|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bilgi, böğrüdelik, cihanbeyli, hakkında, konya, köyü |
![]() |
Böğrüdelik Köyü Hakkında Bilgi Cihanbeyli Konya |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Böğrüdelik Köyü Hakkında Bilgi Cihanbeyli KonyaKonya Köyleri - Cihanbeyli Böğrüdelik Köyü - Böğrüdelik Köyü Hakkında Bilgiler - Böğrüdelik Köyü Resimleri Konya Cihanbeyli Böğrüdelik Köyü Böğrüdelik Köyü Konya ilinin Cihanbeyli ilçesine bağlı bir köydür ![]() İlçe: YUNAK İl: KONYA Köy Muhtarı: ARİF ÇETİN Muhtarlık Erişim Bilgileri: Telefon: 0 (332) 853 50 76 Cep Telefonu: 0 (536) 336 00 34 Demografik Bilgiler: Nüfusu: 2000:536 1997:458 İle Uzaklığı: 185 km İlçeye Uzaklığı: 13 km Rakım: 1000 m Böğrüdelik Köyü Tanıtımı Böğrüdelik köyü ilçe merkezine 40 km ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köyün iskanından 5 yıl sonra başlayan Çanakkale savaşında yeni göçmen olmaları dolayısıyla çağrılmadıkları halde yeni vatanları için savaşa gitmişler ve 32 şehit vermişlerdir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Böğrüdelik Köyü Hakkında Bilgi Cihanbeyli Konya |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Böğrüdelik Köyü Hakkında Bilgi Cihanbeyli KonyaBÖĞRÜDELİK DESTANI Göçtü bir halk Sibirya dan, Bindokuzyüz başlarında ![]() Kalan kardeş dost hayali, Akıp gitti yaşlarında ![]() Tren idi bindikleri, çoğu hayvan vagonları ![]() Ağır ağır yol aldılar, Belki bir güz aylarında Daldılar seyre pencereden, Sibirya’nın ovalarına ![]() Düşlediler kalan yurdun, ak bulutlu havaları ![]() Bıçak açmaz ağızları, söz etmedi ağaların ![]() Biran durdu dimağları, anaların babaların Sibirya’nın ovaları, gitmek ile bitmezdi ![]() Menziline varmak için, bunca cefa yetmezdi ![]() Hür olmaktı sonu bunun, kimler sabır etmezdi ![]() Sabır kula gerekmese, elbet hüda vermezdi ![]() Sıkılmıştı çoluk çocuk, onları kim eğledi ![]() İçlerinde masal bilen, hemen durup söyledi ![]() Adı olsun Tokta nene, hep küçükleri beyledi ![]() Anlatıldı hikayeler, türkü bilen söyledi ![]() Bir ay sürdü yolculuk, payi tahta geldiler ![]() Şükür edip ALLAH a kurban, hayır verdiler ![]() Devlet açtı konağı, yatak yorgan serdiler ![]() Rahatlayıp hepsi, ayak kolun gerdiler ![]() Anadolu kavağı derler, demirleyip indikleri rıhtıma ![]() Sultan selam edüptür, hoş geldiniz tahtıma ![]() Öz kardeşin gelmesi, düştü Abdulhamit bahtına ![]() Türk kalayım diyenler, erdi sonunda ahtına ![]() Bir zamanlar kaldılar, payi tahtı Osmanda ![]() Hürmet görüp gezdiler, yelken ile Ummanda ![]() Camilerde secde edip, kaza namaz kıldılar ![]() Yürekleri şad olup, kuvvet buldu imanda ![]() Görülmemiş yer idi, onlar için İstanbul ![]() Ürpertiler geçirdi, dalıp gitti hayale ![]() Anlatmıştı dedesi, Peygamberin değin ![]() Böyle şehri alanlar, ALLAH indi kutlu Kul ![]() Tatarlardan birisi, Davutoğlu sar Hammat ![]() Tuzculukla uğraşıp, geçindirir bir zevat ![]() Dururlardı bir özde, soluk alsın diye at ![]() İçerlerdi soğuk su, ederlerdi istirahat ![]() Hoşlarına gitti yer, göçelim mi yoksa bura? Haber verip kardeşlere, aramayın ora şura ![]() Suyu bol hava güzel, bir tarafta yüksek dağ ![]() Birleşelim, yerleşelim, bozulmasın gönül bağ ![]() Bir çokları kabul edip, haber saldı sağa sola ![]() Emir çıktı iskan için, hemen tez elden inşa ola ![]() Makul görüp İstanbul’da, devleti Osmaniye ![]() Köyün adı olmalıydı, Sultana şan REŞADİYE ![]() Öyle mümbit yer idi, görünmezdi ottan at ![]() Kulaç yetmez söğütler, gölgesinde uzan yat ![]() Şarıl şarıl akardı, Böğründeki pınarı Oynaşırdı kuzular, su yolunun kenarı ![]() ![]() ![]() ![]() İlk gördüler merkebi, arka sıra sıpası ![]() Dediler olsa olsa, tavşanın kart babası ![]() Güldüler hep yerliler, alay etmek çabası ![]() Boyun büküp utandı, böyle şeyler olası ![]() Sultan Hamit dedi ki, bir yer seçin yurdumdan ![]() Kondurayım ben sizi, gönül düşen yerlere ![]() Zarar gelmez kimseye, bu vatanın kurdundan ![]() Saygılıdır milletim, Türküm diyen serlere ![]() Vatandır gayri deyip, geçtiler Anadolu’ya ![]() Bazen uğradı yolları, Ankara Bolu’ya İster idi gönüller, benzesindi geldikleri koruya ![]() Kıra çıkıp gençleri, atlara ot yoluya ![]() Dillere destan idi, bindikleri atları Gıpta edip bakardı, hep civarın yadları ![]() Elbet öyle olacak, bakım gerek hayvana ![]() Gelinlik kız gibi idi, tımar görmüş atları ![]() Benzememiş ellere, adetleri bir başka ![]() At besleyip kesermiş, Tatar gelince aşka ![]() Yedikleri at eti, düşmüş böyle dillere ![]() Dağıtırmış efkarı, kımız ile bir başka ![]() Eşir boğam, derdi dedem, büker idi tabakayı ![]() Atın biri çekmez ise, kuşanırmış falakayı ![]() Kamçı vurup karatına, asılırmış beraberce ![]() Dermiş, karat pekte yaman, ala yazdı falakayı ![]() Giderlemiş değirmene, beş araba bir arada Varırlarmış en nihayet, bütün yaban hep orada Garip görüp gülerlermiş, bizimkiler umursamaz İş ciddiye kalsa eğer, kulaklılar kol arada Tarla desen bol idi, sürülmezdi uzağı, Koyun, keçi, attan çok, sığır ile buzağı Düşünmezdi hiç kimse, bilinmeyen uzağı Bir zamanlar yaşadı mes’ud Tatar uşağı Devlet-i Osmaniye girdi idi harplere Eli silah tutanı çağırdılar askere Gitti bizden çoğusu, alamadı teskere Kader denen deftere yazılmıştı bir kere Seferberlik derlerdi, gitmeliydi bütün fert Bilmeliydi düşmanlar, Türk askeri taştan sert Tatarların yiğidi, başı sevda yellidir Yavuklusu bir yana, vatan gayri kellidir Yağlı martin elinde, duruşundan bellidir Bizden gidip gelmiyen, dedem söyler ellidir Yıllar süren harplerden perişan oldu millet Hürriyet için göçene reva mıydı bu zillet Bunca harbin üstüne başladı bir de kıtlık Dediler Allahtandır, başa gelen bu illet Erzak gerek erata, yardım etti hep duyan Hiç durmadan pişirdi, erler yesin diye NAN Gönderdiler cepheye ya kağnı ile ya yayan Doydu karnı askerin, haykırdı haydi dayan Aranılan azıkmış tatarların ekmeği Götürmüşler komutana bir dilim de o yemiş Sormuş Mustafa Kemal, hangi köyün ekmeği Nasip olur varırsam, görmek isterim demiş Artık vatan kurtuldu, yeniden inşa gerek Çalıştılar hep birden, kazma ile belkürek Bunca derde dayandı, taş basılı kor yürek Beşer neler görürmüş, değilmikidir gerek Bundan sonra malumdur anlatmaya lüzum yok Daha güzel yazılar araştırırsan kaynak çok Bilinmeyen bulunur, kitaplara burun sok Elbet bir gün varırsın varılmayan menzil yok Şimdi oldu mesele, Özbek miyiz yoksa ne? |
![]() |
![]() |
|