08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Bedeninin Acizliklerinden Biri Alerji
İnsan Bedeninin Acizliklerinden Biri Alerji
Görünürde hiçbir rahatsızlığı yokken birden üst üste defalarca hapşırmaya başlayan, gözleri kızarıp sulanan, nefesi daralan veya derisinde kızarıklıklar kabarcıklar oluşan insanları görmüşsünüzdür Bazen en temel besinlerden, arılardan hatta çiçeklerden dahi uzak duran bu kişilerin şikayetçi oldukları rahatsızlığın adı "alerji"dir
Alerji, kişilerin aslında zararlı olmadıkları halde bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermesi olarak tanımlanabilir Bu maddelere alerjen adı verilir
Alerji, vücuda yabancı bir maddenin girmesi ve bunun ardından bağışıklık sisteminin harekete geçmesiyle başlar Polen alerjisini örnek verecek olursak; kalıtsal olarak alerjiye eğilimli kimse polenlerden etkilendiği zaman bağışıklık sisteminde, polenlerde bulunan proteinlere yani alerjene karşı immünoglobulin E (IgE) denilen antikorlar üretilir Bu antikorların yapısı alerjene göre değişir; bir başka deyişle, bu antikorlar alerjene özeldirler Ev tozuyla beslenen mikroskobik böcekler olan akarlardan, evcil hayvan kılına, meyve-sebze çeşitlerinden, balarısına kadar alerjen maddeler çok fazla çeşitlilik gösterirler
Alerji Nasıl Meydana Gelir?
Her insanın vücudunda IgE denilen bu antikor üretilmektedir; ancak "alerjik" insanların vücudunda çok daha fazla IgE üretilir Örneğin kanarya otu alerjisinde, hasta, bu otun polenlerini zararlıymış gibi algılar ve böylece yanlış hedefe yöneltilmiş bir bağışıklık tepkimesi başlatır Yani alerjik bir insan ortada vücuduna zarar verecek hiçbir şey yokken aniden rahatsızlık yaşar
Alerjik olmayan insanlarda ise polenler IgE değil, immünoglobulin G (IgG) ya da immünoglobulin M (IgM) gibi başka antikorlar üretilir IgG veya IgM insanlardaki alerjik tepkimelerde rol oynamazlar; aksine alerjiden koruyucu olabilirler
Bütün immünoglobulinleri ise B lenfosit denilen özel akyuvar hücreleri üretir B lenfositlerinin antikor yapmasına, yardımcı T lenfositleri denilen akyuvarlar yardım eder Ayrıca B lenfositlerine makrofaj hücreleri de yardımcı olur Makrofajlar yabancı maddeleri yani alerjenleri içlerine alarak etkisizleştirir ve sonra onları T lenfositlerine sunarlar Böylece T lenfositlerini etkinleştirirler T lenfositleri de B lenfositlerine, IgE yaptırır Bir kişi, belli bir alerjenle ilk karşılaştığında, yalnız o alerjene özel olan bir IgE antikoru üretir
Mast adı verilen hücrelerin yüzeyinde yapışık bekleyen her alerjene özel IgE molekülleri bu hücrelerin yüzeyinde, pusudaki askerler gibi, hazır beklemektedir Antijen söz konusu hücrelerin yüzeyindeki IgE moleküllerine bağlanınca bu hücreler etkinleşir ve bir seri kimyasal madde salgılar Bu maddeler de alerjik tepkimelere yol açarlar Ancak alerjik insanlarda neden IgE antikorlarının daha fazla üretildiği, hangi sebeple hastalık yapmayacak sıradan maddelere vücutlarının tepki gösterdiği sorusuna cevap verilememektedir
Alerjinin Nereyi Etkileyeceği Nasıl Belirlenir?
Her mast hücresi içinde, alerjiye yol açıcı otuzdan fazla madde taşıyan 500-1500 adet tanecik vardır Bu maddelerin döküldüğü yer, alerjik tepkimenin yerini belli eder Örneğin mast hücreler akciğerlerde etkinleşmişse, serbest kalan maddeler bronşları daraltarak nefes darlığı, hırıltı ve öksürük gibi astım belirtilerine yol açar Bu maddelerin en çok bilinenlerinden biri histamindir
Histamin; deride açığa çıkarsa kaşıntı (kurdeşen), akciğerlerde açığa çıkarsa bronş daralması (astım) bütün vücutta açığa çıkarsa alerji şoku (anaflaksi) yapar
Mast hücrelerinin ürettiği histamin etkisi yapan diğer askerler lökotrienler ve sitokinlerdir İşte bütün bu "askerler" yerini alınca "savaş" başlar Ardından çok büyük bir hızla alerjik tepkime oluşur Örneğin kanarya otuna alerjik bir insan, bu otla karşılaştıktan birkaç dakika sonra aksırmaya ve hırıltılı soluk almaya başlar Burnu kaşınır ve akar; gözleri kızarır, yaşarır ve kaşınır Bu kişi her an bir astım krizi geçirebilir
Alerji Nasıl Tedavi Ediliyor?
Alerji tedavisinde ilk adım, hastayı alerjik olduğu maddelerden uzak tutmaktır Polen alerjisi olanlar, polenlerin havada arttığı saatlerde evden dışarı çıkmamalı ve evdeki polenleri azaltmak için önlemler almalıdırlar
Besinlere karşı alerjide ise deneme yöntemiyle saptanan bu besinlerden uzak durmaları gerekir Günümüzde alerji tedavisinde birçok ilaç kullanılmaktadır En iyi ilaçların bile alerjiyi yatıştıramadığı durumlarda, hekimler alerji iğneleri yaparak bağışıklık tepkisini değiştirmeyi denerler Bu tedavide hastaya, alerjik olduğu maddeler az miktarlarda tekrar tekrar enjekte edilerek bağışıklık sistemi o maddeye karşı duyarsızlaştırılır Alerji gibi rahatsızlıklar bizlere bağışıklık sistemimizin mucizevi özelliklerini düşündürdükleri gibi, insanın ne kadar aciz bir varlık olduğunu da göstermektedirler Allah bir ayette şu şekilde bildirmektedir:
"Ey insanlar,siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız Allah ise Ganiy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır Hamid (övülmeye layık)tır " (Fatır Suresi, 15)
Öldüren alerji: Anaflaksi
Alerjinin en ağır ve tehlikeli şekli olan anaflaksi, vücudun tümüne etki eden yaygın alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gelişir Anaflaksi, diğer adıyla alerjik şok; erken tanınıp acil olarak tedavi edilmediğinde kişiyi şoka sokabilir ya da ölüme kadar götürebilir Sıkça duyduğumuz 'Penisilin iğnesi yapıldı, yaşamını yitirdi' veya 'Arı sokmasından öldü'  gibi olayların nedeni hep anaflaksidir
Bilinen ilk anaflaksiden ölüm vakası, M Ö 2641 yılında, arı sokmasından yaşamını yitiren Mısır Firavunu Menses'tir
Herhangi bir maddeye bağlı ölümcül anaflaksilerin, her yıl on milyon insanın 4-20 kadarında görülebileceği tahmin edilmektedir Buna göre, ülkemizde her yıl ortalama olarak 100 kişinin anaflaksiden dolayı yaşamlarını yitirdikleri söylenebilir (makale harun yahya)
|
|
|