Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Marmara Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ilçesi, sakarya, sapanca

Sakarya Sapanca İlçesi

Eski 08-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sakarya Sapanca İlçesi



Sakarya Sapanca ilçesi

Sapanca, Sakarya iline bağlı ilin batı sınırında yer alan ilçe

Tarihi
Bilinen yazılı belgelere göre MÖ 1200 yılında Frigyalıların bölgeye gelmesiyle, bir yerleşim yeri olarak adı geçen Sapanca, gerçek anlamda MÖ 378 yılında Bitanya Krallığı tarafından kurulmuştur Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Buanes, Sofhan ve Sofhange adıyla anılmıştır

Sapanca ve çevresinde 1075 tarihinde Anadolu Selçukluları'nın gelmesiyle bölge Ayan ve Ayanköy adıyla anılmaya başlamıştır Haçlı Seferleri sonrasında bölge yeniden Bizanslılar'a geçmiştir 1640 yılında Erzurum seyyahatına giderken kasabadan geçen Evliya Çelebi, kasaba hakkında şu bilgileri vermektedir:

" Bir zamanlar izmitli bir ihtiyar buradaki orman ve çalıları temizleyerek saban yürüttüğünden Sabancı Koca adıyla bir köy kurulur Sonra zaman geçtikçe Mamur bir hale gelerek Kanuni Sultan Süleyman zamanında kasaba olmuştur

Kasabada Sarı Rüstem Paşa 170 ocaklı bir han yaptırmıştır Güzel bir camiisi hamamı ve çarşısı vardır İmaretleri gök kurşunla kaplıdır 1000 kadar kremit örtülü ev vardır İmaretlerin tamamı Mimar Sinan yapısıdır Bir diğer Mimar Sinan eseri ise Pertev Paşa hanıdır Bu hayrat eserin çoğu Rüstem Paşa'nın olduğu için vakfın mütevellisi tarafından idare edilmektedir Buranın bir yeni çeri Serdarı vardır Övüleceklerinden beyaz kirazı meşhurdur Hamamının dibinde bir ekmekçi dükkanı vardır Bir dervişin hayır duası bereti ile bir çeşit beyaz ve has ekmek somun pişirirki sabanca somunu adıyla hertarafta şöhret bulmuştur Kırk bile dursa kuruyup küflenip lezzetini kaybetme ihtimali yoktur O kadar meşhurdur ki birini ılgarla taze taze acem şahına götürmüşler o da beğenmiş O kadar lezzetli ve has ekmek olmasını bazıları suyundadır derler Civarıda bir köy vardır

1837 yılında 2 Mahmut Döneminde Adapazarı kaza merkezi haline getirilmiştir Sapanca buraya nahiye olarak bağlanmıştır İzmit - Bolu yolu Sapanca'dan geçmekte idi Katip Çelebi, Cihannüma adlı eserinde bu yolun Sapanca kısmı hakkında yolun burada yarım mil su içinden geçtiğini ve suların kabarık olduğu zaman üzengiye çıktığını kaydetmektedir Aynı tarif 19 yüzyılın ilk yarısında Charles Texir tarafından yapılmıştır Bir saat kadar gölün kumları üzerinde gidilmiktedir Bazı yerlerde sular eğer kolonlarına kadar çıkar 1890 yılında Sapanca'ya gelen demir yolu yukarıda sözü edilen dar kıyıdan yarma açılmak süretiyle geçilmiştir Demir yolunun inşaasından sonra karayolu ihmak edilmiş ve hemen hemen geçilmez olmuştur

Cumhuriyet devrinde karayolu gölün dar kıyısından değil, yamaçların gerisinden geçirilmiştir Böylece kasaba tarihi ulaşım yolu görevini hem demir hemde karayolu ile yerine getirmeye devam etmiştir 1950'li yıllarda E5 Karayolu'nun gölün karşı kıyısından geçirilmesiyle Sapanca bir müddet önemini yitirir gibi olduysa da 1989 yılında TEM Otoyolu'nun ilçeden geçmesi ile tarihi misyonuna yeniden kavuşmuş oldu


Coğrafi Konumu
Sapanca, Sakarya iline bağlı bir ilçedir Kuzeyinde Sapanca Gölü, doğusunda Sakarya merkez ilçesi Adapazarı, güneyinde Samanlı Dağları, Geyve ve Pamukova İlçesi, batısında da Kocaeli merkez ilçesi İzmit yer alır Yüz ölçümü 14 km² denizden yüksekliği de 36 m'dir Sakarya'nın alan olarak yüzölçümü en küçük, nüfus yoğunluğu en fazla olan ilçesidir


Yeryüzü Şekilleri
İlçe toprakları yer şekilleri bakımından iki bölüme ayrılır

Birinci bölümü, Bolu'nun güneyinden uzanan Köroğlu Dağları'nın bölgedeki uzantısı olan Samanlı Dağları'nın kuzey yamaçları ve bu yamaçlarda oluşmuş vadileri içine alır Bu bölüm oldukça engebelidir İkinci bölümünü ise, Samanlı Dağları'nın kuzey eteklerinde Sapanca ilçe merkezinin de yer aldığı dağ eteği ovasıdır Bu ova dağların kuzey yamaçlarından inen derelerin taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur

Bu dağlardan inen derelerin en önemlileri İstanbul Deresi, Kurtköy Deresi ve Mahmudiye Deresidir Ayrıca ilçenin en önemli deresi olan Akçay Deresi de Sakarya Nehri ile birleşir Kuzey Anadolu Fay Hattı Sapanca Gölü'nden geçer Bu sebeple ilçe, birinci derece deprem bölgesidir Ancak fay hattının gölden geçmesi ilçe merkezinin ve diğer yerleşim alanlarının depremden daha az etkilenmesini sağlamıştır İlçe 17 Ağustos 1999 depremini bu sebeple az hasarla atlatmıştırBende cuuuuu


Turizm
İlçe İstanbul başta olmak üzere civar kentler olan yakınlığı ve bir göl ve yeşillikler beldesi olması sebebiyle son dönemde kısa süreli tatiller için tercih edilmektedir Özellikle göl civarına kurulan turistik tesisler ile turizm geliri her geçen gün artmaktadır 1999 yılındaki deprem sonrası göl kenarındaki tesislerin kullanılamaz duruma gelmesi sonucu gerileme gösteren ilçedeki turizm son yıllarda yeniden canlanmaya başlamıştır Özellikle ilçe çevresinde bulunan Maşukiye, Kırkpınar gibi yerleşim birimlerinde pek çok tatil köyleri ve yazlıklar kurulmuştur

Son senelerde gelişme gösteren bir diğer bölge ise Maşukiye yakınlarındaki Samanlı Dağlarından en yükseği olan Kartepe'dir Burada kurulan yeni tesisler ile kış turizmi de gelişmeye başlamıştır


Tarihi Yerler
Bizans Devri Lahit ve Mezar Taşları [değiştir]Bizanslılar döneminden kalma lahitler Sapanca Hükümet Konağı önünde sergilenmektedir Lahitlerden ikisi 1976 yılında İlmiye köyü yakınlarında, diğer ikisi ise 1987 yılında TEM Otoyolu'nun yapım çalışmaları sırasında bulunmuştur


Vecihi Kapısı
Elde kesin bir bilgi bulunmamakla beraber Mimar Sinan tarafından yaptırıldığı söylenen Kemer'in bulunduğu yerden İpek Yolu'nun geçtiği rivayet edilir Kemer birkaç kez onarım gördüğünden bügün sadece ana gövdesi tarihi eser niteliğindedir Kemer'in ilk onarımı 1905 yılında orijinal yapısı korunarak Sapanca'da Nahiye Müdürlüğü yapan Yanyalı Vecihi Orhon tarafından yapılmıştır


Rahime Sultan Camii ve Rahime Sultan Tuğrası
Sultan Abdülmecit'in 4 hanımı Rahime Sultan tarafından 1892 yılında yaptırılmıştır 1967'de onarım görmüştür Özgün yapısını büyük oranda koruyan camiinin 17 Ağustos depreminden sonra minaresi hasar görmüştür


Rüstem Paşa Camii
Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı ve veziri olan Rüstem Paşa tarafından 1555 yılında ünlü Mimar Sinan'ın kalfalarına yaptırılmıştır İlçe Merkezinde bulunan camii zaman içerisinde bazı tadilatlar görmesine rağmen halen ibadete açıktır

Eminönü’nde, Tahtakale’de Hasırcılar Çarşısı’ndadır İstanbul’un siluetini oluşturan en önemli yapılardan biridir Yüksek bir platform üzerine oturtulmuştur ve kıyı siluetine egemen bir konumda, Hacı Halil Mescidi’nin yerine inşa edilmiştir Caminin bulunduğu yer Roma döneminden bugüne şehrin en işlek mekanlarındandır Banisi döneminin etkili devlet ricalinden, Süleymaniye Camii’nin inşasında da katkıları olan Sadrazam Rüstem Paşa’dır Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı olan Sadrazam Rüstem Paşa imparatorluğun birçok yerinde yaptırdığı binalarla da tanınır Mimar Sinan’ın ünlü eserlerindendir Cami Rüstem Paşa’nın ölümünden sonra, 1561’de eşi Hürrem Sultan tarafından tamamlanmıştır 1666 yangınında ve 1776 depreminde hasar görmüştür Rüstem Paşa Camii, Osmanlı mimari tarihinde olağanüstü güzellikteki çini kaplamalarıyla tanınır Türkiye’nin en zengin çini kolleksiyonu bu caminin duvarlarında yer alır Bu değerli çinilerin bir kısmı çalınmıştır Oradaki büyük kubbeyi dört yarım kubbe desteklemektedir Eteğinde 24 pencere bulunan büyük kubbenin kemerleri, sekiz köşeli dört fil ayağına dayanmaktadır Mimberi ve mihrabı mermerdir Son cemaat yeri 6 sütun ve 5 kubbelidir Tek şerefeli minaresi yıkılan orijinalinin yerine yapılmıştır Mısır Çarşısı yakınında, tek minareli, etrafını çevirmiş sıra dükkanların, depoların üzerinde yükselen merkezi planlı yapıdır Şehrin en aktif ticari merkezinde arka sırtlarda yükselen Süleymaniye Camisi ile birlikte eşsiz, güzel bir manzaradır 1561 Yılında Sadrazam Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırtılmıştı Dükkanların üzerinde yer alan camiiye iki yandaki döner merdivenler ile ulaşılır Avlu entresan mimariye sahip, küçük bir teras olup beş küçük kubbe ile örtülür Merkezi kubbe karşılıklı 4 duvar payesi ve yanlardaki ilişer sütün üzerinde yükselir Kare mekan köşeleri, kubbeyi destekleyen 4 yarım kubbe ile çevrilidir İki yan taraf sütunların arkasında galeri gibidir Giriş cephesi, küçük fakat çarpıcı iç mekan duvarları, devrinin en meşhur İznik çini örnekleri ile süslüdür Çiniler geometrik, yaprak ve çiçek motifleri ile dekorlu olup renkli çiçek bahçesini anımsatır Bir röliyef gibi kabarık mercan kırmızısı rengi 16 yy da kısa bir süre kullanılmıştı


1561 tarihli Eminönü Rüstem Paşa Camii�nde de sekiz dayanaklı kubbe sistemi uygulanmıştır Ama bu yapı, mimarisinden çok çinilerinin kalitesi ve zenginliği ile tanınır Yapının iç duvarlarının tümü sıraltı tekniğindeki çinilerle hiç boı yer bırakılmamacasına doldurulmuştur Bu çinilerde lale, bahar açmış meyva ağacı motifleri dikkati çeker

Rüstem Paşa Camii (1561), 16 yüzyılın ikinci yarısında çini sanatına kaynak olacak bütün desenlerin sergilendiği, mihrapların, duvarların, payelerin tümüyle çinilerle kaplandığı gösterişli bir yapıdır İstanbul Kadırga'da Sokullu Mehmet Paşa Camii (1571), çini süslemelerin kubbenin pandantifli geçiş kısmında, pencere alınlıklarında, mermer mihrabın çevresinde duvarda ve minberin külahında yer alması ile mimariyi ezmeyen başarılı bir düzenlemeye sahiptir Bunun yanında, İstanbul Piyale Paşa Camii'nin (1573) çinili mihrabının süslemeleri, dönemin kumaş desenleri ile olan benzerliği sergiler


Hasan Fehmi Paşa Camii
Osmanlı Veziri Hasan Fehmi Paşa tarafından 1885 yılında yaptırılmıştır Sapanca'ya 3 km uzaklıkta Mahmudiye köyünde bulanan camiinin içi çok güzel işlemlerle süslüdür


Cami Cedid Camii
Çarşı içinde bulunan camii 1899 yılında yaptırılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.