Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kör, oldum

Kör Oldum!!

Eski 08-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kör Oldum!!




Kör oldum!
İlk günden beri aynı sahneyi oynuyorlar karanlık sahnenin siyah perdeleri önünde İlk günden beri aynı gösterim geceleri rüyamda… Keşke bilseydim sabah olduğunda aydınlığı göremeyeceğimi… Bilseydim; evde oturup zaman öldürmez, o çok sevdiğim “Hırsız”ı dünya gözüyle doyamasam da görmeye uzun uzun, ilk ve son kez görmek isterdim Televizyonda dizi izlemez, karanlık dünyamı aydınlatmasa da dünya güzelliklerini son bir defa görürdüm Siz, bilseniz yarın sabahtan itibaren göremeyeceğinizi… Kimi ya da kimleri, neyi ya da neleri görmek isterdiniz en son? Ufacık bir ışık olsa; susuzluktan kendini salmış çiçeklerin suya kavuştuklarında dirildikleri gibi ben de dirileceğim… Ufacık bir ışık…
Günler geçtikçe karanlığa da alışılıyormuş Her şeye alışıyor insan Ancak yoksunluk başka… Yanımdan bir yere ayrılmasa da kimse, ben bu karanlık dünyanın içinde her an yalnızım Bazen kendi sesimi bile özlüyorum bu karanlık yalnızlığımda… Aynanın karşısına geçip kendimle konuşmayı, konuşurken dudaklarımın hareketlerini görmeyi özledim… Günler geçtikçe unutuyorum her yeri, her nesneyi, her şey… Gözümün önünde canlandırabildiğim tek yüz, O’na ait Beklide şuanda canlandırdığım yüz O’nun yüzüne hiç benzemiyordur Belki de ben bir insan yüzü bile canlandıramıyorum ama gözümün önünde iki göz, bir yüz var… Her kime benziyor ya da her neye benziyorsa, bana anlattığı tek kişi…
Ben diğerlerine göre şanslıyım elbet Yaşının önemi olmaksızın hayata gözlerini “hiç açamamış”, renkleri, doğayı, güneşi, denizi veya benim gördüğüm O gözlerin bir benzerini dahi göremeyenler var
İlerleyen zaman içinde evde oturmak can sıkıyor Dışarıya çıkarttıklarındaysa, sadece gürültü duymak, o seslerin kaynaklarını görememek üzüntü veriyor İstanbul’un yoğun ve karışık trafiğinde yeşil ışığın yanmasını beklemeden trafiğin seyreldiğinde koşarak karşıya geçmek veya trafik iyice sıkıştığında hareket edemez araçların arasından karşıya geçmek ne kadar güzelmiş meğer… Sahilden, denizin bitmediği bitiş çizgisine bakın! Güneş o çizgiden batarken gözünüzü aldığı için kısarsınız ya… O yüz ifadesi kime yakışmaz? Hangi sevgilinin o bakışları sevenin gönlünü çalmaz? Ben, güneşe bakarken gözlerimi kısmıyorum Üzerinden geçmeyi çok sevdiğim Boğaz Köprüsü’nü… Kırmızı, eskimiş boyası ile Sultanahmet’e kafa tutarcasına karşısında duran Ayasofya’yı… Hayatımda ilk gördüğüm gün “vay canına!” dediğim Sultanahmet Camisi’ni… Adını hep Edirne’deki Selimiye Camisi ile karıştırdığım, mimarisi ve inşasındaki onlarca gizemli olayın olduğu Süleymaniye Camisi’ni… Âşıkların Kız Kulesi’ni, Yıldız Parkı’nı… İçini defalarca gezdiğim, yine de gezmeyi istediğim Topkapı Sarayı’nı… İçindeki uğultusunu başka hiçbir şeye değişmeyeceğim Kapalı Çarşı’yı, Kokusunu hiçbir şeye değişmeyeceğim Mısır Çarşısı’nı… Çocukken ne için yapıldığını anlayamadığım ama sadece ona bakmak için arkadaşlarımı kandırıp yanına kadar gittiğim Bozdoğan Su Kemerini… Çok sevdiğim, bütün aile eşrafının cenazelerinin son yolculuklarına uğurlandıkları, İstanbul’un Fatihi’nin kabrinin bulunduğu Fatih Camisi’ni… Ne gündüz gözüyle heybetli siluetlerini görebileceğim ne de geceleri ışıklandırılmış hallerinin estetik halini görüp de içimi yaşam sevinci kaplayacak Saatlerin de hiçbir önemi yok benim için Görüyorken kolumdan eksik etmediğim, kolumda olmadığı zaman rahatsızlık hissettiğim saatim kolumda yok Fakat eksikliğini de hissetmiyorum, rahatsız da olmuyorum Çünkü saatlerin de hiçbir önemi yok benim için… Ben hep geceyi yaşıyorum Bütün gün; küçük, pille çalışan radyomu dinliyorum El yordamıyla değiştirdiğim parazitli istasyonun adını, arada söyledikleri zaman öğrenebiliyorum Bazen balkona bir kuş geliyor Sanırım gelen kuş hep aynı kuş Sesinden “kumru” olduğunu anlıyorum İlk geldiği gün benimle konuşmamıştı Birkaç şey söyleyip uçup gitmişti Artık gitmiyor hemen O geldiği zaman radyomu kapatıyorum Uzun uzun sohbet ediyoruz onunla Hep haber getiriyor ama kimden olduğunu bir türlü söylettiremedim O da benden sıkıldı Gelmiyor artık Son geldiğinde yeni gün doğduğunda geleceğim demişti ama bir daha gelmedi Doğan yeni gün, benim için dün biten günden farksız
Doğan her yeni güne umutla bakıyorum Ancak bu sadece surat ifadesinden daha ileri gitmiyor Yine doktorun söylediğine göre; yüz ifadem düşündüklerimle bağlantılıymış Hâlbuki ben düşünmüyorum Sürekli bir yüz görüyorum…

Ben o eski ben değilim
Gözüm gülse içim erir
Kaybedenler kervanında en önlerdeyim
Bana “gel” dese içim erir

İlerleyen günlerde, zorlandığım, tek başıma yapamadığım işleri artık tek başımayken de yapabiliyorum Bilirsiniz işte… Basit işler… Tebessüm etmek, kendi kendime gerçekleri söyleyip kabullenmek gibi işler Yağmurlu havada ters dönen şemsiyeleri görmesem de sokaklarda bir yerlerde varlar biliyorum… Fark ettim ki kör olmanın da avantajları var Kötü niyetli insanları görmüyorsunuz, kazaları ve oralarda yaralananları, ölenleri görmüyorsunuz, ağlayan çocukları görmüyorsunuz, güzel İstanbul’un kirletildiğini görmüyorsunuz Eğer bir kör iseniz; sadece hissettiğiniz gibi yaşıyorsunuz Gören hiçbir insanın yapamayacağı bir şeydir bu Görürken ne kadar kapatırsanız kapatın gözlerinizi, elbet bir yerde açmak zorunda kalıyorsunuz gözlerinizi Görmeyen biri için çok daha kolaydır temiz bir dünyada yaşamak Yaşamak denirse… Görmediğimiz, göremeyeceğimiz için gerçekleri; tek gerçek bizim kabul ettiklerimizdir Gözlerim görmüyor ama gönül gözüm gelişti benim Zaten görmesi gereken gözler değil…

— Ey bu yazıyı okuyabilenler! Uzuvlarınız tutar, gözleriniz görür, kulaklarınız duyar iken; size lütfedilen bu paha biçilemez nimetlerin değerini bilin! Yaşamanız gereken hiçbir güzelliği yarına ertelemeyin
Hiç gören ile görmeyen bir olur mu?

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.