Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Kültüründe Nevruz Bayramı Hakkında Bilgi
Türk Kültüründe Nevruz Bayramı
Türk Kültüründe Nevruz Geleneği
Nevruz Bayramı Ne Zaman Kutlanır
Nevruzun Türk Toplumundaki Yansımaları
Türk kültüründe Nevruz, Türkün yeniden tarih sahnesine çıkışını, yeni bir yılın başlamasını ifade eden bir gündür Bir diğer adı "Ergenekon Bayramı" dır
Hun, Göktürk, Uygur, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde örfi bir bayram olmuş ve merasimler, eğlencelerle olagelmiştir Yani bugün Büyük Selçuklu Devleti'nin tarihi sınırlarında bulunan her yerde Nevruz bayramı yöresel bazı farklılıklar dışında, aynı anlam çerçevesinde kutlanmıştır Nevruz, Kuzey Kıbrıs'tan Doğu Türkistan'a kadar ulusun ulu günü, yeni yıl habercisi ve bahara ulaşmak gibi anlamlar ifade eder Ayrıca "Nevruz Sultanı", "Mart Dokuzu" gibi isimlendirmeler de yapılır Özellikle gelişmemiş ve kırsal kesimlerde böyle adlandırılmaktadır
Nevruz, her şeyden önce İslama dayandırılması yanlış olan, aynı zamanda Alevilikle, Sünnilikle, Bektaşilikle bağdaştırılamayan, Türklerin islamiyeti kabulünden çok daha gerilere uzanır
"Uygur Halk Ağız Edebiyatının Esasları" adlı eserde bu bayramın çok eskiye dayandığı, Kazak, Kırgız, Özbek ve Tatar Türkleri tarafından kutlanıldığı ve Çin halkı üzerinde büyük etkiler yarattığı bilinmektedir Yine bu eserde merasimin kaide ve kuralları yer almaktadır
Bu kural ve kaidelere binayen; nevrûz-nâme adı verilen koşak ve beyitler hazırlanır Nevruzun olduğu gün halk, ibadethanelere, camîlere, mescit, takke veya pazar yerlerine toplanırlar Buralarda dans gösterileri, çeşitli eğlenceler, oyunlar oynanır Şair ve atışmacılar (koşakcı) aralarında atışırlar Bu topluluk münasebetiyle gençler şiir yoluyla birbirleriyle muhabbet ederek; kendilerini açarlar Okuyan çocuklar (okuyucular denilir) nevruz şarkısı söylerler Öğrenciler ağaçlara yazılan nevrûznâmeleri taşıyarak birbirleriyle değiştirirler Bu sayede ilme teşvik edilmiş olunur Cemaat para toplayarak kazanlar kaytanılır Zengin aileler kendi yaptıkları yemekleri merasim alanına getirirler
Toplumdaki Yansımaları
Anadolu'da Mevleviler'de de kutlanan nevruz, "selam" sözüyle başlayan ve yedi ayetten oluşan bir duayla kutlanırdı: "Ey gece ve gündüzün tedbircisi, ey gözleri ve gönülleri başka hale çeviren, ey kudret ve halleri değiştiren! Halimizi en güzele çevir!"
Bektaşilerde ise dergahlarda toplanılarak, cem ayinleri yapılarak dualarla başlardı Ve bu dualar genellikle ahlak ve ruh temizliği üzerine olurdu Dua faslı bittikten sonra herkese süt ikram edilerek, "Nevrûziyeler" okunurdu
Anadolu'da birçok yerde nevruz, Allah'a secde ve iman ile kutlanırdı Değişik yerlerde de eğlenceler düzenlenir; evler temizlenir, yemek şölenleri verilir, küs olanlar barışır; suçlular affedilirdi
Nevruz gününde göze sürme çekildiğinde, bazı hastalıklardan ve özellikle göz ağrısından kurtulunacağına, gusül abdesti alanın o yıl içerisinde hastalıktan uzak kalacağına inanılırdı
Doğu Anadolu'da, özellikle Antep ve Diyarbakır'da 21 Mart'ı 22 Mart'a bağlayan gece nevruz olarak kabul edilir Saati belli olmayan bir vakitte gökte görünen bir kız ve kuş kılığına girmiş bir ermiş nevruz olarak kabul edilirdi Bu saatlerde uyumayanların dua ve dileklerinin kabul olacağına inanılırdı
Nevruz olayı hem edebî, hem folklorik yönüyle toplumda çok büyük etkiler yaratmıştır Merasim gereği olagelenler koşmalara, kopuzlara, türkülere mâl olmuştur Özellikle Türk-Uygur ağzının gelişmesinde büyük rol oynamıştır
Nevruz günlerinde müneccimbaşı, yeni takvimi padişaha sunar, bahşişini de alırdı Buna da �nevruziye bahşişi� adı verilirdi Saray hekim başıları tarafından hazırlanan ve Nevruziye denen çeşitli baharatlardan yapılmış macunlar, padişah ailelerine ve büyüklere sunulurdu Bugün için yapılmış macunlar, porselen kapaklı kaseler içinde sunulur ve günün hangi saatinde yenmesi gerektiğini yazan bir kağıt da kaselere iliştirilirdi Nevruziye adı verilen macunun kökeni, kimi araştırmacılar tarafından Persler dönemine kadar götürülebilmektedir Persler zamanında Nevruz günlerinde hekimler ve eczacılar toplanarak bu özel macunu hazırlamışlardır Bu macundan yiyenin bütün yıl boyunca hastalıklardan korunacağına inanılmıştır Zamanla bu gelenek değişime uğramış ve Nevruziye Nevruz günlerinde yenen özel bir tatlının adı olmuştur Son zamanlarda bu geleneğin bir uzantısı olarak 21 Mart günü Manisa�da mesir macunu halka dağıtılmaktadır
Doğu Anadolu halkı için sadece Nevruz günü değil, Nevruz gecesi de kutsallık taşımaktadır Bu gece canlı cansız bütün varlıkların Tanrı�ya secde ettiğine inanılır O gün herkesin bir yıllık kısmeti ve geleceği belirlenir Herkes güzel ve yeni elbiseler giyerek yeni yıla hazırlanır Evlerde yemekler yapılır, karşılıklı ziyaretlerde bulunulur
Mart ayı içerisinde Anadolu�nun bazı yörelerinde görülen bir diğer gelenek de �Kara Çarşamba� geleneğidir Mart ayının ilk çarşambası olan bu günde çeşitli törenler yapılır, çeşitli yiyecekler hazırlanarak birlikte yenir Gençler bir dilek tutarak komşuların kapısını dinlerler
Nevruzla ilgili geleneklerden biri de �Mart ipliği�adı verilen uygulamadır 21 Marttan itibaren ısınmaya başlayan havalar nedeniyle ağaçların güneşten etkilenmemesi için bez bağlanır Giresun�da uygulanmakta olan �Mart bozumu� adı verilen gelenek de Nevruzla ilgili önemli geleneklerden biridir Mart bozumunda akarsulardan alınıp getirilen su evlere serpilir Ayağı uğurlu bir misafirin gelmesi ve �Martınızı bozuyorum� demesi beklenir
Nevruz İç Anadolu Bölgesi�nde �Mart dokuzu� olarak bilinmektedir 21 Mart günü sabah erken kalkılır, mezarlık ziyareti yapılır, niyet tutulur Niyetlenecek kişi mezarlardan birer taş alarak kırka tamamlar Bir torbaya doldurup evinin duvarına asar ve bu arada bir niyet tutar Bir yıl sonra torbaya baktığında taşlar kırk bir olmuşsa niyetinin gerçekleşeceğine inanır Bir daha ki Mart Dokuzunda taşlar iade edilir Nevruz günü ziyaretler esnasında çeşitli yemeklerden oluşan sofralar hazırlanır, oyunlar oynanır, eğlenceler düzenlenir, boyalı yumurtalar yenir ve büyük ateşler yakılır Her toplumun kendine özgü nedenlerle kutladığı Nevruz, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tataristan, Uygur Bölgesi, Anadolu ve Balkanlarda geleneksel kutlamalarla canlılığını günümüzde de sürdürmektedir
derleme
|