen psikolojik ve metapsişik araştırma ve gözlemlerin sonuçları birleştirildiklerinde rüyaların neden ve kaynaklarının büyük bir çeşitlilik gösterdiği ortaya çıkmaktadır ![]() Rüyalar,metapsişik arastırmacılarca neden ve kaynakları bakımından şu şekilde sınıflandırılır: 1- Psikofizyolojik Kaynaklı Rüyalar (alelade rüyalar): A-Psikolojik kaynaklı rüyalar: Psikolojide kabul edilen bilinçaltından kaynaklanan rüyalardır ![]() ![]() ![]() ![]() B- Fizikoşimik (fiziksel/kimyasal) kaynaklı rüyalar: a- Fiziksel kaynaklı rüyalar: Bunlar fiziksel ortamdan gelen, bedensel ağrı ve rahatsızlıklardan ve ses,ışık,koku gibi beş duyuyu ilgilendiren uyaranlardan kaynaklanan rüyalardır ![]() ![]() ![]() b-Kimyasal kaynaklı rüyalar: Bunlar,uyuşturucular ve ilaçlar gibi, alınmaları halinde vücudun nörofizyolojik ve kimyasal yapısında belirli değişiklikler yaratan etkenlerden doğan rüyalardır ![]() 2-Metapsişik Kaynaklı Rüyalar: A-Parapsikolojik ya da psişik kaynaklı rüyalar: Bunlar paranormal yeteneklerin uyku sırasında kullanımıyla ilgili rüyalardır; bunları üç ana grupta ele almak mümkündür: a- Telepatik rüyalar:Bunlar uyuyan kimsenin uyanık bir insanın düşünce ve imajlarını telepatik yolla almasıyla ya da uyuyan bir başka insanın rüyasını telepatik yolla almasıyla oluşan rüyalardır ![]() ![]() b- Durugörü (clairvoyance) yeteneğiyle ilgili rüyalar: Parapsikolojik araştırma ve incelemeler uykudaki bir kimsenin,bazen, durugörü medyumları gibi, o anda kendisinden uzakta olan olay ve nesneleri algılayabildiğini ortaya koymuştur ![]() ![]() c- Şuur projeksiyonu (astral seyahat) ile ilgili rüyalar: İnsanın spiritüalizmde duble ( okültizm ve teozofideki adıyla astral beden) denilen süptil bedeninin uyku sırasındaki faaliyetlerinin ve gezintilerinin rüya tarzında hatırlanması ![]() B-Haberci rüyalar:Bunlar,”yüksek” bir kaynaktan gönderilen, bir mesaj taşıyan, amaçlı, düzenlenmiş, sembolizm içeren rüyalardır, ruhta derin izler bıraktıklarından kolay kolay unutulmazlar: a-Uyarıcı rüyalar:Bunlar kişiye, ya önemli sonuçlar doğuracak hatalı bir harekette bulunmasını,yanlış bir yola sapmasını vs’yi önlemek üzere önceden gösterilen ya da sapılmış bulunan yanlış yolda ilerlemekten vs’den vazgeçirtmek üzere sonradan gösterilebilir ![]() ![]() ![]() b- Prekognitif rüyalar: Bunlar bir mesaj taşımaktan ziyade, gelecekte olacak olayların önceden görülmesiyle ilgili rüyalardır ![]() c- Yalnızca bilgilendirme amacı taşıyan rüyalar: Çok nadiren görülen bu rüyalar, uyarıcı veya geleceğe yönelik bir nitelik taşımayıp, kişiyi bilmediği bir konuda bilgilendirme amacını taşır: Örneğin dünyanın geçmiş devirleri,bir başka kimsenin geçmiş reenkarnasyonları,bir başka gezegendeki yaşam hakkında bilgi verici rüyalar bu gruba girer ![]() C- Bedensiz varliklarla kurulan irtibatlardan kaynaklanan rüyalar: Bunlar, genellikle kişinin önceden tanıdığı, ölüm olayı ile bedenini terkederek öte aleme göçmüş varlıklar ile uyku sırasında iletişim kurmasından kaynaklanan rüyalardır ![]() ![]() ![]() D- “Serbest hafıza” kayıtları ile ilgili rüyalar: Bunlar, kişinin, “serbest hafıza”sında yer alan geçmiş reenkarnasyonlarına ait anılarıyla ilgili rüyalardır ![]() ![]() ![]() E- “Serbest şuur”un faaliyetleri ile ilgili rüyalar: Bunlar, Neo-spiritüalist terminolojide serbest şuur adı verilen,hakiki bilgilere sahip,idrakli,”yüksek şuur”unun, gün boyunca yapılan hareketlerin muhasebesini yapmak gibi çeşitli faaliyetlerinin dünyasal şuur olan “bağlı şuur”a sızan yansımalarından oluşan rüyalardır ![]() Serbest şuur Serbest şuur, ruhçu terminolojide kullanılan bir terim olup, ruhun bedensel bağların etkisinde olmayan, teşevvüşten uzak, özgür, önceki reenkarnasyonlarını bilen, tekamül yolunu seçebilecek, hakiki bilgilere sahip şuuru olarak tanımlanır ![]() Ruhçu anlayışa göre, serbest şuur haline ulaşabilmek ancak, ölüm denilen olayla fiziksel bedenin terk edilmesinden ve teşevvüş denilen halin atlatılmasından sonra mümkün olmakla birlikte, ancak belli bir tekamül düzeyine gelmiş varlıklar bu şuur haline ulaşabilirler ![]() ![]() Spatyum Spatyuma, tam anlamıyla karşılamasa da, çeşitli tradisyonlarda öte-alem olarak ifade edilen ölüm-sonrası ortamın spiritizmdeki ya da deneysel spiritüalizmdeki karşılığı denebilir ![]() ![]() ![]() Oluşumu Ruhçuluğa göre, spatyumun maddeleri maddenin bilinen üç halinden (katı ,sıvı ve gaz) daha farklı hallerde olup, bilinen fiziksel maddelere oranla çok daha akıcı, çok daha az yoğunlukta ve atomik vibrasyonları çok daha hızlı, süptil maddelerdir ![]() ![]() ![]() Öleni bekleyen ilk aşama Ruhçuluğa göre ölen her insan ruhu önce, ölmüş olduğunu, daha doğrusu fiziksel bedenini terk etmiş olduğunu anlayamaz, bir bocalama, kargaşa dönemi geçirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üst aşama ve ortamlar Varlığın tekamül düzeyi elverdiği takdirde ulaşabileceği diğer aşamalar sırasıyla, "geçiş aşaması", "şuurlu ve idrakli imajinasyon aşaması" ve nihayet tekamül düzeyi çok yüksek ruhlara özgü olan "kozalite aşaması" olarak bilinir ![]() ![]() ![]() ![]() Teozofideki öte-alem tasarımı Teozoflar fiziksel alem ile ruhsal alem arasındaki aracı-süptil alem için spatyum terimini kullanmazlar, bu aracı alemi astral, mantal, kozal plan gibi çeşitli tabakalar halinde düşünürler ![]() ![]() ------- Spiritizm Spiritizm, Hermetistler’in ve Platon ve Pisagor gibi filozofların döneminden 19 ![]() ![]() ![]() 1- İnsan üç bölümden oluşur: Ruh, ‘perispri’ ve fiziksel beden ![]() ![]() 2- Can dediğimiz, ölüm olayı ile bedeni terk ettiğinde “ruhlar âlemi”nde doğar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Bütün ruhlar eşit yaratılmıştır denebilir ![]() ![]() 4- Ruhlar yalnız Dünya’da değil, evrenin diğer dünyalarında da bedenlenirler ![]() 5- Ruhlar âlemindeki bedensiz varlıklar, dünyadaki bedenlilerle gerek maddi gerekse manevi etkileşim içindedir ![]() ![]() 6- Kaliteli, ciddi ruhsal irtibat seanslarında tekâmül düzeyi yüksek ruhlarla, düzeysiz (nefsani, çıkarcı, gelecekle ilgili) soruların sorulduğu seanslarda ise tekâmül düzeyi geri ruhlarla irtibat kurulur ![]() ![]() Spiritizm günümüzde Latin Amerika ülkelerinde Kardesizm adıyla bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ---------------------- Tekâmül Tekâmül, sözlük anlamı "olgunlaşma", "gelişim" ve "evrim" [1] olan bir terimdir ![]() ![]() ![]() Ruhçulukta tekamül Tekamül sözcük anlamıyla gelişme, olgunlaşma, evrim anlamına gelmekte olup, farklı alanlarda farklı ve özelleşmiş anlamlarda kullanılan bir terimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünya gezegenini bir tür okul olarak gören Neo-spiritüalist görüşe, insan ruhunun dünya okulundan mezun olabilmesinde, edinmesi gereken en önemli nitelikler, esas olarak sevgi, şefkat, merhamet, fedakarlık gibi ruhsal yeteneklerini geliştirmiş olmak, vicdan kanalını tam anlamıyla açmış olmak, diğerkam olmak (kendisi kadar başkalarını da düşünmek), kısaca kendisine ve diğer canlılara karşı vazifelerini hakkıyla yerine getirmeyi öğrenmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ------------------ Yaşam planı Yaşam planı, ruhçu terminolojide kullanılan bir terimdir ![]() ![]() ![]() ![]() (Ekleyen Ünal) Kaynak:tarotananalizi ![]() |
![]() |
![]() |
|