|  | Yılanlardaki İsı Algılayıcı Sistem |  | 
|  08-16-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Yılanlardaki İsı Algılayıcı SistemYILANLARDAKİ ISI ALGILAYICI SİSTEM Çıngıraklı yılanın başının ön kısmındaki yüz çukurlarında bulunan ısı algılayıcılar, çevresindeki avın vücut sıcaklığının neden olduğu infrared ışınını saptar  Bu saptama, ortam sıcaklığındaki 1/300'lük bir derece artışını saniyenin binde 35'i kadar kısa bir sürede tespit edebilecek kadar hassastır  Bu hassasiyet o kadar fazladır ki, yılan kendisinden uzaklaşmış olan avının ayak izlerinden yayılan ısıyı tespit ederek onu takip edebilir  Yılanın bu hassas ısı algılama duyusu sadece av bulmaya yaramaz  Yılan soğuk kanlı bir hayvandır  Yaşadığı ortam 30 derecenin üzerinde olduğunda normal yaşamsal etkinliklerde bulunabilir  Isı algılayıcılar, kışları geçirecekleri sıcak bir mağara veya ağaç kovuğu bulmalarındaki en büyük yardımcılarıdır   14 yılan familyasının sadece ikisinde ısı algılayıcılar vardır  İki familyanın sahip olduğu algılayıcılar arasında yapısal olarak farklılıklar vardır   Engerek yılanlarındaki algılayıcılar bir çukurun içinde yer alırlar  Bu çukur Hayvanın başının ön tarafında, gözlerin aşağısında açıklıkları ileri doğru bakacak şekilde konumlanmışlardır  Bu sayede hayvan en büyük silahı olan zehirli dişleri ile gece görüş sistemini beraber yöneltebilir   Çukurlar birkaç milimetre çapında ve 5mm  Kadar derinliktedir  Deliğin içi bir zar aracılığı ile ikiye ayrılır  Böylece oluşan iki hacim iç ve dış odacık diye adlandırılır  Yılanın kafasında, zarın içine sonlanan ve trigeminal olarak adlandırılan iki sinir kolu vardır  Hayvanın avından kaynaklanan ısı elektrik sinyallerine çevrilir  Trigeminal sinirin görevi bu sinyalleri beyine göndermektir  Beyinin ısı sinyallerini algılayan kısmı "terminus"tur  Sinir kolu terminusa yaklaştıkça üzerindeki özel kaplama malzemelerini kaybetmeye başlar  En sonunda geniş ve yayvan bir yapı halini alır  Bu yapının uçlarında mitekondri denen küçük hücresel yapılar mevcuttur  Isı uyarısı bunlara uğradıklarında yapısal olarak değişime uğrarlar  İşte avın algılanmasında bu değişim sayesinde gerçekleşmektedir  Bugün algılama sisteminin tam olarak nasıl çalıştığı bilinmiyor  Ancak bilim adamlarının bildiği bir şey var ki, algılamanın tamamen özel bir yapı da gerçekleşen karmaşık bir süreç sonunda gerçekleştiği   Yılanın ısı algılayıcı sistemi kendi vücut ısısından bağımsız olarak çalışmaktadır  Sistem uyarı başlar başlamaz çalışmakta sonra tepki vermemektedir  Sırf bu bile hayvanın sisteminin, tesadüflerden uzak inceden inceye yapılmış bir planlamanın ürünü olduğunu göstermektedir  Eğer ısı algılayıcıları, hayvanın kendi vücudundan yayılan ısıyı da dikkate alsaydı sistem sürekli olarak sinyal verecekti  Bu sinyaller yılanın çevredeki ısı kaynaklarından aldığı sinyalleri perdeleyecek ve sistemi felç edecekti   Yılan, koku alma organı olan çatal dilinin yardımıyla, koyu karanlıkta yarım metre ilerisinde yere çömelmiş hareketsiz bir farenin durduğunu anlayabilir  Ortama gece karanlığı olmasına karşın, ısı algılayıcı sistem sayesinde avının yerini hatasız tespit eder  Yılan önce ona sessizce sokulur, saldırı mesafesine girer, ardından boynunu yay gibi gerer ve avının üzerine büyük bir hızla atılır  Bu sırada 180 derece açılabilen güçlü çenesindeki dişlerini avına geçirmiştir bile  Tüm bunlar, bir otomobilin yarım saniye içinde sıfırdan 90 km/saat hıza erişmesi ile eşdeğer bir süratte olup biter  Yılanın, avını etkisiz hale getirmek için kullandığı en büyük silahı olan 'zehir dişleri'nin uzunluğu 4 cm kadardır  Bu dişlerin içi oyuktur ve zehir bezlerine bağlıdır  Bez kasları, yılan ısırdığı anda büzülür ve zehri önce diş kanalına, oradan da avın cilt altına basınçla püskürtürler  Yılan zehri, ya avın, merkezi sinir sistemini felce uğratır ya da kanını pıhtılaştırarak ölümüne neden olur  Bazı yılanların 0,028 gramlık zehri, 125  000 fareyi öldürecek kadar güçlüdür  Zehir, avın yılana bir zarar vermesini engelleyecek kadar çabuk etki eder  Artık yılanın yapacağı iş, felce uğramış avını son derece esnek olan ağzıyla yutmaktır   Yapılan bir deneyde yılanın, ısı algılayıcısı ve dilinin ortak çalışması sayesinde ısı kaynağının bir av olup olmadığını tespit edebildiği anlaşılmıştır  Karanlık ortamda hayvanın önüne bir sıcak kum torbası ile cesedi soğumuş bir fare bırakılmıştır  Yılan ilk başta torbaya hemen hamle etmekte ancak yemeye çalışmamaktadır  Fareden bir ısı yayılmamasına karşın ona rastlayınca diliyle yoklamakta ardından da yemeye başlamaktadır  Eğer böyle olmasaydı hayvan her ısı kaynağına saldıracak belki de sokarak boş yere uğraşmış olacaktı  Ancak iki duyu sisteminin birbirini destekleyecek şekilde yaratılması sayesinde böyle bir durum ortadan kaldırılmış olmaktadır   Yılanın zehirli oluşu herkesçe bilinen bir konu olduğundan, hemen hiç kimse bunun nasıl olabildiği üzerinde düşünmez  Oysa, bir hayvanın gece görüş sistemi ve başka bir hayvanı zehirleyerek öldürme gibi bir "teknoloji"ye sahip olması, gerçekten de şaşırtıcı ve olağanüstüdür   Ortada alışılmışın dışında ve ancak "mucize" terimiyle ifade edilebilecek olağanüstü bir olay vardır  Doğanın ise, "doğaüstü" olan mucizeyi yaratması gibi bir durum söz konusu olamaz  Doğa, çevremizde gördüğümüz düzenin tümüne konulmuş bir isimdir  Bu düzeni kuran da elbette bu düzenin kendisi değildir  Doğa kanunları Allah'ın koyduğu ve yarattıkları arasındaki ilişkileri düzenleyen kanunlardır  Kavramları doğru tanımlamak gerçekleri ortaya çıkarır  Kavramları karıştırmak ise inkar edenlerin bir özelliğidir  Bunu da gerçekleri örtbas etmek, değiştirmek amacıyla yaparlar  Allah'ın varlığından şüpheye düşenler, yılanın nasıl böylesine olağandışı bir yeteneğe sahip olduğunu açıklayamazlar elbette  Çünkü yılanın ağzında yer alan zehir sistemi, son derece karmaşık ve hesaplı bir sistemdir  Bu sistemin işlemesi için hayvanın içleri oyuk özel "zehir dişleri" olması, bu dişlere bağlı zehir bezleri olması, bu bezlerin içinde düşmanlarını anında felç edecek kadar güçlü bir zehrin oluşması ve hayvan avını soktuğu anda bu sistemi çalıştıracak bir refleksin ortaya çıkması gerekir  Bu çok parçalı sistemin tek bir parçası dahi olmasa, sistem çalışmaz  Bu da yılanın avlamak için seçtiği hayvanlara yem olmasıyla sonuçlanacaktır  Hayvanın ısı değişikliklerini ve kokuları algılamadaki olağanüstü yetenekleri de karşı karşıya olduğumuz dizaynın ne denli detaylı olduğunu gösterirler   | 
|   | 
|  | 
|  |