|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
hakkında, kerim, kurani, tefsiri |
![]() |
Kur'an-İ Kerim Tefsiri / Kur'an-İ Kerim Tefsiri Hakkında |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an-İ Kerim Tefsiri / Kur'an-İ Kerim Tefsiri HakkındaTEFSÎR Tefsir kelimesi “fesere” veya tersinden bir okunuşla “sefere” kökünden gelmektedir ![]() Lügatte, "beyan etmek, keşf etmek, izhar etmek ve üzeri kapalı bir şeyi açmak" anlamındadır ![]() ![]() ![]() Te'vil kelimesi “evele” kökünden gelen ve geri dönme anlamına gelen bir mastardır ![]() Istılahta ise : Görünürde birbirleriyle uyumlu iki ihtimalden birine manayı yöneltmektir ![]() Yani: "Ayete, muhtemel manalardan birini vermektir ![]() Tefsir ve Te'vil kelimeleri Kur'an-ı Kerîm'de “Tef’il” kalıbında zikredilmektedir ![]() ![]() ![]() Kuran’ı Kerîm araştırmalarını, birçok değişik bilim dalları ışığı altında ele almamız mümkündür ![]() ![]() ![]() Kur'an edebiyat yönüyle olduğu kadar, akîdevî yönüyle de aynı öneme sahiptir ![]() ![]() Fikir açısından araştırma yapacakların ise Arap dilinin tüm özelliklerim bilmek gibi bir zorunluluğu yoktur ![]() ![]() İslam’ın insanlık ufkuna doğmasıyla başlayan Kur 'an araştırmaları, günümüze kadar büyük gayretlerle süregelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Batı dillerine İngilizce, Almanca ve Fransızca'ya çevirdikleri Kur'an tercümelerini kendi yorumlarıyla halka sunmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tefsir İlminin tarihsel süreci, başlangıç ve metotları İslamî ilimler genel olarak üç ana guruba ayrılır ![]() ![]()
![]() Tefsir ilminin başlangıcına bakacak olursak, ilk tefsir hareketi Kuran’ın kendi kendini tefsir etmesiyle başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şahıs olarak Kur'an-ı Kerîmi tefsir eden ilk müfessir, Hz Peygamber (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerîmde, Peygamber efendimiz (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu emirlerden yola çıkarak, Kuran’ı tefsir etmede en büyük salahiyet ve yeterliliğin Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonraki aşamada tefsir sahasında sahabeleri görmekteyiz ![]() ![]() ![]() Sahabelerden başta dört halife olmak üzere İbni Abbas, İbni Mes’ud, Übeyy b ![]() ![]() ![]() Tabiin de, tefsirde sahabenin metoduna yakın bir metot takip etmiş, onlar da Kuran’ı Kuran’la, sahabe vasıtasıyla Peygamberden kendilerine ulaşan rivayetlerle, bazen de Ehl-i Kitab'ın semavî kitaplarında geçen fakat Kuran’la çelişmeyen bilgilerle veya bizzat kendi içtihatlarıyla tefsir yapmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuran’ın tamamına ait tefsir çalışmaları ise ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek dirayet, gerek rivayet açısından tefsir, Mevdi'î (Konumlu) ve Mevdüî (Konulu ) olmak üzere iki ana metotla günümüze kadar gelmiştir ![]() Burada konu edilen "Mevdiî Tefsir"den maksat, Kur'an ayetlerini mushafta dizildiği (konumlandırıldığı) şekliyle süre süre, ayet ayet tefsir etmektir ![]() Bu tip tefsir de iki ana kısma ayrılmaktadır: 1- Tahlilli Tefsir 2- İcmali Tefsir Tahlilli Tefsir kendi bünyesinde şu kısımlara ayrılmıştır: 1- Fıkhî Tefsir 2- Felsefî Tefsir 3- Tasavvufi Tefsir 4- Edebî ve Sosyolojik Tefsir 5- Bilimsel Tefsir Tefsirde konulu tefsir metodu Tefsirin iki temel yönteminden biri olan konulu tefsir çalışmaları, tezimizle direk bağlantılı olması bakımından ayrı bir başlık altında ele almayı daha uygun bulduk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha önce yapılan tefsirlerde "Kur'an Tertibi" gözetildiği için konulu tefsir çalışmaları ancak günümüzde sistematik bir hale gelerek üzerinde ciddi çalışmalar yapılmıştır ![]() ![]() Konulu tesfirin gelişimi Konulu tefsiri, sistematik olmasa da kullanım olarak Peygamber Efendimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yakın tarihte konulu tefsir çalışmaları, edebî tefsir çalışmalarıyla bir arada yapıla gelmiştir ![]() Konulu tefsir, 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Emin el-'Hulî ve talebesi Aişe Abdurrahman, çalışmalarını daha çok üniversitelerde akademik düzeyde yaptıkları derslerde ve konferanslarda ortaya koymuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konulu tefsirin İslam ülkelerinde akademik düzeyde ele alınması 1960'lı yıllara rastlamaktadır ![]() ![]() Ezber Üniversitesi Usulü' d-Din Fakültesi Hocalarından, Ahmet Seyyit el-Kumî, Abdulhay Fermavi ve diğer alimlerin gayretleriyle 1978 yılında Konulu Tefsir, ders müfredatı içine alınarak resmi bir nitelik kazanmıştır ![]() ![]() Konulu tesfirde araştırma metotları Konulu tefsirde araştırma metotları, günümüze kadar tamamen yerine oturmuş değildir ![]() ![]() ![]() 1- Kuran’da herhangi bir süre ele alındığında o sürenin enine boyuna incelenmesi, sürenin temel gayesi, sürede özel olarak ele alınan konular ve bu konuların birbiriyle bağlantısının kurulması ![]() 2- Konunun kavramsal olarak araştırılması ![]() ![]() ![]() "El-Medhal ile't-TefsirTl-Mevdüî" adlı çalışmasıyla bu konuyu ele alan Abdus-Settar'a göre, konulu tefsir iki bölüme ayrılmıştır: a- Genel Konulu Tefsir: Bu gurubun altına, "işlenen konular farklı olsa da gayede birleşen" çalışmaları koymuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b- Özel Konulu Tefsir: Bu tür çalışmalarda konuların ve gayenin birleşmesinin gerekli olduğunu ve aralarındaki bağlantıların birbirine çok yakın olması gerektiğini söyler ve özel konulu tefsir çalışmalarını üç gurupta mütalaa eder: 1- Vecîz (Kısa çalışmalar): Bu çalışmada müfessir, konferans veya ders vermek ya da T ![]() ![]() 2- Vasît ( Orta düzeyde çalışmalar): Bu tür çalışmada herhangi bir süreden yahut Kuran’ın tümünden bir kavram seçilir ve onun üzerinde çalışılır ![]() ![]() 3- Basît ( Geniş kapsamlı çalışmalar): Bu tür çalışmalarda ise kavram hakkında kapsamlı bir araştırma yapılır ![]() ![]() ![]() Konulu tefsir gurubuna giren süre tefsiri çalışmaları, günümüz dünyasında akademik tefsir çalışmaları yapanlar arasında da gayet yaygındır ![]() ![]() ![]() Günümüzde ilahiyat ve diğer ilimleri tahsil edenler, bir branşın tüm ilimlerim bir arada okumaktansa, bunları bölümlere ayırma ihtiyacını duymuşlardır, İlahiyat gurubunda bulunan Tefsir, Hadis, Fıkıh, Arap dili, Felsefe vBulletin ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde pek yaygın bir hale gelen branşlaşmanın, eleştirildiğini de görmekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konulu tesfir çalışmalarının faydaları ve buna duyulan ihtiyaç Tefsir çalışmaları içinde çok özel bir konuma sahip olan " Konulu tefsir " araştırmaları günümüz insaninin ihtiyacına paralel olarak ortaya çıkmıştır ![]() Konulu Tefsir gurubunun içinde yer alan "Süre Tefsiri" çalışmaları, geçtiğimiz asırlarda günümüz anlamında bir hedef taşımadığı için, o zamanın ihtiyaçlarına göre düzenleniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüze gelindiğinde yönlendirici nedenler ve ihtiyaç araçları değişmiştir ![]() ![]() Bu ihtiyaç ve faydaları maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz: 1- Bilim dünyasına yeni araştırma metotlarının girmesi, en büyük etken olmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Bir konu etrafında çalışılmakla elde edilen sonuçlar, Kuran’ın bir kavramı nasıl enine boyuna incelediği ve insanlığa eksiksiz olarak nasıl sunduğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır ![]() 3- Kuran’da değişik yerlerde zikredilen, aynı konu ve aynı kavram etrafında dönen ayetlerin birbiriyle irtibatı sağlanarak konu bütünlüğünün ortaya çıkması sağlanmaktadır ![]() 4- Özellikle müsteşrikler tarafından ortaya atılan "Kur'an 'da çok sayıda ayet tekrarı vardır" iddiası, bu tip çalışmalarla çürütülmektedir ![]() 5- Ele alınan konunun tafsilatıyla incelenmesi sonucunda, Nasih- Mensüh, Esbab-ı Nüzul ve benzeri konuların ele alınması ile Kur'an kültürünün zenginliği ortaya çıkmaktadır ![]() 6- Kavramsal konulu tefsir çalışmalarıyla İslam kültürünün dayanak noktaları daha iyi anlaşılmaktadır ![]() 7- Kuran’da geçen herhangi bir kavramın işlenmesi sonucunda bu konuda değişik yorumlar- ihtilaflar çözüme ulaşmakta ve ortak bir tanım etrafında fikir birliği sağlanabilmektedir ![]() 8- Kur'an merkezli bir kavram, yine Kur'an ayetleri desteğiyle geniş bir yelpazede insanlara sunma imkanı olacaktır ![]() 9- İslam araştırmacılarının çağın şartlarına uygun bir metot geliştirmesi ile insanlığa daha kolay ulaşmanın avantajı yakalanacaktır ![]() Sahasında yeni yeni olgunlaşmaya başlayan konulu tefsir çalışmaları özellikle bu sahada çalışma yapan akademisyenlerin gayretleriyle yeni ufuklar açmaya devam edecektir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an-İ Kerim Tefsiri / Kur'an-İ Kerim Tefsiri Hakkında |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an-İ Kerim Tefsiri / Kur'an-İ Kerim Tefsiri HakkındaMüfessir için gereken akademik şartlar Kuran’ı Kerîmi tefsir etmeye aday müfessirler için akademik platformda iki ana başlık göze çarpmaktadır ![]() 1- Hazırlanma ve yoğunlaşma dönemi 2- Pratik ve aktarma dönemi A- Hazırlanma ve yoğunlaşma dönemi Hazırlanma ve yoğunlaşma dönemine ait şartları şöyle sıralamak mümkündür: a- Akîde ve Ahlak, Yönünden Hazırlanma ve Yoğunlaşma: Bu konumda kişi, sahih bir itikat üzerine yetişip İslamî emir ve yasaklara uygun bir yaşantı seçmeli ve öğrendiklerini amel sahasında değerlendirmelidir ![]() ![]() ![]() 1- Müfessir bid'atlardan kesinlikle kaçınmalı, ancak bu titizliği, onu yeni yorumlara açılmaya engel teşkil etmemelidir ![]() 2- Arzu ve heveslerine uygun bir yaşantıya sahip, ayetleri kendi fikirleri doğrultusunda yorumlayan ve gerisini yok sayan inkarcı bir tip olmamalıdır ![]() 3- Maksadı doğru, gayesi doğru olmalı, yaptığı işlerde her zaman Allah'ın rızasını ön planda tutmalı; "Bizim uğrumuzda uğraş verenleri, biz elbette yollarımıza iletiriz" ayetinin ifadesine uygun çalışma sergilemeyi kendisine gaye edinmelidir ![]() Müfessir, maksadın doğruluğuna olan samimiyeti elde etmek için dünyayı, gaye olmaktan çıkarıp iyi amellere ve ahirete hazırlığa vesile olarak kullanmalıdır ![]() ![]() Suyüti el- İtkan'da müfessirin " İlmi Mevhübe" ye (yani Ledunnî ilmine) de sahip olmasının gerektiğini söyler ve şöyle devam eder: "Belki de sen îlmi Mevhübe yi zor zannediyor, böyle bir şeyi elde etmek insan kapasitesinin üstünde olduğunu tasarlıyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra iddiasına delil olarak; "Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım ![]() ![]() ![]() b- Öğrenim ve Kültür Yönünden Hazırlanma ve Yoğunlaşma: Müfessir adayı olan kimse, öğrenim ve kültür sahibi olmak için elinden gelen gayreti göstermek zorundadır ![]() ![]() 1- Hazırlık dönemi: Bu dönem daha ziyade küçük yaşlarda başlatılan eğitimle mümkündür ![]() a- Kuran’ın tümünü, -gerek kıraat gerekse tecvîd yönünden kusursuz bir okuyuşla öğrenecek ve ehliyetli öğreticiler tarafından ezberletilecektir ![]() ![]() b- Hadis koleksiyonundan, özellikle Kur'an ayetlerinin tefsiriyle bağlantılı olan sahih hadisleri tanımalıdır ![]() c- Değişik bilim dallarından özet bilgileri elde etmelidir ![]() 2- Akademik yoğunlaşma dönemi: Bu dönemde özelde, Kuran’la bağlantılı olan ilimlerin tümünü, genelde yaşadığı dönemde revaç bulan ilimleri zeka ve kapasite durumuna göre elde etmeli ve bu ilimlerde yoğunlaşmaya çalışmalarıdır ![]() ![]() ![]() Müfessir adayının özellikle yoğunlaşacağı ilimleri şöyle sıralayabiliriz ![]() a- Arap Dili ve Edebiyatı, (iştikak, lügat, sarf, nahv, meanî, beyan, bedi') b- Dîni ilimler, bunlar; tevhîd, fıkıh, fıkıh usulü, rivayet ve dirayeti içeren hadis ilmi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c- Tefsir kaynaklarını ve yazarlarının tefsir metotlarını, yaşadığı zamanın müfessirlerini ve metotlarını, dünya çapında şöhret bulmuş müsteşriklerin tefsirle bağlantılı eserlerim, metotlarım ve gayelerim, mümkünse orijinal dilinden, değilse sağlam tercüme eserlerden yararlanarak bu konuyla ilgili tüm dünyada yapılan çalışmaları ve literatürü takip etmeye gayret etmelidir ![]() d- Felsefe, mantık, sosyoloji, tarih, jeoloji, tıp, astroloji, matematik ilimleri yeteri kadar tahsil edilmelidir ![]() Yukarıda bahsedilen ilimleri tüm tafsilatıyla elde etmek ilk etapta dıştan bakan bir kimseye, ulaşılması çok güç gibi gelebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada akla şöyle bir soru gelmektedir: "Kuran’la direk bağlantılı ilimlerin tümünü derinlemesine öğrenmek, Yoğunlaşma olayını kaldırmayacak mıdır?" Yani İslamî manada akademik müfessirin alanı yukarıda zikredilen ilimlerden hangisi olacaktır ![]() Buna şöyle cevap vermemiz mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() B- Pratiğe dökme ve aktarma dönemi Bu dönem, müfessir adayının daha önce almış olduğu yeterli eğitimini pratiğe dökme dönemidir ![]() ![]() Bilgilerin pratiğe aktarma alanlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz ![]() 1- Tefsir sahasında akademik makaleler yazarak, bunların değişik dergilerde yayınlanmasını sağlamak ![]() 2- İlmî birikimlerim, gerek yazılı gerek görsel medya iletişim aracılığıyla halka ulaştırılmasını sağlamak ![]() 3- Gerek fakültelerde, gerek ibadethanelerde dersler ve konferanslar tertipleyerek birikimin aktarılmasını sağlamak ![]() 4- Uluslararası platformdaki yanlışlar araştırılarak bunlara kendi dillerinde cevap verilmesini sağlamak ![]() ![]() 5- Tefsir ve buna bağlı ilim dallarında akademik çalışmalara danışman olarak katılmak, bu sahada yeni yetişenlerin önünü açarak yönlendirmeler yapmak ![]() Yukarıda bir kısmını özetle zikrettiğimiz pratik dönem çalışmalarında müfessir, genel davetçi kurallarına göre hareket etmeli, bu yolda kendine Kuran’ı Kerîmin "Hikmetle, güzel öğütle, Rabb'inin yoluna çağır, ve onlarla en güzel şekilde mücadele et” ayetini düstur edinmelidir ![]() |
![]() |
![]() |
|