08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Düşük Hapı, Düşük İğnesi
Düşük hapı ya da düşük iğnesi diye bir şey var mı?
Zaman zaman merak edilenlerden biri de "söktürücü" iğnelerle yeni başlamış bir gebeliğin sonlandırılıp sonlandırılamayacağıdır Aslında "söktürücü" iğne olayı belki de ülkemizin ciddi sağlık problemlerinden biridir Eczaneye gidip adetinizin geciktiğini söylediğinizde hemen size raftan bir "söktürücü iğne" veriliyor ve hatta isterseniz eczanede bile uygulanabiliyor Gebelik testi çoğu zaman yapılmıyor bile
Bu tür iğneler östrojen ve progesteron hormonunu beraberce içerirler Gebe olmayan bir kadına uygulandığında gerçekten de çoğu durumda kısa bir süre sonra adetin başlamasını sağlayabilirler Ancak bu uygulama iki yönden hatalıdır: Birincisi adet gecikmesi gebeliğe bağlıysa bu ilacın hiçbir etkisi olmamakta, istenmeyen bir gebeliğin devam etmesine neden olmaktadır İkincisi hata ise, adet gecikmesi mutlaka jinekolojik değerlendirme gerektiren bir durumdur Gebelik dışındaki nedenlere bağlı olan adet gecikmelerinde gerekli incelemeler yapıldıktan sonra östrojen ve progesteron karışımı iğne yerine, tablet şeklinde yanlızca progesetron içeren ilaçlar tercih edilmelidir
Düşük iğnesi yok, peki "düşük hapı" var mı?
Evet var
RU-486 adı verilen bir ilaç, başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinde kullanılan tablet şeklinde bir ilaç ve gebeliğin en erken dönemlerinde etki ederek gebeliğin sonlanmasını sağlamaktadır Aslında ilacın düşük yaptığını söylemek biraz hatalı olur Zira RU-486 ya da diğer adıyla mifepriston (etken maddenin adı), gebeliğin en erken aşamasına etki ederek yumurta hücresiyle spermin birleşmesinden oluşan embriyonun rahim içinde yerleşmesini önlemektedir Embriyo yerleştikten sonra ise gebelik daha ileri aşamalara geldiğinde düşüğü gerçekleştirmek için mizoprostol adı verilen başka bir ilaçla kombine etmek gerekmektedir Bu kombinasyon sonucunda erken gebelik döneminde kürtaj gerekmeksizin düşük gerçekleşebilmektedir
Fransız patentli düşük hapı olan RU-486 Amerika'da 2001 yılında FDA (Food and Drug Administration) onayı aldı Amerika Birleşik Devletlerinin ülkedeki ilaç ve gıda denetimini yapan en üst kuruluşu olan FDA, şu anda Avrupa ülkelerinde kullanılan birçok ilacı onaylamamış olmasına karşın "düşük hapını" onayladı
FDA bundan birkaç yıl önce de ilacın piyasaya sunulmasını kabul etme aşamasına geldiyse de kürtaj muhaliflerinin yoğun lobi faaliyetleri tarafından engellendi Kürtaj muhalifleri ilacın kadın sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğunu belirtirken, kürtaj taraftarı olanlar ilacın uygulanmasıyla kürtaj oranlarının azalacağını ve böylece kadının seçim yapmada daha özgür olacağını belirtiyorlardı
FDA 2001 yılında kamuoyunun da desteğini alarak belli şartlarla ilacın Amerika'da kullanılmasına onay verdi
Bu şartlar, ilacın mutlaka kürtaj yapmaya yetkili Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlarınca yazılmasını, reçetelerin sıkı bir denetim altında tutulmasını ve ilacın kullanıldığı kadınların belli bir süre boyunca takip altında tutularak etkilerin kısa vadeli ve uzun vadeli olarak incelenmesini ve bu verilerle geniş çaplı bir araştırma yapılmasını öngörmektedir
Ülkemizde RU-486 henüz Sağlık Bakanlığı onayı almadı, diğer ilaç mizoprostol ise henüz inceleme aşamasındadır Belki yakın gelecekte ülkemizde de kürtaj olmayı seçen kadınlar için alternatif bir yöntem olarak RU-486 kullanılabilecektir
Şu an için gebeliğin sonlandırılması ülkemizde yasal olarak 10 gebelik haftasına kadar ve kürtaj yoluyla gerçekleşmektedir Bu gebelik haftasından sonra gebeliğin sonlandırılması ise kadının isteğine göre değil, anne adayının hayati gebeliği devam ettirmesini engelleyen hastalıkları olduğunda, veya bebekte ciddi gelişim kusurları olduğunda bir kurul onayıyla mümkün olmaktadır
|
|
|