|  | Hammurabi Kanunları |  | 
|  04-27-2008 | #1 | 
| 
[KAPLAN]
 |   Hammurabi Kanunları Babil Kulesi Krallığın ebedi tohumu, Kuvvetli kral Babil’in güneşi Sümer ve Akkad memleketleri üzerine nur çıkartan (yağdıran), Dört cihana boyun eğdiren kral Iştar’ın sevgilisiyim ben, Marduk, insanları doğru idare etmek (ve) Memleketin idaresini ele almakla beni görevlendirdiği zaman, Memleketin diline doğruluk ve adalet koydum  (Halkı memnun ettim) Halkın bedenini hoş ettim İşte o zaman: Eğer bir adam, bir adamı suçlayıp ona cinayet suçu atar (onu cinayetle suçlar) ve bunu ispat edemezse, suçlayan kimse öldürülecektir  Eğer bir adam, bir adam hakkında (onun) büyü (yaptığını) iddia ederse ve onu ispat etmezse (edemezse); üzerine büyücülük iftirası atılan adam, nehre gidecek (nehre atılacaktır)  Eğer nehir onu çekerse (zaptederse) iftira eden onun evini (mülkünü) alacak (sahiplenecektir)  Eğer o adamı nehir temize çıkarırsa ve selamete çıkarsa ona iftira eden adam öldürülecektir  Nehrin selamete çıkarttığı (adam) iftiracının malına mülküne sahip olacaktır  Eğer bir adam, bir davada yalancı şahitliğe (yalancı şahid olarak) çıkıp söylediği sözleri ispat edemezse ve eğer bu dava can davası ise (canla ilgili dava ise), o adam öldürülecektir  Arpa veya gümüşün (paranın) konu olduğu bir şahitliğe çıkarsa, o davanın cezasını çekecektir  Eğer bir yargıç, bir dava hükmetmiş, karar kesip bir belge düzenlemişse ve sonra kararını değiştirirse, o yargıcın verdiği kararda değişiklik yaptığını tespit ederlerse ve bu davada şikayet varsa ( verilen hükmün) 12 katını verecektir (ödeyecektir)  Meclisteki yargıçlık kürsüsünden kaldırtılacak ( atılacak, oraya) dönmeyecek ve mahkemede yargıçların arasına oturtulmayacaktır  Eğer bir adam ister gümüş, ister altın, ister erkek, ister kadın köle, ister öküz, ister koyun, ister eşek veya herhangi bir şeyi bir (hür) adamın oğlunun veya kölesinin elinden, şahitsiz veya senetsiz satın alır veya onu saklamak için alırsa, o adam hırsızdır, öldürülecektir   Eğer bir adam, sığır, koyun, eşek, domuz veya bir gemi çalarsa ve bunlar tanrıya veya saraya aitseler (çaldığının) 30 katını verecektir; muşkenum’a aitse 10 katını ödeyecektir  Eğer çalanın verecek hiçbir şeyi yoksa öldürülecektir  Eğer, eşyası kaybolan bir adam, kaybolan eşyasını bir adamın elinde yakalarsa, kaybolan eşya elinde yakalanan kimse ‘ bana bunu bir satıcı verdi, şahidler önünde saın aldım’ derse, eşyası çalınan adam (da) ‘kaybolduğunu bilen şahit getireyim’ derse, satın alan ona satanı ve önlerinde satın aldığı şahitleri getirirse, yargıçlar sözlerini inceler; önlerinde satış olan şahidler ile çalındığını bilen şahidler, bildiklerini tanrı önünde söyleyeceklerdir  Satan hırsızdır, öldürülecektir  Çalınmış eşyanın sahibi ise, çalınmış malını alacaktır  Satın alan, satanın mal ve mülkünden verdiği gümüşü alacaktır   Eğer satın alan kimse, ona vereni ve önünde satış yaptığı şahitleri getiremezse, çalınmış eşyanın sahibi ise kaybolduğunu bilen şahitler getirirse satın alan hırsızdır, öldürülecektir  Kaybolmuş eşyanın sahibi, kaybolmuş eşyasını alacaktır  Eğer, kaybolmuş eşyanın eşyanın sahibi, kaybolan (eşyayı) bilen şahitler getirmezse, o bir yalancıdır, iftira etmiştir, öldürülecektir  Eğer, satan kimse kaderine gittiyse (öldüyse) satın alan, satanın mal ve mülkünden, o davanın kestiği hükmün 5 katını iddia edip alacaktır  Eğer o adamın şahidleri yanında değillerse, yargıçlar ona 6 ay kadar bir süre tanıyacaklardır  Eğer 6 ay içinde şahitleri çıkaramazsa o adam yalancıdır  O davanın cezasını yüklenecektir  Eğer bir adam, bir başka adamın küçük oğlunu çalarsa öldürülecektir   Eğer bir adam, saraya veya muşkenum’a ait kaybolmuş bir erkek veya kadın köleyi evinde saklarsa ve tellalın çağrısı üzerine onu (ortaya) çıkartmazsa o evin sahibi öldürülecektir  Eğer bir adam, kayıp bir erkek veya kadın köleyi kırda (açıkta) yakalayıp sahibine getirirse, kölenin sahibi ona 2 şekel gümüş verecektir  Eğer o köle sahibini söylemezse, onu (yakalayan) saraya götürülecektir  Durumu araştırılacak ve sahibine onu geri verecektir   Eğer, o köleyi evinde alakorsa, sonra köle elinde yakalanırsa, o adam öldürülecektir   Eğer köle, onu yakalayanın elinden kaçarsa, o adam köle sahibine tanrı yemini edecek ve serbest kalacaktır  Eğer bir adam bir ev delerse, deliğin önünde onu öldürülecekler ve onu asacaklardır   Eğer bir adam hırsızlık yapar ve yakalanırsa o adam öldürülecektir   Eğer hırsız yakalanmazsa malı çalınan adam, nesi çalındıysa tanrı önünde açıklayacak, topraklarında ve bölgelerinde hırsızlık olan şehir ve onun ileri gelenlerine çalındıysa kendisine ödeyeceklerdir  Eğer bir can (konu) ise, şehir ve ileri gelenleri onun (yakınlarına) bir MANA ( yaklaşık yarım kiloluk ağırlık birimi) gümüş tartacaklardır  Eğer bir adamın evinde ateş (yangın) üflenirse (çıkarsa), ateşi söndürmeye gelen adam ev sahibinin eşyasına göz kaldırırsa ( göz korsa) ve ev sahibinin malını alırsa, o adam o ateşe atılacaktır   Eğer kralın seferine gitmesi emredilen bir asker, veya bir balıkçı (emredilen sefere) gitmezse ve bir bedel kiralayıp yerine yollarsa o asker veya o balıkçı öldürülecektir  Onun yerine kiralanan ( bedel) onun malını mülkünü yüklenecektir ( alacaktır)   Eğer, timar hizmetinde iken kaçırılan bir asker veya balıkçının oğlu timar’ı yürütebilecek kudrette ise tarla ve bahçe kendisine verilip, babasının tımarının sorumluluklarını yerine getirecektir  Eğer oğlu küçükse ve babasının timarın sorumluluğunu yüklenecek kudrette değilse, bahçenin ve tarlanın 1/3 ü annesine verilecek, annesi onu büyütecektir   Eğer bir asker veya bir balıkçı, tarlasını ve bahçesini ve evini timar yüzünden terk edip uzaklaşırsa, ondan sonra bir başkası tarlasına, bahçesine ve evine el koyarsa (ve) 3 yıl timar sorumluluğunu yerine getirirse, kendisi (asker veya balıkçı) döner, tarlasını, bahçesini ve evini (geri) isterse, ona verilmeyecektir  El koyan ve tımarı yürüten kimse, sorumluluğunu yerine getirecektir  Eğer bir yıl uzaklaşıp dönerse tarlası, bahçesi ve evi ona verilecektir  Kendisi timarının sorumluluklarını yerine gerirecektir  Eğer, ister bir asker, ister bir balıkçı olsun, kral seferinde , (iken) esir edilmişse ve bir tüccar onu çözerse (kefaretini öderse) ve şehrine kavuşturursa, evinde çözme parası (fidye) varsa, kendisini bizzat çözer (tüccara olan borcunu verir)  Şayet evinde çözecek (bir karşılığı) yoksa şehrinin tapınağı (tarafından) çözülür  Eğer şehrinin tapınağının çözüm karşılığı yoksa, onu saray çözecektir  Tarlası, bahçesi ve evi çözüm karşılığı olarak, verilmeyecektir  Eğer bir hattatum ve laputtum, çürüğe çıkarılmış bir askeri (askere) alır veya kral seferine kiralık bir bedeli kabul edip (onu) sevkederse, o hattatum veya laputtum öldürülecektir  Eğer bir hattatum veya bir laputtum, bir askerin eşyasını alırsa, askere haksızlık ederse, askeri kira ile başkasına verirse, askeri (bir) davada kuvvetliyse (büyük bir kimseye) bırakırsa, kralın ona hediyelerini (verdiklerini) ondan alırsa, o hattatum veya laputtum öldürülecektir  Eğer bir adam, bir askerin elinden, kralın ona verdiği sığırları ve koyunları satın alırsa, gümüşten (eli) kalkar (parasını kaybeder)   Bir asker, bir balıkçı ve bir vergi yükümlüsünün tarlası, bahçesi veya evi gümüşe (para karşılığı) verilmeyecektir (satılmayacaktır)  Eğer bir adam, bir askerin, bir balıkçının veya bir vergi mükellefinin tarlasını, bahçesini veya evini satın alırsa, tableti (sözleşmesi) kırılacaktır  Gümüşten (ödediği parayı) kaybedecektir  Tarla, bahçe ve ev sahibine dönecektir  Bir asker, bir balıkçı veya bir vergi mükellefi, timarının (unsurlarını teşkil eden) tarla, bahçe ve evinden (bir kısmını) karısının veya kızının üzerine yazamaz veya borcu için veremez  Satın alma yoluyla sahip olduğu tarlasından, bahçesinden ve evinden karısına ve kızına yazacaktır (verebilecektir) ve borcuna (karşılık) verecektir (verebilecektir)  Bir naditum, bir tüccar veya yabancı bir tımar sahibi, tarlasını, bahçesini ve evini gümüşe (para karşılığı) verecektir (verebilecektir)  Satın alan, satın aldığı tarlanın, bahçenin veya evin tımar sorumluluğunu yerine getirecektir   Eğer bir adam, bir askerin, bir balıkçının veya bir küçük tımar sahibinin tarlasını, bahçesini veya evini değilme suretiyle alır ve üste bir kıymet verirse (öderse) asker, balıkçı veya küçük tımar sahibi tarlasına, bahçesine veya evine döner ve ona verilen ilave kıymeti taşır ( muhafaza eder, geri vermez)  Eğer bir adam, bir tarlayı işlemek üzere kiralarsa (fakat) tarlada arpa yetiştirmezse ve tarlada iş yapmazsa bu ispat edilecek ve (bitişik) komşunun (ürünü) oranında arpayı tarla sahibine verecektir  Eğer tarlayı işlemeyip gen bıraktıysa tarla sahibine, (bitişik) komşusununki gibi arpa verecektir  Gen bıraktığı tarlada gen bozulacak, diziye (arka) ekim yapacak, tarla sahibine iade edecektir  Eğer bir adam, gen bir tarlayı 3 yıl içinde açmak üzere kiraladıysa, (fakat) kol atıp (tembelleşip) tarlayı açmazsa, 4  yıl tarlada gen bozacak, kesek kıracak ve arka ekim yapacak, tarla sahibine iade edecektir  Her 18 İKU ( 2600 metrekare) için10 GUR arpa (200 litre) sayacaktır (ölçecektir)  Eğer bir adam, tarlasını ürün almak üzere kiracıya verirse, tarlasının ürününü alır (fakat) sonra tarlayı su basarsa veya sel götürürse, zarar (tarlayı) işleyenindir   Eğer tarlasının kira karşılığı olan gelirini almadıysa (fakat) yarıya, yahut 1/3 hisseye tarlasını verdiyse, tarlada yetişen arpayı, tarlayı işleyen ile tarla sahibi (belli) bir orantı içinde bölüşeceklerdir  Eğer tarlayı işleyen adam, daha önceki yılın emeğini almadığı için, tarlayı (tekrar) işleyeceğini söylerse, tarla sahibi reddetmeyecektir  Tarlayı işleyen, tarlasını sürecek, hasat zamanında anlaşmasında olduğu gibi arpayı alacaktır  Eğer bir adamın borcu varsa (fakat) tarlasını fırtına tanrısı su altında bırakırsa, veya sel götürürse yahut susuzluktan tarlada arpa yetişmezse, o yıl arpayı alacaklığa ödemeyecektir  Tableti ( vesikası) ıslatılacak ( silinecek) ve o yıl için faiz vermeyecektir   Eğer bir adam, bir tüccardan gümüş alırsa, susam veya arpa için hazırlanmış olan tarlayı tüccara (karşılık olarak) verirse, ‘tarlayı işle, yetişecek olan arpayı veya susamı topla , al’ derse (ve) eğer (tarlayı) işleyen (kimse) tarlada arpa veya susam yetiştirdiyse hasat zamanında, arpayı veya susamı alacak olan tarla sahibidir  Tüccardan aldığı paraya karşılık (olarak) faizi ile birlikte tüccara arpa verecek, (ayrıca) emeğini de ödeceyecektir   Eğer tarlayı işleyen adam, arpa ekilmiş tarlayı veya susam ekilmiş tarlayı verirse, tarlada olan (yetişen) arpa veya susamı tarla sahibi alacak, gümüş ve faizini tüccara iade edecektir  Eğer geri ödeyecek gümüş yoksa, tüccardan aldığı gümüşün ve faizin karşılığı kadar susam veya arpa, kralın emrine uygun olarak tüccara ödeyecektir  Eğer, (tarlayı) işleyen tarlada arpa veya susam yetiştirmediyse (mahsul almadıysa) sözleşmesi değişmeyecektir  Eğer bir adam, tarlasının kenar (su) bendinin kuvvetlendirilmesinde ihmal gösterip, bendi sağlamlaştırmazsa ve bendde delik açılırsa ve (ekim yapılacak) tarlayı su götürürse, bendinde delik açılan adam, zarar gören arpayı ödeyecektir  Eğer, arpayı ödeme kudreti yoksa, kendisini ve malını para karşılığı verecekler (satacaklar), arpasını su götürmüş olan göllenmiş tarlanın adamları (elde edilen gümüşü) bölüşeceklerdir   Eğer bir adam, sulamak için bir kanal açarsa (ve onun bakımında) tembellik ederse (bu yüzden) yanındaki tarlayı su basarsa ona (komşusunun yetiştirdiği kadar) arpayı ödeyecektir   Eğer bir adam, suyu açıp, yanınaki tarlanın işlerini su altında bırakırsa, her ( 18 İKU’dur) BUR için 10 GUR arpa ödeyecektir  Eğer bir çoban, küçük baş hayvanlarını otlatmak için tarla sahibi ile uyuşmaz ve tarla sahibi olmadan (izinsiz olarak) hayvanlarına tarlayı otlattırırlarsa, tarla sahibi tarlasını hasad ettiğinde tarla sahibinin izni olmadan tarlada hayvanları otlatan çoban, (hasadın) üstüne (fazla olarak) her BUR için 20 GUR arpa tarla sahibine verecektir  Eğer hayvanlar çayırdan çıktıktan sonra, bütün sürü şehir kapısından (gizlice) süzülürse (yeniden çıkarsa) ve çoban hayvanları bir tarlaya salarsa, o tarlayı hayvanlara yedirirse, tarlayı yediren çoban, tarlayı (sonradan) koruyacaktır (bekçiliğini yapacaktır)  Hasat zamanı her BUR için 60 GUR arpa tarla sahinine ödeyecektir   Eğer bir adam bahçe sahibi olmaksızın (izinsiz olarak) adamın bahçesinden ağaç keserse ½ MANA gümüş tartacaktır  Eğer bir adam, bir tarlayı ağaç dikmek üzere, bahçıvana verirse, bahçıvan bahçeye (ağaç) dikerse 4 yıl bahçeyi yetiştirecek, 5  yıl bahçe sahibi ile bahçıvan bunu eşit olarak bölüşecekler, bahçe sahibi hissesini seçip alacaktır  Eğer bahçıvan, tarlanın ağaçlanmasını tamamlamadıysa, gen bıraktıysa, gen bırakılan yeri onun hissesi olarak ona verecektir  Eğer, ona bahçe yapmak üzere verilen tarlayı dikmediyse (o tarla) ekili bir tarla ise, bakılmadığı , yılların tarla ürününü bahçıvan, tarla sahibine bitişik tarla ürünü gibi (kadar) sayacaktır  Tarlanın işlemesini yapıp, tarla sahibine geri verecektir  Eğer gen bir tarla ise, tarlanın işlerini yapacak, tarlayı tarla sahibine geri verecek (ve ayrıca) bir BUR için 10 GUR arpa, her yıl için sayacaktır  Eğer bir adam, bahçesini tohumlamak için bahçıvana verirse, bahçıvan bahçeyi (elde) tuttuğu sürece (kira olarak) ürünün 2/3 ünü bahçe sahibine verecek, 1/3 ünü kendisi alacaktır  Eğer bahçıvan, bahçeyi tohumlamadıysa ve (bu yüzden) ürün azaldıysa bahçıvan, bahçe ürününü, bitişik bahçeye göre sayacaktır (ödeyecektir)  Eğer bir adam, bir tüccardan gümüş (para) alırsa, tüccarı (parayı) geri isterse ve verecek hiçbir şeyi yoksa, tohumlamadan sonra bahçesini tüccara verip, ona ‘bahçede gümüşünün (paran) karşılığı ne kadar hurma varsa götür’ derse (ve) o tüccar razı olmazsa bahçede ne kadar hurma varsa, bahçe sahibi onu alacaktır, Gümüş ve faizi tabletine göre tüccara ödeyecek, tarlada yetişmiş olan fazla hurmayı da bahçe sahibi alacaktır   (Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’nden) *Arkeolog Jean Vincent Scheil’in 1901’de Irak’ta bulduğu ve Fransa’ya taşıdığı Hammurabi kanunlarının yazılı olduğu stel bu gün Louvre Müzesi’nde sergileniyor  Yaklaşık iki metrelik silindirik bir taşın üzerine çivi yazısı ile yazılan kanunlar tam 282 madde, ancak bu maddelerin 30’u okunamayacak durumda    *Babil’in en büyük kralı Hammurabi’nin (M  Ö  1792-1750) çeşitli meselelerde verdiği kararlar, Babil’in korucuyu tanrısı Marduk adına yapılan Esagila Tapınağı’na dikilen bir taş üzerine yazılmıştı  Hammurabi kendisine bu kanunları yazdırtanın Şamas yani Güneş –Tanrı olduğunu söylemişti ve dolayısıyla kanunlar da Tanrı sözü sayılıyordu  ) | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Hammurabi Kanunları |  | 
|  01-15-2011 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Hammurabi Kanunları Ö  1760 yılı civarında Mezopotamya’da yaratılan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunlarından biri  Bu dönemden önce toplanan yasa koleksiyonları arasında Ur kralı Ur-Nammu’nun kanun kitabı (M  Ö  2050), Eşnunna kanun kitabı (M  Ö  1930), ve İsin’li Lipit-İştar’ın kanun kitabı (M  Ö  1870) yer alır  Babil kralı hammurabinin(M  Ö  1728-M  Ö  1686) çeşitli meselelerde verdiği kararlar, Babil’in koruyucu tanrısı Marduk adına yapılan Esagila Tapınağı’na dikilen bir taş üzerine Akatça dilinde yazılmıştı  Hammurabi, kendisine bu kanunları yazdıranın güneş tanrısı Şamaş’ın olduğunu söylemiştir  Dolayısıyla kanunlar da tanrı sözü sayılıyordu  Arkeolog Jean Vincent Scheil’in 1901′de Susa, Elam’da bulduğu (bugünkü Huzistan, İran) ve Fransa’ya taşıdığı Hammurabi Kanunları’nın yazılı olduğu stel, Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir  Yaklaşık iki metrelik silindirik bir taşın üstüne çivi yazısı ile yazılmış olan kanunlar tam 282 maddedir, ancak bu maddelerin 30′u (madde 66-99) şu anda okunamayacak durumdadır  13 sayısı uğursuz sayıldığı için 13  madde yazılmamıştır  5  Eğer bir yargıç bir davaya bakar ve bir karara varırsa verdiği hükmü yazılı olarak takdim eder; daha sonra verdiği kararda bir hata ortaya çıkarsa ve bu kendi hatasından kaynaklanırsa o zaman davada onun tarafından kararlaştırılan para cezasının on iki katını öder ve halka ilan edilerek yargıçlık makamından el çektirilir ve bir daha asla yargıçlık icra etmek için oraya oturamaz  12  Eğer tanık bulunamıyorsa yargıç azami sekiz ay olmak üzere bir süre tanır  Sekiz aylık süre içinde tanık ortaya çıkmamışsa suçludur ve henüz karara bağlanmamış davadaki para cezasını üstlenir  17  Eğer bir kişi açık alanda kadın ya da erkek bir kaçak köle bulursa ve onu efendisine getirirse kölenin sahibi ona iki şikel gümüş ödeyecektir  18  Eğer köle efendisinin adını söylemezse onu bulan kişi saraya getirecektir; daha fazla araştırma yapıldıktan sonra efendisine geri götürülecektir  30  Eğer bir kabile reisi ya da bir adam evini, bahçesini ya da arazisini terk eder ve ücret karşılığı kiraya verirse ve başka biri onun evinin, bahçesinin ve arazisinin zilyedi olursa ve onları üç yıl süresince kullanırsa onların ilk sahibinin geri dönüp evini, bahçesini ve arazisini geri istemesi halinde ona geri verilmez ve onların zilyedi olan ve kullanan kişi onları kullanmaya devam eder  31  Eğer onları bir yıllığına kiralar ve bir yıl sonra geri dönerse evi, bahçesi ve arazisi ona geri verilecek ve onlara tekrar sahip olacaktır  32  Eğer bir kabile reisi ya da bir adam savaşta ele geçirilir ve bir tüccar onların özgürlüğünü satın alırsa ve onları saraya geri getirirse kendi evinde özgürlüğünü satın almaya yetecek araçlarının olması halinde kendisinin özgürlüğünü satın alır; evinde kendi özgürlüğünü satın almaya yetecek hiçbir şey yoksa kendi topluluğunun mabedi tarafından özgürlüğü satın alınır; onun özgürlüğünü satın almak için tapınakta bir şey yoksa mahkeme onun özgürlüğünü satın alır  Arazisi, bahçesi ve evi özgürlüğünü satın almak için verilemez  35  Her hangi bir kişi kralın kabile reislerine hediye ettiği sığırı ya da koyunu satın alırsa parasını kaybeder  36  Bir kabile reisinin, bir adamın ya da bir tebaanın kiraladığı arazisi, bahçesi ve evi satılamaz  37  Her hangi bir kimse bir kabile reisinin, bir adamın ya da bir tebaanın kiradaki arazisini, bahçesini ya da evini satın alırsa onun satış sözleşmesi tableti kırılır (geçersiz ilan edilir) ve parası yanar  Arazi, bahçe ve ev sahibine geri verilir  38  Bir mülkün kirasının ödeyerek başka her türlü yükümlülükten muaf olma hakkına sahip olan bir kabile reisi, adam ya da tebaa tarlası, evi ve bahçesi üzerindeki bu imtiyazını karısına ya da kızına devredemez; borcuna karşılık veremez  39  Ancak, satın aldığı bir tarlayı, bahçeyi ya da evi karısına ya da kızına devredebilir, onların mülkiyetine katabilir veya borcuna karşılık olarak verebilir  40  Tarlasını, bahçesini ve evini bir tüccara ya da başka bir kamu görevlisine satabilir, alıcı ise tarlayı, evi ve bahçeyi yararlanma hakkı karşılığında elinde tutabilir  42  Eğer bir kişi işlemek üzere bir tarlayı teslim alır ve o tarladan hiçbir mahsul elde edemezse bu onun tarlada çalışmadığını ispatlar ve komşusunun yetiştirdiği kadar tahılı tarla sahibine teslim etmelidir  43  Eğer tarlayı işlemeyip nadasa bırakmışsa komşularının ki kadar tahılı tarla sahibine verecektir ve nadasa bıraktığı tarlayı sabanla sürüp tohum ektikten sonra sahibine iade edecektir  44  Bir kimse çorak bir araziyi ekilebilir bir hale getirmek için teslim almış; ancak, tembellik yaparak o araziyi ekilebilir bir hale getirmemişse dördüncü yılda araziyi sabanla sürmeli, tırmıklamalı ve çift sürmeli ve ondan sonra sahibine geri vermeli ve ayrıca on gan (bir arazi ölçüm birimi)’lık bir arazi için on gur (bir ölçü birimi) tahılı arazi sahibine vermelidir  45  Bir kimse tarlasını sabit bir kira karşılığı ziraat için kiralıyor ve kira bedelini de alıyorsa; ancak, havaların kötü gitmesi nedeniyle ürün yok oluyorsa zarar toprağı işleyene aittir  46  Tarladan sabit bir kira almaz ve ürünün yarısı ya da üçte biri karşılığı kiralarsa tarladan elde edilen mahsul mal sahibi ile araziyi işleyen arasında orantılı olarak taksim edilir  47  İlk yıl ürün almada başarılı olamadığı için başkalarınca işlenen bir tarlayı teslim alırsa ilk tarlanın sahibi itiraz edemez, tarla işlenir ve anlaşmaya göre mahsulü toplanır  48  bir kimse borçlanmışsa ve bir fırtına tahılları yere yatırmış ya da hasat başarılı olamamışsa veya susuzluktan tahıllar büyüyememişse o yıl alacaklısına tahıl vermesi gerekmez; borç tabletini suda yıkar ve o yıl için hiçbir kira ödemez  49  Bir kimse bir tüccardan para alır ve tüccara susam ya da mısır ekilebilen bir tarlayı verir ve tarlaya susam ya da mısır ekilmesini sipariş ederse ve yetiştirici tarlaya susam ve mısır ekerse hasat edilen susamlar tarla sahibine aittir ve tarla sahibi tüccardan aldığı para ve yetiştiricinin geçimini sağlamak için tüccara mısır ile ödemede bulunur  50  Ekili bir mısır ya da susam tarlası verilirse tarladaki mısır ve susamlar tarla sahibine aittir ve kira olarak tüccara para ile ödeme yapar  51  Ödeme için hiç parası yoksa o zaman kraliyet tarifesine göre tüccardan aldığına karşılık kira olarak para yerine susam ya da mısır ile ideme yapar  53  Bir kimse su bendini uygun koşullarda tutmaz ve bakımını yapmaz ve bu nedenle bend yıkılır ve tarlalar su altında kalırsa, o zaman barajı yıkılan kişi para karşılığı satılır ve elde edilen para harap olmasına yol açtığı mısırın karşılığı olarak verilir  54  Eğer bu mısırların karşılığı olarak yeterli gelmiyorsa malları da mısırları sular altında kalan çiftçiler arasında paylaştırılır  55  Bir kimse mısırlarını sulamak için ark açarsa; ancak, dikkatsizliği nedeniyle sular komşusunun tarlasını basarsa o zaman komşusunun mısır kaybını öder  56  Bir kimse suyun önünü açar ve komşusunun arazisinde su taşkınına yol açarsa her on gan’lık arazi için on gur mısır ödemelidir  57  Eğer bir çoban, arazi sahibinin izni ve koyunların sahibinin bilgisi olmaksızın otlamaları için koyunların tarlalara girmesine izin verirse, o zaman tarla sahibi mahsulünü hasat eder ve tarla sahibinin izni olmaksızın sürüsünü tarlada otlatan çoban her on gan’lık arazi için 20 gur’luk mısırı tarla sahibine öder  58  Sürü otlamayı bıraktıktan ve şehrin kapısında ortak sürüye katıldıktan sonra her hangi bir çoban onların tarlaya girmesine müsaade eder ve onları orada otlatırsa bu çoban otlatmaya müsaade ettiği tarlanın zilyedi olur ve hasatta her on gan’lık arazi için 60 gur mısır öder  59  Bahçe sahibinin izni olmaksızın her hangi bir adam bir ağacı kesip bahçeye devirirse yarım mina para öder  60  Her hangi bir kimse bir tarlayı bahçıvana bahçe haline getirmesi için bırakırsa ve o da bahçede çalışıp dört yıl süre ile bahçeye bakarsa beşinci yılda bahçıvan ile bahçenin sahibi bu bahçeyi ikiye bölerler ve bahçe sahibi kendi payını alır  61  Bahçıvan bahçenin bir kısmını hiç kullanılmamış bir vaziyette bırakarak tarlayı bahçe haline getirmeyi tamamlamamışsa işlenmemiş kısım onun payı olarak tahsis edilir  62  Bahçe olarak ona verilen tarlayı ekip biçmiyorsa ve ekilebilir (mısır ya da susam) bir arazi ise, komşu tarladaki ürünlere göre, nadasa bıraktığı yıllar süresince tarladan elde edilecek mahsulü arazi sahibine verir ve tarlayı ekilebilir konuma getirdikten sonra sahibine iade eder  63  Çorak arazileri ekilebilir hale getirdikten sonra sahibine geri verirse tarla sahibi ona bir yıl için on gan başına on gur öder  64  Her hangi bir kişi bahçesini bir bahçıvana işlemesi için devrederse bahçıvan bahçenin mülkiyetine sahip oluncaya dek bahçe sahibine bahçede üretilen ürünlerin 2/3’ünü verir  65  Eğer bahçıvan bahçeyi işlemezse ve bahçedeki mahsul perişan olursa, bahçıvan komşu bahçelerdeki ürünle orantılı olarak ödemede bulunur  (Burada paragrafın ¾’üne karşılık gelen bir kısım kayıptır  101  Gittiği ülkelerle ticaret anlaşması yoksa kazandığı bütün parayı tüccara vermek amacıyla simsara bırakacaktır  102  Bir tüccar yatırım için bir miktar parayı simsara emanet ederse ve simsar gittiği yerde bir miktar zarar ederse ana parayı tüccara vermek zorundadır  103  Seyahatte iken düşmanlar sahip olduğu her şeyi ondan alırlarsa simsar Tanrı adına yemin eder ve yükümlülükten kurtulur  104  bir tüccar nakletmesi için simsara mısır, yün, yağ veya başka bir mal verirse aracı aldığı miktarı belirten bir makbuzu tüccara vermelidir  Bundan sonra tüccara verdiği para için de ondan bir makbuz alır  105  Simsar dikkatsiz ise ve tüccara verdiği para için bir makbuz almamışsa faturalanmamış parayı kendi parası olarak sayamaz  106  Simsar tüccardan parayı teslim alırsa; ancak, tüccarla arasında bir anlaşmazlık varsa (makbuzu reddediyorsa) o zaman tüccar Tanrı ve parayı simsara verdiğine tanıklık eden şahitlerin huzurunda yemin eder ve simsar toplam meblağın üç katını ona öder  107  Eğer tüccar simsarı aldatırsa, yani simsar kendisine verilen her şeyi geri getirdiği halde, tüccar kendisine geri verilen şeylere ilişkin makbuzu inkar ediyorsa o zaman simsar tüccarı yargıçlar ve Tanrı önünde suçlar ve simsarın kendisine verdiği şeyleri aldığını hala inkar ederse simsara toplam meblağın altı katını öder  108  Eğer bir meyhaneci (kadın) içilen içkinin bedeli olarak brüt ağırlığına göre mısır kabul etmiyorsa ve para alıyorsa ve içki için aldığı para mısırın değerinden daha az ise tutuklanır ve suya atılır  112  Eğer bir kişi seyahate çıkar ve başka birisine gümüş, altın, değerli taşlar veya başka her hangi bir taşınır mal emanet ederse ve ondan tekrar geri almayı isterse ve emanet edilen kişi bütün malları belirlenen yere getirmez ve tam aksine onları kendisi kullanırsa o zaman malları geri getirmeyen bu kişi mahkum edilir ve kendisine emanet edilen her şeyin beş katını öder  113  Her hangi bir kişinin para veya mısır sevkıyatı varsa ve onları sahibinin bilgisi olmaksızın bir tahıl ambarından ya da bir kutudan almışsa; bu durumda sahibinin bilgisi olmaksızın tahıl ambarından mısırı ya da kutudan parayı alan kişi mahkum edilir ve aldığı mısırı geri öder  Ve ödediği komisyonu kaybeder  114  Eğer para veya mısır karşılığında bir hak talep etmez ve güç kullanarak hakkını almaya kalkışırsa her bir olay için bir mina (yarım kilo)’nın 1/3’ü kadar gümüş verir  115  Eğer bir kişinin diğerinden para veya mısır alacağı varsa ve onu buna karşılık hapsetmişse ve mahkum hapishanede doğal yollardan ölmüşse, olay kapanır  117  Eğer her hangi bir kişi borcunu ödeyemezse ve para için kendisini, karısını, oğlunu ya da kızını satarsa veya zorla çalıştırılmalarına izin verirse onları satın alan adamın ya da mal sahibinin evinde üç yıl süresince çalışırlar ve dördüncü yılda özgür bırakılırlar  118  Zorla çalıştırılmaları için kadın ya da erkek bir köleyi vermeleri halinde tüccarın bunları kiraya vermesi ya da para ile satması durumunda buna itiraz edilebilir  119  Eğer bir kişi borcunu ödemekte başarısız olursa ve kendisine bir çocuk doğuran kadın hizmetçiyi para karşılığı satarsa tüccarın ona ödediği para köle sahibine geri verilir ve kadın hizmetçi özgür bırakılır  120  Her hangi bir kişi diğer bir kişinin evinde muhafaza için mısırlarını depolamışsa ve depolanan mısırlara her hangi bir zarar gelmişse ya da evin sahibi tahıl ambarını açmış ve bir miktar mısır almışsa veya özellikle mısırların kendi evinde depolandığını inkar ediyorsa; o zaman, mısırların sahibi Tanrı’nın huzurunda (yeminle) hak iddia eder ve ev sahibi aldığı bütün mısırları sahibine geri verir  121  Her kim ki başkasının evinde mısırlarını depolar her yıl için her beş ka mısır başına bir gur oranında ardiye ücreti öder  122  Eğer bir kişi başkasına saklaması için gümüş, altın ya da başka bir şey verirse verdiği her şeyi birkaç şahide göstermelidir, bir sözleşme hazırlanmalıdır ve ondan sonra saklanması için teslim edilmelidir  123  Eğer şahit ve sözleşme olmaksızın saklanması amacıyla teslim ediliyorsa ve teslim alan kişi bunu inkar ediyorsa o zaman yasal olarak talep edebileceği bir hak yoktur  124  Eğer her hangi bir kişi gümüş, altın ya da başka bir şeyi şahitler huzurunda saklanması için birisine teslim eder de teslim edilen kişi bunu inkar ederse bu kişi bir hakimin huzuruna çıkarılmalı ve inkar ettiği her şeyi sahibine tam olarak geri vermelidir  125  Eğer bir kişi mallarını muhafazası için başka birine bırakırsa ve hırsız ya da soyguncular sayesinde onun ve diğer adamın malları ortadan kaybolursa ihmali nedeniyle kaybın oluşmasına yol açan evin sahibi ücret karşılığında kendisine teslim edilen bütün malları tazmin eder  Ancak, evin sahibi malların peşine düşerek onları hırsızlardan geri alabilir  126  Mallarını kaybetmeyen bir kişi kaybettiğini belirtiyor ve yanlış iddialarda bulunuyorsa; onları kaybetmemiş olsa bile eğer Tanrı huzurunda mallarını kaybettiğini miktarı ile birlikte iddia ediyorsa kaybettiğini iddia ettiği bütün malları tazmin edilir  127  Eğer her hangi bir kişi rahibelere (Tanrı’nın kızkardeşlerine) yada her hangi bir kişinin karısına iftira atarsa ve bunu ispat edemezse bu adam hakim huzuruna çıkarılır ve alnı işaretlenir (derisi çizilerek ya da belki de saçı kesilerek)  128  Bir adam bir kadını karı olarak alır; ancak, aralarında her hangi bir ilişki söz konusu olmazsa bu kadın o adamın karısı olmaz  129  Bir adamın karısı başka bir adam ile basılırsa (suçüstü halinde) her ikisi de bağlanır ve suya atılır; ancak, koca karısını, kral da kölelerini affedebilir  130  Bir kişi, henüz erkek olarak bilinmeyen, hala babasının evinde yaşayan ve onunla uyuyan başka bir adamın karısına (nişanlı ya da çocuk annesi) tecavüz ederse ve bu adam öldürülür; ancak kadın masumdur  131  Eğer bir adam başka birisinin karısını itham ederse; ancak, o kadın başka bir adamla basılmazsa kadın yemin etmek zorundadır ve ancak ondan sonra kendi evine dönebilir  132  Bir adamın karısının başka bir adam ile ilgili olarak dedikodusu yapılırsa; ancak, kadın diğer adamla uyurken yakalanamazsa kadın kocası için nehre atılır  133  Eğer bir kişi savaşta esir alınırsa ve evinde geçimi sağlayacak şeyler olduğu halde karısı evini ve bahçesini terk edip başka bir eve giderse; bahçesine bakmadığı ve başka bir eve gittiği için yasal olarak suçlu bulunur ve nehre atılır  134  Eğer bir kişi savaşta esir alınırsa ve evinde geçimi sağlayacak şeyler olmazsa ve bu durumda karısı evini terk edip başka bir eve giderse masumdur  135  Eğer bir kişi savaşta tutsak edilirse ve evinde geçimi sağlayacak şeyler olmazsa ve karısı başka bir eve giderek orada çocuklarına bakarsa ve kocası geri geldiğinde evine dönerse, o zaman kadın evine geri dönebilir; ancak, çocuklar babalarına ait olur  136  Eğer bir kişi evinden ayrılırsa, kaçarsa bu kaçağın karısı kocasına geri dönmeyebilir  137  Bir adam kendisine bir çocuk veren karısından ya da kendisine bir çocuk veren kadından ayrılmak isterse, o zaman karısına çeyizini geri verir ve çocuklarına baksın diye tarlanın, bahçenin ve malların bir kısmının kullanım hakkını verir  Çocuklarını büyüttüğü zaman çocuklara verilenlerden bir parça, oğlanınkine eşit olan bir parça da ona verilir  Ondan sonra kalbinin erkeği ile evlenebilir  138  Eğer bir adam kendisine çocuk vermeyen karısından ayrılmak isterse ona babasının evinden getirdiği çeyizi ve başlık parasını verir ve ondan sonra onun gitmesine izin verir  139  Başlık parası yoksa ayrılma parası olarak yarım kilo altını ona vermelidir  140  Eğer adam azad edilmiş bir köle ise yarım kilonun 1/3’ü kadar altın verir  141  Eğer bir adamın birlikte yaşadığı karısı onu terk etmek isterse, borç altına sokarsa, evini virane haline getirirse ve kocasını ihmal ederse yargı kararıyla suçlu bulunur  Kocası onun serbest kalmasını teklif ederse kendi yoluna gider ve ayrılma parası olarak kadına hiçbir şey ödemez  Kocası onun serbest kalmasını istemezse ve başka bir kadın alırsa kocasının evinde hizmetçi olarak kalır  142  Bir kadın kocası ile kavga ederse ve ona “Benim için uygun biri değilsin” derse bu peşin hükmünün nedenlerini ileri sürmek zorundadır  Eğer kadın suçsuzsa ve onun payına düşen bir hatası yoksa; buna karşılık kocası onu terk etmiş ve ihmal etmişse, o zaman bu kadına hiçbir suç ithaf edilemez, çeyizini alır ve babasının evine geri döner  143  Eğer kadın masum değilse ve buna rağmen kocasını terk etmiş, evine bakmamış ve kocasını ihmal etmişse bu kadın suya atılır  144  Bir adam bir kadın alır da bu kadın ona bir kadın hizmetçi verirse ve çocuklarına bakarsa; ancak, buna rağmen adam başka bir kadın almak isterse ona izin verilmez; bu adam ikinci bir kadın alamaz  145  Bir adam bir kadını alır da kadın hiçbir çocuğa bakmazsa ve bu durumda adam başka bir kadın almak isterse ve o kadını alıp evine getirirse bu ikinci kadın karısı ile eşit düzeyde olmasına izin verilmez  146  Eğer bir adam bir kadın alır da bu kadın ona karılık yapsın diye bir kadın hizmetçi verir ve çocuklarına da bakarsa ve ondan sonra bu hizmetçi kadın onun karısı ile eşit olmak isterse ona çocuk doğurduğu için onun efendisi para karşılığı satamaz; ancak, onu kadın hizmetçiler arasında addederek ve bir köle olarak tutabilir  147  Eğer ona bir çocuk vermemişse o takdirde onun hanımı onu para karşılığı satabilir  148  Bir adam bir kadın alır da kadın hastalığa yakalanırsa ve adam ikinci bir kadın almak isterse hastalığa yakalanan karısını boşayamaz; bunun yerine onu inşa ettiği bir eve yerleştirir ve yaşadığı sürece ona yardım eder  149  Bu kadın kocasının evinde kalmak istemezse babasının evinden getirdiği çeyizi tazmin edilir ve kadın gidebilir  150  Eğer bir adam karısına bir tarla, bahçe ve ev ile bunlara ait bir vesika verirse ve kocasının ölümünden sonra oğulları buna itiraz etmezlerse, o zaman anne tercih ettiği oğullarından birine mirasının tümünü bırakabilir ve kardeşlerine hiçbir şey bırakmayabilir  151  Bir adamın evinde yaşayan bir kadın kocasıyla hiçbir alacaklının onu tutuklayamayacağına dair bir anlaşma yapar ve buna ilişkin bir belge alırsa bu kadınla evlenmeden önce adamın borcu varsa alacaklı borca karşılık kadını alamaz  Adamın evine girmeden önce kadın bir borç sözleşmesi yapmışsa alacaklı da bu borç için kocayı alıkoyamaz  152  Kadının eve girmesinden sonra her ikisi birlikte bir borcun altına girmişlerse her ikisi de tüccara borcu ödemek zorundadır  153  bir kadın başka bir adamın hesabına her ikisinin eşlerini öldürürse suça katılın çiftlerin her ikisi de kazığa oturtulur  154  Bir adam kendi kızıyla ensest ilişki içine girerse bulunduğu yerden sürülür  155  Bir kişi bir kızı kendi oğlu ile nişanlarsa ve oğlu da o kızla ilişkiye girerse ve bundan sonra baba kızı kirletirse ve birlikte basılırlarsa baba bağlanarak suya atılır  156  Bir kişi bir kızı kendi oğlu ile nişanlarsa ve oğlu o kızla ilişkiye girmeden babası kızı kirletirse yarım mina (250 gr) altın verir ve kızın babasının evinden getirdiği her şeyi tazmin eder  Kız ise gönlünün erkeği ile evlenebilir  157  Her hangi bir kişi babasından sonra annesi ile ensest ilişki suçunu işlerse her ikisi de yakılır  158  Her hangi bir kişi babasından sonra çocuk doğuran şef anne ile basılırsa babasının evinden kovulur  159  Kayınpederinin evine menkul mal getiren ve başlık parasını ödeyen her hangi bir kişi başka bir karı ararsa ve kayınpederine “senin kızını istemiyorum” derse kızın babası onun getirdiği her şeyin sahibi olur  160  Eğer bir kişi kayınpederinin evine taşınır mal getirir ve karısı için başlık parası öderse ve ondan sonra kızın babası “Sana kızımı vermeyeceğim” derse kendisi ile birlikte getirdiği her şeyi geri götürür  161  Eğer bir kişi kayınpederinin evine taşınır mal getirir ve karısı için başlık parası öderse ve ondan sonra arkadaşı ona iftira eder ve kayınpederi genç kocaya “Sen benim kızımla evlenemezsin” derse kendisinin yanı sıra getirdiği her şeyi eksiksiz ona vermek zorundadır; ancak, karısı arkadaşı ile evlenemez  162  Bir adam bir kadınla evlenir ve kadın adama oğullar doğurursa ve daha sonra bu kadın ölürse kadının babasının çeyiz üzerinde hiçbir hakkı yoktur; çeyizler oğlanlara aittir  163  Bir adam bir kadınla evlenir ve kadın adama oğullar doğurursa ve daha sonra bu kadın ölürse kayınpederinin evine ödediği başlık parası ona geri verilmişse kadının kocası kadının çeyizi üzerinde hiçbir hak iddia edemez; çeyiz kadının babasının evine aittir  164  Eğer kayınpederi ona başlık parasını geri ödemezse başlık parasını çeyizden alır ve arta kalanı kadının babasının evine verir  165  Bir kişi seçtiği oğullarından birine bir tarla, bahçe ve ev ile bunlara ait bir vesika verirse ve daha sonra baba ölürse ve kardeşler malı-mülkü pay ederlerse; o zaman ilk önce babasının hediyesini ona vermelidirler ve o da kabul etmelidir  Daha sonra babadan kalan mallar pay edilebilir  166  Bir kişi oğlu için kadınlar alır da küçük oğlu için hiçbir kadın almazsa ve ondan sonra ölürse kardeşler kalan malı paylaştıklarında küçük kardeşin payının yanı sıra henüz hiç karı almamış olan küçük kardeşe bir kadın sağlaması için bir başlık parasını ayırmalıdırlar  167  bir adam bir kadınla evlenir de kadın adama çocuklar verirse ve bu kadın öldükten sonra adam bir kadın daha alır ve o da adama çocuklar verirse ve bundan sonra baba ölürse oğlanlar malları annelerinin durumuna göre pay edemezler, sadece çeyizleri bu şekilde pay edebilirler; babadan kalan mallar herkese eşit bir şekilde pay edilmelidir  168  Bir kişi oğlunu evden kovmak ister ve bunu hakimin önünde “Ben oğlumu kovmak istiyorum” diye ilan ederse hakim onun gerekçelerine bakar  Oğlanın babanın onu haklı bir şekilde evden uzaklaştıracağı kadar büyük bir suçu yoksa babası onu evden uzaklaştıramaz  169  Babanın oğlunu baba-oğul ilişkisinden mahrum edeceği kadar büyük bir suçu varsa baba onu bir kerelik affeder; ancak, oğlan ikinci defa aynı suçu işlerse baba onu bütün baba-oğul ilişkisinden mahrum edebilir  170  Bir adama karısı oğullar doğurursa ve kadın hizmetçisi de oğullar doğurursa ve baba hala yaşarken kadın hizmetçinin doğurduğu oğullarına “Benim oğullarım” derse ve onları da karısının oğulları arasında sayarsa ve ondan sonra baba ölürse karısının ve kadın hizmetçinin oğulları babadan kalan malları ortak bir şekilde bölüşürler  Karısının oğlu pay eder ve seçer  171  Ancak baba hala yaşarken hizmetçisinin oğullarına “Benim oğullarım” demezse ve ondan sonra ölürse hizmetçinin oğulları karısının oğulları ile malları paylaşamazlar; ancak, hizmetçiye ve oğullarına özgürlükleri verilir  Karısının oğullarının hizmetçinin oğullarını köleleştirmeye hakları yoktur; karısı çeyizini (babasından), kocasının ona verdiği hediyeleri, vesika ile ona verdiklerini alır ve kocasının evinde yaşar  Yaşadığı sürece onu kullanabilir; ev para karşılığı satılamaz  Onun bıraktığı her şey çocuklarına aittir  172  Eğer kocası ona hediye vermemişse, hediye karşılığında tazminat verilmelidir  Bir çocuğunun payına eşit olacak şekilde kocasının mallarından bir pay alır  Eğer çocukları ona baskı yaparlarsa ve zorla evden uzaklaştırmaya çalışırlarsa hakim meseleye bakar ve oğullar hatalı ise kadın kocasının evini terk etmez  Kadın evden ayrılmayı arzu ediyorsa kocasının ona verdiği hediyeyi oğullarına bırakmalıdır; ancak, babasının evinden getirdiği çeyizi alabilir  Bundan sonra kalbinin erkeği ile evlenebilir  173  Bu kadın gittiği yerdeki ikinci kocasına oğullar doğurursa ve ondan sonra ölürse onun daha önceki ve sonraki oğulları çeyizi aralarında paylaşırlar  174  Eğer ikinci kocasına hiçbir oğul vermezse ilk kocasının oğulları çeyize sahip olurlar  175  Eğer bir devlet kölesi ya da azad edilmiş birinin kölesi özgür birinin kızıyla evlenirse ve çocukları olursa kölenin efendisinin özgür olanın çocuğunu köleleştirmeye hiçbir hakkı yoktur  176  Ancak, eğer bir devlet kölesi ya da azad edilmiş birinin kölesi bir adamın kızıyla evlenir ve evlendikten sonra kız babasının evinden çeyiz getirirse ve her ikisi de ondan faydalanıp bir ev kurarlarsa ve bundan sonra köle ölürse; o zaman, özgür doğan kadın çeyizini ve kocası ve kendisinin kazandığı her şeyi alır  Bunları iki parçaya böler; bir parçasını kölenin efendisi alır, diğerini ise kadın çocuklarına bakmak için alır  Eğer özgür doğan kadın hediyeye sahip değilse kocasının ve kendisinin kazandığı her şeyi alır ve onları iki parçaya ayırır: kölenin efendisi bir parçasını kendisi de çocuklarına bakabilmek için diğerini alır  177  Çocukları henüz büyümemiş olan bir dul başka bir eve girmek (evlenmek) isterse hakim kararı olmaksızın bunu yapamaz  Eğer başka bir eve girerse hakim ilk kocasının evinin durumunu inceler  Bundan sonra ilk kocasının evi ikinci kocasına tevdi edilir ve kadın yönetici olur  Ve orada bir de kayıt tutulmalıdır  O evin düzenini sağlar, çocuklarını büyütür ve evde bulunan kapları satamaz  Dul bir kadının çocuklarının aletlerini satın alan kimsenin parası yanar ve eşyalar sahiplerine iade edilir  178  Bir merbut kadına ya da bir fahişeye babası bir çeyiz ve bunun için bir vesika verirse; ancak, bu vesikada onu dilediği şekilde miras bırakabileceği belirtilmemişse ve açıkça satma hakkına sahip olduğu belirtilmiyorsa ve bu durumda babası ölürse o zaman kardeşleri bahçesini ve tarlasını teslim alırlar ve hissesine göre ona mısır, yağ ve süt verirler ve onu memnun ederler  Eğer kardeşleri hissesine göre ona mısır, yağ ve süt vermezlerse o zaman bahçesi ve tarlası ona destek olur  Tarlanın ve bahçenin kullanım hakkına sahiptir ve yaşadığı müddetçe babasının ona verdiği her şey onundur; ancak, o bu malları ne satabilir ne de başkasına devredemez  Onun mirası kardeşlerine aittir  179  Bir rahibe ya da bir fahişe babasından bir hediye ve dilediği şekilde onu satabileceği açıkça belirtilen bir vesika elde etmişse ve babası ölmüşse o zaman kime isterlerse mallarını ona verebilirler  Kardeşleri hiçbir hak iddia edemez  180  Bir baba kızına- evlenilebilir olsun ya da bir fahişe olsun fark etmez- bir hediye verip de ölürse babasından kalan mirastan çocuklardan birinin payı kadar bir pay alır ve yaşadığı sürece onun kullanım hakkından yararlanır  Malları ise erkek kardeşlerine aittir  181  Bir baba bir tapınak hizmetçisini ya da tapınak bakiresini Tanrı’ya adarsa ve ona hediye vermez ve ölürse babasından kalan mirastan bir çocuk payının 1/3’ü kadar alır ve yaşadığı sürece onun kullanım hakkından yararlanır  Malları ise kardeşlerine aittir  182  bir baba kızını Babil’in Mardi’sinin karısı olarak adarsa ve ona hediye ya da bir tapu senedi vermeyip ölürse kardeşlerinden babasının evindeki mirastan bir çocuğun payının 1/3’ünü alır; ancak, Marduk onun malını kime dilerse ona bırakabilir  183  Bir baba kızına bir cariye, bir çeyiz, bir koca ve bir tapu senedi verirse ve ondan sonra ölürse babasından kalan maldan bir pay alamaz  184  bir baba kızına bir cariye ile birlikte bir çeyiz ve koca vermezse ve ölürse kardeşi babasının servetine göre ona bir çeyiz verir ve bir koca bulur  185  Bir adam bir çocuğu evlatlık alır ve oğlu olarak ona ismini verirse ve onu besleyip büyütürse büyümüş bu çocuk bir daha geri istenemez  186  Bir adam bir çocuğu evlatlık alırsa ve o çocuğu aldıktan sonra analığına ve babalığına zarar verirse evlatlık alınan bu oğlan babasının evine geri döner  187  Saray hizmetlerinde çalışan bir metresin ya da bir fahişenin oğlu geri alınamaz  188  Bir zanaatkar bir çocuğu besleyip büyütmek için yanına alırsa ve ona mesleğini öğretirse o çocuk geri alınamaz  189  Ona mesleğini öğretmezse bu evlatlık oğlan babasının evine geri döner  190  bir adam oğul olarak evlatlık aldığı bir çocuğa bakmaz ve onu diğer çocuklarla birlikte besleyip büyütmezse bu evlatlık oğlan babasının evine geri dönebilir  191  Bir oğlanı evlatlık olarak alan ve onu besleyip büyüten, bir ev kuran ve çocukları olan bir adam evlatlığını evden atmayı isterse bu evlatlık oğlan kendi yoluna gidemez  Babalığı kendi servetinden bir çocuğun payının 1/3’ünü ona verdikten sonra gidebilir  Tarla, bahçe ve evden ona bir şey verilmez  192  Bir metresin ya da fahişenin oğlu babalığına ya da analığına “Benim annem ya da babam değilsiniz” derse dili kesilir  193  Bir metresin ya da fahişenin oğlu babasının evini özler ve babalığını ve analığını terk edip babasının evine giderse gözleri çıkarılır  194  Bir adam çocuğuna bir sütanne tutarda çocuk onun ellerinde ölürse ve sütanne anne ve babaya haber vermeksizin başka bir çocuğu emzirirse onlar sütanne haber vermeksizin başka bir çocuğu emzirmekle suçlayabilirler ve onun memeleri kesilir  195  Eğer bir oğul babasına vurursa onun elleri balta ile kesilir  196  Eğer bir adam başka bir adamın gözünü çıkarırsa onun gözü de çıkarılır  [Göze göz] 197  Eğer bir kişi başkasının kemiğini kırarsa onun kemiği de kırılır  198  Eğer bir kişi azad edilmiş bir adamın gözünü çıkarırsa ya da kemiğini kırarsa bir mina (yarım kilo) altın öder  199  Eğer bir adamın kölesinin gözünü çıkarırsa ya da kemiğini kırarsa onun değerinin yarısını öder  200  Bir adam kendisi ile eşit olan birinin dişini kırarsa onun da dişi kırılır  [Dişe diş] 201  Bir kişi azad edilmiş bir adamın dişini kırarsa bir mina altının 1/3’ünü verir  202  Bir adam rütbece kendisinden daha üstün olan bir adamın vücuduna vurursa halkın önünde öküz kırbacı ile 60 kırbacı hakeder  203  Doğuştan özgür bir adam başka bir özgür doğan adama ya da eşit derecedeki birine vurursa bir mina altın öder  204  Azad edilmiş bir adam başka bir azad edilmiş adama vurursa on şikel para öder  205  Azad edilmiş bir adamın kölesi azad edilmiş bir adama vurursa kulağı kesilir  206  Bir kavga sırasında bir adam diğerine vurur ve onu yaralarsa ve daha sonra “Onu kasıtlı olarak yaralamadım” diye yemin ederse doktorların masrafını öder  207  Bu adam yarası nedeniyle ölürse, öldüren benzer bir şekilde yine yemin eder ve ölen kişi doğuştan özgür ise yarım mina para verir  208  Eğer azad edilmiş biri ise bir minanın 1/3’ü kadar öder  209  Bir adam henüz doğmamış çocuğunu kaybedecek şekilde doğuştan özgür bir kadına saldırırsa onun kaybı için on şikel öder  210  Bu kadın ölürse öldüren kişinin kızı öldürülür  211  Özgür sınıfa ait bir kadın bir darbe nedeniyle çocuğunu kaybederse buna neden olan para olarak beş şikel öder   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |