[KAPLAN]
|
Melikşah (1055-1092)
MELİKŞAH (1055-1092)
Malazgirt’te, Bizans ordularını yenip imparatorunu tutsak eden büyük Selçuk Hükümdarı Alpaslan'ın bilgili, uygar oğlu  Devletini, imaretlerle, camilerle, sebillerle süsleyip mâmur eden Büyük Selçuklu Hükümdarı!  
Dünyanın, güneş çevresinde döndüğü temel fikrine dayalı olarak "Celalî Takvimi"ni yapan aydın düşünceli bir hükümdar! 
On yedisinde tahta çıkıp, otuz yedisinde öldüğü halde, imparatorluğunu Hindistan'a kadar genişleten ve Halife'yi himayesine alan şanlı bir devlet adamı  Melikşah, daha 11 yaşında iken, babası tarafından veliaht ilân edilmişti
Babası öldüğü zaman, 17 yaşında idi Dünyanın en değerli vezirlerinden biri olan Nizamül-mülk, babası gibi, onun da başveziri idi Amcaları, taht üstünde hak iddiasıyle ayaklandılar, bastırdı İmparatorluğa bağlı devletler, genç Melikşah'ın tecrübesizliğinden yararlanmak ümidiyle, bağımsızlıklarını ister oldular; ayrı ayrı yola getirdi, imparatorluğunu güçlü ve düzen içinde yaşar hale getirince, önce Karahanlılar'ı, daha sonra Gazneli Türk İmparatorluğu'nu, yaptığı anlaşmalarla kendisine sıkı sıkıya bağlamasını bildi Böylece, babasından devir aldığı imparatorluk sınırlarını daha da genişleterek huzurlu bir devlet haline koydu
BUGÜNKÜ TÜRKİYE'NİN İLK TEMELLERİNİ ATANLARDANDI
Bugün içinde yaşadığımız Türkiye'nin ilk temellerini atan da Melikşah'tır Melikşah , 1077 tarihinde, Kutalmışoğlu Süleyman Şah'a, "Anadolu Melikliği" fermanını gönderdi Böylece, Anadolu Selçuklularının temeli atılmış oluyordu Daha sonra bu temel üstüne Osman Bey, kendi adını taşıyan Osmanlı Devleti'ni kuracak ve bu devlet büyük bir imparatorluk haline gelecektir
Melikşah, Anadolu’daki Türk fetihleri ile çok yakından ilgilenmiş ve Süleyman Şah'ın başarılarını sürekli olarak izlemiş, desteklemiştir
MelikŞah, babasının tasarladığı fetihleri de tamamlamıştır Alpaslan, Halep'de ordusunu toparlamış ve Mısır üzerine sefere hazırlanırken, Bizans'ın büyük bir ordu ile Malazgirt önlerine gelmesi üzerine, geri dönmüş ve Bizans İmparatorluğu'nun 150 000 kişilik ordusunu, imparatorlarını da tutsak ederek, perişan etmişti Fakat ondan sonra, bir kale komutanı tarafından hançerlenmesi ve ölümü yüzünden bu Mısır seferi geri kalmıştır
HUTBELERİN ABBASİ
HALİFESİ ADINA OKUNMASINI SAĞLADI
Melikşah, Suriye'yi komutanlarından Atsız'ın yönettiği bir ordu ile ele geçirdi Fatimîleri, Lübnan'dan kovup çıkardı Hicaz'ı, Şiî Fatimîlerinin nüfuzundan kurtardı Halife'yi himayesine aldı ve hutbelerin, eskisi gibi, Abbasî Halifesi adına okunmasını sağladı Böylece, bütün dünya Müslümanlarının hayranlığını, şükranlarını kazandı
Kafkasya'ya yöneldi Bu bölgeyi tamamen istilâ edip imparatorluk sınırları içine aldı Maveraünnehir'e kadar bütün topraklar, Melikşah'ın imparatorluğuna dahil oldu Bu sırada, Hasan Sabbah gailesi çıkmıştı İsmailiye mezhebinin temsilcisi olan Hasan Sabbah, çetin bir kaleye sığınmış, dehşet saçıyordu Kendisine bağlı fedaileri dünyanın dört tarafına gönderiyor, suikastler düzenliyor, cinayetler işliyordu
37 YAŞINDA, BAĞDAT'DA ZEHİRLENEREK ÖLDÜ  
Melikşah Hasan Sabbah'ı ortadan kaldırmaya ve Mısır'a da bir sefer açarak Fatimîler Devleti'ne son vermeye karar verdi Başveziri Nizamülmülk, bu işlerle uğraştığı sırada Hassan Sabbah’ın bir adamı Bağdat'a geldi ve büyük devlet adamı Nizamülmûlk'ü öldürdü Vezirinin katline üzülen Melikşah, Hasan Sabbah'ın işini bitirecek orduyu hazırladığı sırada, yani, Nizamülmülk'ün ölümünden bir ay sonra, 37 yaşında iken zehirlenerek öldü (1092) Bağdat'da ölmüş, cenazesi, başkenti olan Isfahan'a götürülerek kendi yaptırdığı türbesine gömülmüştür
"Birinci Celâlettin Ebûlfeth" adıyla da tanınan Melikşah'ın 20 yıllık devlet hayatına sığdırdığı zaferler her ne kadar önemli ise de, bu yirmi yıllık zaman içinde uygarlık olarak ortaya konan eserler, ondan çok daha önemlidir Nehirlere kanallar açarak toprakların sulanması, zirâatin ileri bir metotla geliştirilmesi, imparatorluğu baştanbaşa geçen büyük yolların yapılması, menzillerin kurulması, büyük kervan yollarının güven altına alınması gibi saymakla tükenmeyecek icraat, Melikşah'ın devletine bir uygarlık şerefidir
Melikşah'ın bunca işi başarmasında, Başveziri Nizamülmülk'ün de büyük hissesi vardır Fakat Melikşah da büyük bir devlet ve uygarlık adamı idi Dünyanın, güneş etrafında döndüğü temel düşüncesinden hareket edilerek yapılan "Celalî Takvimi" yalnız Melikşah devletine değil, bütün Türk dünyası, Doğu dünyası için bir şereftir Batı 16 yüzyılda, bu fikri ileri süren Galile'yi, işkence çarkında eziyordu
SANATKAR VE BİLİM ADAMLARINI KORUDU
Melikşah, Bağdat'da bir rasathane kurdu Şairleri, sanatkârları, bilim adamlarını sarayında topladı ve onları fikir ve eser üretmekte arkaladı Dünyaca ünlü İran şairi Ömer Hayyam da Melikşah'ın sarayında ağırlanmış ve yazdığı rubaileri meclislerde okunmuştur
Bugün içinde yaşadığımız Türkiye'nin temellerini atan Melikşah'a, Türk milletinin şükranı devam ediyor 
|