Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bel, fıtığı, korunmanın, yolları

Bel Fıtığı Ve Korunmanın Yolları

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bel Fıtığı Ve Korunmanın Yolları








Önsöz

Hiç şüphe yok ki, "İnsanın hayırlısı insanlara faydası dokunandır" düsturunu bizzat hayata geçirerek mesleki yaşantılarını devam ettiren şahısların başında doktorlar gelmektedir Fakat doktorlar, özellikle de cerrahlar yoğun ameliyat temposu ve günlük mesleki pratik esnasında çok sık yazı yazma fırsatı bulamamaktadırlar

Senelerdir hastalarımın bana sıkça yönelttikleri sorulara cevap teşkil edecek tarzda bir kitatapçık yazmak icin vakit kolladım durdum, fakat bir türlü bulamadım Nihayet anladım ki zaman hızla akıp gidiyor ve bu iş vakit kollamakla olmayacak, hastalarımdan ve aile yaşantımdan arta kalan küçük zaman dilimlerinde kalemi elime aldım, mesleki hayatımdan elde ettiğim basit fakat insanlara faydalı olacağını düşündüğüm tecrübeleri kâğıda döktüm Ortaya bu küçük kitapçık çıktı Burada gaye öncelikle halkımızın yararlanacağı pratik bilgileri kendilerine sunmak olduğundan katı bir akademik takdim ve Latince kelimeler yerine sade ve şekillerle desteklenen, anlaşılması kolay bir üslubu tercih ettik

Harvard Tıp Okulu'nun duvarında bulunan mermer levha üzerinde de belirtildiği gibi "Omür kısa, ilim-sanat uzundur" Gercekten de hem ilim ve hem de bir sanat olan Tıbbın içinde aktif olarak görev yapan bir kişi olarak, insanlık ve bilim tarilıi ile kıyaslan dığında çok kısa kalan hayatımızda iyi şeyler ortaya koymamız gerektiğine inanıyorum

Bu vesileyle yetişmemde emeği geçen herkese, özellikle de asistanlık yıllarımda iIk cerrahi nosyonumu kendisinden aldığım değerli hocam Prof Dr Aydın PAŞAOĞLU'na ve sonraki yıllarda cerrahi anlayışıma önemli katkılarda bulunan Harvard Tıp Okulu'nun profesörlerinden NTZERVAS, RG OJEMANN, CSOGILVY ve LFBORGES'e teşekkür etmek isterim

Hacmi küçük fakat insanlara faydasının muhtemelen büyük olacağını tahmin ettiğim bu kitabımı mesleki yaşantımda manevi desteğini devamlı arkamda hissettiğim değerli eşim Zeynep Sema Hanım ile çocuklanm Saliha Elif, Fatma Esra, Abdullah Emir ve Fatih Selim'e armağan ediyorum

Doç Dr Ahmet YILDIZHAN, Nöroşirürji Uzmanı, 17091997

Giriş

Sağlık bir insanın sahip olabileceği en önemli ikinci nimettir Bel sağlığının ise genel sağlık kavramı içersinde özel bir konumu vardır Günlük hekimlik pratiğimiz esnasında bel fıtığına yakalanmış binlerce hasta ile karşılaşmaktayız Bunların bir kısmında ağrı belde iken diğer bir kısmında bacak ağrısı ön plana çıkmaktadır Bu hastalar bazen haftalar hatta aylarca yatağa bağlı kalmakta, iş hayatları altüst olmakta, aile ve sosyal yaşantıları da bu olaydan ciddi şekilde etkilenebilmektedir

Amerika Birleşik Devletleri'nde bu konu da yapılan ciddi araştırmalar, bel rahatsızlığı nedeniyle iş günü ve iş gücü kayıplarının ülke ekonomisine getirdiği yükün çok yüksek oranda olduğunu göstermektedir Türkiye'de de bel rahatsızlığının faturası ülke bazında mutlaka büyük olmaktadır

Bel fıtığı bazen çok ağrılı seyredebilmektedir Bazı hastalarda ağrı o kadar şiddetli olmaktadır ki, karşımıza geldiğinde "N'olur doktor bey şu bacağımı kes de bu ağrıdan kurtulayım" diyen hastalar vardır

Diğer taraftan insanlarımız hastalıkları konusunda genellikle bilinçsiz davranmaktadırlar Konunun uzmanı doktorlara müracaat etmek yerine kulaktan dolma bilgilere da yanan rastgele birtakım yöntemlere başvurmakta, hatta kendine zarar bile verebilmektedirler Karşımıza geldiğinde belini birtakım maddelerle tamamen yaktırmış veya cildini ciddi şekilde kestirmiş insanlar görmekteyiz

Basit bir tedavi ile iyileşmesi mümkün iken, bilinçsizce yapılan uygulamalar sonucu ameliyatlık hale gelmiş hatta daha da kötüsü ameliyata bile yetişemeden felç kalmış hastalar vardır

Bütün bunlara karşılık günümüzde tıp dev adımlarla ilerlemekte, teşhis ve tedavi metodları hızla gelişmektedir Bizlere gecikmeden ulaşan hastaların büyük bir bölümü konservatif tedavi adı verilen cerrahi dışı metodlarla iyileşebilmektedir Az bir kısmın da ise ameliyat gerekmektedir Bu hastalara zamanında yapılan, uygun ve yeterli bir cerrahi müdahale hastayı ömür boyu rahat ettirebilmektedir

Bütün bu imkanlara rağmen tabii ki en iyisi hastalığa hiç yakalanmamaktır Bu nedenle kişi sağlığının kıymetini önceden idrak etmeli, gerekli tedbirler hastalığa yakalanmadan önce alınmalıdır Koruyucu hekimlik üzerinde önemle durulmalı, hatta bu bir devlet politikası haline getirilmelidir

Bizim ihtisas ve ilgi alanımız olması bakımından bel sağlığı konusunda uzun yılları kapsayan tecrübelerimizi özet halinde insanımıza sunmak üzere bu kitapçığı hazırladık Bu esnada basit ve halkımızın kolayca anlayabileceği sade bir dil ve anlatım tarzı kullanmaya gayret ettik Her biri altın değerin de olan bu öğütleri aşağıda sıraladık Çünkü hikayesinde bel fıtığı veya başka bir nedene bağlı bel rahatsızlığı bulunan bir hasta operasyon geçirmiş veya geçirmemiş olsun, günlük hayatında yapılması ve yapılmaması gereken hareketleri bilmek zorundadır Bu öğütlerimizi herkes bizzat öğrenmeli ve günlük hayat pratiğinde harfiyen riayet etmelidir

Bel fıtığı nedir?

Belimizde 5 adet omur kemiği vardır Bu kemikler arasında da disk adı verilen kıkırdaklar bulunur Bel fıtığı, beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve adeta bir amortisör gibi görev yapan bu disklerin fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır Fıtıklaşan yani içerden dışarıya doğru taşan disk omurilik kanalı içinden veya kendisinin arka-yan tarafından geçmekte olan sinirleri sıkıştırır ve hastalık böylelikle kendisini belli eder

Bel fıtığı nasıl oluşur?

Ağır bir yükü kaldırmak veya ters bir hareket yapmak gibi pek çok dış faktörün yanında kişiye ait faktörler de bel fıtığının oluşmasında önemli rol oynarlar Çünkü öyle insan vardır ki 120 kg kaldırır, hiç birşey olmaz; öylesi de vardır ki 5 kg kaldırır, bel fıtığı olur

Kişiye ait faktörlerin başında ise omur kemikleri arasında bulunan ve disk adı verilen kıkırdaklardaki dejenerasyon gelir Bu disklerin ihtiva ettiği su oranı çocukluk yaşlarından itibaren yavaş yavaş azalmaya başlar Buna disklerdeki beslenme bozukluğu ve mikro seviyedeki değişiklikler ile kimyasal değişiklikler de eşlik eder Disk zamanla elastikiyetini yitirir, artık kuvvet aktarma ve kuvveti çevre dokularda dengeli bir şekilde yayma görevini yapamaz olur Mikro düzey de bulunan çatlaklar üzerine aşırı yük binince veya kişi yanlış bir hareket yaptığında diskin içindeki yumuşak kısım etrafındaki kapsülü kolayca yırtarak dışarıya doğru çıkar ve bel fıtığı oluşur Yani zemin hazır olduktan sonra bardağı taşıran son bir damla gerekmektedir ki bu hafif bir cismi kaldırmak ve ya sadece öksürmek de olabilir

Bazı ailelerin tüm fertlerinde kıkırdak yapıdaki dejenerasyon nisbeten daha erken yaşlarda olmakta, dolayısıyla daha sık ve kolay bel fıtığına yakalanmaktadırlar Oyle aileler vardır ki dedesini, babasını ve çeşitli yakın akrabalarını bel fıtığından ameliyat etmişizdir Yani kıkırdak yapıdaki dejenerasyonun genetik bir yönünün olduğu da söylenebilir

Bel fıtığının belirtileri nelerdir?

Bel ve bacak ağrısı en belirgin şikayettir Fakat bazen bel veya bacak ağrısından sadece biri de bulunabilir Ağrıyla birlikte bacaklar da uyuşma ve hastalık ilerledikçe kuvvet kaybı da görülebilir Bazen orta hattan omurilik kanalına doğru uzanarak sinirleri sıkıştıran büyük bel fıtıklarında idrar ve büyük abdestini tutamama veya yapamama gibi bozukluklar ile bacaklarda felce doğru gidiş ortaya çıkabilir Hastalığın bu derecede ilerlemesine müsaade edilmemeli, zamanında müdahale ile uygun bir tedavi gerçekleştirilmelidir Bel fıtığında, bel ve bacak ağrısı yürümekle, iş yapmakla ve ayakta kalmakla, öksürmekle artarken sert yatakta yatmakla azalabilir

Hastalığa yanlış yaklaşımlar nelerdir?

Ulkemiz geneli düşünüldüğünde maalesef insanlarımızın büyük bir kısmı hastalıkları konusunda çok bilinçsiz Ağrı içinde kıvranırken doktora gitmeyi tercih etmiyor da hiçbir bilimsel temele dayanmayan birtakım yöntemlere başvuruyorlar Beline bal, incir, balık bağlatan hastalardan tutun da, cildini ciddi şekilde kestiren, yaktıran, sülük koyan veya bilinçsizce çektiren hastalara kadar yüzlerce bilim dışı uygulamaya şahit olmaktayız Halbuki bel fıtığı bir çeşit değildir ve hastalığın değişik safhalarında farklı tedavi metodlarını uygulamak gerekmektedir Neticede basit bir tedavi ile iyileşmesi mümkün iken, bilinçsizce yapılan uygulamalar sonucu ameliyatlık hale gelmiş hastalarla sık sık karşılaşmaktayız

Bu konu ülkemiz insanı için önemli bir problemdir Ancak bu problemin çözümünde başta biz doktorlar olmak üzere herkese önemli görevler düşmektedir Devletin eğitim kurumları ve medyanın halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi noktasında daha aktif bir tavır ortaya koymaları gerekir

Bel f ıtığından nasıl korunulabilir?

Diğer hastalıklarda olduğu gibi bel fıtığına da yakalanmamak en iyisidir Yani tedbirler hastalığa yakalanmadan önce alınmalıdır Kişi hiç bir zaman çok ağır bir yükü kaldırmamalı, bir yük kaldıracaksa mutlak surette dizlerini kırarak o cismi yerden almalı ve o şekilde kaldırrnalıdır Yani belden eğilerek kaldırmamalıdır Hiçbir cismi uzanarak almamalıdır Mesela raftan kitap alırken uzanmamalıdır Telefon bile çalsa, uzanarak almamalıdır Daima cisimlere yaklaşarak, ara da mesafe bırakmaksızın almalıdır Sağlıklı iken bel ve karın adalelerini güçlendirici egzersizler yapmak yararlıdır Bu konuya aşağıda 50 tavsiye bölümünde daha açık bir şekilde değineceğiz

Teşhis nasıl konur?

Bel ve bacak ağrısı ile seyreden hastalıklar çok çeşitlidir Yani bel ve bacak ağrısı bulunan her hastaya "mutlaka bel fıtığıdır" peşin hükmü ile yaklaşmamak gerekir Bel fıtığını taklit eden daha pekçok hastalık vardır Basit bir spor yaralanmasından romatizmaya, enfeksiyon hastalıklarından kansere kadar birçok hastalık bel ve/veya bacak ağrısıyla seyredebilir Bu nedenle öncelikle teşhisin ne olduğu net olarak ortaya konmalıdır Çünkü tedavide başarıya giden yol herşeyden önce doğru teşhisten geçer Bunun için de ilgili uzman hekime müracaat etmek gerekir Hekim hastanın şikayetlerini dinleyecek, muayenesini yapacak ve hastalığıyla ilgili tüm tetkik ve tahlilleri yaptıracaktır

Düz röntgen filmleri bugün de değerini korumakta olup, ihmal edilmemelidir Ancak belden iğne yapılıp içeriye kontrast madde verildikten sonra film çekilmesi tekniği (Myelografi) giderek daha az kullanılmaktadır Çünkü günümüzde görüntüleme teknik leri çok ilerlemiş ve artık hastanın belinden iğne yapılmasına gerek kalmayacak seviyeye gelmiştir Aslında son yirmi yıl içerisinde kullanım alanına giren noniyonik kontrast maddeler iğne tekniğinin yan etkilerini oldukça azaltmıştır Fakat buna rağmen bizzat iğne tekniğinin kendi yan etkileri olabildiğinden dolayı myelografiden mümkün mertebe uzak durmakta yarar vardır Bunun yeri ne güçlü manyetik rezonans cihazları tercih edilmelidir

Bel fıtığının teşhis ve ayırıcı teşhisisinde EMG dediğimiz tetkik yöntemi de yararlıdır Çünkü bu yöntem ile hastada bulunan bozuklukların sinir dokusuna mı, yoksa kas dokusuna mı ait olduğu ortaya konabilmekte, diğer hastalıkların bel fıtığından ayırımı yapılabilmektedir Bazen de bu teknik, cerrahın ameliyat kararını bile etkileyebilmektedir

Bel ve/veya bacak ağrısı bulunan bir hastada genellikle bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans gibi ileri tetkik yöntemlerine başvurulur

Ozellikle manyetik rezonans görüntüleme metodu teşhiste ve ayırıcı teşhiste büyük kolaylıklar sağlar Ayrıca hastanın X-ışını almaması ve çeşitli planlarda mevcut olan üstün görüntüleme yeteneği manyetik rezonansı son yıllarda giderek daha da öne çıkarmaktadır

Neticede; yapılan muayene, tetkik ve tahliller sonucunda hastanın bel fıtığı olup olmadığı, bel fıtığı ise hangi safhada olduğu net olarak ortaya konacaktır Yani bel fıtığı teşhisinin konmuş olması yeterli değildir Hastalığın hangi safhada olduğunu da tesbit etmek gerekir Çünkü tedavinin şekli buna göre değişecektir

Tedavi

Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan bir hastada hastalığın hangi safhada olduğu iyi bir muayene ve ileri tetkik metodları ile net olarak tesbit edildikten sonra tedavi safhasına geçilir Bundan sonra, pratik olması açısından, hastalar cerrahi müdahale gerekenler ve cerrahi müdahale gerekmeyenler diye iki büyük gruba ayrılabilirler Bel fıtığı gelişiminin erken dönemlerinde konservatif tedavi adı verilen cerrahi-dışı tedavi metodları uygulanır Bu safhada, hastaya bütün dünyada ağrı kesici, adale gevşetici ve antienflamatuar ilaçlar verilir Sert yatak istirahati tavsiye edilir Fizik tedavi yapılabilir Lazer ile tedavi cihetine gidilebilir Yine ciltten birtakım girişimlerde bulunulabilir

Bel fıtığının tedavisini bir ekip işi olarak görmekte yarar vardır Nöroşirürji (Beyin Omurilik-Sinir Cerrahisi), Nöroloji, Anestezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktorlar ile Diyetisyen, Psikolog ve Fizyoterapistler bu ekibin içinde yer al malıdır Gerektiğinde diğer bazı branşlardaki uzman doktorların görüşlerine de müracaat edilmelidir Bu ekibin elinde bir Fizik Tedavi Unitesi ve bu ünitede Lazer, İnfraruj, Ultrason, Kısa dalga diatermi, TENS, NMES, Diadinamik akım, Mikrodalga, Vakum interferans, Traksiyon (Programlanabilir hafızalı otomatik cihaz ile bel çekme) ve rehabilitasyon araç-gereçleri de hazır bulun malıdır

Bütün bu prensipler ışığında modern imkanlar kullanılarak hastaların büyük bir kısmı ameliyat harici metodlarla tedavi edilebilir Prensip olarak cerrahi müdahale son çare olarak düşünülmelidir Ancak hastalık ilerlemiş ve yapılan muayenede bazı şartlar teşekkül etmiş ise [ki bu şartlar uluslararası Nöroşirürji camiası nezdinde genel kabul görmüş ve klasik kitaplara kadar geçmiş kriterlerdir; o zaman ameliyat kararı verilir Bu kararı verirken cerraha bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme metodu büyük oranda yardımcı olur

Hamilelikte bel fıtığı

Bel fıtığının tedavisi bütün dünyada bir takım özellikler arzeder Hamilelik ise bu konuda birtakım zorlukları beraberinde getiren ve tamamen özel bir durumdur

Hamile bir bayanda ilerleyen aylarda karın içinde büyüyen cenin normalde bele ilave bir yük oluşturur ve belin biyomekaniğini olumsuz yönde etkiler Fakat cenin yavaş büyüdüğünden dolayı bel ve sırt adaleleri ile destek dokular bu gelişmeye uyum gösterirler ve ön kısımda yer alan ağırlığı dengelerler Bu sebeple gebeliğin ilk aylarında yapılacak risksiz ve hafif egzersizler ilerideki aylar da anne adayına büyük avantajlar sağlar Ancak hamilelikle birlikte bel fıtığı da mevcutsa doktor ve hastanın işi bir hayli zordur Çünkü zorluk daha teşhis döneminde başlamaktadır Net bir teşhis için gerekli olan röntgen filmi çekimleri ve bilgisayarlı tomografi tetkiki bebeğe zararlı olabilecek x-ışınları ne deniyle yaptırılamamaktadır [Mutlak surette gerekli ise manyetik re zonans ile görüntüleme düşünülebilir] Özellikle ilk üç ayda hastaya ilaç da verilememektedir Böyle bir dönemde şiddetli bel ve bacak ağrısı bulunan bir hastayla karşı karşıya kalan doktor gerçekten büyük sıkıntı çekmektedir Ancak bu durumda bile yapılabilecek birtakım şeyler vardır

Bel fıtığı bulunan ağrılı bir hamile hasta öncelikle mutlak sert yatak istirahatine alınmalıdır İlk üç aydan sonra evde hastanın beline yapılan sıcaklık uygulamaları ve hafif masajlar kısmen de olsa rahatlık sağlayabilmektedir Ayrıca doktor kontrolünde karın kaslarına yönelik egzersiz programı da uygulanabilir Mümkün mertebe hasta rahatlatılarak ve fıtığın daha fazla ilerlemesine engel olacak tarzda tedbirler alınarak bu kritik dokuz ayın atlatılması temin edilmelidir

Doğum esnasında, Nöroşirürji Uzmanı doktor ile hastayı takip eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı son durumu bir kez daha beraberce değerlendirerek, normal doğum ile sezaryen arasında bir karara varırlar Doğumdan sonra ise hasta tekrardan ele alınarak normal şartlarda teşhis ve tedavi metodları uygulanır ve kesin netice de o zaman elde edilir

Doğum ne şekilde olursa olsun (Sezaryen veya normal doğum) doğumdan sonra karın kasları gevşemiş halde olacağından, lohusalık döneminde hasta karın adalelerini güçlendirici egzersiz programlarına mutlaka alınmalıdır

Bel fıtığı nüks edebilir mi?

Bel fıtığı hastalarında nüks olayına zaman zaman rastlanır Fakat nüks oranı, ameliyat olan ve olmayan hastalarda oldukça farklıdır Ameliyat gerekmeyen ve konservatif tedavi ile iyileşen hastalarda bel fıtığı kolayca nüksedebilir Mutlaka ağır bir yük kaldırmak da gerekmez Bazen öksürmekle bile hastalık nüksedebilir

Ameliyat olan hastalarda ise bel fıtığının aynı yerden nüksetmesi çeşitli cerrahi merkezler arasında farklı oranda olsa da genelde çok nadirdir Fakat beldeki diğer bir mesafe de bulunan ve dejenere olan diskin nüksetmesi her zaman söz konusu olabilir Çünkü belde bulunan fıtıklaşmış bir disk boşaltıldığı zaman geride daha dört adet sağlam disk kalmakta ve görevlerini sürdürmektedirler

Bunların da zamanla dejenere olması ve bir bel fıtığının ortaya çıkması klinikte rastlanabilecek sıradan olaylardandır Ancak kişi sağlıklı iken egzersizler yapar ve aşağıda belirteceğimiz öğütlerimize harfiyen riayet ederse, bel fıtığına yakalanma bu hastalığın nüksetmesi riski en aza indilmiş olur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.