Prof. Dr. Sinsi
|
Yanmayan Ampulden Nasıl Mutlu Olunur (:
Kadın, akşam yemeği için masayı hazırlamak ve salata yapmak üzere mutfağa girerken elektrik düğmesine bastı Işığın yanmasıyla sönmesi bir oldu Birkaç kez bastı düğmeye, yok, yanmadı “ Galiba ampul yandı ” diye düşündü Hemen bir ampul bulup değiştirdi, yine yanmadı Yapacak başka bir şeyi yoktu Bu işlerde de o kadar beceriksizdi ki, öyle anlatılır gibi değil Anahtar sıkışan bir kapı kilidini açmak, radyoda aradığı bir istasyonu bulmak, ocağın tüpünü değiştirmek onun için oldukça zordu O nedenle şansını zorlamadı, yanmayan ampulle uğraşmaktan vazgeçti Aspiratörün ışığını yaktı Yarı aydınlık mutfakta çalışmaya başladı Nasıl olsa az sonra eşi gelir ve gerekeni yapardı Eşi, tüm onarım işlerinde çok iyiydi Ancak birazcık ihmalkârdı ve de unutkan, hatta çok  “ O, bıçağa sap takıncaya kadar, hıyarın vakti geçer ” di
Salatayı yaptı, yemek masasını hazırladı Derken eşi geldi; yarı aydınlık mutfağa girince, mutfak lâmbasına baktı Kadın :
-Ampul yanmıyor, dedi
Eşi hemen bir sandalyeye tırmandı Ampulü sıkıştırdı yanmadı, gevşetti yanmadı; çıkarıp tekrar taktı, yeniden bastı düğmeye, yok      Başka ampul denedi yine yanmadı Kadına döndü:
-Ampul sağlam, duyu bozuk bunun Neyse yarın bakarım, bu akşam böyle idare edelim Birkaç dakikalık bir işi var, o kadar Hele bir yarın olsun
Yemeğe oturdular Loş ışıkta yemeklerini yediler Aspiratörden yansıyan ölü gözü gibi ışıkta, yemek tabaklarının üzerinde oynaşıp duran gölgelerin karanlığında lokmalarını bulup karınlarını doyurdular
Ertesi gün erkek, akşamdan epey sonra geldi eve Yemek için mutfağa girdiğinde, yanmayan ampülü görünce kadına baktı:
-Hay Allah ! Unuttum duy almayı Zaten çok işim vardı Neyse ! Yarın bakarım
“ Bu yarınlar hiç bitmez ya, neyse! ” diye içinden söylendi kadın
- Akşamları işten geç geliyorsun Ben yarın bir elektrikçi çağırıp yaptırayım
Erkek: - Yok yok! Yarın yaparım, iki dakikalık iş, ne olacak ki !
Yine yarı aydınlıkta yemeklerini yediler Erkek için pek sorun yoktu zaten Karanlık mutfakta sadece yemek yerken sıkıntı çekiyordu birazcık Yani onbeş bilemediniz yirmi dakika Bu kadar kısa sürede insan tilki derisine bile katlanır Kadın masayı topluyor, kabı kacağı toparlıyor, yemek sonrası kahve yapıyor; böylece karanlık mutfağın sıkıntısı içini daraltıyordu Olan kadına oluyordu yani
Daha ertesi gün erkek yine geç geldi işten Aslında yorgundu zavallı Ama ihmalciliği ve unutkanlığı da su götürmez bir gerçekti Bozuk duyu çoktan unutmuştu nasıl olsa Mutfağa yöneldiğinde yanmayan ampul aklına geldi veya loş ışığı görünce hatırladı belki Mahcup bir tavırla kadına döndü:
-Yine unuttum duy almayı     İşim de öyle çoktu ki ! Yarın bakarım
Yanıtlamadı kadın Bozulan eşyaların, âletlerin günlerce onarılmamasına alışıktı zaten Su kaçıran musluklar, kapanmayan kapılar, vidaları gevşemiş veya düşmüş sandalyeler , çarpılmış dolap kapakları vs hep erkeğin ilgisini bekliyordu Erkek, tamirci çağırmaya gerek olmadığını, bunları onarmanın birkaç dakikalık bir iş olduğunu söylediği için , kadın tamirci de çağıramıyordu Erkeğe dönüp:
-Ben yarın bir elektrikçi çağırayım, senin vaktin yok Diye şansını bir kez daha denedi
Erkek atıldı hemen:
-Yok yok ! Yarın erken çıkacağım işten, yeni bir duy alırım, gelince yaparım Birkaç dakikalık iş nasıl olsa
Dördüncü gün yine akşam oldu Kadın karanlık mutfağa girdi Aspiratörün yetersiz ışığında sabırla salatayı yaptı, yemek masasını hazırladı    Mutfak öyle karınlıktı ki ! Korku filmi gibi  Hele yemek masası daha da karanlıktı Masaya büyükçe bir mum koydu, yaktı Hiç olmazsa aydınlık olsundu biraz Mum birden aydınlattı masayı ve mutfağı Kadının da içi aydınlandı mum ışığıyla Gölgeler oynaşıyordu mutfağın duvarlarında
-“ Ay ! Ne güzel ! Çok da romantik! ” dedi içinden
Masaya kuru çiçeklerden oluşan bir arajman iliştirdi Mum ışığı ve çiçeklerle güzel bir görüntü oluşmuştu Sanki özel bir sofra hazırlıyor gibiydi Her gün kullandığı su bardaklarını koymadı o akşam, başka bardaklar çıkardı Daha güzel ve daha yeni      Masaya şöyle bir baktı, çok hoş görünüyordu ” İyi ki yanmıyor ampul ” Diye geçirdi içinden Eşi neredeyse gelirdi artık Böyle güzel bir masaya, üzerideki günlük giysilerle oturmak istemedi Hemen yatak odasına indi Üzerindekileri çıkardı, daha derli toplu bir şeyler geçirdi üzerine Bir de saçlarına şekil verdi aceleyle Aynaya baktı, solgundu yine Ruju benek benek değdirdi yanaklarına, eliyle dağıttı, gözlerine kalem çekti İyi ! Oldukça güzel görünüyordu Beğendi aynadaki görüntüsünü Telâşla yukarı çıktı, mutfağa girdi
Derken erkek geldi Her zamanki gibi hemen mutfağa yöneldi Masadaki yanan mumu, ışıkta parlayan bardakları, çiçekleri görünce şaşırdı Telâşlandı birden Sözcükler arkaarkaya döküldü ağzından:
-Bugün özel bir gün mü? Bu masa ne böyle? Biz hangi aydaydık? Ayın kaçı bugün? Yoksa doğum günün mü bugün? Yine mi unuttum?
Kadın gülümseyerek:
-Yok canım ! Ne başka bir özel gün, ne doğum günüm     Duy bozuktu , ampul yanmıyordu ya, unuttun mu? O nedenle mum yaktım ve masaya her zamankinden birazcık daha özen gösterdim, hepsi bu
Erkek kadına sevgiyle sarıldı, yanağına sıcak bir öpücük kondurdu:
- Kusura bakma, yine unuttum duy almayı Yarın bakarım Aslında iki dakikalık iş de, inan onu düşünecek zamanım yok, çoktan unuttum
Gülümsedi kadın Mum ışığıyla aydınlanan masaya oturdular Bu değişik ortamda, her akşamkinden daha zevkli yemek yediler, güzel sohbetler ettiler O akşam, yemek oldukça uzun sürdü Hatta erkek, karnı doyar doymaz masadan kalkmadı her akşamki gibi Kahvelerini yemek masasında içtiler Eski günlere döndüler, anılarını tazelediler Ne zamandır yapmamışlardı bunu
( Aradan bir hafta geçti ve o duy hâlâ bozuk Belki yarın onarılır Ne olacak canım, nasıl olsa iki dakikalık iş )
|