Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hoca, nasrettin

Nasrettin Hoca (1208-1238 )

Eski 05-03-2008   #1
[KAPLAN]
Icon47

Nasrettin Hoca (1208-1238 )






NASRETTİN HOCA
(1208-1238 )

Türk kahkahasının adı, Nasrettin Hoca'dır Türk insanının dünyaya bakışı, akılcılığı, özündeki gerçekçilik hep Nasrettin Hoca'nın fıkraları ile dile gelir Gün görmüş, akıl öğrenmiş insanların durmuş-oturmuşluğu, onda Örümcek kafalı yobazın budalalığını yüzüne çarpmak, onda Namusluyu yüceltip, rezili yere çarpmak, onda Düşünmek ve düşüncenin içinden bir tebessüm çıkarmak, yine onda Nasrettin Hoca, Türk toplumunun şaheser bir karikatürüdür

1208 yılında Sivrihisar'ın Horto köyünde dünyaya geldi Babası Abdullah Efendi, bu köyün imamı idi Ölünce, yerine Nasrettin Hoca bir süre imamlık yaptı Fakat köyden çabuk sıkıldı Gezmek, görmek, öğrenmek hevesi ile dolu idi İmamlığı bırakarak Akşehir'e indi Hayatı hakkında fazla bilgi yok Hatta doğum ve ölüm tarihlerinin bile doğru olup olmadığı kesin değildir Eğer doğru ise, 1238 yılında 30 yaşında iken Akşehir'de öldü

ANADOLU'DA HER GÜLÜNÇ FIKRA ONA MALEDİLMIŞTİ

Ağızdan ağıza geçerek zamanımıza gelen fıkraların pek çoğu, gerek kaba-saba, gerekse gerçek bilgiden yoksun oluşlarından, Nasrettin Hoca'ya ait olmadığında kuşku yoktur Genellikle Anadolu'da her gülünç fıkra, her iğneli sözün Nasrettin Hoca'ya mal edilmesi, millî bir gelenek haline gelmiştir "Bir gün Timurlenk Nasrettin Hoca'ya" diye başlayan bütün fıkraların uydurma olduğu kesindir Çünkü Nasrettin Hoca, Timurlenk'in yaşadığı çağdan yüz elli yıl önce ölmüştü

Bir söylentiye göre, Nasrettin Hoca, Konya Medresesi’nde okumuş ve hatta bir süre kadılık da yapmıştır Ama Konya'da okumuş mu, okumamış mı, kadılık yapmış mı, yapmamış mı, bilinemez Ancak Nasrettin Hoca'nın dünya görüşüne, olgunluğuna, esprisine baktığımız zaman, onun okumuş bir kişi olduğundan şüphemiz kalmaz

Nasrettin Hoca'nın, güldürmenin ötesinde pek bir şey söylemeyen fıkraları olduğu gibi, derin bir felsefî görüşü, Türk toplumunun akılcı ve faydacı mizacını yansıtan hikayeleri de vardır Bu güldürü hikayelerinden birini örnekleyelim:

"Nasrettin Hoca bir gün, bir bahçeye girmiş Bakmış, başının üstünde, güneş parçası gibi parlayan kayısılar var Dayanamamış, bir iki tane koparıp yemiş Bir iki tane daha ko-parayım derken, ağacın üstüne çıkmış Tam bu sırada, bahçe sahibi, elinde koca bir sopa ile çıkagelmez mi? Bahçe sahibi, "Sen kimsin? Ne arıyorsun bakayım orada?" demiş Hoca, bakmış ki pabuç pahalı Başlamış bülbül gibi şakımaya Sonra da cevap vermiş: "Görmüyor musun, bülbülüm, yuvamda oturuyorum işte" "Bahçe sahibi, "Ay o bülbül sesi mi senin ağzından çıkan? Biz hiç mi bülbül dinlemedik?"deyince, Nasrettin Hoca öfkelenmiş, "Bana bak arkadaş, sen uzun ettin! Zoraki bülbül bu kadar öter" deyip, Kestirip atmış

«ARKADAŞ, YARIM OKKA ÇEKMEZ BU KUŞ!»

Şimdi bir de Türk insanının akılcı, faydacılığını belirleyen bir hikayesini aktaralım
Nasrettin Hoca pazarda dolaşırken bir kalabalık görmüş Karışmış aralarına, bakmış, bir kuşun sahibi avazı çıktığı kadar haykırıyor: "Haydi, yok mu artıran? Üç altına Üç altına! " Hoca kuşu satana sormuş: "Arkadaş, yarım okka çekmez bu kuş! Üç altın istemeye utanmıyor musun?" Kuşun sahibi gülmüş: "Çekil git Hoca, zevzekliğin sırası değil Bu kuş, ama adam gibi konuşur! Anladın mı? Papağan bu, papağan!"

Hoca eve koşup kümesteki kazı koltuğunun altına sıkıştırdığı gibi pazara gelmiş, papağanı satanın yanına gelip bağırmaya başlamış! "Hadi, çeyrek altına, çeyrek altına!" Papağanın sahibi sormuş: "Neden 5 kuruşluk kaza çeyrek altın istiyorsun? Ben üç altın istiyorum ama, benim papağan adam gibi konuşur Senin bu kaz ne yapar?" Hoca, istifini bozmadan cevap vermiş: "Ne yapacak? O da adam gibi düşünür!"

Bu hikaye, ister faydacı bir görüşle olayların değerlendirilmesi biçiminde yorum-lansın, ister, "Söz gümüşse, sükût altındır" atasözünün eleştirisi gözü ile bakılsın, apaçık bir dünya görüşünü yansıttığı ortadadır Hele, gerçeği bulmanın kolay olmadığını, gerçeğin görüşe, anlatılışa göre değer değiştirdiğini anlatan, Nasrettin Hoca'nın çok bilinen şu hikayesi, dünya mizahı ölçülerinde bile altın değerindedir:

"Nasrettin Hoca'nın komşusu, karısı ile kavga etmiş sonra Hoca'ya gelip içini boşaltmış Hoca, dinlemiş dinlemiş, sonra, "Haklısın komşu" demiş

Derken bu sefer, komşunun karısı gelmiş O da başlamış anlatmaya Kendi açısından olanları bir bir anlatmış Hoca, yine dinlemiş dinlemiş, "Haklısın, Bacı komşum" demiş"
Meğer bütün konuşulanları yandaki odadan karısı işitirmiş Koşmuş, Hoca'nın karşısına dikilmiş: "Kocası geldi, karısından yandı, "haklısın" dedin Karısı geldi, kocasından yakındı "haklısın" dedin, ikisi birden haklı olur mu?"

Hoca dönmüş, karısına bakmış, bakmış Sonra, "Sen de haklısın hatun" demiş"

«NASREDDIN HOCA TÜRK MİLLETİNİN MİNYATÜRÜDÜR»

Her anlatımın insan çıkarlarına dayandığını bundan güzel nasıl söylersiniz? Hoca da geniş bir hoşgörü, akılcı bir yöntem olmasa, bu hikaye nasıl kurulur, nasıl bağlanır? Eğer Türkler tarih boyunca imparatorluklar kurmuş, milletler yönetmişse, bunun sebebi, bu gerçekçilikleri, bu hoşgörüleridir

Amerikalı sosyolog Herbert Adams Cibbons, Birinci Dünya Savaşı'nda Türklerin politikaları üzerine yazdığı bir kitaba, şu sözlerle giriyor:

"Türkler, akılcı, gerçekçi, hoşgörüsü bol, inanmış bir millettir Önce, Nasrettin Hoca'nın hikayelerini okuyunuz, sonra kendilerini gidip görünüz Göreceksiniz ki, dediklerim doğrudur Nasrettin Hoca, Türk milletinin minyatürü gibi bir şeydir"

Sözden güzel ne olur? "Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş"

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Nasrettin Hoca (1208-1238 )

Eski 05-03-2008   #2
cansel
Varsayılan

Cevap : Nasrettin Hoca (1208-1238 )



bende şöyle birşey duymuştum bir rivayete göre nasrettin hocanın medrese okurken bir ermiş hocaları varmış birgün derslerine bir koyunla geldiğini hoca çıktığında ise 3 arkadaşı çok acıktıkları için koyunu kesip yediklerini hoca geldiğinde koyunu görmediğinde 4 düne de teker sormuş koyun ne oldu die sormuş birincisi ben boynunu kestim demiş hoca ise snnde boynun vurula demiş gerçekten boynu vurulmuş 2 cisine sormuş bende derisini yüzdüm demiş oda snnde derin yüzüle demiş gerçekten derisi yüzülmüş üçüncüsüne sormuş oda bende ateşte kızartdım demiş hocada sende ateşlerde yanasın demiş ve sıra nasrettin hocaya gelmiş bunlar onları yabarken sen ne yabıodun demiş oda bende bir köşede oturup onlara gülüyordum demiş hocada dünya dönüp durdukça insanlarda sana gülsün demiş ve o günden sonra nasreddin hocanın yaptıklarına gülünmeye başlanmış
__________________




worapsow
adige

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Nasrettin Hoca (1208-1238 )

Eski 05-04-2008   #3
FBMH1907
Varsayılan

Cevap : Nasrettin Hoca (1208-1238 )



:wallbash::wallbash:
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.