04-11-2008
|
#1
|
kesmeshaker
|
Kaldırım taşı ve Kağıttan Kayığın Hikayesi
Kaldırım taşı ve Kağıttan Kayığın Hikayesi
Kaldırım taşının kağıttan kayığa olan sevgisinin hikayesi bu  Bir kaldırım taşı vardır; arnavut kaldırımlı, evlerle boğuk ama komşu sokakların hüznüne akan uzak bir sokakta Her kaldırım taşı kadar sıradan, ancak kendi içinde taş soğukluğundan daha sıcak bir başkalıkta Dizili sıra sıra taşların arasına sıkışık, ama bir o kadar ferah gönlünde Boğulduğu kalabalıktan çıkamasa da, insanlarla akan diğer sokaklara-caddelere ve de şehre Bir yandan mahkum sokağına, bir yandan da o kadar hürce katılmış şehrin kalabalığına
Ne zaman yağmur yağsa, biraz serinler bedeni; insanların her gün basıp çiğnediği Yağmurla içi ayrı bir ferahlar çünkü her yağmur onu sevdiğine,kağıttan kayığa bağlar  Başladı mı yağmur, üst sokağın afacanları bırakırlar nazlı kağıt kayığı sokağın taş zeminine Aktıkça su aşağı, bizim kaldırım taşına doğru, biraz daha yaklaşır sevdiceği Salına salına gelen sevdiğine bakar ıslak, ferahlamış gönlü ile Tam kucaklayacakken kayığı bizim kaldırım taşı, kayar gider ellerinden birden, onu getiren yağmur alır götürür yine
Günler geceleri kovalar, yağmurlar selleri, her sonbahar yağmurunda görür sevdiğini Her yağmur farklı bir elbise giyer sevdiği, bazen gazeteden, bazen dergiden, bazen eski bir çerez külahından
Yağmurla ıslanıp berraklaşan gönlü, sonunda anlar kendi gerçeğini Yağmurla beklediği sevdiği yine yağmurla gider Her yağmurda yeniden sevilip, yağmur bitmeden onu terkeder 
|
|
|