Habib Baba Ve 4. Murat |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Habib Baba Ve 4. MuratHabib Baba, 4 Murat devrinin gizli, kimsenin bilmediği Allahdostlarındandır Yaşlıdır,fakirdir,gariptir Fakat Rabbinin katında daalemlere denk bir değerin sahibidir ![]() Yaşlı Habib Baba, uzun bir kervan yolculuğunun sonunda Erzurum’dan İstanbul’a gelmiştir ![]() Yolculuğunun tozunu, yorgunluğunu atmak için bir hamama gider… Niyeti, şöyle iyice bir keselenip, paklanmak… Bedenini de ruhuna denk kılmaktır Fakat hamamcı Habib babayı içeri sokmak istemez ![]() ‘Bugün’ der, ‘Sultan Murat’ın vezirleri hamamı kapattılar, dışarıdan müşteri alamıyoruz ’ Habib baba üzülür… Rica, minnet eder, yalvarır… ‘Ne olursun’ der, ‘kimseye varlığımı belli etmem, aceleyle yıkanır çıkarım Bu tozlu bedenle Rabbime ibadet ederken utanıyorum Bin bir dildöker Hamamcı ehli-i insaftır… Dayanamaz… Kabul eder… Hamamın ensonundaki odayı göstererek … ‘Baba şu odada hızla yıkanıp çık, parada istemem Yeter ki vezirler,senin farkına varmasınlar ’Habib baba sevinerek kendine gösterilen yere girer Yıkanmayabaşlar… Ve bu arada hamamcının karşısında yeni bir müşteri belirir ![]() Boylu, poslu, genç, yakışıklı biridir bu gelen Onunda görünümüfakirdir… Ama sadece görünümü… İkinci müşteri kılık değiştirmiş, 4 Murat’ dır O gün vezirlerinin topluca hamam alemi yapacaklarındanhaberdar olan padişah merak etmiştir ![]() ![]() ‘Hele bir bakalım’ demiştir, ‘bizim vezirler, hamamda benden uzakta, kendi başlarına ne yaparlar, nasıl eğlenirler?’ Ve bu merak padişahı, tebdil-i kıyafet ettirerek, hamama getirmiştir ![]() Az önce yaşananlar bir kez daha tekrarlanır… Hamamcı vezirler der almak istemez… Padişah ise, ne olursun der, bastırır ve padişah galip gelir… Habib babanın yıkanmakta olduğu odayı göstererek, genç padişahın kulağına fısıldar: ‘Şu odada bir ihtiyar yıkanıyor Sende sar peşte mali beline giryanına… Beraber sessizce yıkanın, bir an evvel çıkın… Ve ekler: ‘Aman ha! Vezirler varlığınızı bilmesinler ’ Sonra 4 Murat da Habib babanın yanına süzülür Beraber sessizceyıkanmaya başlarlar Bu arada, hamamın büyük salonundan gelen tef,dümbelek, şarkı, türkü sesleri ortalığı çınlatmaktadır… Habib babanın gözü, genç hamam arkadaşının sırtına takılır Birazkirlenmiş gibi gelir ona… Allah hikmeti gereği dostuna, o yanındakinin tebdil-i kıyafet etmiş padişah olduğunu ilham etmemiştir… Ve yanındakini, görüntüsüne uygun, kendi gibi fakir bir delikanlı zanneden Habib baba yumuşak bir sesle konuşur: ‘Evladım’ der, ‘Sırtın fazlaca kirlenmiş, müsaade edersen bir keseleyivereyim ’Padişah aldığı bu teklif karşısında şaşkınlaşır ve büyük bir haz duyar… Haz duyar, çünkü ömründe ilk defa biri ona, padişah olduğunu bilmeden, sırf bir insan olarak, karşılık beklemeksizin bir iyilik yapmayı teklif etmektedir ![]() Memnuniyetle Habib babanın önünde diz çökerken: ‘Buyur baba’ der, ‘ellerin dert görmesin’ Bu arada içerideki alemin sesleri hamamı çınlatmaya devam etmektedir Habib baba, 4 Murat’ın sırtını bir güzelkeseler… Fakat padişah kuru bir teşekkürle yetinmek istemez ![]() Ne deolsa insandır ve o da her insan gibi kendine yapılan iyiliklerin kölesidir ‘Baba’ der, ‘gel bende senin sırtını keseleyeyim de ödeşmiş olalım ’Habib baba, teklifin kimden geldiğinden habersiz, tebessümle; Olur evlat’ deyip, sultanın önünde diz çöker Bu arada, Sultan Muratkese yaparken bir yandan da Habib babayı yoklar, ağzını arar… ‘Baba’ der, ‘görüyor musun şu dünyayı… Sultan Murat’a vezir olmak varmış… Bak adamlar içerde tef,dümbelek hamamı inletiyorlar, sen ve ben ise burada iki hırsız gibi…’ Habib baba Sultan Murat’ın cümlesini tamamlamasına fırsat bile bırakmaz, kendi hükmünü söyler… Sultan Murat’ın Habib babadan duydukları, ağzı açık bırakıp, keseyi elden düşürten cinstendir: Ah Be evladım’ der, Habib baba, ‘Sultan Murat dediğin kimdir? Sen asıl Alemlerin Sultanına kendini sevdirmeye bak ki, O seni sevince sırtını bile Sultan Murat’a keselettirir… |
|
|
|