Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bükme, kaşık

Kaşık Bükme

Eski 08-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kaşık Bükme




Kaşık bükme paranormal yollarla ve fiziksel güç kullanmaksızın veya normal koşullarda gereken fiziksel gücü kullanmaksızın nesnelerde deformasyon oluşturmaya verilen genel addır


Telekinezi/Psikokinezi
Kaşık veya diğer metallerde deformasyon oluşturma telekinezi veya psikokinezi de denilen herhangi bir cismi uzaktan hareket ettirme veya çok az uygulanan bir temas gücüyle etkide bulunmaya verilen addır Bu fenomenle ilgilenen parapsikologlar ve amatör ilgililer tarihte geçtiğine inanılan olağanüstü öyküler veya mucizelerin bir telekinezi biçimi olduğuna inanmaktadırlar Ancak fenomene "Telekinesis" adının verilmesi çok yeni bir tarihe rastlar Tabir Alman-Rus psişik araştırmacı Alexander N Aksakof tarafından 1890'da kullanılmıştır Psikokinesis tabiri ise 1914 yılında Amerikalı yazar ve yayımcı Henry Holt tarafından "On the Cosmic Relations" adlı eserinde geçmiş ve Amerikalı ünlü parapsikolog JBRhine tarafından da benzeri fenomenleri tanımlamakta kullanılmıştır


Batı'da Ünlü Telekinetikler
Metalleri hareket ettirdiği bilinen en ünlü ilk batılı telekinetik Polonya doğumlu Stanislawa Tomczyk'dır Stanislawa hiptonik haldeyken bazı küçük objeleri havaya kaltırabiliyordu (levitasyon) Stanislawa, 1910'da Warsaw'da Fizik laboratuarında bir grup bilim adamının gözetimi altında telekinetik yeteneklerini sergilemiştir

Bir diğer ünlü telekinetik Rus Nina Kulagina'dır Kulagina filme de alınan gösterilerinde metal çubuklar, kibrit çöplerini dokunmaksızın hareket ettirebilmekteydi

1970'li yıllarda bu tip olayları yapabildiğini iddia eden bazı insanlar ortaya çıkmıştı En ünlüleri arasında Uri Geller de bulunan bu kişiler televizyon şovlarında ve bilim adamlarının laboratuvarlarında bu tip yeteneklerini sergilediler

Bazı bilim adamları ve James Randi gibi ünlü ve profesyonel bazı illüzyonistler bu tip yeteneklerin gerçekte bir hile ve el çabukluğundan başka birşey olmadığını öne sürmüşlerdir Randi ayrıca pek çok hileli yolun olduğunu iddia ettiği kaşık bükme gösterilerinden bazılarını da gerçekleştirmiştir

2001 yılının Nisan ayında Arizona Üniversitesi psikoloji profesörü Gary Schwartz'ın yönetimi altında 60 kadar öğrenci zihin güçlerini kullanarak çatal ve karışları bükmeleri istenmiş ve denemelerde çeşitli derecelerde başarı sağlanmıştır


Sahne Gösterisinde Kaşık Bükme
İllüzyonistlerin kaşık bükme gösterileri diğer illüzyon gösterilerinde olduğu gibi seyircinin dikkatinin başka yöne çevrilmesi sırasında el çabukluğu ile kaşığa ya da metale yapılan fiziksel müdahale ile veya önceden hazırlanan çeşitli tekniklerle gerçekleştirilir James Randi illüzyonistlerin kaşık bükme numaralarından örneğin kaşığın en zayıf yerinden daha önce kırılma noktasına yakın bir dereceye kadar bükülmesi gibi çeşitli hilelerini televizyonda kamuya açıklamıştır

"İnsanüstülük taslıyanların İçyüzü" adlı eserinde psişik ve doğaüstü kabul edilen bazı fenomenlerin arkasında yattığını iddia ettiği hileleri ortaya koymaya çalışan Metin And'a göre Geller'in 50 çeşit kaşık bükme numarası veya tekniği bulunmaktadır


Kullanılan Teknik ve Metodlar
Sahne göstereleri ve illüzyonistlerin kullandığı gözboyama yöntemlerinin dışında da kaşık veya herhangi bir metal veya cismin parapsikologların Psi denilen zihinsel veya ruhsal güçle etkilenebileceği öne sürülmektedir Özellikle ABD'de telekinetik gücün kullanılması üzerine bazı kişiler eğitim ve grup çalışmaları düzenlemekte ve katılımcıların bu güçleri kullanarak kaşık veya çatal bükebilmeleri öğretilmektedir

Houck Metodu
Bir başka kaşık bükme 1981 yılından bu yana mühendis Jack Houck tarafından yine onun tarafından düzenlenen "PK Partileri"nde tanıtılmaktadır Bu partilerde misafirlere bedenlerinden geçen bir enerji akışının kaşığın belirli bir noktasına yöneltildiği hayal edilerek kaşığa bükülme emri verilmesiyle gerçekleştirilir Daha sonra misafirler dikkatlerini başka bir yöne yönlendirerek kaşık ya da metali unuturlar Metal bir süre sonra şaşırtıcı bir şekilde ellerinin küçük bir hareketiyle kolayca bükülmeye başlar Houck ve takipçileri bunun psikokinetik bir fenomen olduğuna inanmakta ancak bazı kişiler bunun sadece gündelik tecrübenin dışında ve fakat sıradan bir fenomen olarak görmektedirler

Uri Geller topluluk içinde metal bükerkenHouck'un metodunun anlatıldığı bir web sayfasında grup halindeki uygulamaların tek başına yapılanlardan daha hızlı sonuç verici olduğu belirtilmektedir Katılımcılar bir araya geldikten sonra bir süre yeme içme vs şeylerle vakit geçirirler daha sonra ortaya konulan metal eşyalardan herkes kendisine iyi hissettiren birini seçip alır ve daire şeklinde oturur, ışıkların gücü azaltılır ve müzik varsa kapatılır Katılımcılar gözlerini kapatır Katılımcılara kaşık veya çatalı baş ve işaret parmakları arasında tutmaları gevşeyip zihinlerini temizlemeleri, yavaş ve derinden nefes alıp vermeleri ve kendilerini en rahat, huzurlu hissedecekleri bir yerde -plaj, orman, göl kenarı vs- bulunduklarını hayal etmeleri söylenir Tüm sıkıntı ve dertlerden uzaklaşırlar, uykulu değil ancak tamamen gevşemişlerdir, huzurludurlar Daha sonra katılımcılardan başlarının birkaç adım ötesinde altın bir enerji topunu hayal etmeleri istenir Ondan yayılan sıcaklık ve enerjiyi hissetmeleri istenir Bu enerji topundan sıcak bir ışın çıkıp katılımcıların alnına ulaştığını ve onların da bu sınırsız enerjiyi emdikleri hayal edilir Enerjinin sıcaklığı alından omuz ve kollara yayılır Güçlü ve canlı fakat yine huzurlu ve gevşemiş olan katılımcının kolunda hissettiği enerji oradan bilek ve eline akar ve dirseği ile eli arasında bu akış devam eder Enerjinin sıcaklığının baş ve işaret parmağına geldiği ve oradan istenilen yere gidebileceği hayal edilir Katılımcının üçe kadar sayıp gözlerini açması ve enerjinin elinde tuttuğu çatal ya da kaşığa akması için ona üç kez "Bükül" diye bağırması istenir
Ancak bu noktadan sonra dikkatin dağıtılması ve katılımcıdan dikkatini tümüyle vermeden yoğunlaşması istenir Hatta dikkatin belirli bir düzeyde dağıtılması için herhangi bir konuda (kaşık bükmek değil) atışli bir tartışmaya bile girilebilir veya tanıtığınız biriyle metal bükmek dışında bir konuda da konuşabilirsiniz Konu üzerinde daha yoğun düşündükte işlerin daha da zorlaştığını göreceksinizdir Bu yüzden dikkatinizin başka bir yöne kayması gereklidir daha sonra metali alıp istediğiniz bir noktadan kolayca bükebildiğinizi göreceksiniz Ancak metalin kolaylıkla bükülebilecek noktaya gelişi birkaç dakika alabildiği gibi saatler de sürebilmektedir Aynı sayfada deneylerini paylaşan katılımcı onsekiz katılımcıdan sadece ikisinin bükmeyi başaramadığını belirtmekte ancak başarısızlık karşısında yılmayıp denemelere devam edilmesini önermektedir

Dikkat: Yukarıdaki metotta kaşık elle bükülür ancak zihinle öylesine eriyik bir kıvama gelir ki bu çok rahatça yapılır

----------------Forumturka--mobidek------------------------------------------------------

Rick Tobin ve Ellie Crystal'in Metodu
Ellerinizi yıkayın ve çatal veya benzeri bir metal nesneyi elinize alın Rahatça oturun, gevşeyin, gözlerinizi kapayın zihninizi her türlü düşünce ve duygudan arındırın Daha sonra parmak uçlarınızla nesnenin yüzeyini yavaşça ovalayın ve yüzeyin size ne hissettirdiği üzerine yoğunlaşın Metaldeki moleküler enerji akışını hissetmeye çalışın ve nesnenin büküldüğünü hayal edin ve asla güç uygulamayın

Hipnotik Telkin
Bu yöntemde kişi hipnotik trans haline sokulur ve gerekli telkinlerle psişik gücünü tam olarak kullanabileceği, kaşığın kendi isteğiyle büküleceği telkini verilir ve bu duruma tam bir inanç duyması sağlanır Bu yöntemle de eğer kişiye yapılan telkin güçlüyse ve bilinçaltı kısıtlamaları tam olarak kaldırılabilmişse kaşık bükülecektir


Film
Bilim Kurgu sinemasında çığır açan bir film olarak görülen 1999 yapımı Matriks'de Neo bir oğlan çocuğunun güç kullanmaksızın bir kaşığı büktüğünü izler Çocuk Neo'ya kaşığı bükmenin imkansız olduğunu ancak algısını "büküp" dünyada geri kalan diğer her şey gibi kaşığın da gerçekte olmadığını kavraması gerektiği söyler


İnanç ve Hayal - Dini-Mistik Hayat Ve Telekinezi
İnanç ile gündelik, sıradan hayatta alışkın olmadığımız pek çok şeyin gerçekleşebileceği inancı aslında oldukça kadim zamanlara kadar gitmektedir Kadim dünyada kişinin inanç ve hayal dünyası ile fiziksel gerçeklik dünyasının varlığın birbirleriyle organik ilişki içinde olan çeşitli katmanları olduğu kabul edilmekteydi oysa bu anlayış Avrupa'daki felsefi ve bilimsel değişimler neticesinde önce Ruh dünyasının yadsınması daha sonra da Zihin ile Madde arasında derin bir uçurum koyulmasıyla neredeyse kaybolmaya yüztuttu Ancak farklı dinlerin peygamberleri, veli ve azizleri inancın muhteşem gücü hakkında sözler, deyişler sunmuşlar ve inananlar veya en azından dindar kimseler de bunun gerçekliğinden asla şüphe etmemişlerdi Örneğin İsa peygamber denizdeki kasırgayı istekleriyle durduramamalarını havarilerin yetersiz inancına bağlamış ve onları azarlamıştı İslam tasavvufunda Muhyiddin Arabi hayalin yaratıcı gücü olduğunu apaçık bir şekilde belirtmiştir Arabi insan-ı kâmil ile ilgili izahlarında onun bütün ruhani enerjisini yoğunlaştırarak (ki buna himmet adını vermektedir) herhangi bir nesneye tesir edebileceğini hatta mevcut olmayan bir nesneyi dahi varlığa büründürebileceğini ifade eder Arabi'nin varlık görüşünde Varlık alemi beş katmandan oluşmaktadır Hisler Alemi, Misâl Alemi (hayalin denk düştüğü alem budur), Ruhlar Alemi, Müteal Akıllar Alemi, Zat Alemi Her insan kendi hayal aleminde bir şeyi var kılabilir ancak İnsan-ı Kâmil veya Arif hayalinde var olan şeyi himmeti yani ruhani gücüyle zihninin dışına yansıtabilir Ancak arifin gerçekte mevcut olmayan bir şeyi varlığa büründürmesi ile Tanrı'nın birşeye mevcudiyet vermesi arasındaki derin fark arifin varlık verdiği şeyin onun himmeti sürecinde mevcudiyetini koruması ve sonra kaybolmasıdır Ayrıca arif himmet kuvvetinin kendisinin kuvveti değil sadece Tanrı'nın kuvveti ve onun Kaviyy isminin tecellisi olduğunu bilir ve bu marifeti onu kendi isteğiyle himmet gücünü kullanmaktan sakındırır
Tibet Budizminde lamaların eğitimlerinde de benzeri şekilde hayaldeki bir varlığa his dünyasında gerçeklik kazandırılmaya çalışılır Tibet'in o dönemde yabancıların girmesinin yasak olduğu Lhasa'ya giren ilk Batılı olan ve lamalar arasında bir süre kalarak çalışmalarını gözlemleyen Alexandra David-Neel de eserinde öğrencilerin inzivaya kapanıp Yidam'ını (koruyucu yarı-tanrı) günde bir öğün yedikleri yemek ve uyku haricinde hayal etmeye devam etmesi ve belirli mistik deyişlerin tekrarlamasıyla fiziksel dünyada varlık kazandırması ve hatta onun ayaklarına temas etmesi istenir Yaratılan ve tulpa denilen bu varlıkların eğer onları meydana getiren kişinin belirli bir zihinsel ve ruhsal aydınlanma derecesine ulaşmamış olması durumunda tehlikeli olacağı uyarısını yapan Neel'in kendisi de belirli ayin ve konsantrasyonları uygulayarak bir Tulpa gerçekleştirdiği söyler
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.