![]() |
Fatih'in Resmi Nasıl Yapıldı? / Fatih'in Resmi Nasıl Yapıldığı Hakkında... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fatih'in Resmi Nasıl Yapıldı? / Fatih'in Resmi Nasıl Yapıldığı Hakkında...![]() Fatih Sultan Mehmed’in resmini yapmış olan Venedikli ressam Gentile Bellini konusunda uzmanlaşmış L ![]() ![]() Biz de, Popüler Tarih dergisi olarak, yapıtın çevirisini gerçekleştiren Önder Kaya’nın kaleminden, konuyu ele aldık ![]() ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmed’in son yıllarında, Eylül 1479’da Osmanlı başkentine gelen Bellini, bir Osmanlı padişahının portresini yapan ilk ressamdır ![]() Bellini’nin kenti Venedik, konumu nedeniyle, Doğu ve Batı kültürlerinin kesişme noktalarından biri durumundaydı ![]() Venedik, Hıristiyan ve Musevî kültürü kadar, Uzakdoğu kültürlerine, İslâm uygarlığına hatta Roma İmparatorluğu’nun mirası eski pagan dünyasına aşina bir şehirdi ![]() ![]() Venedik, özellikle Haçlı Seferleri sırasında, Akdeniz’in en önemli deniz güçlerinden biri haline geldi ![]() Doğu Akdeniz’de hâkimiyet sağlamak isteyen Venedik’in Osmanlı ile 16 yıl süren mücadelesi, 26 Ocak 1479’da, Venedik Dışişleri Bakanı Giovanni Dario’nun Fatih’e elçi olarak gönderilmesinden sonra, bir barış antlaşması ile noktalanır ![]() Bundan hemen birkaç ay sonra da, Fatih adına Venedik’e gelen bir Osmanlı Yahudisinin Venedik doçundan talebi, hayli ilgi çekicidir: Fatih, ‘insan sureti çizme konusunda mahir’ bir ressamın İstanbul’a gönderilmesini talep etmektedir ![]() ‘Grand Turco’nun (Büyük Türk) bu isteği, Venedik Senatosu tarafından memnuniyetle karşılanır Sonuçta Senato ve doç Pietro Mocenigo, o sıralarda Venedik Meclisi salonundaki resimlerin onarımıyla uğraşan Gentile Bellini’yi bu iş için ‘en uygun kişi’ olarak belirler ![]() Gentile Bellini, Venedik Meclisi’nin salonundaki restorasyon işlerini kardeşi Giovanni’ye devrettikten sonra, 3 Eylül 1479’da İstanbul’a doğru yola çıkar ![]() ![]() 53 yaşındaki ressam burada, ‘balyoz’ diye adlandırılan Venedik büyükelçisi tarafından karşılanır ve kısa bir süre sonra da Fatih’in huzuruna çıkarılır ![]() ![]() Bazı araştırmacılar, Fatih’le yaptığı görüşme sonrasında, Bellini için Saray’ın içinde bir atölye oluşturulduğunu söyleseler de, bu atölyenin yeri hakkında bilgi bulunmamaktadır ![]() Fatih, Venedikli ressamın maharetini sınamak amacıyla, onu bir dizi denemeden geçirir ![]() ![]() Babinger başta olmak üzere, bazı araştırmacılar bu durumdan yola çıkarak, Fatih’in asıl amacının güzel sanatları desteklemek olmadığını, İtalya’nın fethi için yaptığı planlara zemin hazırlamak peşinde olduğunu iddia ederler ![]() Bellini’nin günümüze ulaşmayan bu resmi, o dönemde İstanbul’da bulunan Jean-Marie Angiolello’nun ifadesine bakılırsa, padişahın pek hoşuna gider ![]() Jean-Marie, 18 yaşında iken Türk korsanlarına esir düşmüş ve İstanbul’a getirilerek Fatih’e takdim edilmişti ![]() ![]() Jean-Marie şehzadenin ölümü sonrasında, İstanbul’a dönerek ve Fatih’in, Boğdan, Macaristan, Arnavutluk seferlerine katılacaktı… Fatih’in ölümünden sonra da İstanbul’dan ayrılan Jean-Marie’nin kaleme aldığı ‘Türkiye Tarihi’ adlı yapıt, Bellini’nin İstanbul’daki yaşamı hakkında en önemli kaynak kabul edilir ![]() Fatih, kendi portresinden önce, Bellini’ye bazı saray görevlilerinin resimlerini yaptırır ![]() ![]() Fatih, Bellini’ye bir ressam olarak, otoportresini yapıp yapamayacağını sormuş ve olumlu cevap alınca da memnun kalmıştı ![]() Ayrıca Fatih’in ressama bazı modeller gönderdiği ve önce çizime sonra da modele bakarak, ressama ihsanlarda bulunduğu da anlatılır ![]() ![]() ![]() Bellini, kendine ayırdığı zamanlarda, İstanbul’u gezmekten ve özellikle Bizans döneminden kalan eserleri resmetmekten de geri kalmadı ![]() ![]() Onun çizdiği bu desenler, özellikle o dönemin giyim kuşam ve yaşam tarzını yansıtması açısından, önemli bir kaynak durumundadır ![]() ![]() ![]() Fatih’in portre yaptırma konusundaki ilk girişimi, Bellini’den yaklaşık 20 yıl kadar önce, Veronalı Matteo di Pasti’nin İstanbul’a çağrılmasıyla başlamış; fakat Di Pasti’nin bindiği gemi Venedikliler tarafından ele geçirildiği için, sanatçı İstanbul’a ulaşamamıştı ![]() Bundan 20 yıl sonra ise, bu kez bir Venedikli, Fatih’in resimlerini yapmak üzere ‘Grand Turco’nun (Büyük Türk) başkentine gidecekti… Bellini’nin Fatih tablosu, bir sanat eseri olmasının dışında, bir belge niteliği de taşır ![]() ![]() ![]() ![]() Ama tablo, padişahın azametini de yansıtmaktan geri kalmaz ![]() ![]() Bu üç taç, Fatih’in son verdiği üç büyük devleti yani Bizans’ı, Trabzon Rum İmparatorluğu’nu ve Karamanoğulları Beyliği’ni simgeler ![]() Portre padişahın beğenisini kazanmışsa da, kısa bir süre sonra Fatih, Venedikli ressamı büyük iltifatlarla memleketine yolcu eder ![]() Bir görüşe göre, bugün dahi esrarını koruyan son seferini, Rodos Şövalyeleri üzerine yapmayı tasarlayan Fatih, sarayında, Papa’ya sadık bir Venediklinin varlığını doğru bulmamıştır ![]() Bir başka bakış açısına göre de, son yıllarda iyiden iyiye ortaya çıkan güçsüzlüğüne, bir Batılının şahit olmasını istememiştir ![]() Ama sonuçta Fatih’in, Venedik Senatosu’na ve Venedik doçuna Bellini için bir teşekkür mektubu kaleme alması ve ressama 250 ekü değerinde bir gerdanlık hediye etmesi, memnuniyetinin bir ifadesi olsa gerek ![]() Öte yandan, padişahın bununla da kalmayarak, Bellini’ye ‘Bey’, ‘Kont’ ya da ressamın bir eserine imza atarken kullandığı ‘Şövalye’ gibi unvanlar verdiği yönündeki iddiaları ise, ihtiyatla karşılamak gerekir… Bellini’nin İstanbul’da ne kadar resim yaptığı konusu, ne yazık ki aydınlanabilmiş değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Bellini’den günümüze kalan ünlü Fatih portresi de muhtemelen bu sıralarda Saray’dan çıkarılmıştır ![]() ![]() 1877-1880 yılları arasında İstanbul’da İngiliz elçisi olan ve aynı zamanda Nemrut Dağı’nı bilim dünyasına tanıtan arkeolog olarak da tanınan Henry Layard, tabloyu 1865’te Venedikli bir koleksiyoncudan satın alır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|