![]() |
"O" Harfiyle Başlayan Deyimler |
![]() |
![]() |
#1 |
[KAPLAN]
|
![]() "O" Harfiyle Başlayan Deyimler![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ocağına düşmek: Birine yardım etmesi için yalvarmak, koruması için sığınmak ![]() Ocağına incir dikmek: Birinin evini barkını dağıtmak, düzenini alt üst etmek, yuvasını yıkıp toparlanamaz hâle getirmek ![]() ![]() Ocağını söndürmek: Ailenin dağılmasına sebep olmak, çoluk çocuğunu yok etmek ![]() Oğul balı: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Oğul vermek: Oğul arılarının bir bölüğü kovandan ayrılıp başka bir kovana gitmek, yeni bir oğul arısı topluluğu meydana getirmek ![]() Okkalı kahve: Bol kahve ile yapılmış ve büyük fincana konmuş kahve ![]() Okka çekmek: Hacminden daha fazla ağır gelmek ![]() Bilgicik ![]() Okkanın altına girmek: Haksız yere eziyet çekmek, zarar ve ceza görmek ![]() Ok yaydan çıkmak: Geri dönülemeyecek bir iş yapmak, söz söylemek ya da bir harekette bulunmak ![]() ![]() Ola ki ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olan biten: Olup geçenler, olanların hepsi, meydana gelenler ![]() ![]() Oldu bittiye getirmek: Emrivaki yapmak, geri dönülmesi güç ve imkânsız bir durum oluşturmak ![]() ![]() Oldum bittim (veya oldum olası): Başından beri, öteden beri, ilk zamandan beri, kendimi bildiğimden beri ![]() ![]() Oldu olacak kırıldı nacak: "Olanlar oldu, iş işten geçti, olanlar geri dönülemeyecek bir durum aldı, bunu kabul etmek gerek" anlamında kullanılır ![]() Olmayacak duaya amin demek: Sonuç vermeyecek bir işle uğraşmak ya da buna destek vermek ![]() Olur olmaz: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oluruna bırakmak: Bir işin yapılabildiği, olabildiği kadarıyla yetinmek, müdahale etmeden bekleyip sonucuna ne olursa olsun razı olmak ![]() ![]() Omuz omuza: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Omuz silkmek: Aldırmamak, önem vermemek, benimsememek ![]() ![]() On parmağında on kara: İnsanlara leke sürmeyi, kara çalmayı, iftira atmayı huy edinmiş (kimse) ![]() On parmağında on marifet: Çok hünerli, becerikli, ustalığı çok, elinden her iş gelir ![]() Onuruna dokunmak: Onurunu, haysiyetini incitmek ![]() ![]() Oralarda (oralı) olmamak: Anlamamış, sezmemiş gibi davranmak ![]() ![]() Ortada kalmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ortadan kalkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ortadan kaybolmak: Nereye gittiği bilinmemek, sezdirmeden gitmek, görünmez hâle gelmek ![]() ![]() Orta hâlli: Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel ![]() ![]() Ortalığı birbirine katmak: Kargaşa çıkarmak, herkesi birbirine düşürmek ![]() ![]() Ortalık düzelmek: Tedirginlik kalmamak, toplum içindeki karışıklık yok olmak ![]() ![]() Ortalık karışmak: Kargaşa çıkmak, toplumda düzensizlik baş göstermek ![]() ![]() Orta malı: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ortaya dökmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O tarakta bezi olmamak: Bir şeyle, bir işle ilişiği bulunmamak, o şeyle ilgilenmemek ![]() ![]() Ot yoldurmak: Çok güçlük çıkarmak, zor bir iş gördürmek, çok uğraştırmak ![]() Oya koymak: Bir işin sonucunu belirlemek üzere oy verilmesini istemek, oylama yoluyla bir topluluğun görüşünü almak ![]() ![]() Oy birliği: Bir toplantıya katılan, bir meseleyi konuşan kimselerin aynı düşüncede olup aynı yönde oy kullanmaları ![]() ![]() Oyuna gelmek: Aldatılmak, tuzağa düşürülmek ![]() ![]() Oyunbozanlık etmek: Mızıkçılık etmek, birlikte yapılması gereken işten tek taraflı vazgeçmek ![]() ![]() Oyun etmek: Aldatmak, kurnazlıkla birini tuzağa düşürmek ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|