Prof. Dr. Sinsi
|
Rezonans
Her şey bir enerji Düşünce bir enerji Madde bir enerji Enerji hem titrer hem salınır Evren titreşen salınan enerji bütünü Ve her şeyin bir titreşme sayısı var Örneğin insanlar 62-64 Hertz titrerler Hertz, saniyedeki titreme sayısı demektir Organların da titreme sayıları bellidir Ve işin ilginç yanı bir karaciğerin, böbreğin kalbin ne kadar titrediği biliniyor Cihaza giriyorsunuz, bütün vücudunuzu tarıyor ve titreme sayılarının farklılığından, azalmasından sorun olduğu tespit edilebiliyor İşte şifacıların da yaptığı bu Elektriksel akımın geçmediği yerlerde sorun olduğu bazı hassas insanlar tarafından tespit edilebiliyor Ve oraya şifa verme yöntemleriyle, yani elektrik geçmeyen titremesi farklılık gösteren organ ile rezonansa giriliyor Ve şifacı belli düşünce ve niyet ile oradaki titreşimin eski haline dönmesini sağlayıcı şifa yöntemini uyguluyor Şifa da aslında, niyet ile niyeti kabul eden arasındaki rezonanstır Kabul ettiğiniz anda karşınızdaki insanın düşünce niyeti ile rezonansa girmiş oluyorsunuz ve iyi niyet titreşimleri alıyorsunuz Zihniniz kabul ettiği anda olumlu etki yaratıyor ve benzer benzeri çeker kanunu işleme başlıyor Ve rahatsız organ zamanla iyileşme durumunu gerçekleştiriyor
Elbette burada çok önemli bir durum var Hasta organın titreşim ve rezonans sayesinde şifalanması durumu ne kadar gerçekleşse de, kişinin bunu kabullenmesinin uzun sürmesi gerekiyor
Çünkü yeniden rahatsızlanmak mümkün Hastalıkların tekrarlanması, zayıflayan kişilerin tekrar eski kilolarına dönmesi, sigarayı bırakanların bir gün tekrar başlaması gibi olaylar gerçekleşmesi bundan dolayıdır
Düşünce yapısı değişmediği sürece, düşüncelerimizin olumlu düşüncelerle rezonans halinde olmadığı sürece bu devam etme olanağı taşır
Rezonans yani titreşim sadece, organlarda, maddesel alemde işlemiyor Hani eskilerin deyimi vardır etme bulma dünyası diye Bir olay gerçekleştiğinde, o olayla ilgili olan kişilerin etkileri, evrende bir enerji alanı yaratıyor Ve o enerji alanı asla kaybolmuyor Çünkü var olan yok olmuyor, yok olan var olmuyor Sadece dönüşüyor Bunu artık herkes biliyor Kaybolma yok sadece dönüşme var İşte o enerji alanı kaybolmuyor ve titreşime devam ediyor O olayın derinliği, insanların o enerji alanını düşünceleriyle beslemeleri ne kadar yoğun ise, olaya sebep olan kişilere etki etmesi de muhtemelen kaçınılmaz oluyor Çünkü sebep sonuç yasası işliyor Benzer benzeri çeker kanunu işliyor Enerji bütünü, olaya sebep olanlara etki etmeye başlıyor Ve işte o zaman diyoruz ki, etme bulma dünyası hali gerçekleşebiliyor Yapan kişiye olmasa da, onun soyunu devam ettiren kişilere de etkileri dokunuyor
Anadolu?nun pek çok yöresinde, evlerin duvarlarına mavi boncuk, nazarlık gibi cisimler asma adeti nereden geliyor?
Acaba gerçekten bilinçli yapılmış bir adet midir?
Çünkü eşyaların negatifi çekme (kem göz ya da olumsuz bakış) ve sonra da evde başka bir eşya ile rezonansa girerek bu enerjiyi yayma özellikleri artık biliniyor
Evinize gelen kişilerin sizin hakkınızdaki düşünceleri eşyalarınıza sinebiliyor Ya da sizin o an ürettiğiniz olumsuz bir düşünce, biriyle tartışırken sarf ettiğiniz olumsuz cümleler düşünce formları, eşyalara sinebiliyor
Ve bu form dalgaları titreşerek mekanın enerjisi ile rezonansa girerek yayın yapabiliyorlar Bu yüzden evlere, nazar boncukları, bereket duaları asılır, adaçayı otu ile tütsülenir ve olumsuz enerjilerden korunduğuna niyet edilir
Çünkü bu işlem yapılırken iyi niyet ile asılan dua ya da nazar boncuğu, orada olumlu bir enerji yayar Siz bilmeden olumlu enerjiyi yüklediğiniz eşyayı kapı girişine ya da evin en görünür yerine koyarsınız Tüm olumsuz enerjileri absorbe edecen, mekanla rezonansa giren olumlu titreşim yayılmaya başlar
Aslında rezonans bir çok sırlı olaylara ışık tutuyor Etme bulma dünyası, ah alma, lanetli yerler, lanetli eşyalar, maji, büyü, kem göz, nazar değmesi vs gibi olaylara bilimsel olarak ışık tutabiliyor Çünkü rezonansa girdiğiniz herşeyle etkileşim halindesiniz Bu yüzden düşünce temizliğinden bahsedilir Düşüncen ve niyetin neyse sen de O?sundur Çünkü düşünce titreşir, ve titreşen tüm enerji bütünleri ile iç içesin Rezonansa girdiğin vakit etkilenmen söz konusu olur
Bilimsel çalışmalar ilerledikçe, aslında maddeciliğe dayalı bilimin, ruhsallık ile nasıl bütünleştiğini görmek gerçekten çok güzel
Ve bilimin, kuantum alanındaki çalışmalar sayesinde, ruhsallığı ve bütünselliği, fiziki evrenin dışında, görünmeyen evrenin varlığına güngeçtikçe yaklaşması kaçınılmaz oluyor
Ve birçok bilinmeyenin, açıklanamayanın temeline açıklayıcı ışık tutuyor
Her zaman rezonans halinde kalmak kolay değil hatta imkansızdır
Aynı tınıyı, aynı ritmi, aynı titreşimi, aynı rezonansta olma halini sürekli kılamayız
Herkesin bir hayatı ve yaşantısı vardır ve bunu devam ettirmek zorundadır
Önemli olan, bu bilgilerin, bizim anlayışımıza katkıları ve bilinmeyenlere, soru işaretlerine biraz ışık tutması, az da olsa açıklama getirebilmesidir
" Rezonansın basitmiş gibi görünen işlevinde gerçek bir gizem ve mucize saklıdır Galaksilerden atom altı parçacıklara kadar, bütün insanlar ve parçacıklar onun gücüyle dans eder
Bir piyano ve bir gitar akortluysa, piyanoda sol notasına bastığınızda, gitarın da sol teli titreşir Havayı hareket ettiren ses dalgaları, akustik enerjiyi piyanodan gitara taşırlar Benzer biçimde, aynı hızda titreşebilen uyumlanmış osilatörler(elektrik titreşimleri üreten aygıt), çok kolay bir şekilde birbirlerine enerji aktarabilirler Piyano örneğinde, gitar teli aynı frekansa akortlu olduğu için, piyanodan gelen enerji dalgalarını emer Yine birbirlerine uyumlanmış osilatörler, bir rezonans sistemi oluştururlar Gitar ve piyanonun telleri, birbirleriyle rezonansa girerler
Aynı duvara asılı saatlerin sarkaçlarına birbirlerinden farklı salınım verildiğinde, sarkaçlar sadece birkaç gün içinde aynı yönde salınmaya ve vurmaya başlarlar Bu durumda saatlerin asılı olduğu duvardan geçen enerji, onların birbirleriyle uyumlanması için yeterlidir Bu, aynı şekilde akortlanmış iki sistemin enerji ve hareketlerinin aynı seviyede gerçekleşmesine ve böylece fazlarının ve ritimlerinin birbiriyle örtüşmesine olanak sağlayan bir fenomendir Bu fenomen, elektronik alanında da görülür Aynı frekansta titreşen benzer şekilde akortlanmış osilasyon devrelerinde, yavaş olan devre daha hızlı olan devreye uyumlanmak için hızını artırır Her iki örnekte de enerjinin birbirleriyle akortlu bir sistemden diğerine nasıl taşındığını görüyoruz
Bundan ne öğrenebiliriz? İlk olarak, iki sistem farklı frekanslarda titreştiğinde, bu sistemlerin birbirlerine enerji aktarmalarına neden olan itici güce rezonans denir Aynı şekilde akortlanmış ama, farklı hızlarda titreşen iki sistemin aynı hizaya gelip aynı hızda titreşmesine neden olan enerji aktarımına ise uyumlanma denir Uyumlanma, sistemlerin aynı ritim ve salınım içinde olmak için hareketlerini ve enerjilerini aynı düzeye getirmesidir
Bu durum, biyolojik sistemler için de geçerlidir Dünyanın pek çok bölgesinde yaz geceleri, bir ağaçta toplanan ateşböcekleri ışıklarını önce rasgele yakıp söndürürler Ancak birbirlerine uyumlanıp ışıklarını düzenli bir şekilde yakıp söndürmeleri çok zaman almaz Cırcırböceklerinin veya kurbağaların aynı ritmi yakalayarak seslerini birbirlerine uyumladıklarına defalarca tanık oldum Böyle durumlarda doğa, bireyleri ritmik olarak uyumlu kılmayı yararlı veya ekonomik buluyor olabilir Belki de daha gizemli olan bir diğer süreç ise, aynı evi ya da yatakhaneyi paylaşan kadınların adet döngülerinin zamanla ritmik olarak aynı dönemlere denk gelmesidir Hatta laboratuar koşullarında bedenlerinden çıkarılmış hayvan kalplerinin canlı tutularak birbirlerinin yakınına yerleştirildiğinde, uyumlandıları ve aynı ritimde atmaya başladıkları gözlenmiştir Bu sürecin evrensel olduğu açıktır İtzhak Bentov 1977'de yazdığı etkileyici kitabı Çılgın Sarkaç'ta söylediklerinde tümüyle haklı olabilir Bentov şöyle diyor: " Hastalığa bedendeki organlardan birinin veya diğerinin uyumsuz davranışı olarak bakabiliriz Güçlü bir uyumlayıcı ritim uygulandığında, organın karışmış enerji dalgaları yeniden uyum içinde akmaya başlayabilir " Bu kuramla, enerji şifasının gerçekten nasıl çalıştığını açıklayabildiğini ileri sürmüştür Ona katılıyrum
İki şey farklı frekanslarda titreşiyorsa, rezonans ve uyumlanma sırasında ya düşük olan titreşim yükselir ya yüksek olan titreşim düşer veya ortada buluşurlar Kuantum Dokunuş'u uygulayanlar, nefes ve meditasyon teknikleriyle ellerindeki titreşimi çok yüksek bir frekansa çıkarmayı öğrenirler Ellerini ağrısı olan birine yaklaştırdıklarında, hastanın bedeni, şifa verenin ellerindeki enerjiye uyumlanır ve rezonansa girer Şifa enerjisini birbirimize aktarmamızı sağlayan evrensel titreşim, sevgidir "
Alıntıdır ~
Kaynaklar : Kuantum Dokunuş / Richard Gordon , İndigo Dergisi
|