08-16-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Korkunç Yıllar
Sâdık, Kırım'da, Akmesçit'e bağlı Kızıltaş köyünde doğmuştur Kızıltaş Karadeniz kıyısında şirin bîr köydür Ama Ruslar burada yaşayan Türkleri rahat bırakmazlar Sık sık baskınlar düzenleyerek köyün, Kırım çapında da milletin ileri gelenlerini, aydınları tutuklayıp sürerler veya hapse atarlar Rusların hedefi; diliyle, diniyle, medeniyetiyle Türk kültürünü yok etmektir Camileri yıkarlar, tarihî eserleri harabederler Sık sık alfabe değiştirerek Türk dilini unutturmaya, Türklerin birbirleriyle irtibatlarını kesmeye çalışırlar
Kırım Türk'lerinin orta yaşlıları milliyetçidirler Bu duyguyu evlâtlarına da aşılarlar, onlara "Kuzu Kurpeç" ve "Çora Batır" gibi kahramanlık destanlarıyla, "Siyer-i Nebi" gibi dinî kitapları anlatırlar ve okurlar Sâdık'ın babası Hüseyin Ağa da bu çeşit Kırımlılardandır Mekteplerde dine ve milliyetçiliğe —bilhassa Türk milliyetçiliğine— insafsızca hücumlar yapılmasına rağmen, evlerdeki aile mektepleri, çocukların büyük bir ekseriyetini Türk milliyetçisi olarak yetiştirir Sadık da, bu aile mekteplerinde yetişen milliyetçi gençlerdendir
Tabii resmi mekteplerin tesirinde kalıp, Rus'lara hizmet eden Kırımlılar da mevcuttur Korkunç Yıllardaki Süleyman, bu kategorideki gençlerdendir Fakat bunlar da hâdiselere tam nüfuz ettikten sonra, ekseriya yaşlı neslin fikirlerine sahip olurlar
Sâdık ailesiyle birlikte önce, Akmesçil'le bir tavuk kümesine yerleşir Sonra orta kumandan mektebine giderek Rus ordusunda subay olur İkinci dünya harbine tank teğmeni olarak katılır Ukrayna'da Almanlara esir düşer Esir kamplarında çeşitli meşakkatler çeker Ama bu kamplardaki esir Türkler arasında çok kuvvetli bir bağlılık vardır Birbirlerine hayatları pahasına yardım ederler Bu eserde dikkati çeken bir husus da, Kırım topraklarında doğup büyümüş olanların -Ermeni, Yahudi, Rum veya Rus olsun- birbirlerine vatan bağlarıyla bağlı olmaları ve yardımlaşmalarıdır
Sâdık esir kamplarında, bir Kırımçak'ın (Kırımlı Yahudi) yardımıyla hemşehrilerini bulur, yine Kırımlı bir Ermeni'nin yardımıyla zindandan kurtulur Kırımlı İskender'in yardımıyla da ahçı olur Bu, onun esaret hayatının dönüm noktasıdır Alıcılıktan sonra bir Alman başçavuşunun emir eri olur Onun hizmetinde bulunur Başçavuş cepheye tayin olunca da Sâdık'ı Alman casus mektebine götürüp, Rusya'da Almanlar hesabına casusluk yapmasını teklif ederler Sâdık bunu reddedince, onu yeni teşkil edilen Türkistan ordusuna götürürler Roman Almanların düzenledikleri, bir toplantıda, Türkistanlıların üzerlerindeki Rus üniformalarının yakılıp, Alman üniformalarının giyilmesiyle son bulur
|
|
|