|  | Kapadokya'nın Gizemi; |  | 
|  08-17-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kapadokya'nın Gizemi;Temel neden tartışılmaz olarak korkudur çünkü yeraltı kentleri, içine girilmesi çok zor olsun diye yapılmışlardır, bu yüzden de uzun zaman fark edilmediler  Derinkuyu, Kaymaklı ve Özkonak´da bulunan yeraltı kentlerinde, değirmen taşı şeklinde insan boyunda taşlar girişleri kapatmak amacıyla kullanılmıştır ama bu taşlar ancak içerden açılabilmektedir  Kimler, kimlerden kaçıyorlardı? Bunu bilmiyoruz  Yunanlı tarihçi-asker Xenephon "Anabasis" adlı kitabında Pers Kralı Kiros´un emrindeki Hellenler´in bu yeraltı kentlerinde bir zaman konakladıklarını söyler  Öyleyse, yeraltı kentlerini yapanlar bazı tarihçilerin ve arkeologların iddia ettikleri gibi Roma´nın şerrinden kaçan ilk Hıristiyanlar değildirler ama buraları bulmuşlar ve sığınmışlardır, daha sonraları da aynı amaçla Bizans ve Selçuklu dönemlerinde de kullanılmıştır  Katlara inildikçe geç Hitit döneminden birkaç kalıntının bulunduğu da belirtilmektedir  Anabasis, MÖ 4  Yüzyılı anlatır, Hititler ise MÖ 2  000-1  200 arasında etkindiler  Yeraltı kentlerinin geçmişini iyi niyetli bir tahminle buralara kadar götürürsek, kentlerin yaklaşık 4  000 yıllık olduklarını belirlemiş oluruz  Buna karşın bilinen Hitit tarihinde Kapadokya´daki yeraltı mağaraları veya kentleri ile ciddi bir referansa raslanmaz ve sonuç olarak bu aşama işimiz söylencelere kalacaktır; ilginç bir yöresel örnek vardır   Melekler Derinkuyu´damı? Kaymaklı ve Derinkuyu köylülerinin yaşlıları dedelerinin anlattıklarına göre çok eski zamanlarda yeraltı kentlerinde meleklerin yaşadıklarını anlatıyorlar  Göklerden gelen bu melekler, yöreyi çok sevmişler ve yerleşmişler ama uzun zaman sonra yine göklerden gelen kötü cinler  melekleri yok etmeye niyetliymişler  Büyük bir savaş çıkmış, cinleri yenemeyen melekler büyü yaparak yeraltı kentlerini oluşturmuşlar, buradan dünyanın içine girerek cinlerden uzaklaşmışlar ve hala dünyanın içinde yaşıyorlarmış  Köylü dedeler, meleklerin nurdan ışıklar halinde göğe yükseldiklerini görenlerin olduğunu da söylüyorlar  Bizim köylülerin Daniken´den ve UFO´lardan hiç haberleri yok ama bu şirin söylence ister istemez akla çizgi dışı düşünceleri getiriyor  Herşey bir yana günümüzün nükleer savaş tehlikesine karşı, yeraltı kentlerinden daha mükemmel, daha uygun bir sığınak sistemi düşünülemez, hele bir de tamamı ortaya çıkarılırsa    Bir kez daha söylemeden edemiyoruz; şu kralın, bu imparatorun veya bir padişahın ya da tarihsel kişiliğin yazdırdığı tarihleri bir yana atarak, kendi tarihimizi kendimiz öğrenmeye karar verip, bir sürü siyasi saçmalığa harcadığımız paraları buralara yönlendirsek? O zaman, kimbilir neler bulacağız     Bilime göre Kapadokya "Kapadokya Bölgesi geçmişte sık sık saldırılara uğradığından yeraltı kentlerinin yapılış amacı daha çok tehlike anında halkın geçici olarak sığınmasıdır  Yeraltı kentleri aynı zamanda yörede bulunan hemen her eve gizli geçitlerle bağlıdır  Burada yaşayanlar kendilerini güvenceye almak için kayadan evlerin içlerine girilmesi zor odalar açmışlar ve ihtiyaç arttıkça da odaları kayaları oyarak odaları çoğaltmışlardır ve böylece yeraltı kentleri meydana gelmiştir    Bölgede tarih öncesi döneme ait izler bulunmasına karşın, yeraltı kentleriyle bağlantısı olup olmadığı bilinmemektedir  En eski yazılı kaynak Xenephon´un ´Anabasis´ adlı kitabıdır, bu kitapta Hellenler´in Derinkuyu ve Kaymaklı´daki yeraltı kentlerinde konakladıklarından söz edilir  Bu şekilde de, yeraltı kentlerinin MÖ 4  Yüzyıl´da varoldukları kesin olarak tarihlenmektedir    Hitit kentlerindeki savunma sistemlerinde ´Potern´ denen yeraltı geçitlerine raslanması ve ustaca yapılması nedeniyle buraların yapımında ve genişletilmesinde Hititler´in rolü olduğu düşünülebilir    Bulgular MS 5  -10  Yüzyıllar arasına yani Bizans dönemine aittir, önceki izler yok edilmiş olabilirler    " (Arkeolog Ertuğrul Gülyaz/Kapadokya-Nevşehir) Kapadokya´daki önemli yeraltı kentleri Kaymaklı yeraltı kenti; 1964 yılında açıldı, henüz dört katı ziyaret edilebiliyor, oturma mekanları havalandırma bacalarının çevresindedir  İçerde bakır cevherinin ergitilmesi için kullanılan delikli baharat taşları vardır  Derinkuyu yeraltı kenti; Derinliği 85 km  ´dir, olağanüstü bir yapı olarak dikkat çeker; içinde ahır, kiler, yemekhane, kilise, depolar ve şaraphane gibi bölümler vardır  Hava bacası 55 m  derinliğindedir ve aynı zamanda da su kuyusudur, özellikle de suların düşmanlar tarafından zehirlenmemesi için bazı kuyuların ağızları yeryüzüne kapatılmıştır  1965´de ziyarete açılan Derinkuyu´nun ancak % 15-20´si gezilebilmektedir  " Özkonak yeraltı kenti; Avanos´dadır, katlararası iletişim amacıyla ötekilerden farklı olarak, 5-8 cm  çapında, uzun bacalar veya delikler yapılmıştır  Derinkuyu ve Kaymaklı´da kapılar sürgü taşı denen dev yuvarlak taşlarla kapatılıyordu  Özkonak´da ise farklı olarak bir de düşmana taş, ok, mızrak atmak veya kızgın yağ dökebilmek amacıyla özel delikler de açılmıştır   | 
|   | 
|  | 
|  |