|  | Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller... |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller...Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller Tıbbi denetim altında uygun kullanıldığı takdirde hipnoterapinin çok az kontrendikasyonları ve zararlı yan etkileri vardır  Karşılaşılan kişilerle, arasındaki ilişkilerde hiçbir zararlı etki ve bozukluk yoktur  Psikiatristler prepsikotik ve psikotik hastalarda hipnozu denerler  Bu bir kısım psikiatrisler için oldukça heyecan vericidir  Hipnoterapi ile hızlanan bir psikozun gerçek bir sebebinin olmadığı bildirilmiştir  Bu istisnaların dışında hipnotizmayı arzu eden hastalarda, hipnotizmanın hiçbir zorluk yaratmayacağından eminim  Hipnozla ilgili uygunsuz sonuçlar matematiksel olarak rutin yapılan cerrahi girişimler sırasındaki mental kondüsyonun canlılığındaki tetik mekanizmasından daha önemsizdir  Operasyonda karar verilen faktörler hazırdır ve yalnız uygun bir açıklama gereklidir  Dr  Erıchson "Çeşitli zamanlarda, yüzlerce konuda yapılan hipnotizmalarda, şahsî yapılan deneylerin hiçbirinde hipnozun zararlı etkisinin gözlenmediğini" bildirmiştir  Radyoterapi gibi hipnozun da tehlikesi kullanımında değil, suistimal edilmesindedir  Hiçbir doktor, her durum için ve her hastada hipnozu tavsiye etmemelidir  Hipnoz dikkatle seçilen durumlarda diğer tedavilerden daha etkili olduğu yerlerde kullanılır  Sağlam kliniksel hüküm koyulan vakalarda uygulanmalıdır  Hipnozun bazı şekilleri hala anlaşılmadığından geri kalan ve açıklanmayan tek alan değildir  Psikodinamikde oryantasyon, hipnoterapinin başarılı olması için sabit olan bir unsurdur  Ve hipnoz bireye özgü değilse kötü muamele görebilir  Bir kişiyi hipnoz yardımıyla bir suça yönlendirebilmenin mümkün olup olmadığı sorusu tıbbi görüş açısından tamamen akademiktir  Böyle bir durumun olabileceğini kabul etsek bile, hekimin moral yapısı ve tedavinin amaçları hipnotik durumun böyle bir kullanımını imkansız kılar  Bununla birlikte hipnoz sırasında böyle bir duruma yönlendirilmiş kişide uyanıklık sırasında bu durumun gerçekleşebilmesi gayet düşük olasılıktadır  Çok az vakada kişiyi kendi isteği ve moral yapısının tersine olarak antisosyal veya kendisine zarar verici davranışlara doğru etkilemek mümkün olabilir  Bu kişiler şüphesiz ki uyanıklık durumlarında da alışılagelmiş moral durumlarına ve ilgilerine zıd aktivitelere doğru uygun tartışmalarla ikna edilmektedirler  Trans sırasındaki kişiler deneysel amaçlarla kullanıldıklarını kolaylıkla fark edebilirler  Eğer hipnotistin dürüstlüğüne karşı tam bir inançları varsa kendilerini tehlikeli olabilecek bir rolü bile büyük bir samimiyetle oynayabilirler  Bununla birlikte bunun da nereye kadar uzanacağının bir sınırı vardır  Doktor Woolberg böyle bir olgusunu anlatmaktadır  Doktor Wolberg hipnoz sırasında hastasına biraz sonra kendisi bir doktorun ziyarete geleceğini ve bu doktorun tüm insanları öldürmeyi planladığını, bunun içinde bir virüs geliştirdiğini söyler  Bu durumda yapılması gereken şeyin mutlaka bu zararı vermeden önce bu adamı öldürmek ve insanlığı bu beladan kurtarmak oldruğunu belirtir  Daha sonra hastasına bu doktor arkadaşı ziyarete geldiği zaman kendilerine çay ikram etmesini ve bu sırada bu kötü doktorun çay bardağına şekerlikte göstermiş olduğ X işaretiyle işaretli potasyum siyanürlü şekerlerden koyarak vermesini tenbih eder  Hasta da bunu büyük bir samimiyetle yerine getirir  Doktora birşey olmadığını gördüklerinde Dr  Wolberg hastasına olasılıkla bir hata yaptıklarını bu kez işi daha sağlama almaları gerektiğini söyler ve üzerinde potasyum siyanür yazılı iki kapsülü vererek kbu kapsülleri doktorun çayına koymasını söyler  Hasta bu sırada birden trans durumundan çıkar  Çünkü hastaya göre ilk deneme bir oyun niteliğindedir; oysa ikinci kapsüllerin içinde potasyum siyanür bulunması olasılığı çok fazladır  Yapay olarak oluşturulmuş dissosiyatif durumlardaki deneyler Dr  Wolberg'e göstkermiştir ki kriminal kişilik özellikleri olan hastalarda bile denek hatalı olduğunu kavradığı impulslarını inhibe edebilmektedir  Bununla birlikte suça eğilimli kişiler hipnozun etkisi altında kalarak suç işlediklerini belirtip kurtulabilecekleri düşüncesi ile böyle bir fırsat yakaladıklarını kabul ederler ve suça sürüklenebilirler  Bu nedenle de hipnozun diplomasız ve meslek dışı kişiler tarafından yapılması suçtur  Bilgili ellerde hipnozun hiçbir zararlı etkisi yoktur, fakat eğer bilgisiz kişiler tarafından ve hastadaki dinamikler anlaşılmaksızın semptomun ortadan kaldırılması işlemine girişilir ise nevrotik kişi bundan ters olarak etkilenebilir  Nevrotik kişinin zaten kişiler arası ilişkile - rinde bir sürü ciddi problemi vardır  Kişilere güvenemez ve sürekli olarak kendi motivasyonları hakkında şüpheleri vardır  Başından uygun olmayan trans denemesi geçirmiş ise akut olarak bozulabilir ve güvensizlik ve gücenikliligi daha da artar  Hipnoz şimdiye kadar büyük oranda eğitilmemiş hipnotistler ve şarlatanlar tarafından uygulanılmıştır  Özellikle şarlatanlar popüler gazeteler ve radyo tarafından hipnozun en çarpıcı yönlerini sergilemeye yüreklendirilmişlerdir  Sonuç olarak hipnoz hak etmediği bir takım uygunsuz ön yargılarla lekelenmiştir  Hekimlik mesleği bu durumda tamamen suçsuz olarak kabul edilemez; çünkü hekimler hipnoza sahip çıkmamışlar ve hipnozun kullanım alanlarını ve sınırlarını belirlememişlerdir  Hipnozun eylence amacıyla kullanmasını yasaklayıcı ivedi yasal tedbirlere gereksinim vardır ve hipnozun kullanımı eğitilmiş ve ehliyetli kişilere bırakılmalıdır  Hipnoz hünerli kişiler tarafından kullanıldığı zaman bile bir takım komplikasyonlar oluşur  Hipnoz sonrasında kısa süren göz kararması, mide bulanması ve baş ağrıları yaygındır  Bazen spontan trans durumları kendiliğinden oluşabilir ve hasta bu sırada hiçbir neden yokken dissosiye beden algıları yaşıyabilir  Kendiliğinden ortaya çıkan bu trans durumları ve histerik fenomenler hipnoz sırasında bunların bir daha ortaya çıkmıyacağı kesin bir şekilde telkin edilerek önlenebilir  Otoriteryen bir telkinle semptomu ortadan kaldırılan hastanın hekimine ne kadar bağlanacağı ise bir diğer sorudur  Teorik olarak bir bağımlılık ve sonlandırılamaz bir bağlılığın ortaya çıkabileceği düşünülebilir  Fakat pratikde hipnozun diğer psikoterapilerden daha fazla bir bağımlılık oluşturmadığı da bilinir  Hastanın bağımlı olup olmayacağı tekniğin kullanılmasından ziyade hastanın buna gereksiniminin olup olmadığına bağlıdır  Bir terapiste karşı bağımlılık gereksinimi olan hastalarda direktif olmayan pasif yaklaşımların ön planda düşünülmesi uygun olacaktır  Hipnoza karşı tavrını bireyin temel karakter yapısı belirliyecektir  Kompulsiv bir şekilde bağımlılığı olan bir kişinin bağımlılık geliştirmek için hipnoza gereksinimi yoktur  Hipnoza karşı da diğer kişiler arası ilişkilerinde olduğu gibi tavır takınacaktır  Hipnozun kişiyi çocuklaştırdığı, iradesini zayıflattığı veya kişiyi diğer terapötik tekniklerden daha çok bağımlı bir hale getirdiği konusunda hiçbir kanıt yoktur  Kişinin sürekli olarak kendisini hipnotize edenin etkisi altında kalacağı ve bu etki alktığında istemediği birtakım şeyleri yapmaya zorlanacağı korkusu için hiçbir haklı neden yoktur  Ender olarak bazı dengesiz ve histerik kişiler kendilerindeki arzuları yansıtarak hipnotisti seksüel tasallutla suçlayabilirler  Bu tür suçlamalar çok ender olmakla birlikte hatırda tutulmalı ve hastanın cinsel fantazilerinin güçlü bir rol oynadığı durumlarda bunlar hastaya derindeki motivasyonel paternler olarak açıklanılmalıdır  Hipnozun herkesin kafasında sembolik bir cinsel fenomen olduğunu kanıtlıyacak hiçbir olgu yoktur  Gerçekde çok ender görülen bu tür olgularda eğer hasta tüm yakın ilişkileri seksüel olarak görmüyor ise bu olguyu da bu şekilde kavraması için hiç bir neden yoktur  Hastanın hipnoz sırasındaki cinsel fantkazilerini eyleme dönüştüreceği konusunda hiç bir gerçek tehlike söz konusu değildir  Hastanın tehlikeli olabilecek telkinlere yanıt verme yeteneğinin sınırlı oluşu terapötik olarak yararlı telkinler için de söz konusudur  Hipnozun psişik, somatik ve viseral fonksiyonlar üzerindeki dramatik etkisi hipnoz öğrencilerini hipnoza aşırı bir değer vermeye yönlendirebilir  Geçmişte hipnoz hakkında rastlanılan ümit kırıklıklarının büyük çoğunluğu da birçok nevrotik semptomların sujjesyon ile ortadan kaldırılmasında başarısızlığın ortaya çıkmış olmasındandır  Hastayı dayanılmaz anksiyetesinden kurtaran birçok nevrotik semptomu aynı zamanda onda uygun olmayan bir dengeyi de oluşturmuştur  Nevrozun etkinliğini azalttığını hissederek hekime başvuran hastalar esasen ikili bir motivasyonla kendilerinin bütün kişiler arası ilişkilerini yapılandırırlar ve terapötik ilişkiye karşı da ne şekilde davranacaklarını koşullandırırlar  Bireyin bu ikili motivasyonel sistemine uymayan değişiklikeri oluşturmaya çabalamak tepkiyle karşılanacaktır  Yeterli bir şekilde motive istenci olmayan bir birey transa sokulmuşsa ve bu sırada semptomlarından vaz geçmeye veya hastalığına karşı tavırlarını değiştirmeye, veya değişik bir hayat felsefesi edinmeye, veya diğer kişilerle daha kafadengi bir duruma gelmeye, veya önemli bilinç dışı çatışmalarını tanımaya zorlanırsa yanıt vermekte başarısız olur  Transda mucizevi hiçbir şey yoktur  Birçok değerleri vardır; fakat bireyin mevcut motivasyonları ve değişebilme kapasitesi yönünden sınırları da vardır  Terapötik başarısızlıklar diğer birçokları gibi hipnozda da ortaya çıkar  Dr  Wolberg burada bir hekim hastasını nakletmektedir  Bu hekim hasta ailesinin desteği ile New York'da tıp fakültesini bitirmiştir ve gene ailesinin isteği ile New York'ta serbest hekimlik yapabilmek için bord sınavına girecektir  Ancak sınava hazırlamak için ne zaman kitabı açsa zihni dağılmakta ve okuduğundan hiçbir şey anlayamamaktadır  Sonunda Dr  Wolberg'e gelir ve kendisini hipnotize ederek bu sorununun üstesinden gelebilmesine yardımcı olmasını ister  Dr  Wolberg'in bu konudaki yardım çabaları hep sonuçsuz kalır; çünkü hekim hastanın sevdiği kız New York'un dışında bir şehirde oturmaktadır ve temelde bu hekim de sevdiği kızın bulunduğu şehirde serbest hekimlik yapmak istemektedir  Fakat öte yandan ailesine olan borçluk duyguları bu düşüncesini açıkça ortaya koymasını engellemektedir  Tedavinin başarısız kalmasının nedeni de bu motivasyonun anlaşılamaması ve hastanın temelde hiç de istemediği bir duruma zorlanmasıdır  Dr  Wolberg bunu hekim hastası sınavı kazanamadıktan ve daha sonra sevdiği kızın bulunduğu şehirdeki sınavı kazanıp orada serbest hekimlik yapmaya başladıktan sonra anlamıştır  Bu vaka hipnotik tedavide hastanın motivasyonunun çok iyi anlaşılmasının ne kadar gerekli olduğunu göstermesi açısından önemlidir  | 
|   | 
|  | 
|  | Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller... |  | 
|  08-20-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller...Gene Dr  Wolberg'in bir hastası hipnoz için baş vurmuştur ve tedavinin sonucunda elindeki listede belirttiği amaçları kazanmak istemektedir  Bu listede şunlar yazılıdır: birincisi! "her zaman güçlü olacaksın, özellikle kadınlara karşı" ikincisi"her zaman berrak düşüneceksin, alçak ve düzgün bir ses tonuyla etkileyici bir şekilde konuşacaksın! üçüncüsü "gece saat birde kalkacaksın ve sabah saat yedide tamamen dinlenmiş bir şekilde uyanacaksın"; dördüncüsü "bütün engellere karşı hayatta başarılı olacaksın"  Bu kişi bu amaçları çok uzun süren psikanalitik tedavide kazanamamıştı ve sonuçta kendisine hipnozun yararlı olabileceğini düşünüyordu  Birçok kişinin, hipnozun birçok şeyi mucizevi bir şekilde düzelttiği ve sihirli gücü olduğu gibi yanlış beklentileri vardır  Hipnotiste 70 yaşında empotan yakınması olan erkek hastadan 6 yaşında, geri zekalılığı olan ve hiçbir zaman yürümeyi ve konuşmayı öğrenememiş bulunan çocuğun annesine kadar birçok kişi baş vurabilir  Hipnozdaki başarısızlıklar iki grupda incelenebilir: Transın oluşmasında başarısız kalınanlar ve terapötik bir amacın oluşmasında başarısız kalınanlar  Trans oluşturmakta başarısızlıklar çok şükür iyi tekniklerin uygulanmasıyla enderdir  Kişiler arası ilişkilerden korkanlarda ve özellikle zarar verici veya tehlikeli olduğu zannedilen bir otoriteye yenilme korkusu olanlarda direnç gelişebilir ve bu direnç hipnotik durumun elde edilmesini önler  Burada hipnotistin kişiliği ve deneyimi belirleyici faktör olabilir ve eğer rezistanslar uygun bir şekilde ele alınır ise trans sağlanabilir  Burada Dr  Wolberg tarafından bir örnek verilmiştir  Bu örnekte homoseksüel dürtülerini kontrol edebilmede kendisine kontrol yeteneği kazanmak isteyen birisi hipnoz için baş vurmuştur  Hipnotik seans sırasında hasta yumruklarını ve dişlerini sıkmış ve hemen hemen kavgaya hazır bir postür almıştır  Biraz sonra da öfkeli kir şekilde yerinden kalkarak "yapamıyorum, kendimi bırakamıyorum" diye bağırmıştır  Daha sonra da orgazm olduğunu ve kendisine tamamen sahip olabilecek bir üstün güce yenilmek istiyormuş gibi hissettiğini söylemiştir  Bu hasta hipnoza kendi nevrozu çerçevesinde sımsıkı sarılmış ve kendisini hipnotize eden doktor kendisine sanki direnemediği bir aşıkmış gibi gelmiştir  Telkinlere karşı hem yenilme hem de direnmeyi arzu ederek bir trans durumuna gerçekten girdiğini sandığı sırada panik duygusu yaşamıştır  Transın oluşabilmesi için uygun bir hipnotize edilebilme motivasyonu gereklidir  Bu motivasyon mherkeste varmış gibi görünür, fakat bazen özellikle duygusal problemi olanlarda bulunmayabilir  Hipnotize olmaya karşı direnen bir kişiyi hipnotize etmek genellikle mümkün değildir; ya hipnotistin emirlerine itaat etmeyi istemelidir ve transa girer ya da kendi iradesine karşı bir takım duyguları olmalıdır ve hipnotistin emirlerine direnemez  Bilinç dışı bir hipnotizma edilme motivasyonu, bilinçli hipnoza direnme arzusundan daha güçlü olabilir  Hipnoza girmeye karşı savaşan bir çok kişi vardır, fakat bu kişiler buna rağmen telkinler başladıktan sonra uyanık kalamazlar  Trans endüksiyonundaki başarısızlıklar, hekimin hastanın hipnotize edilme isteğine karşı olan etmenleri tanıması ile en az düzeye indirilebilir  Eğer hekim tutum ve tavırları ile güven telkin edebilirse, hastanın hipnoz hakkındaki hatalı ön yargılarını ortadan kaldırabilirse, hastadaki iyi olmaya yönelik sağlıklı impulsları eyleme geçirebilirse ve hastayı sağlığına hipnozun yadımıyla kavuşabileceğine ikna ederse, veya bazı hırslarını veya amaçlarını tatmin ederse hipnoz korkusunun üstesinden gelmek olasıdır  | 
|   | 
|  | 
|  |