Türkiyenin Gen Haritası |
08-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyenin Gen Haritasıtürkiyenin gen haritası İTÜ öğretim üyesi, antropolog Timuçin Binder Anadolu'nun 1071 sonrasında Türkleştiği savına karşı çıkıyor: Buradaki insanın tarihi 40 bin yıl öncesine uzanıyor Amerika ve Avrupa'da Oxford gibi birkaç üniversite ve yüklü bir ücret karşılığı bazı şirketler bireysel gen incelemesi yapıyor Bu merkezlere son dönemde Türkiye'den de başvurular yoğunlukta Derginin ve ilgili şirketlerin sitesine girenler bir DNA numune paketi ve şifre alıyor Ortalama olarak 100 ile 450 dolar arası bir ücret ödeniyor Gönderilen paketteki çubukla ağız içinin bir bölümü kazınıyor ve çubuğun üzerindeki DNA numunesine hiç dokunulmadan gönderiliyor Merkezde bu parça inceleniyor ve başvuranın atalarının nereden geldiği tespit ediliyor Türklerle ilgili tüm bu genetik araştırmaların sonuçlarını yakından takip eden bir isim var: İTÜ İnsan ve Toplum Bilimi bölümü öğretim üyesi, antropolog Timuçin Binder İşte onun bulguları: TÜRKLER ORTA ASYA'DAN GELMEDİLER Genetik araştırmaların Türklerle ilgili ortaya çıkardığı en büyük sonuç: Türkiye'de yaşayan insanların büyük bölümünün 40 bin yıl önce de bu topraklarda yaşamış olmaları Yani Türkler 1071 yılında Anadolu'ya gelmedi hatta 40 bin yıldır buradan kıpırdamamışlar Bu topraklara aitler, Orta Asya'dan geldiği söylenenler buralı aslında ORTA ASYA'DAN GELENLER ÇOK AZ Orta Asya göçü oldu ama gelenlerin sayısı çok az Gen araştırmaları bugün Türkiye'de yaşayan insanların ne kadarının Orta Asya kökenli olduğunu ortaya çıkartıyor Bu rakam ortalama yüzde 10-15 civarında Yani Orta Asya'dan bu topraklarda yaşayanların yüzde 10-15'i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler Hiç de Orta Asya'dan Anadolu'ya 'bir kısrak başı gibi uzanan' bir durum söz konusu değil Orta Asya göçü bir efsane Zaten gelen az sayıdaki insanın geni de çok daha kalabalık yerli toplulukların içinde kaybolmuş Ayrıca gelenlerin Türk mü, İranlı mı veya Afgan mı olduğunu da bilmek çok zor TÜRK GENİ DİYE BİR ŞEY YOK Genetik araştırmada etnik bir tanımlama söz konusu değil Genetik dağılımın araştırılması Türklerin kökenlerinin araştırılması anlamına gelmiyor Çünkü 'Oğuz geni' veya 'Türk geni' diye bir şey yok Genetik araştırma her insanın kökeniyle veya soyunun bugüne kadar nerelerde bulunduğuyla ilgili veriler taşıyor Türklük bizim ürettiğimiz kültürel kimlik Aynı şekilde Yunanlılık da Ermenilik de bir kültürel tasarım ve kurgu Türklük daha modern bir kavram ve son 200 yılın ürünü Bugün bu topraklarda yaşayan insanların tarihi binlerce yıl önceden başlıyor Yani herkese Türk diyemeyiz, Türklük bugünle ilgili Kavramları biz icat ettik, herkese Türk dedik Bizden öncekilerin kim olduğunu bilmiyoruz bile Biz Uygurlara Türk diyoruz ama onlar kendilerine Türk demiyor Etnik kimliklerden çıkarak bir şeylere ulaşmak çok zor Türk olmak için Orta Asya'dan gelmek gerekmiyor Türklük çok daha sonra oluşmuş bir kimlik Göçle gelenler 1100'lü yıllarda "Danişmentname" adlı bir eser yazmışlar ama içinde Türk olduklarına dair tek bir kelime yok Türk veya Türklük kelimesini ilk kullananlar yabancılar oluyor Bir de Göktürkler kendilerine Türk demişler ÖZBEKLERLE BAĞIMIZ YOK Gen araştırmalarında çıkan sonuç Türkiye'de yaşayanların hiç de Türkmenlere, Özbeklere çok yakın olmadığıdır Hatta uzak da diyebiliriz Akrabalık ilişkisi anlamında ise Türkiye'de yaşayanların biyolojik olarak Orta Asya'yla bağlantısı yok Sadece göç eden küçük bir grubun var Eğer illa ki kan bağı olarak tanımlamak istenirse böyle bir kan bağı da yok ANADOLU HALKI BİZİM ATAMIZ Orta Asya'dan göç etmeyen yüzde 85- 90'ın anlatılmayan öyküsü ve öyküleri var Orta Asya göçünden önce Anadolu'da yaşayanların bizimle ilgisi yokmuş gibi başka topluluklar olarak gösteriliyor Bizim atalarımız olarak gösterilmiyor Onlar vardı ancak göçle birlikte biz gelince gittiler gibi anlatılıyor Ama bu araştırmalar bunun öyle olmadığını gösteriyor Onlar bizim atalarımız TÜRKİYE, İRAN VE YUNANİSTAN GENLERİ ÇOK BENZİYOR İranlılar, Ürdünlüler, Yunanlılar, Süryaniler,Kürtler Türkiye ile İran arasındaki genetik mesafe Türkiye ile Türkmenler arasındaki mesafeden daha az Bunun nedeni de Türkiye'deki insanların hep bu coğrafyada yaşamış olması Mesela Rusya'nın denetiminde olan ve Türkçe konuşan Tuva Türklerinin Türkiye'deki insanlarla genetik bağlantısı yok Ancak Türkiye, İran ve Yunanistan genetik açıdan birbirlerine ayrılmaz biçimde çok yakın Renklere vurursak Türkiye, Yunanistan, İran ve Ürdün aynı rengin farklı tonları Ama doğuya doğru geçtiğiniz anda renk değişiyor Türkiye'de yaşayanların kökeni Ortadoğu ve Akdeniz olarak çıkıyor Yunanlılar, Ürdünlüler, İranlılar, Süryaniler,Kürtler ile yakınız ve akrabayız Ama bu kesinlikle İranlıların soyundan geliyoruz ya da İranlılar bizim soyumuzdan geliyor anlamına gelmiyor Genetik açıdan birbirine benzer bireyler rahatlıkla farklı etnik grupların üyeleri olabilirler Bu farklılığın kaynağı genler değil, kültürel yaklaşımlar KÜRTLER VE ERMENİLER NE KADAR YAKIN? Kürtler de binlerce yıldır bu topraklarda Ama bize İranlılardan ve Yunanlılardan daha uzak, Özbeklerden ise daha yakınlar Ermenilerin durumunu tespit etmek çok zor çünkü tehcir olayı var Ama genetik bağlantıya göre İranlılar, Yunanlılar ve Ürdünlülerden hatta Türkmenlerden bile daha uzaklar |
Türkiyenin Gen Haritası |
08-17-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyenin Gen HaritasıZaten Kazım Mirşan, Atatürk, Sümerolog Muazzez hanımda Türklerin en aşağı 20000-30000 yıl önceden beri anadoluyu mesgen tuttuklarını hatta etrükslerin anadoludan gittikleri (ki dna ile isbatlandı) girit uygarlığının anadolu ve türk bağlantısı (buda dna ile isbatlandı ve yunanlılar delirdi yazın google çıksın) kaldıki kuzey avrupaya yapılan kavimler göçü ile buraya taşınan genler (karaaylar vs) bunada avrupalısınız diyolar, güney avrupa genleri ile burgar olduğumuzu (aslında bulgarların biz olduğunu) mısırlıyız diyorlar (bu mümkün bizim mahallemizde bile zenci mısırlılar yaşıyor hala ve türkiyeyi ve türkleri bizden fazla seviyorlar ama bu türkleri mısırlı mısırlıları türk yapmaz) Gelelim orta asya mevzusuna Cengiz Han gibi bir barbarın elinden orta asyada insanmı kaldı acaba, adam öldürmekle kalmamış yakmış külünü savurmuş bir cani (bir metinde CH yanındaki bilge danışmanına "tarih bizden nasıl bahsedecek diye sorar" bilge adam CH nın kendisini öldürebileceğini bildiği halde şu cevabı verir "Tarih sizden bahsetmeyecek","Neden?" diye sorar CH , bilge "Çünkü tarih insanlar üzerinden aktarılır, yazılı belgeler üzerinden aktarılır, sanat ile aktarılır, sen gittiğin yerde canlı bile bırakmıyorsun" der CH ise yaptıklarına devam eder ortada ne insan, ne sanat eseri, ne de tarih bırakır Artı orta asya genleride bir araştırılsın bakalım nekadar moğol çıkacak, adamın 16 milyon torunu olduğu rivayet ediliyor bunuda isbatlamış olurlar bu sayede) Birde Çinin ısrarla sokmadığı piramidler var ve içerisindeki mumyalarda eğer onuda çinliler yakmadıysa muhteşem bir dna kütüphanesi orada yatıyor ve binlerce yıllık Asıl ozaman kökenimiz ne ortaya çıkacak ve avrupanın, anadolunun, mezapotamyanın nekadar türk (veya herne ise o kavim) olduğu Ama bunu türkiye toplama millet, atatürk bir utopya tasarladı ve başardı gibi saçma sapan tezler sunmayın Madem toplama millet, onuda geçtim türkler azınlık nasıl oluyorda türk dili tüm dünyadaki türk dili ile aynı (lehçe farklılıklarını ayrı tutun) olabiliyor Dil yaşayan bir kavramdır zorla benimsetilemez Kaldıki eski türk şairlerine bakın atatürkten yüzlerce yıl önce eserini türkçe yapmışlar (Karacaoğlan, Yunus Emre ve bir çoğu) Yörükler türk değil diyorlar yine aynı tezde Buna kargalar bile güler ya yorum yapmak bile yersiz aslında Tipleri, yaşantıları, dilleri, batıl inanışları (şaman gelenekleri) hala türk olarak yaşıyor Bence asıl şunu sormak lazım Yüzyıllardır hazmedemedikleri Türkleri , onlar saraylara sıçarken türklerin tuvaleti kullandıkları, onlar ağaç fıçılara dalıp çıkarken türklerin hamam sefası yaptıklarını, onların pis kokularını örtmek için parfümü icat ettikleri dönemde türklerin sabun ile temizlendini, onların delilerin içine şeytan girmiş cin girmiş deyipte dövüp öldürdüğü çağlarda türklerin musikiyle şifa dağıttığını, londranın sebebini bilmediği bir hastalıktan yakıldığı dönemde anadolu nun orta asyanın ilim irfan yuvası oldunu unutturmak için önce türkler moğollarla geldiler dediler, ondan önce 1071 de anadoluyu yağmaladılar medeniyeti yıktılar diye atıp tuttular Bu kurusıkılar tutmayıncada busefer DNA kurşununu kullanalım dediler Aslında bu kurşun onları vurdu ama kendileride farkında değil Buna türk olmadığı saçmalığa inananlarda az değil gördüğüm kadarıyla türkiyede Gerçi inananlar zaten parçalamaya çalışan kesimden başkasıda değil Maalesef sayılarıda az değil bu kesimin (neyseki onlarla DNA larımız uymuyormuş bu araştırmaya göre) Avrupalılar nekadarda bu beyenmedikleri ırka mensup olduklarını kendileride gördü aslında o medeniyet dedikleri Romanın bile Etrükslerin küllerinden doğdunu körler bile biliyor artık ve etrükslerin nerelerden oraya gittiğini Yine babillerin, hititlerin ve birçok anadolu ve mezapotamya medeniyetininde kökeninin arap, iran, veya ibrani kavim olmadığını Yunan medeniyetinin aslında yunanistandan önce anadolu medeniyeti olduğu ve aç yunanlı seferilerin anadoluyu talan ettikleri, lidyalıların, truvalıların, friglerin yunanlı olmadığı halen bu ülkede yaşayan ve kökeninin 20000 yıl önce gelen bir kavim olduğunu herhalde bu yazıyı yazan arkadaşımızda fark etmiştir Bu millet uzaydan gelmedi ama şuanki orta asya halkındanda gelmedi Benim savım Gerçek ÖN-TÜRK lerden geldi Şimdi bana kafatasçı turancı vs gibi diyenlerde olabilir Bu araştırmaları yapanlar kafatasçı değilde bu yazıyı yazan kişimi acaba kafatasçıdır Faşizm avrupada doğdu ve o gün geçse bile son avrupadaki olaylarlada görüyorsunuz hala devam ediyor ama türkiyede gerçek bir hümanizm ve hoşgörü var "Ne olursan ol gel" demiş Mevlana, aslında binlerce yıl öncesinde doğmuş devam ediyor bu düşünce bu topraklarda Bu düşünce yaşatmış insanları binlerce yıldır beraberce Ama bu kafatası milliyetçiliğini getiren avrupa önce araplarlarla vurmuş türkleri, sonra rumlarla ermenilerle, şimdide kürtlerle Buda yetmemiş gibi şimdide DNA ile hücrelerimize kadar paramparça etme çabasındalar Onunda arkası belli kuantlarımıza ayıracaklar bizi Neyse vakitte aldı başını gidiyor Umarım beni mazur görürsünüz Hata ettiysem affola Hadi sağlıcakla kalın Yaradılanı sevin yaradandan ötürü |
Türkiyenin Gen Haritası |
08-17-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyenin Gen HaritasıTürkleşme ya da Türkleştirme, gönüllü veya gönülsüz olarak, Türk olmayan bazı kimselerin ya da toplulukların kültürel değişim süreci için kullanılmış bir terimdir Farklı etnik kökenlerden Orta Asya, Kafkasya, İran, Anadolu, Orta Doğu ve Balkanlar ile bağlantılı halklarda kullanılabilir Örneğin: Moğollar, Arnavutlar, Araplar, Ermeniler, Asuriler, Yunanlar, Yahudiler, Romanlar ve çeşitli Slav halkları (Boşnaklar ve Pomaklar gibi), İran halkları (Kürtler ve Zazalar gibi), Lazlar Terimin bir diğer anlamı, Anadolu'nun yerli halklarının erken entegrasyon sürecini kapsar Halkların Türkleşme süreci dil, din ve en önemlisi de kalıtsal yolla Selçuklular döneminde olmuştur Türklerin Anadolu'da Görünmesi Anadolu kadim zamanlarda çok sayıda halka ev sahipliği yapmıştır Helenizasyon, Romanizasyon tarafından kuvvetlendirilerek, derece derece özellikle şehirlerde ve batı ve güney Anadolu kıyılarında pek çok insanın kendi dilini terkederek Yunan dilini tercih etmesine neden oldu Yine de kuzey ve doğuda, özellikle kırsal alanlarda doğal-yerli dillerin çoğu yaşamayı sürdürdü Yine 11 yy da, Türkler ilk görünürken ; "Yunan kültürü halk kitlesiyle ilgililikten uzak idi ve böyle kapsamaktan çok küçük idi" Özellikle sınırlar boyunca, Bizans'ın hristiyan heretik inançları için yerel insanlara baskı uygulaması, bu alanlarda yunan kültürüne sempatinin azlığının neden oluşudurDoğu Roma otoriteleri rutin davranarak , geniş ölçüde toplumun tekbiçim din ve yunan kültürünü empozeyle transferine çaba harcamıştırOnlar özellikle asimilasyona şiddet olan geniş Ermeni toplumuydu Sonu, 11 yy'da, Ermeni asillerin yerlerindne alındı ve batı Anadolu boyunca yeniden yerleştirildi Yeniden yerleştirmenin istenmeyen sonucu, doğu sınırları boyunca yerel askeri liderlerin kaybı ve Doğu Roma'nın buradaki Ermeni kalelerini tahribi, Türk fetih akınları için yol açıyordu11 yy'da başadı, yerel nüfusun bazıları fetih sırasındaki savaşlarda ölürken, kalanlar fetihle gelenlerle karıştılar ya da cemaat halinde kendi din ve kültürlerini sürdürdükleri bilinmektedir(Burada Selçuklularca Azerbaycan -Atropatane-ın Türkleştirilmesi ayrı bir maddedir Nüfusu azalan alanlarda, Türk göçebeler, kitleler halinde ilerlediler -------------------------------------------------------------------------------- Türkleştirme'de Tasavvuf'un Rolü; Horasan Erenleri: /11 yy'da Anadolu Türk hakimiyetine girmişti, ancak nüfusun sadece 5'te 1'i Türk'tü ve bu Türklerin de çoğunluğu Şamanist ve Budist inançlarını sürdürmekte olup bazı Müslüman gruplara da rastlanmaktaydıSayılarının 90000'e ulaştığı ve Horasan Bölgesi'nden oradaki Sufilerin yönlendirmesiyle geldiklerine inanılan Abdalların gelişinden önce, Anadolu'nun askeri olarak fetihi, Kutalmışoğlu Süleyman komutasında gelişen ve Danişmend Gazi, Artuk Bey, Ebulkasım Saltuk Bey gibi Seyyidler komutasındaki Türk-Akıncı Beyleri tarafından gerçekleştirildi Bu dönemde Anadolu'ya yönelen Haçlı ve Bizans Saldırıları ile Büyük (İran) Selçuklular ile ve Süleyman Şah hanedanı ile Danişmendliler arası güç savaşı, Anadolu'da kalıcı bir Türk egemenliği için bağımlı olaylar dizisini yarattı Dönemin Devlet adamlarının siyasetname türevi yazıtlarından anlaşıldığı üzere, Anadolu'da Türk Devlet egemenliği için öncelikle İslamlaştırma, Türk-Rum vd ayrımını hem dinen ikilileştirme hem de resmi dilin Farsça olarak tayiniyle çözümlenmeye çalışıldı Fakat bu durum Moğol istilası ile sekteye uğradı ve Doğu'dan gelen Türkmen göçleriyle beraber, Orta Asya Türk-İslam tasavvufi düşüncesi Başta Hacı Bektaşi Veli olmak üzere Anadolu'da Horasan Erenleri (Alperen) aracılığıyla tecelli edecekti Genel kanıya göre, Anadolu Hıristiyanlarının, hem tasavvufi İslam'ın hoşgörüsü ve özellikle Alevi İslam'daki 12'ci , 3, 5, 7 Ulular anlayışının, büyük ihtimalle benzerlik nedeniyle mevcut dini anlayışın yerine geçmesini kolaylaştırması, öte yandan tasavvufi önderlerin (Bakınız; Hacı Bektaş-i Veli , Mevlana, Sarı Saltuk, Ahi Evren, Abdal Musa vd) din farkı gözetmeden tüm insanları dergahlarında toplayabilemeleri bu süreci hızlandırdı Öte yandan heterodoks İslam anlayışında ibadet dilinin Türkçe oluşunun da Türkleşme sürecini tamamladığını ve özellikle Helenik baskıdan kaçan yerel Anadolu halklarının Türklükte kimliklerini buldukları tahmin edilmektedir -------------------------------------------------------------------------------- Orta Asya'da Türkleşme Çağatay Hanlığı döneminde yerleşik yaşama geçen Moğollar arasında İslam'a ve Türkçe'ye kayış yaşandı Bu, imparatorluk içinde etnik ve kültürel açıdan ciddi bölünmelere neden oldu Çağatay Han döneminde İslam'ın önüne geçilmeye çalışıldıysa da zamanla bölgedeki çoğunluğu oluşturan Müslümanlara karşı ılımlı bir siyaset izlenmeye başlanmıştır Moğol hanların ciddi İslamlaşma süreciyse Alaaddin Tarmaşirin'in İslam'ı kabul etmesinden sonra yaşanmıştır Bu dönemde Batı Çağatay Hanlığı'ndaki Maveraünnehir'de yerleşik bir yaşam sürdüren halk Moğol kimliğinden bağımsız olarak kendilerini Çağataylılar olarak adlandırmaya başlamışlardır -------------------------------------------------------------------------------- Kaynakça: 1 (Langer and Blake 1932: 481) 2 Charanis, Peter 1961 "The Transfer of Population as a Policy in the Byzantine Empire" Comparative Studies in Society and History 3:140-154 3 Osmanlılardan Önce Anadolu, Claude Cohen: 2008 |
|