![]() |
Deyimler Sözlügü ( M ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlügü ( M )Maaşa geçmek: Aylığa geçmek, çalıştığı yerden ücret almaya başlamak ![]() ![]() Madalyanın ters (öteki) yüzü: Olumlu bir olay, iş ya da durumun düşünülmesi, hesaba katılması gereken olumsuz yönü ![]() Madik atmak: Hile, düzen ve oyunla aldatmak; dolap çevirmek ![]() ![]() Mahalle karısı: Kaba, terbiyesiz, görgüsüz, kavgacı kadın ![]() Mahalleyi ayağa kaldırmak: Bağırıp çağırarak, gürültü kopararak konu komşuyu rahatsız etmek, telâşlandırmak ![]() ![]() Mahkemelik olmak: Kavga veya anlaşmazlık sonucu mahkemeye düşmek ![]() ![]() Mahşer midillisi: Kısa boylu, fitneci kimse ![]() Mahşer gibi: Çok kalabalık ![]() ![]() Makaraları koyvermek: Kendini tutamayıp kahkahayla gülmeye başlamak, uzun uzun gülmek ![]() ![]() Makas almak: Birinin yanağını orta parmakla gösterme parmağı arasında sıkmak ![]() Mal bulmuş mağribi gibi: Büyük bir zenginliğe kavuşmuşcasına büyük sevinç ve coşku ile ![]() Mal etmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Malın gözü: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mânâ çıkarmak: Yanlış bir yargıya varmak, bir söz ya da hareketten kendine göre bir anlam çıkarmak ![]() ![]() Mânâ vermek: Kendine göre bir yargıya varmak, yorumlamak ![]() ![]() Maneviyatı bozulmak: Moral gücü sarsılmak, kendine güveni yitirmek, kendini güçsüz ve dirençsiz hissetmek ![]() ![]() Mantar gibi yerden bitmek: Birdenbire ya da kendiliğinden ortaya çıkmak ![]() ![]() Maraza çıkarmak: Anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak, kavgaya yol açmak ![]() Martaval atmak: İnanılmayacak şeyler uydurmak, yalan söylemek ![]() ![]() Mart içeri pire dışarı: Birbirinden hoşlanmayan iki kişiden biri gelince ötekinin dışarı çıkışını anlatmak için kullanılır ![]() Masal okumak: İnandırıcı olmayan, oyalayıcı ve avutucu sözler söylemek ![]() ![]() Maskara olmak: Gülünç hâllere düşmek, alay konusu olmak ![]() Maskesi düşmek: Gerçek yüzü, kimliği, niteliği ortaya çıkmak ![]() ![]() Masrafa girmek: Çok para harcamak ![]() ![]() Masrafı çekmek: Bir iş için gereken parayı ödemek, gideri karşılamak ![]() ![]() Maşallahı var: Bir şey ya da kimsenin iyi durumda olduğunu anlatmak için kullanılır ![]() ![]() Maşası olmak: Sakıncalı bir işte, biri tarafından araç olarak kullanılmak ![]() Mat etmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Matrak geçmek: Alay etmek, karşısındakiyle eğlenmek, dalga geçmek ![]() ![]() Maval okumak: Tutarlı, inandırıcı olmayan, yalan sözler söylemek ![]() Mayası bozuk: Karaktersiz, kötü yaradılışlı, aşağılık (kişi) ![]() ![]() Maymun iştahlı: Kararsız, hevesi çabuk geçen; bugün şunu yarın ötekini beğenen ![]() ![]() Mekik dokumak: İki yer arasında durmadan gidip gelmek ![]() ![]() Mendil açmak: Dilenmek ![]() Merak etmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merhabası olmak: Birisiyle selâmlaşacak kadar tanışıklığı, yakınlığı bulunmak ![]() Merhabayı kesmek: Biriyle ilgiyi kesmek, arkadaşlığa son vermek ![]() ![]() Mesele çıkarmak: Üzüntü verecek, içinden zor çıkılacak, bir anlaşmazlığa sebep olacak bir durum oluşturmak ![]() ![]() Mesken tutmak: Yerleşmek ![]() Meteliğe kurşun atmak: Parasız pulsuz kalmak, hiç parası olmamak ![]() Metelik vermemek: Değer vermemek, umursamamak, aldırış etmemek ![]() Mevki sahibi olmak: Yüksek bir görevde, bir işte önemli bir aşamada bulunmak ![]() ![]() Meydana çıkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meydana gelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meydanı boş bulmak: Kendisine mâni olacak kimse bulunmadığı için aşırı davranışlarda bulunmak, bir şeyden çekinmemek ![]() ![]() Meydan okumak: Kavga ya da yarışmaya çağırmak, korkmadığını ve çekinmediğini açıkça bildirmek ![]() ![]() Meydan vermemek: Olumsuz bir olay ya da durumun gerçekleşmesine imkân ve zaman vermemek, engel olmak ![]() ![]() Mezhebi geniş: Namus konusunda gerekli olan titizliği göstermeyen, kadın-erkek ilişkilerinde dini kaidelere aldırış etmeyen, iffetsizliğe meydan veren, geniş davranan ![]() Mezar kaçkını: Çok zayıf, bitkin, güçsüz düşmüş kişi ![]() Mırın kırın etmek: Bir isteği yerine getirmemek için çeşitli bahaneler ileri sürüp nazlanmak ![]() ![]() Mızıkçılık etmek: Bir oyunu ya da birlikte yapılan bir işi çeşitli bahaneler ileri sürerek bozmaya çalışmak, razı olmamak ![]() Mide bulandırmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Midesi bulanmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mideye oturmak: Yenilen bir şeyin sindirim zorluğu vermesi ![]() Mihenk (taşı): Birinin değerini, ahlâkını anlamaya yarayan ölçüt ![]() Mim koymak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Minnet etmek: Boyun eğmek, yalvarmak ![]() Moda olmak: Yaygın duruma gelmek, gözde olmak, beğenilir ve arzu edilir olduğu için yapılır olmak ![]() ![]() Modası geçmek: Yaygın olmaktan çıkmak, önemini yitirmek ![]() ![]() Mola vermek: Bir süre ara vermek; uzun süren yolculuğun, çalışmanın, yürüyüşün yorucu etkisini atmak için bir süre dinlenmek ![]() ![]() Muhallebi çocuğu: Nazlı, el bebek gül bebek büyütülmüş, dayanıksız, narin kimse ![]() ![]() Mukabelede bulunmak: Karşılık vermek ![]() Mumla aramak: Çok istek ve özlemle aramak ![]() ![]() Mum (gibi) olmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muradına ermek: Dileği gerçekleşmek, çok istediği şeye kavuşmak ![]() ![]() Mümkün mertebe: Olabildiğince, yapabildiği kadar ![]() ![]() Mürekkebi kurumadan: Bir şeyin yazılmasından çok kısa bir süre sonra ![]() Mürekkebi kurumadan bozmak: Bir kararı, sözleşmeyi, anlaşmayı yazılmasından kısa bir süre sonra bozmak ![]() Mürekkep yalamış: Az çok öğrenim görmüş, okuyup yazmış, belli bir kültüre sahip olmuş kimse ![]() ![]() Mürüvvetini görmek (anne, baba için): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Müslüman adam: Hak yemeyen, doğruluktan ayrılmayan, İslâm`ın emirlerine uyan kimse ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|