Prof. Dr. Sinsi
|
Halimizin Fotoğrafı
Yılmaz ÖZDİL yozdil@hurriyet com tr
Halimizin fotoğrafı
İşe, gece muhabiri olarak başladım
İlk imzalı manşetim, cinayetti Zordu Bi kadını, annesini, iki çocuğunu öldürmüşlerdi Vesikalık fotoğraflarını alabilmek için, sivil polis ayaklarına yatarak girmiştim içeri, yatak odasındaki çekmecelerden albümleri yürütmüştüm Başka çare yoktu Çünkü, gazeteci falan giremezdi matem evlerine  Hatta mahalleye giremezdi
*
Diri'ye olmasa bile  
Ölü'ye saygı vardı en azından
*
Sonra?
Sonra bi haller oldu bize
*
80'li yılların sonlarına doğru, cinayet mahalline gitmemize gerek kalmadı Cinayet mahalli bize gelmeye başlamıştı! Telefon ediyorduk, kurban'ın ailesi albümü koltuğunun altına koyup, koşa koşa getiriyordu Tek şartları oluyordu  Haberde bizim de ismimiz geçecek di mi? Ayıp ediyorsun, ağlıyormuş gibi yaparsan, fotoğrafını bile koyarız diyorduk
*
Önceleri masrafı üstleniyor, araç gönderiyorduk Baktık ki zaten teşne  Taksiye bin, gel demeye başladık
Komşular da gelip ağlıyormuş gibi yapsın diye, minibüs tutanı bile gördüm
*
90'ların başında, zahmet edip telefon etmiyorduk artık  Cinayet oldu, fotoğrafları getireyim mi diye arıyorlardı E memlekette cinayetler artmıştı, hangi birini basacağız  ?Güzelse getir? demeye başladık Manşeti sağlama bağlamak için, kurbanın gelinliğini getiren bile oluyordu
*
90'ların sonuna doğru  
Şımardı maktul aileleri
*
Özel televizyonlar çıktığı için, gazetelere yüz vermemeye başladılar Küçümsüyorlardı, tirajın ne kadar ki? Haklılardı  Gazeteler kuru kuruya fotoğrafları basmaya çalışırken, televizyonlar şakır şakır öldürülen kızın düğününü, bıçaklanan adamın halı saha maçını, katledilen çocuğun sünnet videosunu yayınlıyordu İşte görüyorsunuz sayın seyirciler, boğazını testereyle kestiği kıza bileziği böyle takmıştı katil, şöyle halay çekmişti filan
*
Milenyum geldi ardından
Video işi internete kayınca, özel televizyonlar yeni bi atraksiyon buldu
Evine canlı yayın aracı gönderelim, çocuğunu nasıl öldürdüler, çık anlat, teklifinde bulunuldu ana babalara 
Kabul ettiler
*
Küçük bi pürüz vardı  Canlı yayın araçlarının parasını sokaktan toplamıyorduk, pahalıya geliyordu Çok istiyorsan, gel stüdyoya, spikere anlat demeye başladık Onu da kabul ettiler
*
Bu sefer başka bi pürüz çıktı Özel televizyon sayısı 500 tane, kurban'ın ana babası, sadece iki kişi  Anne bana çıksın, baba sana çıksın, hadi kardeşi de şuna çıksın, en fazla üç kanal reyting alıyor, geriye kalanlar ayazda kalıyordu Arz-talep meselesi yüzünden, karaborsa oluştu Şu kadar para veriyorum diyene çıkmaya başladılar Şu kadar para verenler çok izlenince, bu kadar veriyorum diyenler çıktı Tadını almışlardı Para
mara vermem diyenlerin hayatı güçleşmişti En çok parayı kim ödüyorsa, en büyük anchorman o oluyordu
*
Sektör haline gelmişti Komisyonla kurban ailesi ayarlayan aracılar peydah oldu Başa çıkılacak gibi değildi
Görüldü ki, kerizleniyoruz  Patronlar musluğu kesti Etik kural dümeniyle konsensüs sağlandı Ölüm mölüm haberlerine para ödenmekten vazgeçildi
*
Zaten izlenmiyordu eskisi kadar Okunmuyordu Cinayetin hasosu bile, anca üçüncü sayfaya girebiliyordu
Biri birini cart diye bıçaklamış filan, kime ne? Normalleşmiş, rutinleşmişti
*
Gel gör ki  Yaşanan süreç, başka bi pürüze yol açtı Maktul yakınları tarafından, armut piş ağzıma düş, hazıra alıştırılan gazeteler, bunlara niye maaş ödüyoruz diye, polis muhabirlerini işten kovmuştu Çok çarpıcı ölümler oluyor, muhabir olmadığı için haber atlanıyordu
*
İmdadımıza gene vatandaş yetişti  Cep telefonu icat olmuştu İster gece yarısı, ister sabahın köründe, ister uçakta, ister denizde, hiçbir faciayı ıskalamıyor, anında çekip gönderiyordu
*
Bakın, bu fotoğraflar mesela, önceki gün hurriyet com tr'de yayınlandı 
Bi kadıncağız beton mikserinin altında can vermiş, kadınlı-erkekli ahali, fotoğrafını çekmek için yarışıyor
*
Ki  
Ölüyü, hatıra fotoğrafıyla ölümsüzleştirsinler, gazetelere olmasa bile, eşe dosta göndersinler
*
İşin ekstra enteresan tarafı, ajanslardan geçtiği halde, bu fotoğraf bile gazetelerde manşet olamadı, değer bulmadı Haber olması için, kadını ezen şoförün çekmesi gerekiyordu herhalde!
*
Halbuki, bana göre  
Onca pisi pisine ölüm
Onca ihmal kurbanı
Şehit tabutları
Kadın infazları
Diri diri yanan mahkûmlar
Oturma odasında boğulanlar
Cenaze resmi geçidinde  
Vardığımız noktadır bu
*
Vatandaş-basın el ele  Normalleşiyoruz sanırken, anormalleşmiş ülkenin fotoğrafıdır
|