08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Melankoli Nedir?
Melankoli, derin düşünceler içindeki; bir sfenks gibi sessiz, dalgın, hüzünlü, acı çeken, yalnız, eylemsiz ve umutsuz bir insanın ruh durumudur Melankolik kişi toplumsal koşullardan memnun değildir Yaşamı boş ve anlamsız bulur, can sıkıcı ve hüzün verici olduğunu düşünür Bu trajediyi değiştirebilmek, katlanılabilir kılmak ve kendini de başka birine dönüştürebilmek ister
Kuşkulu, korku duyan, tedirgin, gergin, sabırsız ve beceriksiz yönleriyle mücadele eder
Hüzünlü ve kaygılı düşüncelerle beynini ve ruhunu yıpratsa da dışarıdan yardım almaz
Hırs içinde değildir, hiçbir şeye ilgi duymaz Bazen uyuyamaz bazen de uyanmak istemez
Yanlış giden bir şeyleri sezer Daha iyilerinin olabileceğini hayal eder Bazen girişimde bulunur ancak başarısızlığa uğrayınca hayal kırıklığı yaşar, kederlenir ve içinde bulunduğu durumun değişmeyeceğine inanır
Her şeyi oyalanma olarak görmeye başlar
Huzurlu olabilmek, sakin bir hayat sürebilmek ister Kendiyle uğraşmak için yalnızlığı seçer Ancak yalnız olduğunda da hayatla ve insanlarla olan ilişkilerini sorgulaması, sürekli düşünmesi, kendini suçlaması ve varoluşunun nedenini araması gibi sebepler ruhsal gerginliği artırdığı için bir türlü dinginliğe ulaşamaz
Düşüncelere dalan yapısı, değersizlik, hiçbir yere ait olmama duygusu ve sosyal olmayı tercih etmemesi onu insanlardan uzaklaştırır İnsanlarla yakın ilişkiler içine girmekten, bir yere veya bir kimseye bağlı olmaktan kaçınır İçinde bulunduğu dünyaya ve topluma uyum sağlayamaz Bu durum bazen ona acı bazen memnunluk hissi verir
Olayların, yaşamın ve insanların içinde olmaktansa dışarıdan çıkarsız, amaçsız bir izleyici ve gözlemci olmayı tercih eder Yine de çelişkiler içindedir ve karasızdır Bir yandan durumundan hoşnuttur bir yandan da acı çeker Duyarlı bir yapıya sahiptir İnsanlarla iyi ilişkiler kurmayı düşleyebilir
ancak yüzeysel, sevgisiz ve sahte kimliklerle, maskelerle, incelikten yoksun düşüncesiz davranışlarla karşılaştıkça vazgeçip içine kapanabilir Doğal, içten, ruhuna kulak verip onu dışarı yansıtan insanların olduğuna inanır yine de umutsuzdur İnsan içinde bulunduğu toplum düzeninde bu özellikleri pek gösteremez birbirine güvenemeyen insanlardan oluşan toplumlarda maskeler takılmadan rahat edilemez
Yaşamı kendi ellerinde tutamama, varoluşunun amacını bulamama kaygısı yanı sıra kendisine duyduğu saygı sonucu aylaktır da Kendini oluşturamayınca çaresizliğe düşer Onunla uğraşan, oynayan bir varlığın oyuncağı olduğu duygusuyla bilemediği bir şeylere kızar Bitmeyen can sıkıntısı, çaresizlik ve boşluk duygusu onu derin bir keder içine sokabilir Hüznü bazen gülerek, bazen ağlayarak bazen de suskun kalarak belli eder
Sürekli arayış içinde olan melankolik kişi kendine yönelik durumlarda hep bir karşı koyuş ve başkaldırı gösterir Her şeyde hiçliği görür Hiçliği ve özgürlüğü duyumsar Arayışı olanaksız bir dünyaya doğrudur
Bu dünyada olmayan başkalıkların özlemi içindedir Uyumsuzluğu ve kabullenemeyişi bundandır
Nietzsche’nin dediği gibi ‘sürülere özgü zevkler herkes için değildir’ Sürülere özgü olanlar melankolik ruhlar içinde geçerli değildir Uyumsuzluk acı verse de, acıdan kıvransa da kendisini bir yere, bir tanıma yerleştirmek istemez  
|
|
|