| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| abd, katlettiği, kızılderili, milyondur, nin, nüfusu, sayısı, türkiyenin | 
|  | Abd 'Nin Katlettiği Kızılderili Sayısı 70 Milyondur !!! Türkiye'nin Nüfusu Kadar |  | 
|  08-16-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Abd 'Nin Katlettiği Kızılderili Sayısı 70 Milyondur !!! Türkiye'nin Nüfusu KadarDünyada en büyük soykırımı suçlusu onlardır    Kıtanın asıl sahibi yerli halk, korkunç vahşete maruz kalmıştı  Resmi makamlar, her Kızılderili kellesi için 5 dolar ödemişti Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD, kendi kanlı tarihini ve soykırımlarını unutmuş gibi görünüyor  Ama tarih unutmuyor  Bu kanlı tarihin sayfalarını açtığımızda, karşımıza ilk olarak Kızılderili katliamı çıkıyor  Kristof Kolomb’un 1492 tarihindeki keşfinden hemen sonra başlayan Kızılderili katliamı, yerli halkın tabi tutulduğu soykırımın adıdır  O tarihten 1886 yılına kadar süren katliamda, 70 milyon Kızılderili ortadan kaldırıldı   İlk biyolojik silah ABD’nin resmi devlet politikası olan Kızılderili soykırımı, Nazi Almanyası’nda Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan çok daha büyük bir soykırımdı  ABD’nin resmi makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödemişti  Devlete ait binaların bodrumları, Kızılderili kafataslarıyla dolmuş taşmıştı  İlk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulanmıştı  Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda insanın öldürülmesi sağlanmıştı  Kızılderililerin açlıktan ölmesi için başlıca yiyecekleri olan bizonların toptan ölmesi de, soykırım yöntemlerinden biri olmuştu  Ancak ABD’liler, soykırım için son derece ilginç bir savunma yapıyor: “Sonuna kadar öldürmedikçe soykırım sayılmaz!” Sığır gibi vurdular ’Yaralı Diz Katliamı’, Lakota Siuları ile Amerikan askerleri arasındaki son büyük çatışma olarak tarihe geçmişti  29 Kasım 1890’da Birleşik Devletlerin beş yüz kişilik 7  Süvari alayı Minneconjou Lakota yerlilerinin kamp yerlerini çevirmiş ve çıkan çatışmada, Kızılderili şefi Koca Ayak’ın da aralarında bulunduğu 62’si kadın ve çocuk toplam 153 Siu öldürülmüştü  1890’da Wounded Knee’deki Siu katliamı Kızılderili özgürlüğünün sembolik olarak sonu oldu   Katliamı yaşayanlardan biri olan Gelincik Louise’nin şu sözleri vahşeti anlatmak için yeterli: “Kaçmaya çalıştık  Ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi  “ ABD askerleri katletikleri Kızılderelileri açtıkları bir çukura topluca gömdü  Organlarını kopardılar Bartolome de Las Casas’ın yazdığı ‘Kızılderili Katliamı’ adlı eser, zulmü şöyle anlatıyor: “Sırf eğlence olsun diye, kadın erkek demeden yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm   Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar    ” Silahları ilk kez gördüler Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolomb’un seyir günlüğüne göre Kızılderililer, ”Keskin silahları ilk kez gören, kötülüğü tanımayan ve hiç silahı olmayan“ bir ulustu  O tarihlerde dünya nüfusunun 5’te biri Kızılderiliydi  Ancak bugün, soykırımlarla yok denecek seviyeye geldi  Vahşi hayvanların imha edilmesi gerekiyor ABD    Kızılderililerin ve kovboyların ülkesi  Amerikan filmlerinde hep “kötü” Kızılderililere karşı savaşan “kahraman” kovboyların ülkesi  Avrupa’dan gelen “beyaz adam” Amerika’da boy gösterdiğinde, bugünkü ABD’nin bulunduğu topraklar üzerinde Kızılderililer kabileler ve aşiretler halinde yaşamlarını sürdürüyordu  Bu sömürgeciler, onların vatanlarını işgal etti, topraklarından sürdü  Beyaz adam Amerika’yı binlerce yıldır üzerinde yaşayan yerli halkın elinden zorla almıştı  Kızılderili soykırımıyla bugünkü Amerika’nın da temelleri atıldı  Kıtanın asıl sahibi olan yerliler, kıtayı atalarından devralmış, fakat bu toprakları çocuklarına miras bırakamamıştı   Yerlileri kurtlara benzetmişti Kızılderililere tahammül edemeyen bu zorbalar; onları “halk” olarak bile görmüyordu  ABD’nin kurucusu ve ilk Başkanı George Washington’un sözleri de tezi doğruluyordu  Washington, yerlileri vahşi kurtlara benzeterek, “Bu vahşi hayvanların (Kızılderilileri kastediyor) tamamen imha edilmesi gerekiyor” diyordu  Sonuçta da öyle oluyordu  ABD’nin bir başka Başkanı Theodore Roosevelt de Washington’dan geri kalmıyordu: “Ben en iyi yerli (Kızılderili) ölü yerlidir demek istemiyorum ama 10’da 9’u öyledir” diye konuşuyordu  Son savaşçı Geronimo işkence ile öldürüldü En ünlü Kızılderili şefi Geronimo, halkının daha fazla zarar görmemesi için kendini feda etti Kendi öz dilinde ’Gokhlayeh’ olarak bilinen ünlü Kızılderili lideri Geronimo, günümüzde Yeni Meksika olarak adlandırılan bölgede 1829 yılında doğmuştu  Şef Mahko’nun torunu olan Geronimo, Apacheler arasında en çok saygı duyulan kesim olan Chiricahua ve aynı zamanda şefi olan Juh isimli kayınbiraderiyle de bağlantılıydı  Geronomi, bu şefin sözcüsü sıfatıyla ABD yönetimiyle ilişki kurmuştu  Apacheler arasında ise son savaşçıydı  Beyazlara karşı mücadele veren bir kahraman olarak tanınmıştı  O sıralar Amerikalı yerleşimcilerin yanı sıra İspanyollar da bölgeye akın etmeye başlamıştı  Geronimo’nun hayatındaki en kötü anı da bu dönemde gerçekleşti   En ünlü Apache şefi 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve 3 çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş olarak buldu  Bu olaydan sonra Geronimo, beyaz olan herkese karşı nefret duymuş ve elinden geldiği kadar beyaz öldürmeye çalışmıştı  Onun bu intikam ateşi Apacheler arasında bir üne sahip olmasını sağlamıştı  Arizona ve New Mexico’da yaşayan beyaz yerleşimcilere suratındaki agresif ifadesi ve vücudundaki Apache kanından dolayı hep korku saçacaktı  Geronimo, aslında bir şef değildi; bir şamandı  Apache şeflerinin hepsi, onun görüşlerine saygı duyuyordu  1870’de yakalanıp San Carlos’a götürüldü  Defalarca kaçmasına rağmen yakalandı  Ancak özgür ruhlu Geronimo, tutsak yaşayamazdı  Yine kaçmayı başardı  1885’teki bu kaçışından 1894’yılına kadar Geronimo bulunamadı  Bir keresinde 24 adamı ile 5 bin Amerikan süvarisinden kaçan Geronimo Dumanlı Dağlar’a sığınmıştı  Dağları didik didik arayan süvariler ilginçtir ki Geronimo’nun izine bile rastlayamamıştı  Hırsını alamayan askerler, köylere saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlamışlardı  Bunu duyan Geronimo sonunda dayanamadı ve halkına zarar gelmemesi için teslim oldu  1909 yılında bir savaş mahkumu olarak Oklahoma’da işkence edilerek öldürüldü  Geronimo’nun sembolik mezarı Fort Sill-Oklahoma bölgesindedir  Apachelere göre Geronimo kutsal topraklar olan Dumanlı Dağlar’dadır | 
|   | 
|  | 
|  |