Hafıza Geliştirmenin Sırları |
08-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hafıza Geliştirmenin SırlarıAKROSTİŞ NEDİR? Bir bilginin hatırda tutulabilmesi için, ilgili kelimelerin baş harflerinden oluşan kelime ya da anlamsız harfler grubuna akrostiş denir AKROSTİŞ ÖRNEKLERİ Dünya'nın en uzun nehirleri MANİSA'nın içinde MANİSA kelimesindeki sessiz harfler, sırasıyla Dünya'nın en uzun nehirlerinin baş harflerinden oluşuyor Sırasıyla, Dünya'nın en uzun nehirleri: Mississippi A Nil İ Sarıırmak A Türkiye'nin En Uzun Nehirleri KAFES'in içinde Yâni, KAFES'teki sessiz harfler, sırasıyla, Türkiye'nin en uzun nehirlerinin ilk harflerinden oluşuyor Sırasıyla, Türkiye'nin en uzun nehirleri: Kızılırmak A Fırat E Sakarya Veya Alınan bilgilerin çağrışımları, belli bir sıra ve düzende hafızaya alındığında, hem sağ, hem de sol beyin çalışmakta, böylece beyinde dinamik bir sentez oluşmaktadır Bu da, alınan bilgilerin kalıcı olmasına büyük ölçüde yardımcı olmaktadır Çünkü, Çağrışım Sistemi ile sağ beyin aktif hâle gelir; Bağlama Metodu ile de sol beyin aktif hâle gelir Evet, çağrışım sisteminde bilgiler, hayâl gücü ile abartılı bir şekilde görsel hâle getirilir Yani kısaca, bilgiler elle tutulur, gözle görülür hâle getirilir Bağlama metodu ile ise, çağrıştırılan bu bilgiler belli bir sıraya bağlandığından, bilgiler kalıcı hafızaya yerleşir Bu sistemde, verilen kelimeler arasında sırasıyla, çarpıcı, ilginç, olağanüstü bağlantılar kurularak, kelimelerin sırayla hatırlanması sağlanabilir Bu sistem, 10-15 kelimeye kadar rahatlıkla kullanılabilir Çoğumuzun sırasıyla hatırlayamayacağı 12 burcu, bu sistemle rahatlıkla hatırımızda tutabiliriz Önce 12 burcu sırayla yazalım: 1 Koç 2 Boğa 3 İkizler 4 Yengeç 5 Aslan 6 Başak 7 Terazi 8 Akrep 9 Yay 10 Oğlak 11 Kova 12 Balık Önce yukarıdaki 12 burcu bakmadan sırasıyla saymaya çalışın Yalnızca sol beyni kullanarak bunları sırasıyla saymanın oldukça zor olduğunu göreceksiniz Şimdi de bunları, sağ beyin fonksiyonlarını kullanarak bir hikâyeyle hatırlama yolunu deneyelim: "Bir koç merada otlamaktadır Meraya bir boğa gelir Koç boğaya kızar ve bir tos vurur Neye uğradığını şaşıran boğa, öfke ve şaşkınlıkla etrafına bakınırken orada dolaşmakta olan ikizleri görür, onlara saldırır Korkuyla kaçan ikizler yakındaki bir göle düşerler Gölde, ikizlerden birinin ayağını bir yengeç ısırır O da, yengeci tuttuğu gibi can havliyle sahile fırlatır Sahile fırlatılan yengeç, oradan geçmekte olan bir aslanın üstüne düşer ve bu defa da onu ısırır Neye uğradığını şaşıran aslan başakların arasına dalar Can acısıyla, pençesiyle başaklardan büyük bir tutam koparır ve önüne çıkan bir terazinin kefesine savurur Terazinin öbür kefesinde ise bir akrep vardır Başaklar hızla terazinin kefesine savrulunca, akrep fırlayıp, yayını germekte olan bir avcının ayakları dibine düşer ve onu sokar Avcı kontrolü kaybeder, gayri ihtiyari ok yaydan çıkar ve ileride otlayan bir oğlağa saplanır Vurulan oğlak, o acıyla koşarken bir kovaya çarpıp devirir Kovanın içinde bir balık vardır Devrilen kovayla birlikte balık da kovadan dışarı fırlar" Şimdi de işin içerisine bağlantı metodu yoluyla sağ beyin fonksiyonlarından hayâl gücünü katın ve bu ilginç senaryoyu dikkatle izledikten sonra, oniki burcu sırasıyla saymaya çalışın VEYA Bilgileri hafızada tutmak için kullanılan birçok yöntemde şu iki temel ilke vardır: a) Hayâl gücü b) Çağrışım Öğrenilmek istenen bilgiler, çeşitli çağrışım bağlantılarıyla görsel, işitsel ve hissel-dokunsal olarak hayâlde tablolar hâline getirilip hafızaya kaydedilmelidir Bu durumda sağ yarının da devreye girmesiyle beyniniz olağanüstü bir şekilde çalışacak ve istediğiniz bilgiler o ilginç, renkli, hareketli tablo ile belleğinize kolayca yerleşecektir İnsan, yapabileceğine inandığı herşeye ulaşabilir O halde bu sistemi, sadece bilgileri hafızaya kaydetmek için değil, hayatınızdaki negatif olaylardan uzaklaşmak ve hedeflerinize ulaşmak için de kullanmalısınız Hayâl gücü ve çağrışım yoluyla bilgileri hafızaya alırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöylece sıralayabiliriz: 1 Çarpıcı hayâller kurun Mümkün olduğu kadar olağanüstü, tuhaf, esprili olsun 2 Oluşturduğunuz hayâllere hareket verin Çünkü beyin, hareketli cisimleri durgun cisimlerden daha çok hatırlar 3 Kesinlikle, aklınıza ilk gelen hayâli kurun Uzun boylu düşünüp kendinizi zorlamayın Bilinçaltı, bazen bilinçten daha seridir 4 Hayâl ettiğiniz görüntüyü gözünüzün önüne getirin Bu görüntü, olabildiğince belirgin ve ayrıntılı olsun 5 Abartın Yâni, hayalinizdeki görüntülerde boy, sayı ve hızları iyice abartın Sayıları artırın, boyları büyütün ya da küçültün 6 Yerine koyma ilkesini uygulayın Yâni, ilişkilendirdiğiniz kavramlardan birini diğerinin yerine koyun Diş macununun yerine peynir koymak gibi 7 Arada ilişki kurun Beyin, objeleri birbirine bağlayarak hatırlar Hatırlamak istediğiniz bir şeyi, zâten bildiğiniz bir şeyle bağlantılandırarak çarpıcı bir hayâl ürettiğinizde, bellek tekniklerinin çok daha iyi sonuç vereceğini göreceksiniz 8 Lütfen, daima olumlu düşünün Kendinizi rahat bırakın, gevşeyin Asla baskı altında hissetmeyin Çünkü stres, bellek gücünüzü olumsuz yönde etkiler 9 Kayıt kanalı çok olsun Hayâllerinizi sadece görmekle yetinmemelisiniz Onları diğer duyu kanallarınızla da kuvvetlendirmelisiniz Yani, o hayâlin hem görüntüsünü görmeli, hem sesini duymalı, mümkünse hem kokusunu, hem de tadını algılamalı ve dokunmalısınız Kayıt kanalı ne kadar çok olursa, kalıcılık da o kadar güçlü olacaktır 10 Unsurları, bilgileri, şekilleri belli bir sıraya koyun Bu, çağrışım yoluyla anımsamayı kolaylaştırır 11 Renklendirin Kurulan hayâllerde en önemli unsurlardan biri renktir Ne kadar çok ve canlı renkler kullanırsanız o kadar iyi olur Sadece renkleri kullanmak bile belleğinizi % 50 güçlendirecektir Bu onbir maddeyi şöyle bir akrostişle ifade edebiliriz: ÇOK HAYÂL KUR 1 Çarpıcı hayâller kurun 2 Oluşturduğunuz hayâlleri hareketlendirin 3 Kesinlikle, aklınıza ilk gelen hayâli kurun 4 Hayâl ettiğiniz görüntüyü gözünüzün önüne getirin 5 Abartın Yâni, sayıları artırın, boyları büyütün, ya da küçültün 6 Yerine koyma ilkesini uygulayın 7 Arada ilişki kurun; böylece çağrışım yoluyla hatırlamanız mümkün olur 8 Lütfen, daima olumlu düşünün 9 Kayıt kanalı çok olsun 10 Unsurları, bilgileri, şekilleri belli bir sıraya koyun 11 Renklendirin BEŞ DUYUYU KULLANMAK Soyut ya da somut bir şeyi hafızanıza alırken duyularınızı kullanmak o şeyin en güzel bir şekilde hafızanızda kalmasına sebep olur Örneğin hafızanıza alacağınız nesne bir karpuz olsun; önce onu herşeyi ile görmeye çalışın, sonra karpuzun kesilirken çıkardığı sesi duymaya çalışın, kokusunu duyun ve tadını hissedin Elinize alın ve karpuza dokunun Kullandığınız her duyu organı o nesnenin, hafızanıza daha derin bir şekilde nakşolmasına sebep olacaktır Sevgi gibi soyut bir kelimeyi hafızanıza almak ve yoğunlaşmak istediğinizde ise önce o kelimeyi somutlaştırın Örneğin, sevgi size kıpkırmızı bir kalbi hatırlatabilir VEYA Bu yöntemde, rakamların okunuşlarındaki sessiz harfler kullanılarak bir fonetik hafıza alfabesi oluşturuluyor Bu sistemi oluştururken dikkat edeceğimiz birkaç husus var: 1 Rakamların okunuşlarındaki sessiz harfleri kullanarak bir fonetik hafıza alfabesi oluşturuyoruz 2 Fonetik alfabeyi oluştururken sesli harf kullanmıyoruz 3 Kullandığımız harfleri tekrar kullanmıyoruz 4 Üç tane joker harfimiz var: R-H-Ğ Temeli oluştururken joker harfleri de kullanmıyoruz 5 Ayrıca, bir rakam için kullandığımız sessiz harfi, başka bir rakam için kullanmıyoruz RAKAMLAR VE KARŞILIKLARI 1 BİR: BİRdeki sesli harfi çıkardığımızda B ve R kalıyor Joker olan R'yi de çıkardığımızda geriye B kalıyor B ile P ağızdan çıkış itibariyle birbirine yakın harflerdir BİRin simgesi olarak B ve P'yi alıyoruz 2 İKİ: İKİdeki sesli harfleri çıkardığımızda, İKİnin fonetik alfabemizdeki karşılığı olarak K harfi kalıyor 3 ÜÇ: ÜÇteki sessiz harf Ç'dir Ağızdan çıkış itibariyle Ç'ye benzedikleri için, ÜÇün simgeleri olarak Ç ile beraber C-Ş-J harflerini alıyoruz 4 DÖRT: DÖRT kelimesindeki sesli harfi ve joker harf olan R'yi çıkardığımızda geriye, sembol olarak D-T harfleri kalıyor 5 BEŞ: BEŞ kelimesinde, sesli harfi ve daha önce kullandığımız B Ş harflerini atıyor ve "Ne kaldı?" diye soruyoruz Sorumuz aynı zamanda cevabı da içinde taşıyor ve BEŞin sembolü N oluyor 6 ALTI: Sesli harfleri ve daha önce kullanılan T harfini attığımız da ALTInın sembolü olarak karşımıza L harfi çıkmaktadır 7 YEDİ: Sesli harfleri çıkardığımızda geride Y harfi kalıyor YEDİ nin sembolü olarak Y'yi ve ağızdan çıkışı Y'ye benzeyen G'yi alıyoruz 8 SEKİZ: SEKİZ kelimesindeki sesli harfleri ve kullanılan harfi çıkardığımızda, geriye, sembol olarak S-Z harfleri kalıyor 9 DOKUZ: Kuralları uyguladığımız zaman DOKUZ kelimesinden geriye hiçbir harf kalmıyor Yalnız, DOKUZ: kelimesi, etini yemediğimiz bir hayvanı çağrıştırıyor Aradaki tek farklı harf ise M'dir DOKUZ un sembolü olarak M'yi alıyoruz 0 SIFIR: SIFIR kelimesindeki sesli harfleri, joker harfi ve kullanılan harfi çıkardığımızda geriye F kalır Ağızdan çıkış olarak F'ye benzeyen V'yi de ekliyor ve SIFIR için sembol olarak F ve V'yi alıyoruz Bu durumda, fonetik alfabemizde, rakamların karşılığı olan temel harf tablomuzu şöyle yazabiliriz: 1 BİR (B-P)) 2 İKİ (K) 3 ÜÇ (Ç-Ş-C-J) 4 DÖRT (D-T) 5 BEŞ (N) 6 ALTI (L) 7 YEDİ (Y-G) 8 SEKİZ (S-Z) 9 DOKUZ (M) 0 SIFIR (F-V) Şimdi, bu tablonun temel hafıza sisteminde nasıl kullanıldığını ele alalım 1 rakamını temsil eden harf B veya P'dir O zaman, Temel Hafıza Sistemi'nde 1'i temsil edecek olan kelimemiz B veya P ile başlayacaktır 2 rakamını temsil eden harf K olduğuna göre, 2 rakamını temsil edecek olan kelime K ile başlayacaktır 3 rakamını temsil edecek olan kelime, Ç-C-Ş-J harflerinden biriyle başlayacaktır Bu şekilde devam ederek 10 numaraya geldiğimizde iki rakamla karşılaşırız: l ve 0 "1'in sembolü neydi?" "B veya P"; "0'ın sembolü neydi?" "F veya V" O zaman, 1'in yerine B veya P'yi, 0'ın yerine ise F veya V'yi koyarak uygun bir kelime bulmalıyız Gerektiğinde, yardımcı olarak joker harfleri de kullanabiliriz Başka bir örnek verelim Sayımız 16 olsun 1'in sembolü B veya P, 6'nın sembolü ise L'dir P*L harflerinin ortasındaki kutuya bir sesli harf koyarak anlamlı bir kelime üretelim Bu kutuya "İ" harfini koyduğumuzda 16'nın karşılığı olarak PİL diyebiliriz Son bir örnek verelim: Sayımız 66 olsun 6 rakamını temsil eden harf L olduğuna göre L* L* 'deki boş kutulara "A" ve "E" harflerini koyarak, 66'ya LALE diyebiliriz VEYA İngilizce'de ve bütün yabancı dillerde problem olan "kelime unutma"yı hafıza tekniklerini kullanarak en aza indirebiliriz Bu konuda aşağıdaki örnekler verilebilir: Bundle (bandıl): Bohça, paket "Bandıl"ı "bandır" olarak aldım Kocaman bir bohçanın baldan olduğunu hayâl ediyor ve elimdeki ekmeği bohçaya bandırıyorum Collar (kolır): Yakalamak "Kollar"ın bir adamı yakaladığını düşünüyorum Callous (kelıs): Duygusuz Duygusuz bir adamın kalas taşıdığını düşünüyorum Çünkü "kalas" kelimesi genelde duygusuz, kaba insanlar için kullanılır Drag (dıreg): Sürüklemek Bir direk sürüklediğimi düşünüyorum Expense (ekspens): Masraf Eve bir ek pense daha alıp gereksiz masraf yaptığımı düşünüyorum Prize (pırayz): Ödül Şampiyona Ödül olarak priz verdiklerini düşünüyorum Shield (şiyıld): Kalkan Ödül olarak verilen şildi kalkan olarak kullandığımı hayâl ediyorum VEYA 1) ZİHİNSEL HAZIRLIK İsimleri sürekli olarak unuttuklarını söyleyen kişilere, tanıştıkları insanların isimlerini hafızalarına almak gibi bir hedeflerinin olup olmadığı sorulduğunda, genellikle böyle bir hedeflerinin olmadığını söylüyorlar * İsimleri hafızaya almak konusunda yapılacak ilk iş, bunu hedef olarak belirlemektir Çünkü hedef olmadan yapılacak her atışın karavana olacağı açıktır * Daha sonra yapılacak iş ise, karmakarışık bir masaya benzeyen beynimizdeki düşünceleri üzeri derli toplu bir masaya dönüştürmektir Bir masayı düzenlerken, işe yaramayan herşeyi nasıl çöpe atarsak, zihnimizi organize ederken yapacağımız şey de aynıdır * Sonraki basamak ise, belki de çok az kullandığımız hayâl gücümüzü, bu kitapta anlatılan bilgiler ışığında sürekli olarak kullanmaya çalışmaktır * Zihinsel çalışmaların son basamağında ise konsantre olmak vardır Tanıştığımız bir insanın ismini hafızamıza alırken, eğer bu olaya yoğunlaşmazsak o kişinin ismini asla hafızamızda tutamayız Bir insanla tanışırken aklımızdan birçok düşünce geçer Bu düşüncelerden, en önemlisi, o kişinin ismini hafızamıza almak değilse, o ismi aklımızda tutmamız mümkün değildir Buraya kadar anlattığımız, olayın zihinsel hazırlık yönüdür Şimdi de işitsel ve görsel hafızanın isimleri hafızada tutmadaki rolünü İnceleyelim Zihinsel çalışmaları şöyle özetleyebiliriz: a) Hedef belirle b) Zihnini organize et c) Hayâl gücünü kullan d) Konsantre ol 2) İŞİTSEL HAFIZA Birçok insan, tanıştıkları sırada doğru dürüst duymadıkları bir isim konusunda, hatırlayamamaktan söz ederler Bir ismi hatırlamakla ilgili olarak işitsel hafızayı ilgilendiren ilk kural şudur: Biriyle tanışırken, o kişinin ismini iyice duyduğunuzdan emin olun İsimlerine gösterdiğiniz ilgi insanları memnun eder Zira, birçok insan için dünyadaki en güzel sözcük kendi ismidir Bu yüzden, iyi duymadığınız bir ismin tekrarlanmasını istemekten çekinmeyin Bu tekrar, isme daha çok yoğunlaşmanızı sağlar Daha sonra, tanıştığınız kişiye isminin manâsını sorun Ancak bunu yaparken herkes tarafından bilinen bir ismin de manâsını sormaya kalkmayın Örneğin Gül ismindeki birine isminin anlamını sorduğunuzda karşınızdaki kişi sizin zekânızdan şüphe edebilir Tanışma faslından sonra karşınızdaki insanla sohbet ederken, konuşma sırasında onun ismini kullanın Ancak, bunu çok abartılı bir şekilde yapmayın Arada sırada, öğrendiğiniz bu yeni ismi içinizden tekrarlayın Tanışma faslında işitsel hafızamızı kullanabileceğimiz son basamak ise, vedalaşırken, tanıştığımız kişiye ismiyle hitap etmektir İşitsel hafızamızı kullandığımız bu basamakları izlerseniz, ister istemez karşınızdaki insanın ismine yoğunlaşmış olursunuz Bunun sonucunda, hedefinize yarı yarıya ulaşmış olursunuz Hedefinize tamamen ulaşmak istiyorsanız, görsel hafızanın yardımını almanız da gerekir İşitsel hafızayla, ilgili söylediklerimizi toparlayacak olursak; *Dinle *Tekrarlat *Manâsını sor * Konuşurken kullan * İçinden tekrarla * Vedalaşırken kullan 3) GÖRSEL HAFIZA Daha önce de söylediğimiz gibi, görsel hafıza işitsel hafızadan çok daha kuvvetlidir Görsel hafızamızın özelliklerini kullanarak karşımızdaki insanın ismini çok daha kolay biçimde hafızamıza alabiliriz İsimler hafıza sistemine göre üç kategoriye ayrılır: a) Bildiğimiz bir anlamı olanlar, b) Bildiğimiz bir anlamı olmasa da bize bir şeyler hatırlatanlar, c) Bildiğimiz bir anlamı olmayan ve bize bir şeyler hatırlatmayanlar Bildiğimiz bir anlamı olan isimleri akılda tutmak kolaydır Örneğin; Gül, Aslan, Deniz, Savaş, Ateş, Lale, Sarp, Umut gibi isimlerin herkesin bildiği bir manâsı vardır Bu isimleri hafızamıza alırken manâlarını düşünmemiz ve böylece onları somutlaştırmamız kolaydır Manâsını bilmediğimiz ancak bize birşeyler hatırlatan isimlerde de yine bir kolaylık vardır Mükremin, Sadri, Süleyman, Şamil, vs Mükremin diye bir dostum vardı ve bana bir gün şöyle dedi: "Yıllarca ismimi insanların doğru söylemesi için uğraştım durdum Ne zaman ki Mükremin Abi diye biri çıktı, ondan sonra ben rahatladım" Mükremin'i Mükremin Abi ile, Sadri'yi İbrahim Sadri ile, Süleyman'ı Süleyman Demirel ile hatırlayabilirsiniz Şamil isminde biriyle tanıştığınızda ise onu Şeyh Şamil'e benzetip Kafkas giysileri giymiş bir şekilde hayâl edebilirsiniz Asıl zor olan, bildiğimiz bir anlamı olmayan ve bize bir şeyler hatırlatmayan isimlerdir İsimlerin büyük bir kısmı bu gruba girer Bu gruptaki isimlerden biriyle karşılaştığınız zaman yapacağınız ilk şey, size o ismi çağrıştıracak, sizin için bir anlam ifade eden yeni bir deyim veya sözcük bulmaktır Örneğin, Hayrettin isimli biriyle karşılaştığınızda bu kişiyi sürekli "hayır yapan" bir kişi olarak düşünürseniz, bu ismi hatırlamanız kolaylaşacaktır Bütün isimlerin somut bir çağrıştırıcısı bulunabilir veya bizim için bir anlam ifade eden kelimelere bölünebilir Bu kelimeler çok gülünç ve abartılı olabilir Olsun; ne kadar iyi, ne kadar ilginç kelimeler bulursanız, isimler o kadar çok aklınızda kalır İsmail isminde biriyle karşılaştığınızda bu ismi İsmail olarak ikiye böler ve bu kişinin isli bir bilgisayardan size e-mail attığını düşünebilirsiniz Cemil ismini Cem ve il diye ikiye ayırabiliriz Cem, toplamak demektir Cemil'in tüm illeri toplayıp birleştirdiğini ve bu birleşmiş illerde bir tepede oturduğunu düşünebilirsiniz Bulduğunuz deyim veya sözcük asıl kelimenin tam sesini vermeyebilir Bunun pek bir önemi yoktur İsmin sadece ilk kısmını hatırlamanız, ismin tamamını da size hatırlatacaktır Örneğin, Erkut isminde birine asker kıyafetleri giydirirseniz, muhtemelen onu hatırlarsınız Ancak bu erin Akut ekibinde çalıştığını ve insanları göçük altından çıkardığını düşünürseniz, hatırlamanız daha kolay olur Gördüğünüz gibi, her isim bir anlam ifade edecek şekle sokulabilir Pek çok isim benzer hecelerden oluşur Örneğin, "er", "şen", "men", "ay", vb gibi Bunların herbiri için ayrı hayâl kurun ve bunları sürekli kullanın Bir ismi işittiğinizde aklınıza ilk gelen çağrışımı bulun ve bunu kullanın Daha sonra yapacağınız şey, bu çağrışımla karşınızdaki insanın yüzü arasında bir ilişki kurmaktır Bu ilişki için alın, burun, kulaklar, gözler, dudaklar, çene, yüzdeki sivilceler sizin için abartılı örnekler oluşturabilirler Karşınızdaki insanın yüzünde dikkat çekici bir özellik ararken, ayrıca o insanın yüzüne ve ismine de konsantre olmuş olursunuz Örneğin, Ahsen isimli çatık kaşlı bir bayanla tanıştığınızda bu bayanın önüne gelen herkesi payladığını ve bunu yaparken de "Ah seni seni!" dediğini akıl gözünüzle görün O insanla tekrar karşılaştığınızda onun çatık kaşlarını görünce ismini rahatça hatırlarsınız Görsel hafızayla ilgi bütün bu söylediklerimizi özetleyecek olursak; görsel hafıza: *İsmi somutlaştırır, çağrıştırır, *Yüzün özelliklerini inceler, *İsmi çağrıştırdığınız kelimeyle yüz arasında ilişki kurar, *Özelliği gülünç hale getirir Kemal Bulut (müdür): Kemal kelimesini kum al ile çağrıştırabiliriz Kemal Bey'in gözlüğüyle bulutlardan kum aldığını hayâl edebiliriz Fuat Sünger (Öğretmen): Fuat kelimesini Fırat ile çağrıştırabilir, saçlarını da süngere benzetebilir, Fuat Bey'in Fırat Nehri'nden sünger çıkardığını hayâl edebiliriz Selva Çanak: Helva yiye yiye yanaklarının çanak şeklinde olduğunu düşünebiliriz İnci Süpürgeci: Bu öğrencinin saçlarının süpürge, gözlerinin iki büyük inci olduğunu düşünebiliriz Ayşe Kaya: Ayşe'yi kaşe ile çağrıştırıyoruz Ayşe'nin çok geniş olan alnına bir kaya ile kaşe bastığımızı düşünebiliriz Sinan Camcı: Sinan ismini Mimar Sinan ile çağrıştırabiliriz Mimar Sinan'ın mimarlığı bırakıp gözlük camı yaptığını düşünebiliriz Hasan Morgül: Hasan ismini sazan balığı ile çağrıştırabiliriz Bu kişinin dudaklarında mor bir gül açıldığını, ortasından da bir sazan balığının fırladığını düşünebiliriz Cüneyt Taşçı: Cüneyt ismini ünlü artist Cüneyt Arkın ile çağrıştırabiliriz Alnında kocaman bir taş olduğunu ve düşmanlarla bu taşla dövüştüğünü hayâl edebiliriz VEYA Beyin, alt beyin, üst beyin, sinir sistemi diye üç kısımdan oluşur İnsan beyninin diğer canlılardan farkı, üst beynin gelişmiş olmasından kaynaklanmaktadır Alt beyin daha çok otomatik fonksiyonları denetler Kalbimizin atması, kan basıncı, hormonlar alt beyin tarafından idare edilir Üst beyin ise, daha çok entellektüel işlevlidir Bilgiler burada kaydolunur, değerlendirme burada yapılır, davranışlar buradan idare edilir Peki, üst beyin alt beyni kontrol edebilir mi? Yapılan araştırmalar, bunun mümkün olduğunu göstermiştir Biz, mutlu olmayı düşününce mutlu oluyor, hastalığı kafamıza takınca da hasta oluyoruz Yani, düşünce tarzımız; hem yaşantımızı, hem de bedenimizi etkilemektedir O zaman şu ortaya çıkar: Beynimizin bizim için en önemli tekniği, olumlu düşünmenin ileri şekillerini uygulamasıdır Olumsuz zihni kurgu, yani olumsuz düşünce ise beynimizi kendimize karşı olumsuz çalışmaya programlayacaktır Örneğin bir futbolcu, üç kez kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen topu dışarıya atmıştır Bir dahaki maçta aynı hatayı yapmak istememektedir Bunun için beynini şöyle programlamıştır: "Topu dışarı atmayacağım Topu dışarı atmayacağım" Bunu kendi kendine defalarca söylemiş ve maça çıkmıştır Sonuç: Topu yine dışarı atmıştır Burada futbolcunun yaptığı hata, topu kaleye atmaya değil, dışarı atmamaya şartlanmasıdır Bu durumda beyin, kalenin içine değil, dışına kilitlenmiştir Bu olumsuz uyarıcı da, başarıya değil, başarısızlık korkusu yüzünden başarısızlığa götürmüştür Olumlu düşüncede temel nokta, beyni olumlunun üzerine programlamaktır Yâni, başarısız olmamayı değil, sadece başarmayı düşünmelisiniz Bunu hafıza noktasında düşünürsek, unutmayı değil hatırlamayı seçmeli, ona kilitlenmelisiniz Evet, başarının en önemli anahtarlarından birisi, beynin olumlu düşünceye programlanmasıdır Bu ise, gerçek bir özeni gerektirmekle beraber, aslında zevkli bir uğraştır OLUMLU DÜŞÜNMENİN GETİRİLERİ Amerika'da bir okulda ilginç bir deney yapılır Özel bir sınıf oluşturulur ve bir grup öğretmen bu sınıfa verilir Öğretmenlere, bu sınıftaki öğrencilerin çok seçme öğrenciler olduğu söylenir Öğrencilere de aynı şekilde, öğretmenlerinin çok seçme öğretmenler oldukları belirtilir Yıl sonunda, sınıfın başarısı hârikadır Okul müdürü, o öğretmenlerle bir toplantı yapar ve sınıfın gerçekte kura ile, gelişigüzel bir şekilde oluşturulduğunu açıklar Bunun üzerine öğretmenler, "Bu durumda, demek ki biz süper öğretmenleriz" derler Müdür cevap verir: - Hayır, sizler de kura ile seçildiniz İnsanların ortaya çıkaracakları eserler, genellikle yakın çevresindeki insanların kendilerinden bekledikleriyle doğru orantılıdır VEYA Rakam-Şekil Sistemi'nde sabit olan, değişmeyen imajlar, 1'den itibaren 10'a kadar olan rakamlardır Bu sistemde rakamlar, şekil itibariyle benzediği bazı şeylerle özdeşleştirilir Örneğin 1 sayısı kaleme benzer Dolayısıyla, Rakam-Şekil Sistemi'nde l sayısını kalem temsil etmektedir 2 sayısı kuğuyu çağrıştırdığı için, 2 sayısını kuğu temsil etmektedir 3 sayısını ise martı 1'den l0'a kadar, hafızaya alınmak istenen şeyler, sırasıyla, o sayıyı temsil eden sembollerle ilişkilendirilerek hatırda tutulabilir Bu sistem, az sayıda şey hafızaya alınmak istendiği zaman, meselâ alışveriş listesi için rahatlıkla kullanılabilir İşte listemiz: 1 Kalem 2 Kuğu 3 Martı 4 Yelkenli 5 Eldiven 6 Çengel 7 Uçurum 8 Gözlük 9 Balon 10 Ayak-top RAKAM - ŞEKİL İLİŞKİSİ 1 KALEM: Kalem 1 sayısına benzediği için, 1 sayısı kalem ile ilişkilendirilmiştir Yani, l sayısı kalemi çağrıştırmaktadır 2 KUĞU: Kuğu, 2 sayısına benzediği için, 2 sayısı kuğu ile ilişkilendirilmiştir Yani, 2 sayısı kuğuyu çağrıştırmaktadır 3 MARTI: Martının kanatları 3 sayısına benzediği için, 3 sayısı martı ile ilişkilendirilmiştir Yani, 3 sayısı martıyı çağrıştırıyor 4 YELKENLİ: Yelkenli 4 sayısına benzediği için, 4 sayısı yelkenli ile ilişkilendirilmiştir Yani, 4 sayısı, yelkenliyi çağrıştırıyor 5 ELDİVEN: 5 sayısı eldivene benzediği için, 5 sayısı eldiven ile ilişkilendirilmiştir Yani, 5 sayısı eldiveni çağrıştırmaktadır 6 ÇENGEL: 6 sayısı çengele benzediği için, 6 sayısı çengel ile ilişkilendirilmiştir Yani, 6 sayısı çengeli çağrıştırmaktadır 7 UÇURUM: 7 sayısı uçuruma benzediği için, 7 sayısı uçurum ile ilişkilendirilmiştir Yani, 7 sayısı uçurumu çağrıştırıyor 8 GÖZLÜK: Gözlük 8 sayısına benzediği için, 8 sayısı gözlük ile ilişkilendirilmiştir Yani, 8 sayısı gözlüğü çağrıştırıyor 9 BALON: 9 sayısı, uçan bir balona benzediği için, 9 sayısı balon ile ilişkilendirilmiştir Yani, 9 sayısı balonu çağrıştırıyor 10 AYAK - TOP: Ayak 1 sayısı ile, top ise 0 ile ilişkilendirilmiştir İkisi yan yana 10 sayısını çağrıştırmaktadır Aşağıdaki listeyi, bu imajlar yoluyla ezberlemeye çalışalım: 1 Araba 2 Bilgisayar 3 Mikrofon 4 Balina 5 Ev 6 Para 7 Menekşe 8 Ağaç 9 Aslan 10 Tavuk 1 Birinci hafıza çivimiz olan kalem ile listenin birinci sırasındaki araba arasında birbirini hatırlatacak şekilde bir hafıza ilişkisi kurulur Burada, kalem şeklinde, sesler çıkaran, hareket hâlinde bir arabayı hayâlen düşünebiliriz 2 İkinci hafıza çivimiz ile bilgisayar arasında şöyle bir ilişki kurabiliriz: Suyun üzerinde, gagasının ucuyla bilgisayarın tuşlarına basarak yüzen bir kuğu hayâli, bize "2" deyince kuğu yoluyla bilgisayarı hatırlatır 3 Üçüncü hafıza çivimize, üçüncü kelime olan mikrofonu yerleştirdiğimizde, bir martının kocaman bir mikrofonla gökyüzünde şarkı söyleyerek uçtuğunu hayâlimizde seyredebiliriz 4 Dördüncü hafıza çivimiz olan yelkenliye, dördüncü kelime olan balinayı bağladığımızda, balinanın büyük gürültülerle yelkenliyi denizden çektiğini hayâlimizde görsel olarak canlandırabiliriz 5 Beşinci çivimiz eldivene beşinci kelimemiz evi bağladığımızda, siyah bir eldiven giymiş kocaman bir elin gelip bir evi çatır çatır kırdığını gösteren tablo hayâlimizde oluştuğunda, artık ev kelimesi unutulmayacaktır 6 Altıncı çivimiz çengele para taktığımızda, çengelle paraların bize doğru geldiğini hayalimizdeki tabloda görselleştirdiğimizde, hafızamızda unutulmayacak hâle gelir 7 Yedinci çivimiz uçuruma menekşeyi taktığımızda, uçurumun dibindeki dev bir menekşenin hızla büyüyüp uçurumun üstüne kadar ulaştığını hayâl edebilir, kocaman yaprak ve çiçeklerini görebilir, ona dokunabilir, koklayabiliriz 8 Sekizinci çivimiz gözlük ile ağaç arasında bir ilişki kurduğumuzda, ağacın kocaman bir gözlük takarak şarkılar söylediğini hayâl edebiliriz 9 Dokuzuncu çivimiz balona dokuzuncu kelime olan aslanı bağladığımızda, aslanın balonu şişirirken patlattığı ve kulakları sağır eden bir gürültü çıkarttığını hayâlimizde canlandırabiliriz 10 Onuncu çivimiz ayak-top ile tavuk arasında bir ilişki kuralım Futbol sahasında futbolcunun, ayağıyla top yerine bir tavuğa vurduğunu hayâl edebilir, hattâ tavuğun gıdaklamalarını bile duyabiliriz |
|