Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anda, or anda, yaşamak

An'da Yaşamak /An'da Yaşamak

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

An'da Yaşamak /An'da Yaşamak








Hem geçmiş, hem de gelecek içinde yaşadığımız an'ın içinde vardırlar Geçmişe bu an'ın atası dersek gelecek de çocuğu diyebiliriz

Dünyada tekrarlanan doğuşlar teorisi ve insan egosunun sürekli tekamülü ışığında bizlerin şu anki koşullarımızı meydana getirenin geçmişteki davranışlarımız olduğunu anlamak kolay Ayrıca, gelecekte karşılaşacaklarımız da büyük oranda şu anda yaptıklarımızla şekillenecektir

Her ne kadar içinde yaşadığımız koşullar tamamen geçmişin bir sonucuysa da, hiç kimsenin fiziksel bedeninde geçmiş tekamülün tamamı tezahür etmemekte veya ifade edilmemektedir İnsan egosu çok yönlüdür ve bütün bu yönlerin biraraya geldiği bir varlıktır Bireysel varoluşun tüm geçmişi şimdiki hayatta odaklanmış, şimdiki hayatta gelişmeye hazırdır; ama hiçbir zaman tamamen tezahür etmez ve tüm düzlemlerde eşzamanlı olarak yanıt verecek bir araç için tamamen kendini hedef haline getirmez



Ayrıca, şu anki eylemlerimiz düşünüldüğünde gelecek her zaman şimdinin ellerindedir Her kişinin zihninde tekrar tekrar güzel deneyimler yaşama isteği vardır Sonuçta yeni, hiç ayak basılmamış bir yol açmaktansa açılmış bir yola yönelmek daha kolaydır Eğer isteklere çok fazla düşkünlük gösterilirse bu gevşekliğe ve kayıtsızlığa sebep olacaktır Ancak bir deneyimi şuurlu ve karar vererek tekrar yaşamak farklı bir eylemdir Bu durumda yapılan eylem bir tekrar değil, bilgi kazanmak için atılan bir adımdır
Bir diğer aşama ise gelecekte yaşamaktır; havada kaleler kurmak, gelecekteki mutlu anlarımızın manzaralarıyla dolu duygulardan bir memnuniyet hali yaratmak, bu da tıpkı geçmişteki hatıralarımızla mutlu olmayı sürdürmek gibidir Ama kişinin kendini en olanakdışı durumlarda farzederek değeri abartılmış bir pozisyonla kendini özdeşleştirmesi komik bir durumdur ve bu haldeyken gerçek dünyamızla olan bağlantı yitirilir Kabaran kin ve öfke duygularını yansıtma eğilimi ve bu olumsuz duyguları insanların üzerine beklemedikleri bir şekilde bize yaptıkları ama çoktan unuttukları bir şey yüzünden boşaltmaya zihni odaklamak da yine buna benzer bir eylemdir

Bütün bu gündüz düşleri işe yaramaz, çöp niteliğinde ve inciticidir Şimdi geçmişe dönüşür Bir daha geri dönülmezse, onu yaşama ve ondan ders alma şansımızı yitiririz Konsantrasyon ve gözlem eksikliğinin olmadığı şimdide-an'da yaşama gücünün az sayıda insanda olduğu açıktır

Kaç kişi etraflarındaki basit şeylerin farkında veya hatırlayabiliyor ki? Örneğin odalarındaki kilimin deseninin, masalarının durduğu pozisyonun ve hatta masalarını süsleyen objelerin farkında olan kaç kişi vardır; ya da bir konuşmayı her kelimeyi dikkatle dinleyerek ve söylemek istediğini anlamak için yeterince uğraş vererek dinleyen kaç kişi vardır ki? Ya da mükemmel bir sağlık elde etmek için kendi bedeninin fonksiyonlarını dikkatli ve doğru olarak kim gözlemleyebiliyor? Bu önemli fonksiyonlar önemsiz duygulanımlar içinde dikkatsizce atlanmaktadır



Kendi doğamızı, düşüncelerimizi ve eylemlerimizi daha yakından gözlemleseydik, yaratılış ile ilgili bütün kitaplardan daha fazlasını öğrenebilirdik, hatta aslında kendi bedenlerimiz, ruhlarımız doğanın tam bir kitabı gibidir Bilgiye dair kalıcı olan bütün değerler Üstatların kendi içlerinde yaptıkları iç gözlemlerle ve bu bütün bilginin toplandığı kaynakta toplanan ilkelerin evrensel olarak uygulanmasıyla elde edilmektedir Şu bir gerçek ki, ancak kendimiz hakkında öğrenebildiklerimiz ölçüsünde başkalarını değerlendirebiliriz; yani, başkalarına ait duyguları ve düşünceleri kendi şuurumuzda geçmiş deneyimlerimizden elde ettiğmiz bilgiyle anlayabildiğimiz kadar yorumlayabiliriz Bunlar sadece başkalarının ruhlarında olup bitenler hakkında bilgi edinebilmemizi sağlayan kıstaslardır



Mutluluk, sevinç, üzüntü, kayıtsızlık, duygular, özlemler bir ruh hayatının ifadesinin unsurlarıdır, bunların her birinin deneyimlerini ne kadar derinden yaşarsak başkalarının benzer deneyimlerine karşı da o kadar yanıt vermeye hazır olabiliriz

Zihin öyle yapılandırılmıştır ki geçmişin ya da geleceğin düşünceleri şimdiki ana derinlemesine yoğunlaşmayı engeller, dolayısıyla da özellikle geleceğin endişeleri bizi oldukça sarsar Bu olumsuzluğun kaynağı ise kendimizi gönülsüz bir değişime uyumlandırmak için biraz esneklik yakalama isteğimizdir Alışılmış yaşam biçimine veya belirli çevrelere olan tutumumuz az çok sabittir ve genellikle bunlara koşulların bizi karşılaştıracağı olaylarda tutumumuzdaki bir değişiklikle ilgili başkalarının ne düşüneceği korkusu eşlik edecektir Korkulan şey hiçbir zaman tam olarak düşünüldüğü gibi olmasa da gerçekleştiği zaman ve kişi de bunun içinde yer aldığında bunun aslında korktuğu kadar kötü olmadığını anlar
Bunu bir kez yaşayıp gördükten sonra gelecekle ilgili hiçbir şüphe duymaya gerek yoktur aslında, artık çok daha az üzerinde durmalı, detaylı bir sorun tablosu çizmelidir


Bununla beraber, gelecekteki olası olaylarla ilgili tedbirlilik yine de dikkatli olmaya hakim çıkar çünkü daha önce de hep böyle olmuştur ve geçmiş eylemlerin zorunlulukları buna neden olmaktadır Zorunluluklar ve görevler minimum ölçüde göz önünde tutulmalı, sorumluluğun tüm bilgisi aktif olan ölçülerle, aynı olaya karşı uyanık olmak için kullanılmalıdır Bu yapıldığında korkulan gelecek hiçbir zaman gelmeyecektir
Hayat yüklerle doludur çünkü biz onu geçmişin düşünceleriyle ve geleceğin korkularıyla ağırlaştırırız Anlık görevlerin her yöndeki bütün detaylarına dikkat ve çaba tamamen uygulandığında ve mevcut ana olan konsantrasyon sağlandığında tekrarlama alışkanlığına ya da imkansız bir geleceğin düşüncelerine teslim olmaya harcanacak zaman kalmayacaktır Her bir anın içindeki her görev, yeni ve daha önce hiç denenmemiş bir alan veya gözlem sunacaktır
Zihnin hareketliliği, sürekli bir şeyler yapıyor olmasından kaynaklanmaktadır; bir şey yapmak ise tekamülün mevcut periyoduna ait olan doğal bir güçtür Bu da kendini bir şekilde ortaya koymalıdır ve bu gücün anlaşılabilmesi, ayrıca bunun iyi bir sonuca ulaşması için üzerinde iyi çalışılmalıdır Eğer bilgiyle veya ruhsal amaçlar için yönlendirilmezse söz konusu güç denge sınırlarını aşar ve kaçınılmaz olarak acılı deneyimlerin kaynağı olur
Ne var ki bütün bunlar doğanın yöntemleridir! Doğa sınırların ihlal edilmesine izin verir ve suçu işleyene bunun geri dönüşünü yaşatarak bir şeyler öğretir
Kendini şimdi ve burada ifade etmekte olan geçmiş hayatlarımızın etkileri ne olursa olsun onlar işleyişlerini sürdürmelidir ve öğretmek zorunda oldukları dersler her ne ise ancak şu anın değerlendirilmesiyle elde edilebilir Bunu doğru anlayabildiğimizde kendi gizemimizin anahtarını da bulmuş oluruz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.