Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fenari, şemseddin

Şemseddin Fenari ( 1350-1430 )

Eski 05-04-2008   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

Şemseddin Fenari ( 1350-1430 )



ŞEMSEDDİN FENARİ
( 1350-1430 )

Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında Bursa çevresinde dikkati çekmiş, din ve
ilim sahasındaki derin bilgisi ile büyük saygı toplamış, zaman zaman Osmanlı beylerine öğütler vererek onları uyarmış değerli bir din bilginidir Yüzden fazla yazılı eseri vardır Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk şeyhülislâmı olmuştur

1350'de Maveraünnehir'de doğmuştur Doğduğu yıllar, Maveraünnehir ve çevresinin büyük kargaşalıklar içinde çalkalandığı yıllardır Oradan kaç yaşında ve ne suretle Anadolu'ya geldiği bilinmemektedir İlk öğrenim yıllarında, ilk öğrenimini ve gerekli bilgileri, Horasan, Taşkent çevrelerindeki yetkili hocalardan aldığı ve göç dalgaları ile Anadolu'ya geldiği sanılıyor Osmanlı kuruluşunun çekirdek günlerinde Bursa çevresinde görülmüş, derin bilgisi, anlayışı ile hemen dikkati çekerek etrafında insanların kümelendiği bir bilgin olmuştur Kurduğu fikrî otorite, Osmanlı beylerini de etkiliyordu O kadar ki, Yıldırım Beyazıt, Niğbolu zaferinden sonra içkiye alışması ve sarayında içki âlemleri tertiplediğinin duyulması üzerine, Şemseddin Fenarî'nin cephe alması, padişahı frenlemiş ve daha dikkatli davranmasına sebeb olmuştur

DİN BİLGİSİNİN YANINDA MATEMATiK VE ASTRONOMİ ÖĞRENDİ

Zamanın ünlü kişilerinden ders alarak kültürünü zenginleştirdiği biliniyor Bu
arada, Cemalettin Aksarayi ve Mısır'da Şeyh Kemaleddin gibi büyük üstadlardan dersler görmüş, din bilgisinin yanında matematik ve astronomi öğrenmiştir

Bursa'da müderris olarak ders veriyordu Ünü, bütün çevreye yayılmıştı Uzak vilâyetlerden insanlar, Fenarî'den ders almak için Bursa'ya geliyorlar ve Orhan Medresesi'nde ondan ders görüyorlardı

Bursa'da kadı olarak da hizmet vermiş ve birçok davaların adaletle sonuçlanmasını sağlamıştır

Bir ara, hac farizasını yerine getirmek için Hicaz'a gitmiştir Hicaz dönüşü Mısır'a uğramış ve Mısır'da dersler vermiştir Mısır'da kısa bir sürede ünü bütün ülkelere yayılmış ve Fenarî'nin Mısır'da olduğunu öğrenen Çelebi Mehmet, kendisine haber göndererek Bursa'ya dönmesini rica etmiştir

Bunun üzerine Fenarî, Mısır'dan kalkıp Bursa'ya geldi O yıllarda Çelebi Mehmet Bursa'da ünlü Yeşil Cami ile türbesini yaptırmakta idi Timurlenk askerlerinin harap ettiği Orhan Medresesi'nin tamirini de bitirmişti Şemseddin Fenarî, bizzat padişah tarafından karşılandı ve Orhan Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edildi

İLK ŞEYHÜLİSLAM LIĞI TEKLİF ETTİ

Osmanlı İmparatorluğu gelişiyor, sınırları gittikçe genişliyordu Padişah ikinci Mu-rad, işlerin adaletle yürümesi ve şeriatın gösterdiği çizgiler içinde gelişmesi için, kendisine bu konuda yardımcı olacak bir bilgine ihtiyaç duydu Şemseddin Fenarî'ye, Osmanlı Devleti'nin ilk şeyhülislâmlığını teklif etti

Tarihlerin yazdığına göre, Şemseddin Fenarî, önce bu teklifi kabul etmek istememiş ve şeriat ahkâmı içinde fetva verecek bir makamın, padişah tarafından tayin ve gerektiğinde azledilmesini doğru bulmamıştı Bunu cesaretle padişaha söyledi, ikinci Murad, tayinin bir ehliyet tercihi olduğunu, bu sebeple padişahın yapmasında yarar bulunduğunu ileri sürmüş, fakat azlinin, adaleti baskı altına alabileceğini kabul ederek, şeyhülislâmlık makamının kayd-ı hayat şartına bağlanmasını kabul etmiştir

ADI EVLİYALARA KARIŞMIŞTI

Şemsettin Fenarî 1424'teOsmanlı mülkünün ilk şeyhülislâmı olarak göreve başladı 6 yıl bu görevi büyük bir ehliyetle ve adaletle yürüttükten sonra, tekrar Hicaz'a gitmek istediHükümdardan müsaade aldı ve yola çıktı

İlerlemiş yaşta idi Yol zahmetli ve uzundu Buna rağmen Şemseddin Fenarî, zahmetlere katlanmış ve ikinci haccını da tamamlayarak Bursa'ya dönmüşse de döndükten kısa bir zaman sonra hayata gözlerini yummuştur

Bursa'da, kendi adı ile bilinen bir mahallede, kendi eliyle yaptırdığı camisinin yanındaki bahçede gömülüdür Tertemiz hayatı, daha sonra masallaşmış ve adı evliyalara karışmıştır

100'den fazla yazılı eseri vardır Öldüğü zaman kitaplığında 10000 cilt kitap bıraktığı söylenir Yunan işgali sırasında bu kitaplık yakılmış, yağma edilmiş, bu yüzden pek çok eser ortadan yok olmuştur Yaptığı tefsirler büyük değer taşır Özellikle Fatiha tefsiri, yalnız Osmanlı ülkesi içinde değil, bütün Müslüman dünyası içinde ünlüdür

Ayrıca,"Enmuzecü'l-Ulûm" adlı yüz kadar ilmin tasnifini yapan ansiklopedik eseri, değerli bir kaynaktır En büyük eseri olarak "Hulusü'l-Bedayi fi Usulü'l-Şerayi" bilinir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.