08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sabetay Sevi Edirne
Edirne
İzmir'li hahamlar Sabetay Sevi'nin Dinlerini bozduğu gerekçesiyle öldürülmesine karar verdiler, ama bu kararı uygulayamazar ve onu Osmanlı sarayına şikayet ettiler Osmanlı yönetimi en başta olaya ilgisizdi Daha sonra yahudi din adamlarının artan şikayetleri üzerine Seviyi tutuklayarak Sultan IV Mehmet'in huzuruna çıkarıldı Sevi Sultandan Mesih olarak tanınma talep etti, ayrıca İsrail toprağını kendisine vermesini de istedi Sultan onu Çanakkale'de bir kaleye hapsetti Faaliyetleri burada da devam eden Sevi'yi yine Yahudi hahamlar Saray'a şikayet edince, Osmanlı bu talepler karşısında kayıtsız kalamadı Ortaya çıkan kargaşayı gidermek için Fazil Ahmet Paşa, işin esasini ögrenmek için, Sevi'nin derhal Istanbul'a gönderilmesini istedi
Edirne sarayinda, Padişahın iktidarına meydan okumakla suçlanan Sabetay için Sadaret Kaymakamı Mustafa Paşa, Şeyhülislam Minkarizade Yahya Efendi ve Padisah'in imamı meşhur Vani Efendi'den oluşan bir divan kuruldu, Padişah Sultan IV Mehmet de divanı 'paravan'ın arkasından' izledi Divanda, Türkçe konuşamayan Sabetay için Padişah'ın hekimbaşısı Yahudilikten dönme Hayatizade Mustafa Fevzi Efendi tercümanlik etti (Asıl adı: Moses Ben Raphael Abrabanel)
Divan reisi: - Karıştırmadığın halt kalmadı Uyandırmadık fitne bırakmadın Sabatay Efendi Haydi bakalım şimdi göster mucizeni!
Deyince Sabatay Sevi afallar Ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırır Mucize göstermesi beklenmektedir Tercüman, mucizenin şeklini de anlatır: Sabatay soyunacak, vücudunu en maharetli okçular nişangah yapacaklardır Attıkları oklar vücuduna işlemezse o zaman Osmanlı Padişahı da onun mesih olduğunu resmi olarak tasdik edecektir Çünkü Yahudiler, ona kılıç, ok, tüfek, kurşun işlemez, hatta onu ateş yakmaz, suda boğulmaz diye itikat etmektedirler
Divan heyetinin teklifi karşısında Sabatay Sevi "Adiyo santo!" diye titremeye başlar Teklifin dehşetinden beti benzi atar, artık her şey bitmiştir Can havliyle son bir hamle yapar Her şeyi inkar eder Ayrıca mesihlik davasının bazı Yahudiler tarafından ortaya atıldığını, kendisinin asla böyle bir iddiada bulunmadığına dair yemin üstüne yemin çeker, teminat üstüne teminat verir Dökmedik dil bırakmaz
Ancak, ulema ve padişah bu cevaplardan tatmin olmaz Bunun üzerine Hekimbaşı Hayyatzade (Terzizade) Mustafa Fevz Efendi, Sabetay'a Müslüman olma teklifi götürür Önce Sabetay bunu kabule yanaşmaz Ancak, Hekimbaşı, ona bunu kabul etmediği takdirde türlü, türlü işkencelerle öldürüleceğini Ladino diliyle uzunca anlatır Sevi, dönme Hayatizade'nin tavsiyesi üzerine, canının bağışlanması karşılığında, "Bu can bu bedende kaldığı sürece  " diyerek kendisine söylenen kelime-i şehadeti tekrarlar Van Mehmed Efendi; "Bu adamın, Müslümanlığı kalb hisler ve ihlasla kabul ettiğine kani değilim Fakat dinimiz şüpheyi reddeder ve kişinin imanı üzerine hüküm, ancak cenab-ı Hakk'ındır Bu itibarla ihlasla Müslüman olmasını niyazdan başka şey yapamam  " demekten kendini alamadı Söylentiye göre divandan çıkan Sevi, kaftanını içerisinde sakladığı Can adlı beyaz güvercini serbest bırakarak "can bedenden çıktı" 'Şema Yisrael' demiş, ve çevresindekilere tanrı üzerine ettiği yeminin geçerli olmadığını, sadık kalması gerekmediğini ima etmiştir
16 Eylül 1666'da Divan huzurunda Müslüman olan Sabatay Veled-i Mordehay veya Sabatay Sevi, üzerine saray içoğlanlarına mahsus hamama gönderilerek gusül abdesti aldırılır ve kendisine müslüman kisvesi kürk ve hil'at giydirilir Ertesi gün Sultan huzuruna çıkarak Aziz Mehmet Efendi adını alarak 150 akçelik bir maaşla sarayda üst düzey memur Kapıcıbaşı olarak göreve getirildi
Sabetaycıların açıklamalarının başka bir versiyonu ise şu şekildedir: Musa firavunların Sarayında bir Mısırlı gibi yaşamıştı Sabetay'da kendi halkını kurtarmak için müslüman olmalı ve bir Türk gibi yaşamalıydı Sevi'nin resmi açıklaması ise şu şekilde: "Tanrı beni İsmail, yani Müslüman yaptı Ben kardeşiniz kapıcıbaşı Mehmed'im O öyle emretti Ben itaat ettim" dedi
Müslüman olmanın etkileri
Sevi'nin Müslüman olmasi bütün Yahudi dünyasinda şok etkisi yarattı Hahambaşılık olayı sevinçle karşıladı ve Müslüman olan Sevi'yi dinden çıkmış saydı Büyük çogunluk onun Mesih olmadığına inanarak ortodoks Yahudi inancına geri döndü, ikiyüz ailelik bir topluluk ise İslamiyete geçerek onun yolundan gitti Bu tarihten sonra da 'Avdeti' ya da 'Dönme' olarak adlandırıldılar Bunlar onun büyük bir hikmete binaen zahiren müslüman olduğunu, mesihliğinin bir gereği olduğu yorumunda bulunurlar Gazzeli Nathan bunu ma'asim zarim kurtarıcının yapması gereken garip işler şeklinde açıklar Polonyalı karısı Sara, Sara'nın kardeşi Jacob Kerido'da bu kervana katılır Sara Fatma adını, Kerido'da Yakub adını alır
Sevi, bu olayla taraftarlarına "Karanlık bir" dönemin başladığını ve bunu "Aydınlık günlerin" takip edeceğini söyleyip, aydınlık dönemin başlaması için karanlığın şart olduğunu dile getirir Sabetaycılar "Aydınlık Günler" gelinceye kadar gizlenmeye devem edeceklerdir Din değiştirme sonrası Sevi'de kendini bırakan musevi kitlelere karşı bir öfke dönemi başlar Onları "kendisini anlamamak" ile suçlar
Edirne Sarayı'nda yedi yıl kalan Sabetay bir süre sonra Padişah IV Mehmed'in takdirini kazandı Zaman zaman İstanbul ve Selanik'e bile gidebiliyordu Bir süre Edirne/Hızırlık yakınlarında bulunan bir Bektaşi tekkesine devam etmiş Bu tekke 1641-1642 yıllarında "şüpheli" bulunarak yetkililerce kapatılmış ancak IV Mehmet tarafından Zaviye olarak tekrar açılmış Musevi kaynakları Sevi'nin Sufism ve Bektaşilikten etkilendiğini ve bu öğretileri Kabbala öğretisi ile harmanlayarak kendi öğretisine şekil verdiğini dile getirirler
Kaynak : Wikipedia
|
|
|