08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vi. Yannis Kantakuzenos İmparatorluk Dönemi (1347-1354)
İmparatorluk dönemi (1347-1354)
İmparatorluk görevi yüklenme
Yannis Kantakuzenos 1347de 1000 kişilik bir ordu birliğinin başında törenle Konstantinopolis'e girmiştir Kendine rakip olanları hemen görevlerinden atmayıp onların gücünü kıracak şekilde görevler vererek tayinler yapmıştır Başta olarak daha V Yannis Palaiologos'a daha çok törensel bir görev olarak ortak imparator ünvanını vermiş ve yetişginliğe girinceye kadar kendinin tek naip olacağını ilan etmiştir
İmparator görevini üzerine aldığı zaman Yannis Kantakuzenos VI Yannis unvanını almıştır Böylelikle meşru imparator olan V Yannis Palaiologos'dan sonra gelen bir meşru imparator olduğunu ifade etmiştir Fakat Palaiologos ailesi kendi Palaiologos sülalesinden olmayan bir kişinin bu ünvani almasını kabul etmemişler ve Yannis Kantakuzenos'u bir gaspcı, hırsız ve düzme bir imparator olarak görmeye devam etmişlerdir İmparatorlukta barışı sağlamak icin V I Yannis imparator olunca iç savaşta kendine karşı olanlar için bir genel af ilan etmiştir Buna tek bir istina, affı devamli olarak rededen Konstantinopolis Patrikliginden ayrilmasi gereken Yannis Kakelas olmuştur
VI Yannis yeniden (ucuncu defa) 21 Mayis1347de yeni Konstantinopolis Patriği İsidore tarafindan Bakire Blakares Kilisesinde taç giydirilmistir Bizans'ın zayıflayıp fakirleşmesi bu tören için depremden gördüğü hasardan dolayı çok yıkık ve tamir isteyen Aya Sofya'nın kullanılmamasında; geleneksel Bizans imparatorluk taçı ve mücehveratının Venedikliler elinde rehinde olduğu için camdan yapılmış kopyalarının kullanılmasında ve kullanılan dinsel tören kupalarının altın veya gümüş olmayıp kırmızı çömlek toprağından yapılmış olmasından açıkca görülmekteydi
1353de kendi oğlu olan Matthaios Kantakuzenos'u ortak imparator ilan etmiştir
İç düzensizlikler
VI Yannis'in İmparator olarak hüküm sürdüğü yıllarda sosyal ve asker alanlarda bir sıra içişleri sorunları ile karşılaşmıştır:
Kara Ölüm veba salgını
Hükümdarlığının ilk yılında 1347 ilkbaharında Moğollar tarafından kuşatılan Kırım'da Ceneviz kolonisi olan Kefe'den kaçan gemiler büyük bir veba salgını getirmişlerdir Bu çok öldürücü bir veba, Konstantinopolis'e, imparatorluğa ve Venedik limanından Avrupa'nın her tarafına hatta Asya'ya Mezepotamya'ya yayılmış; Avrupa nüfusunun çok büyük kısmının ölümüne neden olmuş; Kara Ölüm olarak yüzyıllarca anılmıştır Zaten iç harpten yeni çıkan; demoralize ve vurdumduymazlik gösteren Bizans sivil halkı büyük sayıda ölümler dolayısıyla hem objekif olarak hem de moralman çok sarsılmıştır Verilen muhafazkar tahminlere göre Konstantinopolis halkının (8/9)u bu sekiz ay süren veba salgınında ölmüştür VI Yannis Kantekuzenos da en küçük oğlu Andronikos'u bu salgında kaybetmiştir
Selanik ve Bağnaz Fanatikler
Selanik'te dinsel Bağnaz Fanatikler (zealots) 1341de bir isyan çıkartmışlar; şehir halkı da bu isyana destek vermiş; ve bundan sonra 7 yıl Selanik bu Bağnaz Fanatikler tarafından merkezden özerk olarak idare edilmiştir 1345de merkezden Selanik'e gönderilen ve genellikle hiçbir efektif yetki kullanamıyan vali bir entrika ile Bağnaz Fanatik partisinin liderini öldürtmeyi başarmış ve idareyi eline alıp Kantekuzenos'u imparator olarak kabul ettiğini ilan edip imparatorundan yardım istemiştir Fakat Bağnaz Fanatikler Kantakuzenos'un yardım ordusu Selanik'e varmadan vali ve yüzlerce adamını yakalamışlar; iç kale duvarlarından aşağı atarak hepsini feci şekilde öldürmüşler ve şehirde sokak sokak gezerek Kantakuzenos taraftarı olarak bilinen soylu kişileri de bulup döverek öldürmüşlerdir Bu büyük katliamdan sonra Selanik'in idaresi yine Bağnaz Fanatiklerin elinde kalmıştır
1347de VI Yannis tarafından Selanik Metropoliti olarak atanan Gregori Palomas'i ret etmişlerdir Aynı yıl şehir idarecileri Sırp Kıralı IV Duşan'dan yardım isteyince bu hükümdar büyük bir ordu ile şehir kapılarına gelmiştir 1350 yılı başında bölünen Bağnaz Fanatik partisinin güçlü olan kiligi merkez Bizans hükümeti taraftarı olan Aleksius Methochites'i idarenin başına getirmiştir Bunu fırsat bilen VI Yannis, oğlu Matthaios Kantakuzenos komutanlığı altında büyük bir orduyu Selanik üzerine sevketmiştir Bu ordunun büyük bir kısmı imparatorun damadı olan Osmanlı hükümdarı Orhan Bey'den yardım olarak sağlanan bir Osmanlı Türk birliğinden oluşmaktaydı Ancak Selanik'e varmadan Osmanlı birliği Anadolu'ya geri çağrılmış ve ordunun gücü çok zayıflamıştı O zaman Matthaios civarda şans eseri bulunan Türk asıllı korsanlar ve gemilerinden faydalanmış ve Selanik'i eline geçirmeyi başarmıştır 1350 sonbaharında büyük bir törenle VI Yannis ve ortak imparatoru olan Matthaios Selanik'e tekrar girmişlerdir Toplanan Bağnaz Fanatik parti mensuplarının çoğu Konstantinopolis'e yargılanmak üzere gönderilmiş ve kalan kısmı ise şehirden sürgün edilmişlerdir
Cenevizlilerle Haliç'te savaş
Dışişleri sorunları olarak da görülmekle beraber, Cenevizlilerle Halic'de ortaya çıkan savaş durumu İmparatorluğun en iç bölgelerinde bulunan sivil halka kendini hissettirmistir
Ic isyandan sonra Bizans'in ekonomik durumu cok kotu oldugu gorulmustur Trakya ic savas boyunca ve hala Marmarayi zaman zaman gecen Turkmenler tarafindan talan edildigi icin tarim imkansiz bir hale gelmistir Gida maddeleri Cenevizli gemiler tarafindan Karadeniz kiyilarindan saglanabilmekteydi Bizans'in yabanci ulkelerle ticareti de Galata'da bulunan Cenevizlilere gecmisti O zaman yapilan hesaplara gore Galata'da Ceneviz gumruk idaresinin yillik geliri 200 000 Bizans altini iken Konstantinopolis'ten Bizans gumruk geliri 30 000 Bizans altinina dusmustu ve Bizans altini devamli deger kaybina ugramaktaydi Herhangi bir devlet geliri de vergi yerine hibe ve borclanma sekilinde finanse edilmekteydi ve yerine harcanamiyordu Ornegin Moskova Granduku 1350de Ayasofya'nin tamiri icin buyuk miktarda altin gondermis; ama bu Ayasofya tamiri yerine cogu Turk parali askerlerinden olusan orduyu tutup yenilemek icin kullanilmistir
Kantakuzenos dis ticareti Ceneviz Galata'dan Halic'in Konstantinopolis tarafina cekip gumruk gelirlerini artirmak icin Bizans gumruk tarifelerinde buyuk bir indirim yapmistir Bunu Galata'daki Genevizler cok sert sekilde protesto etmis; Bizans idaresi bu protestoya aldirmayinca kuvvete basvurmaktan hic cekinmemislerdir Agustor 1348de bir Cenviz filosu Halic'te karsi tarafa gecip orada bulunan Haliçde bulunan büyüklü küçüklü Bizans asker, sivil ve tüccar gemilerini yakmışlardır VI Yannis'in Konstantinopolis'te bulunmamasi nedeniyle karisi Irene, kucuk oglu Manuel ve damadi idaresindeki Bizanslilar karsi misilleme yapip Galata'ya mancinikla kayalar ve yanan maddeler alarak Galata'daki Ceneviz ticaret ambarlarina buyuk zararlar vermislerdir Geneviz'liler Sakiz'da takviye gucler; harp aletleri ve yeni gemiler getirip Konstantinopolis'i Halic'den ates ve abluka altina almislardir
Cenevizlilerin ateskes teklifini rededen Bizanslilar Imparator sehre donunce sehir ve Trakya halkindan gonullu para toplayip yeni bir Bizans donanmasi kurmaya baslamislardir Cenevizliler ise Galata surlarini pekistirmekle ugrasmislardir Hala Istanbul'da bir turist cekici anit olarak bulunan Galata Kulesi (o zaman Hz İsa Kulesi adi ile) bu zaman Cenevizliler tarafindan insa edilmistir 1349da Marmara gemi tezgahlarindan denize indirilen 9 buyuk ve cok sayida kucuk gemiden olusan Bizans filosunun bir kismi Halic'in girisine gelmis ve oradaki Ceneviz gemilariyle giristigi ilk savasta galip cikmistir Kantekuzenos tarihinde bu filonun sonraki serguzesti goz onune alinirsa bunun bir sans eseri oldugunu yazmistir Bizans denizcileri hic tecrubesizlerdi; filonun diger kismi Sarayburunu'nu donerken bir firtina cikmisti; tecrubesiz denizciler bundan panige kapilip gemilerini terk etmisler ve bunu filonun diger gemicileri de takip etmistir Buna ilk once cok sasiran Cenevizliler, sonradan bos butun Bizans filosu gemilerini Galata'ya cekip yeni Bizans donanmasini ellerine gecirmislerdir Galat surlarinin arkasina gonderilmis Bizans kuvvetleri de olanlari tepeden gorup kacmislardir Bizans 6 Mart 1349da ortaya cikan bu utanc verici yeniklik gibi hic bir olayi ne once ne de sonra gormustur
Cenevizlilerin gonderdikler elcilerle yapilan Cenevizlilerin bu harpte galip gelmelerine ragmen Bizans'a cok bonkor davranmislardir; Bizans'in hic bir taviz vermesini beklemeden yapilan anlasma ile Bizans'a 100 000 Bizans altini tazminat vermeyi, hukuksuz olarak Galata civarinda zapedilen arazilerin geri vermeyi ve Konstantinopolis'e bir daha hucum etmemeye yemin etmeyi kabul etmislerdir
Vergiler ve VI Yannis idaresinden hoşnutsuzluk
Harpler Konstantinopolis halki uzerine buyuk bir vergi yuku cikartmistir Halic'te Cenevizlilerle yapilan savasta butun Bizans gemilerinin kaybebedilmesi nedeni ile Bizans donanmasini yenilemek ve donanma askerlerini egitmek icin buyuk bir masraf yapmasi gerekmistir Bu masraflari karsilanmak icin VI Yannis her Bizans arazilerinde yasiyanlarin odemesi gereken ozel bir vergi koymustur
Bu nedenle özellikle Konstantinopolis halkı ve devlet idarecileri VI Yannisin idaresinden gayet büyük hoşnutsuzluk duymaya başlamıştır Eski imparator olan V Yannis lehinde bir saray komplosu kurulmuş ve eski imparator tekrar göreve çağrılmıştir
Dışişleri sorunları
VI Yannis Kantekuzenos döneminde Bizans İmparatorluğu çok dar bir sınırlar içinde kalmıştır İmparatorluk Konstantinopolis civarındaki doğu Trakya; etrafı Sırp toprakları ile çevrili ancak denizden Bizansla ilişkili Selanik ve özerk Mora Despotluğu olarak idare edilen Mora Yarımadasından ibaretti İmparatorluk bazan sulh halinde diğer zamanlar harp ile komşuları ile devamlı mücadele halinde idi VI Yannis Sırp Kıralı IV Dusan'la bir sıra harp yapmıştır Galata'da bulunan Cenevizlilere yapılan şavas sonucu Bizans yenik düşmüştür Venedik-Ceneviz savaşında VI Yannis yenik düşen Ceneviz tarafını tutmuştur Osmanlı devleti ile ise VI Yannis önce Orhan Beyle yakın şahsi ilişkiler kurmuş; yardım sağlanmış; fakat bu yakın ilişki Osmanlı Türklerinin Rumeli'ye temelli olarak geçip yerleşmeleri ile sonuçlanmıştır
Sırplarla ilişkiler
Sırplar bu dönemde Bizans'in kuzey-batı sınırlarında bir büyük imparatorluk kurmak ile uğraşmaktaydılar Sırp Kralı V Etienne'in bu uğraşa girişmesi Bizans'ı kuşkulandırmaktaydı Eskiden beri bir müttefik olan Sırpların bu yönden tehlikeli olabilecek bir hücum tehdidi altında olduğunu Yannis bilmekteydi Bu nedenle çok ince hesaplarla Bizans diplomasisini iyi kullandı ve boyle bir hücumun kendi saltanat döneminde olmamasını sağladı
Bizans ve Venedik-Ceneviz savaşı
VI Yannis Cenevizli'lerle savaştan sonra hem Ceneviz hem de Venediklilerle iyi ilişkiler yaratma politikasi uygulamıştır Bunun olumlu sonuçları doğmuştur 1349da Cenevizliler iç savaştan beri ellerinde bulundurdukları Sakız (Chios) adasını Bizans'a geri vermişler ve aynı yıl Eylül'de Venedik'le (1342de Savoylu Anne'nin imzalamış olduğu) barış anlaşması 5 yıl daha uzatılmıştır
Fakat iki deniz cumhuriyeti (Cenova ve Venedik) arasındaki Karadeniz'deki ticaret mücadelesi 1349da sonunda açık harbe dönüşmüştür Mayıs 1351de bir Venedik filosu Galata'da bulunan Geneviz kolonisine hücum etmek üzere Haliç'e girmiştir Cenevizliler Bizanslıların doğrudan doğruya yardım sağlamadığına kızarak Venedik gemilerine karşı kullandıkları mancınıkları Bizans'a karşı da şehrin Haliç surlarına karşı gülle atışı için kullanmaya başlamışlardır Bu nedenle VI Yannis ister istemez bu harbe Venedikliler yanında katılmak zorunda kalmıştır
Fakat Venedik filosu Haliç'ten çekilince Ceneviz hücumları karşısında tek kalmıştır 28 Temmuz'da yeni Bizans donanması ile Cenevizliler arasinda bir diğer deniz dalaşı çıkmış ve bundan Bizans yenik çıkmıştır Üç ay sonra bir Ceneviz filosu Galata'ya gelmekte iken, Bizans elinde olan Marmara Ereğlisi'ni (Hereclia) eline geçirmiş; şehri talan etmiş ve yakmıştır Bu filo sonradan Karadeniz'e yönelmiş ve Trakya tarafında Karadeniz kıyısında bulanan bir Bizans şehri olan Süzebolu'yu (o zamanki Sozopolis, şimdi Bulgaristan'da Suzepol'u) tahrip etmiştir
Cenevizliller Venedik'in Ege'de önemli deniz üssü olan Eğriboz adasını (o zamanki Negroponte, şimdi Yunanistan'da Eubea) ellerine geçirmişlerdir
Buna karşılık vermek için Venedikliler kendi ve muttefiklerinin gemilerinden oluşan büyük bir donanma kurmak icin muttefik aramaya başlamışlardır Aragon Kıralı Peter eğer masrafların (2/3)si karşılanırsa tam teşkilatlı 26 harp gemisi vermeyi kabul edecegini ve VI Yannis de ayni şartlar altında 12 Bizans harp gemisi sağlayabilcegini bildirmislerdir Venedik'in Bizans'a ek şartlara göre de eğer bu donanma Cenevizleri yenik düşürürse, Cenevizlerin elinde bulunan Galata ortadan kaldırılacak; surları, evleri ve tüccar dükkan ve depoları yerle bir edilecek ve ayrıca Venedik'te rehinde bulunan Bizans imparatorluk tacı ve mücehveratı da geri verilecekti
Bu muzakerelere ragmen Venedik VI Yannis aleyhine bir siyaset surmeye devam etmistir Sirp Kirali IV Dushan araciligi ile Selanik'te bulunan genc ortak imparator V Yannis ile eger Canakkale Bogazini koruyan Bozcaada'nin (Tenedos'un) idaresi Venedik'e verilirse 20 000 duka altini 'borc' verbileceklerini teklif etmislerdir VI Yannis bunu haber alinca Savoylu Anne'yi oglunu bundan vazgecirmek icin Selanik'e gondermistir Ama Venedik'le sonunda yapilan anlasma bunun gercekelesmesini onlemistir
Uzun suren muzakerelerden sonra anlasma ancak Temmuz 1351de imzalanabilmiştir Nikola Pisani komutanligi altindaki takviyeli Venedik ve Paganino Dorya komutanligi altindaki Ceneviz donanmalari ise ancak 1352 basinda Marmara Denizinde karsikarsiya gelmislerdir 13 Subatta Bogazici'nde Halic agzinda bir deniz savasi yapilmistir Cok dalgali olan deniz, Bogaz akintisi ve Cenevizlilerin kendi kolonileri olan Galata duvarlarina yakinliklari Venedekli donanmasinin aleyhinde idi Bunun yaninda Vendik muttefiki olan Aragon filosunun kaptani baskomutanin emirlerini dinlemeyip hemen hucuma gecmis ve Cenevizliler tarafindan hemen elimine edilmistir Bunu goren Bizans filosu da dusmanla savasa tutusmadan Halicin kendi tarafina cekilmisdir Savas Ceneviz ve Venedik gemileri arasinda olmus; ta geceyarisina kadar yanmakta olan gemiler isiginda devam etmistir Fakat geceyarisina dogru buyuk kayiplar ve aleyhlerine olan ruzgar ve akinti dolayisiyla Venedik donanmasi savastan cekilmek zorunda kalmistir Gunduz oldugu zaman Venedik'in nerede ise butun kadirgalarinin battigi ve 1 500 kadar denizcinin de olmus oldugu aciga cikmistir Cenevizliler'in kayiplari da, galip cikmakla beraber, cok buyuk oldugu icin magluplari takip edememislerdir ve uzun bir muddet bu savasin acik haberleri Cenova'dan hatta Galatalilardan saklanmistir
Bu Venedik-Cenova savasi Bizans ve ozellikle VI Yannis icin cok buyuk bir maglubiyet olmustur Cenevizlilerle Bizans arasinda baris Mayis 1352de yapilmis ve buna göre Konstantinopolis'in çok yakınlarinda olan Maramara Ereglisi (Heraclea) ve Silivri (Salymbria) Cenevizliler egemenliğine geçmiştir Bu macera ve sonucu da zaten halk tarafindan sevilmeyen VI Yannis'in daha da yerilmesine sonuc olmustur ve ortak imparator olan V Yannis'in o yil kidemli imparator olarak donmesine buyuk bir katki yapmistir 
Osmanlıların Rumeli'ye geçip yerleşmeleri
Orhan Bey ile VI Yannis Kantakuzenos 1345den itibaren çok yakın şahs ilişkiler kurmuşlardı 1346da Orhan Bey VI Yannis Kantakuzenos'un ikinci kızı Teordora Kantekuzene Hatun ile bir evlilik yapmış ve Bizanslı kayınbaba ve Osmanlı damad devamlı yakın ilişkilerde olmuşlardır 1350de Selanik'in alınması için imparatorun oğlu Matthaios emrine büyük bir Osmanli süvari birliği verilmişti
1352de ise kıdemli imparator VI Yannis Kantakuzenos ile ortak imparator olan V Yannis Palaiologos arasında çıkan anlaşmazlık sonunda V Yannis'e Trakya'nın büyük bir kısmının idaresi verilmiş ve oraları idaresinde bulunduran VI Yannis'in oğlu Matthaios Kantekuzenos Edirne valiliğine atanmıştı Bu çok kısa bir barış sağlamış, ama 1452 yazında V Yannis Edirne'ye hücumla burayı eline geçirmişti Matthaios babasından yardım istemiş ve VI Yannis Edirne'yi oğluna geri vermek için büyük bir ordu toplamıştır Bu ordunun hemen hepsi damadı Orhan Bey'den aldığı Osmanlı Türk birliklerinden oluşmaktaydı ve Orhan Bey'in oğlu Süleyman Paşa'nin komutanlığı altında idi Osmanlı birlikleri, Sırplarla takviyeli V Yannis birliklerinin elinden Edirne'yi kurtarmışlar ve bu nedenle İslam törelerine göre Edirne kentini üç gün talan etmelerine izin verilmişti Hem yabancı ve müslüman birlikleri kullanması hem de müslümanlarca Edirne'nin talan edilmesi bütün Bizans topraklarındaki halkın VI Yannis aleyhine dönmesine bir diğer neden olmuştur Bu Osmanlı birlikleri birkaç ay sonra donmuş olan Meriç Nehri üzerinde bir savaşla Bizans topraklarına girmiş olan bir Sırp-Bulgar ordusunu yenmis ve Bizans'a Sırp-Bulgar tehdidini önlemiştir Ondan sonra Osmanlı ordusu Anadolu'ya geri çekilmiştir
2 Mart 1354'de bütün Trakya çok şiddetli bir depremle sarsılmış ve şehir, kasaba ve köylerin çoğu yerle bir olmuş; bunu soğuk, kar ve tipiler ve devamı olan şiddetli yağmurlar takip etmiş ve insan ve maddi kayıplar çok yüksek seviyelere ulaşmıştır Bizans için stratejik önemi bulunan Gelibolu şehrinde taş üstüne taş kalmamış ve şehir halkı denizden kaçıp şehri boş bırakmışlardır
Bazı tarihçilere göre Trakya arazilerini daha yakından tanımış olan Süleyman Paşa buraları fetih etmek için fırsat kollamaya başlamıştır Deprem haberi Biga'da bulunan Süleyman Paşa'ya ulaşınca kendi ordusu ile, bulup toplayıp göçmeye ve yeniden yerleşmeye hazırlıklı Türkmen sivil ailelerle birlikte Rumeli'ye geçmişler ve genellikle harabe halinde olan boş Gelibolu şehri içine yerleşmişlerdir
Diğer tarihçilere göre VI Yannis Edirne'ye sefer için Osmanli birliklerini kullanmak için gereken finansmanı kiliselerden topladığı kıymetli eşyalar ile yapmaya çalışmış ve bunlar yetişmediği için Osmanlılara Gelibolu yarımadasında bir üs sağlamayı vaad etmiştir Süleyman Paşa Çimpe kalesi adında olan bu üssü onarmak üzere askerleri ile Gelibolu yarımadasına geçmiştir Ama deprem dolayısıyla Gelibolu'nun da boşaltılmış olduğunu görünce bu boş şehri de ilk Osmanlı Türk yerleşkesi olarak kullanmak üzere almışlardır
Birkaç ay içinde Gelibolu şehri yeniden yapılmış; surları pekiştirilmiş ve bir müslüman Türk şehri şeklini almıştır Bu şehir hemen Rumeli'de hem Anadolu'dan aileleri ile göçmen Turkmenleri hem de Trakya'da çeteler halinde bulunan Türkmen'leri çeken bir yerleşke odağı haline gelmiştir
Her ne şekilde gelirlerse gelsinler, Osmanlıların Rumeli'de yerleşmeye başlamaları VI Yannis için bir büyük sorun doğurmuştur Bazı tarihçilere göre Çimpe kalesini (ve Gelibolu'yu) boşaltıp gitmesi için Süleyman Paşa'ya 10 000 Bizans altını tazminat vermeyi teklif etmiştir Diğerlerine göre önce 10 000 altın; sonra Gelibolu yarımadasını boşaltmak için bunun dört misli 40 000 altın tazminat teklif etmiştir Fakat buna Süleyman Paşa'nın cevap olarak bu kalenin kendi eline Allah'ın inayeti dolayısıyla geçtiğini; hiç kimsenin yaşamadığı boş bir harabeye yerleştiğini ve boşaltıp geri vermenin Allah'ın ihsanını redetme olacağı idi VI Yannis bu sefer damadı olan Orhan Bey'e başvurmuş ve durumu görüşme teklif etmiştir Bazı tarihçilere göre Orhan Bey önce bunu kabul etmiş; fakat yaşlılık ve hastalık nedeniyle bu görüşmeye gidememiştir Diğerlerine göre de Orhan Bey buluşma teklifini yaşlılık ve hastalık nedeniyle hemen redetmiştir Her ne olursa olsun bu sonucun İmparatoru büyük bir yeise soktuğu ve şimdiki terimle bir depresyon geçirdiği üzerinde tarihçiler anlaşmaktadırlar
Dinsel sorunlar
III Andronikos'un saltanatının son yıllarında birden genislemeye başlamış olan hesiçism adı verilen bir mistik dinsel görüş ve doktrin Bizans'ta giderek taraftar bulmaya başlamış ve bu eğilim VI Yannis'in hükümdarlığı sırasında gittikçe önem kazanıp bazı nüfuzlu Kilise mensupları tarafından resmi Ortodoks kilisesi doktrinleri dışında olduğu iddiasiyla telin edilmiştir Gerçekten bu doktrin dindar olan kişiye önem verdiği için Ortodoks kilinin papazlar ve kesisiler hierarşisini tehdit etmekteydi Fakat bu doktrine karşıtlık, hirerkiye tehdit seklinde ifade edilmemkte, kutsal Ortodoks Kilisesi'nin doktrinininden ayrılması suretiyle kutsal kiliseyi ikiye bölme tehdidi şekilde açıklanmaktaydı VI Yannis'in imparatorluğu döneminde Gregori Palamas'ın önderliğini yaptığı bu doktrini VI Yannis'in kendisi de uygun bulup taraftarı olmuştur ve hatta elimize geçen VI Yannis'in elinden çıkmış eserler arasında bu doktrini açıklayan bir de dinsel inceleme de bulunmaktadır Fakat Kantakuzenos'u afaroz ederek iç harbin çıkmasına neden olan Konstantinopolis Patriği Kekelas ve V Yannis'in annesi ve taht naibi olan İmparatoriçe Savoy'lu Anne tarafından şiddetle bu doktrin rededilmişti
1351de VI Yannis imparatorluk ikametgahı olan Blacerne Sarayı'nda bir dinsel konsey toplamş ve bu konseyde bu doktrinin Ortodoks Kilisesi'nin resmi doktrini ile olan bağlılık veya farklılıkları incelenmiştir Bu konsey sonunda hazırlanan resmi raporlara göre, hesiçism Ortodoks Kilisesi doktirinlerine uygun bulunmuştur ve konsey dağılmıştır Bu Konsey kararları Şubat 1352'de Ayasofya'da resmen ilan edilmiş ve İmparator VI Yannis tarafından Ağustos 1352de tasdik edilmiştir
İmparatorluğun yeni yörel tanzimi
Heraklius'un imparatorluk döneminden beri Bizans İmparatorluğu'nun yerel bölümleri olan thema'lar ortadan kaldırılmıştır Apandaj şekilli bir yerel sistem kurulmuştur Bu sistem'e gore impartorluk üç apandaj bolgesine bölünmüştür:
Konstaninopolis'i de kapsayan Trakya İmparator idaresinde
Bizans'a bağlı Mora Despotluğu: Mistra merkezli olup VI Yannis'in üçüncü oğlu Manuel idaresinde verilmiştir
Selanik ve civarı
Kaynak : Wikipedia
|
|
|