Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ilgili, inanışlar, kültürü, türk, ölümle

Türk Kültürü -Ölümle İlgili İnanışlar

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Kültürü -Ölümle İlgili İnanışlar



Türk Kültürü -Ölümle İlgili İnanışlar


Toplum hayatı birçok alanda değişik inanma, adet, töre, tören, ayin, kalıp davranış vb tarafından kuşatılmıştırGelenek görenek ve inançların daha etkili olduğu özellikle küçük yerleşim birimlerinde,geçiş dönemlerinden olan ölüm de toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın yoğun olduğu alanlardan biridir



Kişinin beden olarak yok olurken ruh olarak yaşamaya devam etmesi şeklinde değerlendirilen ölüm, çoğu zaman korkulan bir süreç olarak karşımıza çıkar Bu korkunun yarattığı bilinçaltı baskıyla da alışılmışın dışındaki bazı davranışlar, meteorolojik olaylar (yıldız kayması, gök gürlemesi, poyraz vb),hayvanların hareket ve sesleri (köpek uluması, baykuş ötmesi, horozun vakitsiz ötmesi vb), rüyada görülenler (tabut, gelinlik,düğün-dernek,deve,ev yıkılması, diş düşmesi, soğan, biber vb), araç –gereçlerle (ayakkabının ters dönmesi, makasın ağzının açık kalması, evin tavanının gıcırdaması vb) ve cenazeyle ilgili (boynunun eğri olması, etinin cıvık olması vb) kimi durumlar, hastayla ilgili psikolojik ve fizyolojik değişiklikler (renginin sararması, yiyip içmesinin kesilmesi ya da artması,bakışlarını bir noktada sabitlemesi vb)ölümün ön belirtisi sayılmıştır


Ölüme yol açacağı düşünülen olaylar karşısında da kaçınma yoluna gidilirBunlar arasında vakitsiz öten horozun kesilmesi;kötüye yorulan rüya görüldüğünde hayır olsun diye evde hazırlanan ya da hazır alınan yiyeceklerden fakirlere verilmesi,rüyanın akan suya anlatılması;cenaze *****ürülürken hamile kadınların ve küçük çocukların uyuyorlarsa kaldırılması;cenaze olan evde su kaplarının boşaltılması,cenazenin *****ürülmesiyle birlikte evin süpürülmesi;yıkama suyunun kaynatıldığı kazanın ters çevrilmesi vb uygulamalar yer alır Ölüm sırasında kişinin rahat can vermesi sağlanmaya çalışılırBunun için öleceği anlaşılan kişinin başının altındaki yastık alınır,ağzına su verilir,yanında yüksek sesle ağlanmaz,uzaktaki yakınları çağrılırGelememişlerse üzerine onlara ait eşyalardan ya da fotoğraflardan konur, din görevlisi çağrılır ya da bilenler Kuran-ı Kerim okur Ölümün gerçekleşmesiyle birlikte cenaze / mevta genellikle öldüğü yerden, rahat döşeği adlandırılan ve yere hazırlanan yatağa alınır Çenesi ve ayakları (iki başparmağından) bağlanırEğer gece ölmüşse ve uzaktan gelecek bir yakını varsa bekletilir Bekletme süresi genellikle 14-15 saati (akşam ölmüşse ertesi gün öğleye kadar,sabah ölmüşse ikindiye kadardır) geçmez


Cenaze bekletilirken üzerine şişmemesi için bir demir parçası konur Cenaze bekletilirken yalnız bırakılmazÖlüm haberi iletişim araçlarından yararlanarak camiden okunan sela vasıtasıyla çevreye duyurulur Bundan sonraki süreçte cenazenin öbür dünyaya yolculuğunu kolaylaştıracağı düşünülen işlemlere girişilirBu uygulamalar aynı zamanda ölümün getirebileceği kötü etkilerden geride kalanları korumaya yöneliktir Ölenin öte dünyaya gönderilişine ilişkin ilk hazırlıklar cenazenin belli kurallar dahilinde yıkanması ve kefenlenmesiyle başlar Kadın cenazeyi kadınlar, erkek cenazeyi erkekler yıkarYıkayıcılar bu işin kurallarını bilen ve tecrübeli olan kişilerdir Yıkama köylerde evlerin içinde ya da bahçesinde teneşir tahtasının üzerinde yapılır ve yıkamanın yapıldığı yere fazla kişi alınmaz Yıkama işlemi bitince bazı yörelerde yakınları, cenazenin üzerine bir tas su dökerek helalleşirlerYıkama büyük kentlerde mezarlık gusülhanelerinde yapılırKefen olarak kullanılan bezin rengi beyazdırKadın kefeni erkek kefenine göre daha fazla parçadan oluşurKadın cenaze kefenlenirken genellikle kefenin içine kına (yıkama öncesinde bekletilirken de eline kına yakılabilir),çörekotu,gülsuyu, zemzem vb dökülürCenaze bekletilirken ya da kefenlerken kötü koku olmasın gerekçesiyle tütsü yapılabilmektedirKefenlenen cenaze tabut ya da sal içine konarak cenaze namazının kılınacağı yere *****ürülürCenaze namazı mezarlıkta ya da camide kılınırCenaze namazına genellikle kadınlar katılamaz


Cenaze namazının ardından tabut, gömüleceği mezara *****ürülürMezar, tabut getirilmeden önce hazırlanırGenellikle kadın mezarı erkek mezarına göre daha derin kazılırBir çok uygarlığa mekanlık eden Anadolu’da Arkeolojik kazılar sonucu değişik gömme şekillerine rastlanılmıştır Küp içinde, sanduka içinde,lahit içinde üst üste katlardan oluşan bölmeler içine yatırılmış halde, höyük ve tümülüs içinde, mumyalanmış olarak vbGünümüzde ise yaygın olanı;mezarın düz bir şekilde kazılması ya da içine ayrı bir oygu (leht, sapıtma vb) açılarak cenazenin oraya yatırılması şeklindedir Oygu, ağaç parçalarıyla, kerpiçle, tuğlayla ya da briketle örülür sonrasında üzerine toprak atılır Cenaze mezara genellikle tabutsuz konur Gömülme işleminin tamamlanmasıyla birlikte din görevlisi ya da bilen bir kişi tarafından cenazeye öbür dünyada yardımcı olacağı inancıyla telkin verilir Mezarın üzerinin yapılması için toprağın çökmesi beklenir Bu süre genellikle bir yıl sonrasıdır Mezarların baş ve ayakucunda ya da sadece başucunda mezartaşı bulunurMezarlar ahşap, taş, beton ya da son zamanlarda mermerden yapılabilmektedir Mezarlar genellikle –köylerde olsun daha büyük yerleşim birimlerinde olsun- ortak kullanılan mezarlıklarda bulunmakla beraber aile arazisi içine yapılmış olanları da vardır Bazı kentlerin geniş mezarlıklarında aile mezarları oluşturulmuştur Mezar üzerine genellikle su bölmesi ya da kabı konur, çiçek dikilirBaşına çeşitli ağaçlar (çam,söğüt,dut,selvi,kavak vb) dikilirMezartaşına süslemeler yapılır, ölen kişinin adı-soyadı,doğum-ölüm tarihi bazen de edebi niteliği olan sözler yazılır Mezartaşları yapıldığı çağı yansıtmasıyla da birer tarihi belge özelliğindedirMezarın üzerine basılmaz ve hayvanların mezarlığa girmemesine dikkat edilirBüyük kentlerde cenaze işlerini alan –ölüm ilanının verilmesinden defin işleminin yapılmasına kadar- ticari kuruluşlar da vardır


Cenazenin gömülmesinin ardından cenaze evindekileri teselli etmek amacıyla mezarda ya da eve gelmek suretiyle baş sağlığı dilenirBaş sağlığı için cenaze evine gelip gitmeler bir süre devam ederBu arada cenaze çıkan evde (köylerde) genellikle ilk 2-3 gün yemek pişirilmez; yemekleri komşular getirir Ölünün ardından üçü, yedisi,kırkı,elliikisi,yılı şeklinde dinsel törenle ve yemekle anıldığı günler düzenlenirBu günlerde cenazenin kimi değişimler yaşadığına inanılır ki bunlardan en yaygın olanı kırkında ya da elliikisinde cenazenin etinin kemiğinden ayrıldığı, dolayısıyla o gün yapılanların ölünün acısını azaltacağına ilişkindirDiğer yandan ölen kişi memnun edilerek ondan yakınlarına gelebilecek bir zarar da önlenmiş olur Özel günlerde (ölünün üçü,yedisi,kırkı,bayramlar,Per şembe günleri vb) pişirilen ve dağıtılan helvanın ya da diğer yiyeceklerin kokusunun ölüye gittiğine inanılır Ölen kişinin öte dünyada rahat etmesini sağlamaya yönelik uygulamalardan bir diğeri de borçlarını gidermek amacıyla yapılan devir, ıskat, kefaret, dardan indirme vbdir


Söz konusu uygulama farklı isimlerle ifade edilse de aynı işlevi yerine getirmektedirÖlen kişinin eşyalarından (elbise, ayakkabı vb) bazıları hatıra olsun diye evde saklanırken pek çoğu da fakir olanlara dağıtılır; alan olmazsa ve işe yaramayacak durumdaysa da yakılır Cenaze olan yerde o gün düğün varsa davul-zurna çalınmazDaha sonraki günlerde de cenaze evinden izin alınır Söz konusu durum kentlerde yaşayanlar için değil köyler gibi yüz yüze ilişkilerin daha yoğun olduğu küçük yerleşim birimleri için geçerlidir Yakınlık duyduğumuz ya da tanıdığımız birinin kaybıyla duyulan acı ve üzüntü toplumsal kalıplar içerisinde yaşanır ve bu sürecin adı da yastırCenaze evindekiler ve cenazenin yakınları bir süre (40 günden 1-2 yıla kadar) eğlenceli ortamlarda bulunmazlar, yeni elbise giymezler Kimi yörelerde erkekler 1-2 hafta tıraş olmaz Cenaze için ağıtlar yakılırYas süresi ölen kişi genç ise daha uzun sürer Ölen kişinin ruhunun her yerde gezdiğine ve kimi zamanlarda evine ziyarete geldiğine, kendisi için bir şey yapılıyorsa memnun ayrıldığına, yapılmıyorsa üzgün ayrıldığına inanılır Mezar ziyaretleri daha çok bayramlar ve arife günlerinde yapılmaktadır Bu ziyaretlerde mezar başında dualar okunmakta; mum, tütsü yakılabilmekte, para, şeker, lokum, evde hazırlanmış yiyecekler dağıtılabilmektedir Hızlı değişimlerin ve teknolojik alanda önemli gelişmelerin yaşandığı dünyamızda şu da bir gerçektir ki; insanoğlu için ölüm kaçınılmaz bir sondur İşte toplumu kuşatan söz konusu inançlar ve uygulamalar da kaçınılmaz olan bu sonun daha kabul edilebilir olmasını sağlamak şeklinde bir işlevi yerine getirmektedir MEZAR TAŞLARI YAZILARI Mezar taşları, gerek yapısal özellikleri, gerekse üzerindeki yazıları ile Türk'ün zengin iç dünyasını, ince beğenisini, yüce düşüncesini gösteren en güzel örneklerdendir O mezar taşları ki, yerine göre bir tarih, yerine göre bir ağıt, çok kere de ölenin dilinden duyulan acı ve elemli bir yankıdır Biçimlerinden, yazılarından, kişilikler ile kimlikler anlaşılır Kabristanlar birer müze, mezar taşları da buralarda yatanların anıtı, varlıklarının kanıtıdır Yaşlıların taşlarında kişilikler, gençlerinkinde dünyaya doymamışlığın özlemi vardır Kimisi ecelinden, kimisi umulmadık bir olaydan göçüp gitmiştir İyilikler, güzellikler tüm acılığı, çıplaklığı ile o taşlarda sergilenmiştir Okuyanda kimi gözyaşı, kimi de derin bir düşünce görülür Bu düşünce karşısında gerçek felsefe o taşın başında yapılır Gelenekler, görenekler, toplumun sosyal yapısı da yer alır o taşlarda Dilekler, istekler vardır onlarda Dünyanın hiçliği da anlaşılır o taşlarda Çalışmanın, başarının gizi vardır üzerindeki satırlarda Eski Türklerde "Balbal" denirmiş bu taşlara Balballar, kahramanlığını gösterirmiş eski Türklerin Bugünküler ise aynı ulusun yaşam felsefesini, duygu ve düşüncesini, evrene bakış açısını, inancını, dünya görüşünü koyuyor ortaya Aynı zamanda dil ürünlerinin güzel örnekleridir mezar taşları


Dilciye,tarihçiye, folklorcuya, felsefeciye, edebiyatçıya zengin bir hazinedir, hazine gibi sunulmuş büyük bir armağandır Kısaca söylemek gerekirse mezar taşları; tarih yapraklarıdır,geçmişten gelen edebiyat sayfalarıdır Tarihin unutulmuş sayfaları bile vardır orada Yazık ki, mezar taşları da zamana dayanamıyor,zamanla yapılan savaşta egemenliğini yitiriyor, doğadan silinip gidiyorÇağdaş uygarlık yarışı da dünkü mezarları bile eski sayıp ortadan kaldırıyorBiz insanlar ise ilgisiz,vefasız varlıklarızYarınki geleceğimizin mezar taşlarının başına gelenler olacağını nedense anlamıyoruz,anlamak istemiyoruzHer gün biraz daha onlardan uzaklaşıyoruz, geçmişimizden kopuyoruz


Mezar Taşı Yazılarından Örnekler: İlim ve Maarif ve Hem Vatanperver İdi Nesline Matuf İdi Bu Hizmeti Birakup Ahfadına İrtihal Darı Baka Eyledi Rahat Olsun Cihan İçre Ruhu Pak Ebedi Akuva Müftisi El Hacci Hafız Şakir Burcu Bey Ruhuna Fatiha 82 Senelik Muallim Doğumu 1854-Akuva'da,Ölümü İnegöl'de 14 Temmuz 1926 Ey Birader! Dikkat Et Şu Mezarımın Taşına,Akıllı İsen Gafil Olma Aklını Al Başına Sallanıp Gezer İdim,Bak Ne Geldi Başıma Akıbet Turap Olup Taş Dikildi Başıma Rizeli Bayram Ruhuna Fatiha 04041935 Bakıp Geçme Ey Muhammed Ümmeti! Ölünün Diriden Bir Fatihadır Minneti Necdet Çelebi / 1937-1982 Kurtuluş Savaşı Gazisi Hamdi Özşan 1899-1981 Ziyaretçi! Burada Emekli Yarbay Galip Aksoy Medfundur Ruhuna Fatiha / 1908-1954 Bir Kamyon Yaktı Canımı,Devrilip Akıttı Kanımı Hasret Bıraktı Annem İle Babamı Okuyunuz Taşımda,Soldum 16 Yaşımda Beni Rahmetle Anın,Ağlayın Başımda Ekrem Oğlu Kenan Akman 1960-1976




Kültür Bakanlığı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.