Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hap, içer, olduk, şeker

Şeker Gibi Hap İçer Olduk

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeker Gibi Hap İçer Olduk





Türkiye Psikiyatri Derneği Dış İlişkiler Sekreteri Dr Halis Ulaş, sinir sistemi ilaçlarının kullanım sıklığının her geçen gün arttığını belirterek ''Sinir sistemi ilaçları, Türkiye ilaç pazarında antibiyotik, kalp damar sistemi ve romatizmal ilaç grubundan sonra dördüncü sırada yer almaktadır'' demiş

Habere göre antidepresan kullanımı son dört yılda yüzde 85 oranında artmış 2003 yılında 14 milyon 138 bin, 2006 yılında 22 milyon 651 bin ve 2007 yılında ise tam 26 milyon 246 bin kutu antidepresan yutmuşuz Benzer bir artış eğilimi antipsikotik ilaçlarda da varmış Prof Dr Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı

Bu rakamlara hiç şaşırmadım
Birincisi ruhsal hastalıkların tüm dünyada her geçen yıl daha çok insanı etkilediğine şüphe yok Nitekim Dünya Sağlık Örgütü de depresyonun 2020' li yıllarda kalp hastalıklarından sonra hayatımızı tehdit eden ikinci önemli hastalık olacağını tahmin ediyor Tabii ki Türkiye de bundan muaf değil
Her geçen gün zorlaşan hayat şartları ve bozulan insan ilişkilerinin ruhsal sıkıntıları artırmasını çok tabii bulmakla beraber, bunların teşhisinin giderek daha ‘rahat' konduğunu da gözden kaçırmamak lâzım

Modern psikiyatride sıradan hüzün, coşku ve heyecanlar… ‘patolojik' yani hastalık hâli olarak kabul edilip ilaçla tedavi edilmeye kalkıyor
Meselâ, bizim çocukluğumuzda ‘yaramazlık' zekânın bir işareti olarak kabul edilir, haşarılık akıl fazlalığı ile ilişkilendirilirdi: Akıllı çocuk yaramaz olur, diye bilinir, asıl yaramazlık yapmayan çocukların akıl sağlığından endişe edilirdi Anne-babaların eskiden ‘iftihar vesilesi yaparak öğündükleri' arkadaşının defterini karalayan, öğretmenin sandalyesine raptiye koyan çocuklar, bugün ‘hiperaktif' oldukları gerekçesiyle ilaç bağımlısı yapıldılar Ders dinlemeyi sevmeyen, ödev yapmaktan hoşlanmayan çocuklar da ‘dikkat eksikliği' teşhisi ile damgalanıyorlar

Tüm bunlar depresyon için de geçerli Bu hastalığın çağımızda bir virüs hastalığı gibi yaygınlaşmasını normal karşılıyorum ama gelip geçici bir can sıkıntısının, günlük üzüntülerin… bile depresyon teşhisi için yeterli olmaya başladığını da görüyorum üzülerek
Aman siz, siz olun sakın kimsenin yanında ‘oflayıp puflamayın' veya Fenerbahçe' li olduğunuzu falan söylemeyin… depresyon damgasını yersiniz alimallah

İlaçlar şarkılara girdi
İlaç tüketimindeki artışın ikinci önemli sebebi de her türlü ilaca erişimin kolaylaşması Her doktor basit bir ağrı kesici yazar gibi antidepresan da yazabilmektedir
Oysa depresyon mutlaka bir psikiyatri uzmanı tarafından teşhis edilmeli ve tedavisi de onun tarafından yapılmalıdır Çünkü göz doktoru prostattan, ortopedist sinüzitten ne anlarsa, diğer hekimler de depresyondan o kadar anlar
Hadi ondan da vazgeçtik; bu ilaçları parasını ödedikten sonra reçetesiz olarak istediğiniz kadar almanız da mümkün Bir de buna ilaç endüstrisinin müthiş pazarlama oyunlarını ilave edin; şarkılarda bile ilaç reklâmı yapıldığını hatırlayın:
Aşk sevişmekten çok hoşlanır
Heyecanlanır, yorulmaz üstelik
Aşk Pasiflora' dan çok hoşlanır
Uyutmaz, uyuyamaz hiç üstelik

Bunun için de kadınların kabul günlerinde birbirlerine kek, börek, kurabiye… yanında artık ilaç da ikram etmelerine de hiç mi hiç şaşırmayın

Antidepresanlar leblebi değil
Etki mekanizmaları birbirinden farklı birçok farklı gruptan antidepresan var Hangi hastaya hangi ilacın uygun olduğu, ilaç dozu, tedavi süresi ancak bir uzman doktor tarafından belirlenebilir
Her ilacın olduğu gibi antidepresanların da bazıları ‘hayati önemi haiz' yan etkileri ortaya çıkabilir Meselâ, bir grup antidepresanın intihar eğilimini artırdığı biliniyor; bazısı böbreklere bazısı karaciğere dokunabiliyor
Bir de, başka ilaç da kullanan hastalarda ‘ilaç etkileşimlerinin' dikkate alınması da çok önemli; özellikle çok ilaç kullanan yaşlılarda ciddi sorunlarla karşılaşılması mümkün
Nasıl sadece ensülin veya bir şeker hapı yazmakla diyabet tedavi edilemezse veya nasıl nefes açıcı sprey yazmakla astım iyileştirilemezse depresyonu da sadece bir antidepresan yazarak tedavi etmek mümkün değildir

Başarılı bir tedavi için hastayı depresyona sokan sebeplerin ortaya çıkarılması, bunların yoluna konması, hayat tarzının düzenlenmesi, psikoterapi… gibi bir psikiyatri uzmanının katkısını gerektiren yardımcı tedaviler de olmadan olmaz

Gelelim neticeye
Depresyon teşhisi mutlaka bir psikiyatr tarafından konulmalı ve onun tarafından takip ve tedavi edilmelidir Antidepresan ilaçlar da reçete ile satılmalıdır; yoksa hapı yutmamak işten bile değildir Bu iş ‘Depresyondayım' diye şarkı söylemeye benzemez:

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.