Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
buyurdu, dair, friedrich, nietzsche, wilhelm, zerdüştden, şairlere

Friedrich Wilhelm Nietzsche Şairlere Dair (Böyle Buyurdu Zerdüşt'den)

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Friedrich Wilhelm Nietzsche Şairlere Dair (Böyle Buyurdu Zerdüşt'den)





Zerdüşt havarilerinden birine şöyle diyordu: "Bedeni daha

iyi tanıyalı beri ruhun bence ehemmiyeti kalmadı Ve ''ebedi''

denen her şey bir sembolden ibaret"


Havari cevap verdi: "Evvelce de böyle bir şey söylemiştin

Fakat şairler çok yalan söylerler diye ilave etmiştin Bunu

neden demiştin"



Zerdüşt, "neden diye soruyorsun" dedi "Ben o adamlardanım ki onlara neden diye sual sorulmaz Ben bunları henüz dün mü yaşadım Fikirlerimin sebeplerini yaşayalı beri hayli zaman geçti Eğer sebeplerimi de yanımda taşımam gerekseydi benim bir hafıza ambarı olmam lazım değil miydi? Fikirlerimi kendim için saklamam bile bana fazla geliyor


Ve nice kuşlar uçup gidiyorlar Bazen güvercinliğime yabancı ve elimle dokunduğum zaman titreyen bir kuşun sığındığını görürümFakat Zerdüşt sana bir zaman ne diyordu? Şairlerin çok yalan söylediğini mi? Fakat Zerdüşt de bir şairdir Onun bu işte hakikati söylediğine inanıyor musun? Neden inanıyorsun?"Havari cevap verdi: "Ben Zerdüşt''e inanırım"


Zerdüşt başını salladı ve gülümsedi

"İnanman, hele bana inanman, beni mesut etmezFakat, birisi ciddiyetle, şairler çok yalan söylerler diyorsa haklıdır Biz çok yalan söylerizBiz pek az şey biliriz Ve güç öğreniriz Onun için yalan söylemeye mecburuzBiz şairlerden, şarabını tağşiş etmeyen kim var?Kilerimizde nice zehirli karıştırmalar yaptık Tarif edilmez nice işler yaptıkÇok az şey bildiğimiz için ruhça züğürt olanlar hoşumuza gider


Hele kadınlar!

Hatta ihtiyar kadınların akşamları anlattıkları masallara bile hasret duyarız Ve kendimizce buna "ebedi karanlık" derizSanki hususi ve mahrem bir kapı varmış da öğrenmek isteyenlere oradan bilgi dağıtılıyormuş gibi, halka ve onun vecizelerine inanırız

Çayırda veya münzevi tepelerde yatıp kulaklarını diken herkesin gökle yer arasındaki şeylerin bazılarına agah olabileceğine bütün şairler inanırVe şairler kendilerine nermin heyecanlar gelince bizzat tabiatın kendilerine aşık olduğunu ve tabiatın kulaklarına gizlice okşayıcı sözler fısıldadığını duyarlar ve faniler önünde bununla göğüs kabartırlar


Ah yerle gök arasında o kadar çok şey var ki bunları ancak şairler tahayyül edebilir Hele tanrı hakkında Çünkü bütün ilahlar şair sembolleri ve şair uydurmalarıdırGerçekten, daima göklere yeni bulutların alemine yükseliriz bu bulutların üstüne alaca körüklerimizi kurarız Ve sonra onlara tanrılar ve üst insanlar derizOnlar ancak bu iskemlelere oturabilecek kadar yufkadırlar Bütün o şairler ve üst insanlar!


Ah, olağanüstü bir şeymiş gibi görünmek isteyen bütün bu acizlerden ne bıkkınım! Ah bütün şairlerde ne bezginim"Zerdüşt böyle deyince çömezi ona kızdı Fakat sustu Zerdüşt de sustu Ve gözleri sanki çok uzaklara bakıyormuş gibi içine yöneldi Nihayet içini çekti ve nefes aldı Ve şöyle dedi:"Ben bugünün ve dünün eseriyim Fakat içimde bir şey var ki,yarının, yarından sonranın ve daha uzak bir istikbalindir Ben eski ve yeni şairlerden bezginim Bence hepsi sathidirler Ve sığ sulardır Derinlere dalamamışlardır Onun için duyguları dibe nüfuz edememiştirBiraz şehvet biraz can sıkıntısı Onların en çok düşündüğü bu idiOnların saz tıngırtıları bir hayaletin hışırtılarıdır Seslerin içliliğinden ne anlıyorlardı?


Onlar temiz de değillerdi Derin görünsün diye bütün sularını bulandırmışlardır Ve böylelikle barıştırıcı görünmek istedilerFakat bence aracı, karıştırıcıdırlar Yarım ve pistirlerAh, ben ağımı onların denizlerine daldırdım ve balık avlamak istedim Fakat daima eski bir tanrının başını çektimBöylece deniz ancak bir taş vermiş oldu Bizzat onlar da denizden gelmiş olabilirlerTabii içlerinde inci vardır Fakat kabuklu hayvanlara o nispette benzerler


Ve kendilerinde ruh yerine ekseriya tuzlu bir sümük buldumOnlar denizden gurur da öğrenmişlerdir Deniz tavus kuşlarının en güzeli değil mi? Tavus en çirkin bir manda karşısında bile kuyruğunu açar gümüşten ve ipekten kanatlarından hiç bıkkınlık göstermez


Manda hayretle bunu seyreder Ruhunda kuma yakın, sazlıklara daha yakın, batağa en yakın olarakMandaya güzellikten, denizden ve tavus süsünden ne? Şairlere bu sembolü söylerimGerçekten, onların ruhları tavusların tavusudur ve bir kibir denizidirŞairin ruhu seyirci ister İsterse seyirci manda olsunFakat ben, bu ruh dan bezdim Ve görüyorum ki o da kendinden bezecekBen şairleri değişmiş ve bakışları kendilerine yönelmiş görüyorumRuh tövbekarlığının geldiğini görüyorum Bunlar onlardan meydana gelmiştirZerdüşt böyle dedi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.