Prof. Dr. Sinsi
|
Mısırın Gelenekleri Ve Görenekleri
Eski Mısır Gelenek Ve Görenekleri
Antik Mısır Gelenekleri
Eski Mısır’da Görenek ve Gelenekler
Erkekler evde oturarak kumaş dokurlardı Dışarı işleri yapmak,pazara gitmek,kadınların göreviydi
Dokumacılıkta ipliğin atkıları yukarı doğru tutulur Mısırlılar bunun tersini yaparak,iplik atkılarını aşağı doğru tutarlardı
Başka ülkelerde okurken de yazarken de soldan sağa doğru gidilir Mısırlılar bunun tersini yaparlar,sağdan sola doğru yazıp okurlardı Bunun çok daha kolay,çok daha rahat olduğunu söyleyerek,başka ülkelerin insanlarının güç bir okuma yazma işi içinde olduğuna inanırlardı
Erkekler yükleri başında,kadınlar ise omuzda taşımaktaydılar
Tuvalet ihtiyacını kadınlar ayakta,erkekler ise çömelerek giderirlerdi
Doğal ihtiyaçlarını evin içinde giderirler,ama yemeklerini dışarıda sokakta yerlerdi Onlara göre utandırıcı olan gerekler gözden ırakta evin içinde yapılmalı,utandırıcı olmayanlar ise açıkta yapılmalıydı
Erkek çocuklar,istemiyorlarsa annelerine babalarına bakmakla yükümlü değillerdi Ama kız çocuklar,istemeseler de annelerine,babalarına bakmakla yükümlüydüler
Ekmek hamurunu ayaklarıyla yoğururlardı Kil çamurunu yoğurmak için de ellerini kullanırlardı Gübreyi de elleriyle tutarlardı
Mısırlı insanların,geçmiş olayları yazma merakı vardı Böyle olunca da hiçbir ulusta görülmemiş biçimde tarih bilgisine sahip olmuşlardı
Ülkede yaşlılara çok saygı gösterilirdi Bir genç yolda yaşlı biriyle karşılaşınca hemen kıyıya çekilir,ona yol verirdi Yaşlılardan biri içeriye girince,oturmakta olanların tümü ayağa kalkardı Yolda karşılaşılan yaşlılar da selamlanmadan geçilmezdi Selamlama baş eğmek,hem de elin birini dize götürmek biçiminde yapılırdı Kendilerinden büyük olanları adıyla ünlemezlerdi
Temizliği herşeyin üstünde tutarlardı Pirinçten yapılma kupalarla su içerlerdi Bu kupaları her gün yıkayıp parlatırlardı Sürekli yıkayabilmek için,ketenden yapılma giysiler giyerlerdi
Kadınlar tek parça,erkekler iki parçadan ibaret giyinirlerdi
Mısırlılar hastalığı yiyeceklerden kaptıklarına inanırlardı Bu nedenle her ay bir kez kendilerini kusmaya zorlar,mide ve bağırsaklarını temizlerlerdi
Çok çeşitli tanrıları vardı Bu tanrılara yakararak kurban keserlerdi Ancak kesilecek boğa,titizlikle incelenir ve denetimden geçerdi Hayvan temiz ise boynuzuna bir papirus şeridi sarılır,şerit mühürlenirdi Mühürlenmemiş bir boğayı kesmek,ölümle cezalandırılırdı
Kurban edilen hayvanın başını asla yemezlerdi Tören sırasında tüm kötülüklerin başta toplandığına inanırlar;bu yüzden de başı uzaklaştırırlardı Başı, çevrede kendi uluslarından olmayan kişiler varsa,onlara verirlerdi Bu kimseler de çoğunlukla Yunanlı olurdu Çevrede hiçbir yabancı yoksa,baş Nil nehrine atılırdı
Erkek çocuklarını sünnet ettirir,bunun için de törenler yaparlardı
Yas,cenaze konularında da kendine özgü töreleri vardı Evin önemli bir kişisi ölünce kadınlar,başlarına ve yüzlerine çamur sürerlerdi Giysilerini,iplerle vücutlarına sımsıkı sararlardı Çıplak olarak dışarıda bıraktıkları göğüslerini yumruklaya yumruklaya sokaklarda dolaşırlardı Erkekler de buna benzer davranışlar yaparlardı Ölü,mumyalanmaya götürülünceye değin,yas törenini böyle sürdürürlerdi
Her keseye ve gelir durumuna göre mumyalama tarifesi vardı En iyi mumyalama “birinci sınıf” mumyalamaydı Yoksullar için “üçüncü sınıf “ mumyalama yapılırdı
Mısırlılar,Nil nehrinde boğulan veya timsahlarca saldırıya uğrayarak ölen kişilere kutsal kişi olarak bakarlardı Böylelerini-yabancı yada yoksul bile olsalar-birinci sınıf mumyalarlardı Onlara rahipten başka hiç kimse el süremezdi
Hayvanlardan domuzu,temiz olmayan hayvan sayarlardı Bir domuz insana sürtünse,kendilerini giysileriyle beraber en yakın ırmağa atarlardı Ayrıca Mısırlı olsalar bile hiçbir domuz çobanı, tapınaklara sokulmazdı Domuz çobanlarından kimse kız alıp vermez,kendi aralarında evlenirlerdi Tanrılara domuzu kurban etmezlerdi
Mısırlılar hayvanların çoğunu kutsal sayarlar;zarar vermezlerdi İsteyerek bir hayvanı öldürmenin cezası ölümdü Kadınlar veya erkekler hayvan bakıcılığı görevi alırlar ve bu görev babadan oğula geçerdi Bu kişiler toplumda çok saygındılar Böyle bir göreve başlamak da ant içerek olurdu
En kutsal hayvan,kediydi Bir evde yangın çıkınca,evin eşyalarını kurtaracaklarına,kedilerin kurtulmasına çalışılırdı Evin kedisi doğal bir ölümle ölürse,o evde oturanların hepsi kaşlarını kazıtırlar;eğer ölen köpekse,kafa da beraber bütün gövde kazınırdı
Çocukların başı hemen traş edilmez,tanrıların hayvanı olarak bildikleri hayvanlara adak adanırdı Adanan yaşa gelince saçlar kesilir;saç gümüşle tartılırdı Saç ağırlığınca gümüş,hayvan bakıcısına verilirdi O da bu gümüşle bakmakta olduğu hayvanlara yiyecek alırdı
Apis ineğine saygılı davranmayan ulusların-örneğin Yunanlılar- hiçbir eşyasını(bıçak,kazan,şiş ) kullanmazlar,onların bıçağıyla kesilen hayvanları da yemezlerdi
Mısırda sivrisinek çok olurdu Bundan korunmak için,bataklıkların üst civarında oturanlar evlerinin yanına kuleler yapıp,yazın burada yatarlardı Rüzgar,sivrisinekle rin o kadar yükseklerde uçmasına elvermezdi Batak bölgelerde oturanlar da gündüz balık avladıkları ağlara sarınıp yatarlardı Sivrisinekler bu ağa yaklaşmazlardı
Papirus bitkisinin yenebilen kısmını kızgın tavada,ağzı kapalı olarak pişirip yerlerdi Yenmeyen kısımlar ise kağıt yapımında kullanılırdı
Mısırlılar,yenilikleri alıp uygulamak bakımından muhafazakar bir toplumdu Kendilerinden başka hiçbir halkın gelenek ve göreneklerini beğenmezler, benimsemezlerdi
|