08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tom Ve Jerry
Ya da Bir Dönüş Hikayesi
‘Arkasına bakmadan hızla koşuyordu Koştukça yüzündeki çizgiler belirginleşiyor,yaşlanıyordu Yolun kenarlarına yerleştirilmiş aynalardan bunu kolaylıkla görebiliyordu Artık koşamayacak hale geldiğinde bir aynanın karşısında derin derin soluk alırken buldu kendisini Tanınmayacak kadar yaşlanmıştı Aynalar yalan söylemezdi Bu arada arkasından gelenler onu geçmişti Korktu,keşke durmasaydım,diye düşündü;ama artık daha fazla koşamam,dedi,yoruldum Yaşlı yüzünü güneşin batışını seyreder gibi seyretti Koşmaktan yoruldum,dedi aynaya,koşmaktan yoruldum ’
Jerry yataktan irkilerek uyandı Kan ter içinde kalmıştı Yataktan hızla fırladı Boy aynasının karşısına attı hemen kendisini Yüzünü inceledi Çok şükür yaşlanmamıştı daha! Sadece bir rüyaydı Öyle miydi ? Dalgın bir şekilde yatağına döndü Çok zamandır içinde taşıdığı sıkıntı su yüzüne çıkmıştı Bu sadece bir rüya değildi Saatine baktı Yatağın yanındaki çıngıraklı zili salladı Uşağı geldi ’’Kahvaltımı hazırla’’,dedi tok bir sesle Üstünü değiştirerek malikanesini dolaşmaya başladı Büyük tabloların ve piyanosunun olduğu kabul odasının tam ortasında durdu Sonsuza doğru bir deniz uzanıyordu odanın penceresinden Odayı süzdü Filmlerinde de olduğu gibi,tıpkı evin –özellikle mutfağın – bir bölümünde küçük bir oyuk içinde yıllarca yaşayan ailesini düşündü Yalnız yaşayan bir fare için çok fazla büyük değil mi bu malikane,diye sordu kendisine Yanıtladı:Evet Odadaki aynanın karşısına geçip tekrar yüzüne baktı Evet,dedi,bir güneşin doğuşu ile batışı arasında yaşamamız gerekenlerdir mutlak olan ’Aslında’ yaşamamız gerekenler…Niye bu kadar koşturuyorum ki? Birilerinin benden yaşamamı beklediği hayat için Uşağı,’’Efendim kahvaltınız hazır’’,dedi Jerry,her türlü yiyecekle donatılmış kahvaltısına oturdu Çayını yudumlarken,acaba yanlış mı yapıyorum,diye sordu kendisine Yeter miydi bu kadar ? Uşağın,’’Efendim arabanız hazır’’,dediğinde yarım saattir masada bir lokma yemeden oturduğunu fark etti İşte koşuşturma başlıyordu Malikanenin büyük kapısından çıkar çıkmaz hayranları etrafını sardı ’’Bay Jerry lütfen bir imza’’,’’Ben seni çok seviyorum,senin gibi olmak istiyorum Jerry’’ ’’Açılın Bay Jerry çekime yetişmek zorunda’’ Jerry,arabada kendisinden alınacak bir imzanın,kendisiyle çekilecek bir fotoğrafın ne işe yarayacağını düşündü Bu insanların başka işi yok muydu? Cebinden çıkardığı aynaya baktı Bir labirent içinde doğru yolu bulmaya çalışan bir farenin tedirginliği vardı yüzünde Bir farenin yüzünde ne çok anlam vardı! Arabadan inince de aynı telaşı yaşadı İmza istemeler,fotoğraf çektirmek isteyenler,ona sadece dokunmak isteyenler,itişip kakışmalar…Kendisini kulise zor attı Ne boğucuydu her şey burada Star yazan kapının önünde Tom’la karşılaştı:’’Günaydın Jerry,nasılsın bugün?’’ ’’Biraz düşünceli’’,dedi Jerry Tom’’ Hasta mısın yoksa,durgun görünüyorsun’’,dedi Bu arada sette yoğun bir telaş vardı Çekimin yapılacağı mutfak hazırlanıyordu Tom ve Jerry’nin birbirini kovalayacağı güzergah elden geçiriliyordu ’’Yanıt vermedin?’’,diye sordu Tom Böyle asık bir yüzle tüm gün çalışamazdı ’’Ben bu işi bırakıyorum’’,dedi Jerry kendinden emin bir tavırla Tom aslında bu cevabı uzun zamandır bekliyordu ama yine de inanmamış gibi göründü ’’Şaka yapıyorsun herhalde’’,dedi ’’Ben ciddiyim Tom,yeter bu koşuşturma,hem nereye kadar…’’Tom sinirlenmişti ’’Ne demek nereye kadar Uzun ve yorucu bir mücadeleden sonra bu seviyelere kadar geldin Şan,şöhret,para…Bunları bir kalemle silemezsin! Dışarıda senin yerinde olmak isteyen milyonlarca fare var!’’ Tom söylediklerinin Jerry üzerinde ne kadar etkili olduğunu merak ediyordu ’’Ben artık yoruldum Tom Köyüme döneceğim,ailemin yanına Ne zamandır bunu düşünüyordum Yaşlanmadan ve daha fazla kirlenmeden sadece kendim için bir şeyler yapmak istiyorum ’’ Tom artık ne diyeceğini bilemiyordu ’’Hayat bir mücadeledir Jerry,nereye gidersen git bundan kaçamazsın’’ Jerry mücadelenin sembolü olmaktan sıkılmıştı ’’Ben sadece köyüme dönmek istiyorum’’,dedi Jerry Tom’la tokalaştı yüzüne bakmadan Hızlı adımlarla arka kapıdan çıktı Kimsenin onu tanımadığı,peşinden koşmadığı bir kaldırımda sessizce yürüyordu Rahatlamıştı Bir gün yaşlanacağını hatırlattığı için Allah’a şükretti Cebinden aynasını çıkardı Bir güneşin doğuşunu seyreder gibi yüzünü seyretti Sonra bir taksiye atlayarak köyünün yolunu tuttu
|
|
|