Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
amacıyla, araştırmalarına, başladı, güçlendirmek, tahtını, tanrı’nın

Araştırmalarına, Tanrı’Nın Tahtını Güçlendirmek Amacıyla Başladı

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Araştırmalarına, Tanrı’Nın Tahtını Güçlendirmek Amacıyla Başladı





ARAŞTIRMALARINA, TANRI’NIN TAHTINI GÜÇLENDİRMEK AMACIYLA BAŞLADI


İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ait Beagle adlı gemi, 4 yıl 9 ay sürecek seyrine başladığında tarihin en tanınmış gemilerinden biri olacağı bilinmiyordu kuşkusuz Güney Amerika’nın haritasını çizmek, ticaret olanaklarını araştırmak için yola çıkan geminin konukları arasında bir din adamı vardı: Bugün dünyada 200’üncü doğum yılı kutlanan Charles Darwin!

Bu yolculuk aynı zamanda doğa bilimci olan Charles Darwin’in hayatını kökten değiştirecekti…


Tarih 27 Aralık 1832

Beagle inceleme gemisi, 40 bin deniz mili yol yapacak gezi için demir aldı

Kaptan Fitzroy, Charles Darwin’e “filozof” diye seslendiği için gemi personeli için onun adı “Filos” kaldı! “Filos”, Tanrı’nın tahtını sağlamlaştıracak veriler bulmak için bu gemideydi

Ancak yolculuk onun için zorluklarla başladı; deniz tutmasına zor dayandı Hassas bir yapısı vardı, Arjantin ve Şili’de ağır hastalıklarla boğuştu

Fırtınalara, depremlere de tanık oldu,

Yine de geziden büyük keyif aldı

Önemli jeolojik keşifler yaptı; yüksek tepelerde deniz dibi katmanlarını görüp heyecanlandı Soyu tükenmiş memeli hayvanların fosillerini buldu


Sürekli dua ediyor


Darwin yolculuğu sırasında hocası Peder John Henslow’a sürekli mektuplar, fosil örnekleri ve doldurulmuş canlılar gönderdi Bunlar öğretmeni aracılığıyla İngiliz doğa bilimcilerine aktarıldı Örnekler İngiltere’de şaşkınlıkla karşılandı

Kuşkusuz bu belgeler, gözlemler henüz kiliseyi rahatsız etmeyecek türdendi

Ancak İngiltere’den binlerce km uzaklıktaki Charles Darwin’in içinde fırtınalar kopmaya başladı:

Galapagos Adası’ndaki hayvan türleri başka gezegenlerin sakini gibiydi! Kuşlar insanlardan korkup kaçmıyorlardı! Ayrıca bu kuşlar, yaşadıkları adalara göre ufak fizyolojik farklar gösteriyordu Keza kaplumbağalar da öyleydi

Darwin’in düşünce ve inanç dünyası parçalanıyordu Biliyordu ki düşünceleri Kutsal Kitap’ın “Yaradılış” bölümüne tamamen aykırıydı

“Milyonlarca yıl önce başka türler mi yaşıyordu? Evet ise, bu canlılar Tanrı’nın ilk yarattığı gibi değiller mi?”

Geceler boyu Tanrı düşüncesinin yanlış çıkmaması için dua ediyordu

Diğer yanda kafasındaki sorulara engel olamıyordu:

“Dünyada yaşayan canlılar ilk yaratıldıkları gibi değil mi; bunlar noksansız ve değişmez olarak yaratılmadılar mı; yoksa kalıtım ve çevre koşullarıyla değişime mi uğradılar?”

Böyle anlarda hemen, biyolojik türlerin dağılımını "yaradılış merkezleri" fikriyle açıklayan Charles Lyell’in kitabına sarıldı

Doğaya yaklaştıkça Tanrı’dan uzaklaştığını hissediyordu

“Dünya canlılarının iki ayrı yaratıcı tarafından yaratılmış olduğu” gibi ara formüller üretmeye çalışıyordu

Charles Darwin “doğum sancıları” çekiyordu


Rahip Malthus hayranlığı


Beagle İngiltere’ye döndüğünde binlerce insan gemiyi görmeye geldi

Darwin artık ünlüydü 1 700 sayfa zooloji ve jeoloji notu tutmuş; 4 bin etiketli kemik, post, deri vs örnekleri toplamış ve 800 sayfa günlük yazmıştı (Gezi notlarını yıllar içinde üç cilt olarak yayınlayacaktı)

Cambridge Üniversitesi’ne giderek yolculuğu boyunca topladığı örneklerin tanımlanıp sınıflandırılması üzerinde çalışmaya başladı Peder Henslow, bitki örneklerini tasnif edip isimlendirmede Darwin'e yardımcı oldu Hayvan örnekleri için Richard Owen adında bir biyologla tanıştı Owen, Darwin'in getirdiği fosilleri inceleyerek o güne kadar bilinmeyen pek çok soyu “tükenmiş hayvan türü” diye tanımladı

Darwin’in korktuğu başına geliyordu…

Sapkınlıkla ve toplumsal düzeni bozmaya çalışmakla suçlanmaktan korkuyordu

Bu gerilime ve yüksek çalışma temposuna dayanamadı; hastalandı

Doktorların tavsiyesiyle dinlenmeye çekildi

Bu dinlenme sırasında oyalanmak için okuduğu hemşerisi Rahip Thomas Malthus’un nüfus üzerine yazdığı kitabı onun yerinden fırlattı Canlılar ayakta kalabilmek için değişen çevre koşullarına uyum sağlamak zorundaydılar Başarısız olanlar yok olmaya mahkumdu

Darwin düşündü; demek türler maddesel koşullar nedeniyle evrim geçiriyordu!

Artık teorisinden emindi

Ama kuram tek başına bir şey ifade etmezdi, bunu destekleyecek verilere ihtiyacı vardı Bunun için hayvan yetiştiricileriyle görüşmeye ve bitkiler üzerinde deneyler yapmaya devam etti

Bilime inandığını düşündüğü adaşı Lyell'a fikirlerini açıklayan mektup yazdı Ancak beklediğini bulamadı; Lyell, canlı türlerinin değişimini kabul etmedi Üstelik

yaradılış fikrine karşı çıktığı için Darwin'i eleştirdi

Oysa bilmiyordu ki, Darwin artık, inanç olarak agnostikliği/bilinememezliği benimsemişti

10 yaşındaki kızı Anne Elizabeth ölünce Tanrı’nın iyiliğinden de kuşku duyacaktı


Marks’la Mektuplaşıyordu



O yıllarda, güneş sistemi, dünyada yaşamın oluşumu ve insanlığın kökeni konularını yazılıyor, tartışılıyordu Ancak bunların bilimsel temeli yoktu

Bu veriler ise Darwin’de vardı

Ayrıca, Darwin evrim teorisine felsefi maddeciliği eklemişti Varoluşun temeli maddeydi Akıl, ruh hep maddenin yan ürünleriydi

Evet, Darwin, Batı düşüncesinin köklü geleneklerini alt üst edecek görüşlere sahipti

2000 yıllık felsefe ve dine karşı koyuyordu

Öte yandan, yazdıklarını yayınlamamak için oyalanıp durdu Örneğin sülükayaklı türleri üzerinde tam sekiz yıl çalıştı

Cesaretini toplayıp bu kez botanist arkadaşı J Dalton Hooker’a fikirlerini açtı Bu durumu anılarına, "kendimi bir cinayeti itiraf ediyormuş gibi hissettim” diye yazacaktı

Hooker teoriyi ne kadar beğendiğini söylese de, Darwin yazdığı kitabını yayınlamamaya karar verdi

Bilim adamı dostlarını karşısına almaya cesareti yoktu

Oysa Avrupa aydınlanma/devrimler çağını yaşıyordu

“Devrim”, “Değişim” gibi sözcükleri milyonlarca Avrupalı telaffuz ediyordu

Saygın bir doğa bilimci olarak tanınan Darwin, bu çevrelerle aynı mevzilere girmek istemiyordu O yumuşak başlı devrimciydi

Örneğin, Karl Marks, Darwin’in hayranıydı Mesafeli ilişkileri vardı Yazışıyorlardı Marks, Das Kapital’in 2 cildini imzalayıp göndermişti Darwin’e göre ilişki bu kadarla kalmalıydı

Darwin, kurulu düzeninin yıkılmasından endişe duyuyordu Kopernik ve Galileo gibi dışlanmaktan korkuyordu

Üniversitelerin, gazetelerin ve ailesinin hayranlığını kazanmıştı; bilim adamları ondan “gelecek vaat edecek doğa bilimci” diye bahsediyordu Kilisenin saygını kazanmıştı

Centilmenler kulübü Athenaeum’a ünlü yazar Charles Dickens ile aynı gün üye olmuştu; bu statülerini kaybetmek istemiyordu!


Mesleki kıskançlık


Charles Darwin düşüncelerinin mezara gitmesini de istemiyordu

Kitabını vasiyeti haline getirdi, öldükten sonra yayınlanmalıydı

Sonunda bir olay Darwin’i harekete geçirdi; mesleki kıskançlık!

Haziran 1858'de A Russell Wallace’ın makalesini okuduğunda kendisininkine benzer bir teori geliştirildiğini anladı

Darwin, teorisini hemen yayımlamaya karar verdi 1837’de yazdığı eserini 1859’da yayınladı: “Türlerin Kökeni

Yaşamın çeşitliliği, planlı çalışan bir akıllı tasarım/tanrı tarafından değil, “doğal ayıklama” olarak açıkladığı, içinde rastlantının ve ihtiyacın birbirini yaratıcı şekilde tamamladığı plansız bir süreçte ortaya çıkmıştı

Övgüler ve acımasız sövgüler aldı

Darwin’in insanın maymundan geldiğini iddia ettiği söylendi

Halbuki Darwin’in söylediği insan ile maymunun ortak bir kökenden/soydan ayrılarak geliştikleriydi

Darwin bu tartışmalara hiç girmedi Sustu Sadece kitaplar yazdı

Eserlerini yayınlandığı günden bugüne, teorisinin “çökeceği”, “tarihe gömüleceği” “yok olacağı” söylendi Bu tartışmalar hala sürüyor

Bir gerçek var ki, 2009 bütün dünyada “Darwin Yılı” olarak kutlanıyor…


Darwin’in Zengin Ailesi


Baba tarafından dedesi Erasmus Darwin (1731–1802) İngiltere’nin ünlü bir doktoruydu Ancak şöhreti yazdığı kitaplardan ileri geliyordu: “The Botanic Garden” ve “Zoonomia

Botanik ve hayvan bilimi üzerine bu kitaplarda öne sürdüğü kuramlar evrim teorisinin dayanaklarından oldu

İngiltere Kralı III George’nin saray doktorluğunu reddeden Erasmus Darwin, siyasetle de ilgiliydi Fransız Devrimi’ni alkışlıyor; Amerikan Devrimi’ni destekliyor; köleliğe karşı çıkıyordu “Ay Işığı Cemiyeti” grubundaki arkadaşlarından biri de Benjamin Franklin idi


Anne tarafından dedesi Josiah Wedgwood (1730–1795) da, aynı cemiyetin üyesiydi Erasmus Darwin’in dostu ve sırdaşıydı Bugün hala sadece İngiltere’de değil, dünyada bir numaralı porselen markası “Wedgwood”un sahibiydi Bu porselenleri kraliyet ailesi gibi seçkinler kullanıyordu


Erasmus Darwin’in oğlu Doktor Robert (1766–1848) ile Josiah Wedgwood’un kızı Susannah’ın (1765–1817) evliliğinden Charles Darwin dünyaya geldi

Baba Robert Darwin doktordu ama aynı zamanda iyi bir tüccardı Çok paralar kazandı

Anne Susannah iyi yetişmişti Harika piyano çalıyordu

Altı çocukları oldu Charles Darwin beşinci sıradaydı

Charles Darwin sekiz yaşında annesini kaybetti


Küçük Charles Darwin’in etrafında hiç yaşıtı erkek yoktu Genellikle evlerinin bahçesinde yaşlı bahçıvan Abberley ile oynuyor; sürekli çiçekler hakkında sorular yöneltiyordu Dedesi gibi bitkilere, hayvanlara meraklıydı

Bazen nehir kıyısında saatlerce vakit geçiriyor; nehrin bir bölümündeki balıklarla diğer bölümündeki balıkların neden farklı olduğunu düşünüyordu Dere kenarında topladığı taşların resimlerini çiziyordu Kuşları izlemeyi seviyordu


Babası Robert Darwin, dedesi Erasmus gibi entelektüel değildi; ama yine de oğlu Charles’a kitap okumayı aşıladı Dr Robert Darwin oğlunu bazen hasta ziyaretlerine götürüyordu Oğlunun meraklı olması hoşuna gidiyordu


Charles Darwin Latince ve Yunanca’ya dayalı geleneksel Shrewsburg Okulu’na gönderildi ama o okulu sevmedi

O, Pistyll Rhaeadr’deki ünlü şelaleyi görmek için 64 km; Kuzey Galler’de Menai Boğazları üzerinde kurulmakta olan asma köprüyü görmek için 410 km yürümekten çekinmiyor, doğayı öğrenmek-tanımak istiyordu

Lise öğrenimini zorlukla bitirdi

Dr Robert Darwin o yaz yine hasta ziyaretleri için yanında götürdüğü oğlunun hastalarla ilgilenme yöntemlerinden etkilendi ve oğlunun iyi bir doktor olacağına karar verdi Charles Darwin’i de tıp öğrenimi alması için Edinburgh’a gönderdi

Darwin okula ısınamadı

Okulda çalışan köle John Edmonstone’dan hayvan doldurma sanatını öğrendi Doğa tarihiyle ilgilenen öğrencilerin kurduğu Plinius Topluluğu'na katıldı

Hocası Robert Edmund Grant ile deniz canlılarını inceledi

Bir diğer hocası Robert Jameson'dan jeoloji ve bitkilerin sınıflandırılması üzerine dersler aldı Edinburgh Kraliyet Müzesi’nin bitki koleksiyonunu düzenlenmesine yardımcı oldu

Charles Darwin kararını vermişti; babası ne kadar istese de doktor olmak istemiyordu

Babası Dr Robert Darwin oğlunun din eğitimi almasına karar verdi!

Charles Darwin öneriye soğuk bakmadı Çünkü, din adamı William Paley'nin, canlıların karmaşıklığını üstün zekâlı bir yaratıcıya bağlayan makalelerini okuyup etkilenmişti Doğayı incelemek, “Doğa’nın Mimarı”nın eserini incelemekti Din adamı olabilirdi

Cambridge Üniversitesi’nin Christ’s Koleji’ne yazıldı

Burada 3,5 yıl eğitim gördü

Doğa onun için tutkuydu; öğreniminin ikinci yılında bir at alıp sık sık araziye çıktı Hocası Peder John Stevens Henslow ile birlikte kır gezileri yaptı Herslow her daim, “soru sorma konusunda Darwin gibisini görmedim” diyecekti

1830 yılında okulu bitirdi 178 kişi arasında 10 olmuştu

Şimdi ne yapacaktı?

Kaşif Alexander von Humboldt’un 1796 ve 1801 yılları arasında Güney Amerika’ya yaptığı geziyi anlatan 7 ciltlik “Voyages” adlı kitabı elinden düşürmüyordu

Dünyanın çeşitli yerlerine geziler yapmayı planladı

Tek sorun babası para verir miydi?

İmdadına Peder Henslow yetişti Güney Amerika kıyılarını inceleyip, ticaret olanaklarını araştıracak, bölgenin haritasını çıkaracak Kraliyet Ailesi’ne ait bir gemiyle yolculuk yapmak ister miydi?

Charles Darwin “kusursuz yaratıcının” varlığını ispatlamak için bu zorlu yolculuğa çıktı

Gittiği gibi dönmeyecek; büyük bir düşünsel dönüşüm gerçekleştirecekti…



Darwin’e göre evliliğin iyi-kötü yanları


Charles Darwin 1839’da dayısının kızı, (sanata yoğun ilgisi olan ve ünlü besteci Chopin’den piyano dersleri alan) Emma Wedgwood’la evlendi

Charles Darwin, evlilik teklifi yapmadan önce bir beyaz kağıda evliliğin yararları ve zararlarını şöyle sıraladı:


Evlen

Çocukların olur

Sana ilgi duyacak yoldaş

Sevecek ve oynayacak bir şey

Bir bakıma köpekten iyi

Evle ilgilenecek biri

Müziğin ve kadınca gevezeliğin hoşluğu

İnsan sağlılığı için yararı

Kanepeye uzanmış hoş ve yumuşak bir eş

Belki de gürül gürül bir ateş

Cinsiyetsiz arı gibi yaşamanın kötülüğü


Evlenme

Korkunç zaman kaybı

İstediğin her yere gitme özgürlüğü

İstediğin cemiyete girme

Kulüplerde akıllı adamlarla uzun sohbetler

Akraba ziyaretine gitmek zorunda olmamak

Çocukların masraf endişesi

Belki kavga

Kitap vs için az para

Çok çocuk olunca ekmek parası kazanma mecburiyeti

Çok çalışmanın insan sağlığına zararı

Belki karım Londra’yı sevmeyecek


Darwin’in günlük programı


Darwin evlendikten kısa bir süre sonra Londra yakınlarındaki Dow House’daki eve taşındı ve hayatının sonuna kadar burada yaşadı Bu ev bugün müzedir

Darwin’in kolay kolay değişmez bir gününün programı şöyleydi:


Erkenden kalkıyor

Tek başına hafif bir kahvaltı yapıyor

Evin bahçesinde özel olarak hazırlanmış parkurda kısa bir yürüyüş yapıyor

Saat sekizi biraz geçe çalışma odasına giriyor, 15 saat çalışıyor

Salonda eşi Emma bir saat yüksek sesle kitap ya da gelen mektupları okuyor

Kanepede 1 saat dinleniyor

Sonra yine 15 saat çalışma odasında çalışıyor

Öğle zamanı yürüyüş için tekrar bahçeye çıkıyor

Öğle yemeğini yiyor

Kanepesinde 1 saat The Times Gazetesi’ni okuyor

Mektuplara yanıt veriyor

Emma yüksek sesle kitap okurken piposunu içiyor

Odasına çekilip biraz uyuyor

Çay içiyor

15 saat çalışma odasında çalışıyor

Konuklarını kabul ediyor, sohbetler yapıyor

Akşam yemeği yiyor

Emma’nın çaldığı piyanoyu dinliyor

Karı-koca tavla oynuyorlar

2230’da yatmaya çekiliyorlar



Down Sendromu Adı

Nereden Geliyor



Charles- Emma Darwin çiftinin tam on çocukları oldu

Charles Darwin doğum kontrolüne inanmıyordu İngiliz orta sınıfının çoğalmasını uygarlıkta ilerlemenin sağlam teminatı olarak görüyordu

Ancak bu arada, Emma Darwin ne zaman hamile kalsa, Charles Darwin çarpıntılar hissediyor, depresyona giriyordu Bunun nedeni akraba evliliği nedeniyle bebeklerin kalıtımsal zaafların kurbanı olacağı düşüncesiydi

Dokuz çocuğunda korktuğu başına gelmedi

Onuncu bebekleri “Charles” doğduğunda bir hastalıkla yüzleşmek zorunda kaldılar

Bu tür sendromları taşıyan çocuklara ileri yıllarda “Down Sendromu” adı verildi

Bunun nedeni Darwin Ailesi’nin Down Köyü’nde ve bugün müze olarak kullanılan Down House’da yaşamalarıydı

Charles 2 yaşında öldü Darwin’in Anne adlı kızı 10 yaşında, Mary ise 1 aylık iken vefat etti Diğer yedi çocuğunun hepsi uzun yaşadı



Soner Yalçın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.