|  | Çin Tarihinde Türk Adı |  | 
|  08-17-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çin Tarihinde Türk AdıÇinliler Türklerin en eski komşularıdır  Türk tarihinin hemen her safhasında Çinlilerle savaşılmıştır  Çin ya da Kıtan adı Türk tarihinde pek makbul bir isim değildir  Hunlar zamanında olsun, Köktürkler zamanında olsun,Türk büyükleri Çinlilere karşı halklarını uyarmışlardır  ''Çinlinin tatlı sözüne, yumuşak agusuna (=ipeğine ) kanma !" diye öğüt vermişlerdir  Buna rağmen, Türk kağanları, ve prensleri güzel Çinli kızlar karşısında zaaf göstermişler, onlarla evlenerek çaşıt ( casus) ları yatak odalarına kadar sokmuşlardır  Böylece devlet sırrı kalmamış, Çinliler Tükleri içeriden vurarak tarih sahnesinden silmeye çalışmışlardır  Türk mitolojisinde geçen pek çok olay da Çinlilerle ilgilidir  Ülkesindeki “Kutsal kaya”yı Çinlilere veren Türk kağanının ülkesindeki “kut”un yok olması; “Ergenekon Destanı”ndaki Bozkurt'un emzirdiği kolları ve bacakları kesilmiş erkek Türk gencini o hâle getirenler Çinlilerdir  Çinliler Türklere karşı "Çin Seddi” adı verilen, dünyanın en yüksek ve uzun duvarını örmüşler, üzerine kule ve mazgallar koyarak Türklere karşı yurtlarını korumaya çalışmışlardır  Buna rağmen ''Cennet atları” adı verillen kısa bacaklı atlara binmiş Türk süvarileri bu seddi aşarak, Çin sarayına kadar girmişlerdir  “Kürşat” Türk yiğidinin kırk atlısıyla yaptığı baskını Çin tarihleri kaydeder  Türklerle Çinlilerin savaşı yirminci yüzyılda da sürmüştür  Uluğ Türkistan'ın bir parçası ''Doğu Türkistan” Çinliler tarafından işgal edilerek, sömürülmüş, insanları işkence ile öldürülmüştür  Bugün bu topraklarda yaşayan otuz milyon kadar Uygur Türkünün pek çok demokratik hakları ellerinden alınmış, doğum yapması, kendi dili ile okuması, üniversiteye gitmesi, bilim adamı ve subay olması engellenmiştir  Türk insanı kendi öz yurdunda ikinci sınıf duruma düşmüştür  Çinlilerin, şimdilik, bu toprakları terk etmesi mümkün görülmemektedir  Türklerin ilk atalarından olan HUNLAR da Çinlilerle komşu olarak yaşamışlardır  Türk tarihlerinde Kıtay adı ile geçen bu insanlar, daha o zamanlar Hunlara -XİONG NU (Okunuşu: şiong nu) adını vermişlerdir  Bunun manâsı şöyledir: xiong (şiong) = vahşi, nu = köle, kul  Yani, Çinliler komşuları Hunları “vahşi ve köle'' olarak görmekteymişler  16  yüzyıldan 19  yüzyıla kadar geçen üçyüz yıllık süre içerisinde de Uygur Türklerine verilen isim pek iç açıcı değildir: Vey vu er adı “Benden korkan(oglu)lar” demektir  Aslında kendi yüreğindeki korkuyu Uygur Türklerine ad olarak veren Çinlinin tarihi psikolojisi bu isimde yatmaktadır  Çinlinin Türklere verdiği ismin altında da bazı kelime oyunları yatmaktadır  Türklere “TU JUE” adı veren Çinli, “TU” şeklinin üzerindeki işareti kaldırarak, kelimeyi “CHUAN” (okununuşu: çüen) şekline sokmakta ve anlamını “AV KÖPEĞİ” olarak değiştirmektedir  Çinlilerin yirminci yüzyılın birinci yarısında zapt ettiği DOĞU TÜRKİSTAN'a verdiği isim “HİN JİANG” (okunuşu: şin ciang) adı “Yeniden silahla ele geçirilmiş topraklar” demektir  Çincede: Xin (şin) = yeni, jiang = toprak, gang = silah (yay), tu = toprak, heng = dağ, tian = tarla, ova demektir  Çinli kendi dilindeki bu kelimeleri yazarken de Doğu Türkistan haritasındaki kutsal Türk yurtlarını hedef almıştır  Onlara göre “JİANG” şeklindeki çizgi ve kareler bir sembole karşılıktır: en üstteki çizgi : ALTAY dağlarını, alttaki kutu : TANRI dağlarını ve CUNGARYA'yı, iki çizgi arasındaki kutu: TARIM HAVZASI'nı, en alttaki çizgi : KARAKURUM'u göstermektedir  Yani, Çinlilerin hedefi KARAKURUM ve TANRI dağlarıdır  Doğu Türkistan'la hedef tamamlanmış değildir  | 
|   | 
|  | 
|  |