Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cuma, günümüz

Cuma Günümüz...

Eski 04-04-2008   #1
gülgüzeli

Cuma Günümüz...



Cuma günü islam aleminin bayramıdır
Arkadaslar eğer sınavınız varsa veya rahatsızsanızyani duaya ihtiyacınız varsa buraya yazın ve sizler için dua edelimEn güzel ve en makbul dua bir mü'minn diğer bir mü'mine dua etmesidir unutmayalım!
cuma'mız mübarek olsun hayırlı cumalar

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 04-04-2008   #2
gülgüzeli

Cuma Günü
Cuma günü müslümanlar için bir bayram günü demektir Cuma namazı cemaatle kılınır Bu sebeple müslümanlar bir araya gelerek birbirleri ile yakından tanışmak ve görüşmek imkânı bulurlar Her hafta müslümanların böyle bir araya gelmesi aralarındaki dostluğu artırır, birlik ve beraberliği güçlendirir
Cuma, önemli olayların meydana geldiği çok hayırlı ve faziletli bir gündür Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür Adem (as) o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş ve o gün cennetten çıkarılmıştır
Cuma gününde bir saat vardır ki, hangi mü'min o saatte Allah'tan bir dilekte bulunursa Allah onun dileğini kabul eder

Efendimiz Aleyhisselam buyurdu:

Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktir
Üzerime salavat getirirseniz Allah da (cc) sizin üzerinize salavat getirir
Bana salavat getirin Nerede olursanız olun salavatınız bana ulaşır

- Allah Teala (CC) buyurdu: "Bir defa salavat getirene Ben ve meleklerim on defa salavat getiririz"

Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salavat getirenin Allah Teala (cc) otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder
Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardir
Kiyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salavat getirsin
Karsilaşan iki mü 'min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahlari bagışlanir
Üzerime bir günde (1000) defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez
Ömrünü boş yere heba eden kisinin kaybettigi zamani telafi etmesi için salavat-i şerife ile meşgul olmalidir Eger bütün Ömrünü ibadetle geçirmiş olsan sonra bir defa salavat-i serife getirsen, getirdigin salavat bütün ibadetlerinden daha ağır gelirdi Çünkü sen kendi gücün nispetinde salavat getirmektesin
Allah Teala(CC), perşembe günü ikindi vakti, melekleri salavat-i şerife getirenlerin ismini yazmak için yeryüzüne gönderir Cuma günü ve gecesi
salavat getirmeyi ihmal etmemelidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 04-04-2008   #3
gülgüzeli

Cuma Namazı ve Hütbe / H Mustafa SARI



Yüce Allah buyuruyor “Ey Inananlar! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman, Allah'ı anmaya koşun; alım-satımı bırakın:bilseniz, bu sizin için daha iyidir/ Namaz bitince hemen yeryüzüne dağılın, Allah'ın lûtfundan rızık isteyin; Allah'ı çok anın ki kurtulasınız/ Ey Muhammed! Onlar bir kazanç veya bir eğlence gördüklerinde, seni ayakta bırakarak oraya yöneldiler De ki: 'Allah katında olan, eğlenceden de kazançtan da hayırlıdır Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır

( 62 Sûre “Cum'a”, 9-11 âyetleri)



Cuma Namazı

Islâm dini, Cuma namazına büyük önem vermiştir Peyğamber Efendimiz (salât ve selâm ona olsun), 'özürsüz üç Cuma namazını üstüste terkeden mükellefin, münâfıklar defterine yazılacağını' buyurmuştur Kur'ân-ı Kerîm, Cuma ezânı okuyunca, işi-gücü bırakıp namaza koşmanın lüzumunu emreder Tabî'i şiddetli soğuk, kar, yağmur, kasırgagibi büyük engeller ortaya çıkarsa, fukahâmız terkine ruhsat vermişlerdir Bunun dışında kanûni veya zorunlu baskı gib sebeplerle de terke ruhsat verilir Çünkü o zaman vücubunun şartında olan izn-i âm yok demektir Camide toplu olarak namaz kılma farzıyyeti Müslümanların mutlaka haftada bir, bir araya gelmesi ve hutbeyi dinlemesi içindir

Sevgili Peygamber (sav) Cuma namazı hakkında şöyle buyurmuşlardır:

“Yüce Allah cumayı size bu sene , bu ayda, bu günde, bu mekânda, kıyâmete kadar kılınmak üzere farz kıldı Her kim benim hayâtımda veyâ benden sonra Cuma namazını küçümseyerek veyâ inkâr ederek terk ederse; Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve işinde bereket vermsein Haberiniz olsun ki, o kimsenin namazı da yoktur, zekâtı da yoktur, hayrı da yoktur Tâ ki tövbe edinceye kadarAllah, tövbe edenin tövbesini kabûl eder



Hutbe

Cuma namazının önemli özelliklerinden biri de hutbe'dir Hutbe, Cuma namazının kabûl olması için gerekli şartlardan biridir Yâni bütün şartları yerine getirilmiş olarak Cuma namazı kılınıp yalnız hutbe okunmasa, kılınan namaz kabûl olmaz Hutbenin dikkat kesilerek dinlenmesi de cumanın âdâbındandır Zîrâ hutbe okunurken konuşmak, tesbîhât yapmak, verilen selâmı iâde etmek gibi davranışlar dahî men edilmiştir Hutbe okunurken anılan tavırla ilgili olarak Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Hatîb konuşmaya başlayınca susulur Hatîb konuşurken yanındakine 'sus' demek hatalıdır Namazda haram/yasak olan hutbede de haramdır



Peygamberimizin bu emirlerinde görüldüğü gibi hutbe can kulağı ile dinlenmelidir Çünkü hutbe, Islam'ın mesajıdır



Hatîp ve Hutbe

Hatîb efendi, bir hafta içinde müslümanlar arasında gördüğü Islâm'a aykırı tesbitlerini hutbe vâsıtasıyla duyurarak, onlara bir daha hatâya düşmemeleri için islâm adına uyarılarda bulunmalıdır Bir yandan da gelecek günler için yine Islamî

kurallardan duyurulması gereken hususları ve islam'ın emir ve yasaklarını müslümanlara duyurmalıdır

Cuma namazına gelen Müslüman, Islâm'ın öğretilerini dinlemek için camiye gelmiştir Öyleyse hutbeyi can kulağı ile dinleyip, toplu ibâdetten doğan mânevi havadan yeteri kadar gıdasını almalıdır Hutbenin Islam'daki anlamı budur Yoksa münberden söylenen sözler, söylenip unutulacak olan bir âdetten ibâret değildir

Demek oluyor ki hutbe, bir hafta içinde muhitte (çevrede), cemiyette (Toplumda) görülen bozgunculuk, yolsuzluk ve haksızlıkların nelerden ibaret olduğu ve bunların önüne nasıl geçileceğini anlatmağa vesiledir Yoksa, bugüne kadar yapılageldiği gibi, birtakım nâfile ibâdetleri halka heyecanla anlatıp onları cemiyetin selâmeti (esenliği) nden, kendi nimetlerine çevirmek değildir



Asıl Olan Nâfile Olan Işler (Ibâdetler)

Hiçbir işi olmayan, ne kendisinin ne ailesinin geçimini düşünmek zorunda bulunmayan kimseler bile, artık nâfile ibâdetle meşgûl olamazlar Müslümanların sahipsiz ve hâmîsiz kalmaları sebebiyle, nâfile kapısı kapanalı hemen hemen bir buçuk asra yaklaşıyor Her mü'minin etrafını farzlar, vâcipler sarmıştır Halka hizmeti bırakıp kendi nefsini kurtarmağa, mertebe kazanmağa çalışmak, kimseyi sorumluluktan kurtaramaz

Köşesinden kalmayan pîr-i fânî bile torununa, torununun çocuğuna, yoksa akrabasının ve komşusunun veyâ semtinin yavrularına Kelime-i Tevhîd'i, Şehâdet'i, Amentü'yü,Ilmihâl'iöğretmesi;kendi kendine yapacağı her türlü zikir, vird ve Kur'ân-ı Kerim tilâveti (anlamı üzerinde düşünülmeden yapılan bilmem kaçıncı hatm-i şarîfi)nden efdaldir Bu bir cihâd'dır, çalışmadır Şüphesiz insanlara faydalı olunamayacak durum ve şartlarda herkes niyetine göre dilediği ibâdeti yapmakta serbesttir



Bugün Yapılması Gereken

Bu gün artık hutbelerde, ancak ve ancak cemiyeti ilgilendiren meseleler halka anlatıl-malıdır

Hatibin, karşısında bulunan cemâatın seviyesine göre söz söylemesi ve onların anlamayacağı kelimeleri ve cümleleri kullanmaması lâzımdır

Hatîbin minberde işgâl ettiği mevki, Makam-ı Ahmadî'dir Orada ancak konu ile ilgili âyetler ve hadîs-i şerîfler okunur ve açıklanır Zaten Allah'ın elçisi'nin de yaptığı bu değilmi idi? Bunun dışında hikmetâmiz dahî olsa şiirler ve beyitler okumak veya yerli ve yabancı hukemâ ve feylesofların vecîzelerinden bahsetmek, Makama hürmetsizliktir, yersiz ve bid'attır Engüzeli, Hz Peygamber'in yaptığı gibi Kur'nı'ın mesajını iletmektir Onun anlamını okumaktır

Kelâm-ı kibar, hukema ve feylesofların Kur'ân ve hadîs-i Şerifleri te'yîd eden sözleri kürsüden va'zda veyâ sohbet toplantılarından, konferanslarda söylenebilir veyâ dergilerde, gazetelerde yazılabilir Hatîbin, makamının şerefini muhâfaza için buna çok dikkat etmesi gerekir

Peki Hutbe Nasıl Olmalıdır?

Hatîb, hamdele-salvele-tardiye yâni Allah'a hamd u senâ, peygamberimiz Efendimiz'e ve Ehlibeyti'ne, ashâbına (din yoldaşlarına) salât u selâmdan ve duâ'dan sonra hemen konuya başlar Konuyu ilgilendiren ayet-i kerîme ve ehâdîs-i şerifeyi zikrettikten sonra açıklamaya girişir Mânâsını cemâatın anlamadığı (zaten aslında da olmayan) birtakım arapça ibâreleri ve cümleleri okumağa, söylemeğe gerek yoktur

Cuma, bugünkü kanûnlara göre tatil günü değildir Iş günüdür Devlet dâireleri, çarşı Pazar ve diğer iş yerleri açıktır Herkesi vaktinde ve zamanında işinin başında bulundurmak da bir vâzifedir Cemaat da yalınız emekliler, yaşlılar ve işi olmayanlardan ibâret değildir Bu bakımdan hutbe, zemîn ve zamâna göre ne çok kısa ve ne de çok uzun olmalı, maksadı

temin edecek kadar devam etmelidir

Hatîbin bu meyanda dikkat etmesi gereken bir şey daha vardır ki, o da, cami dışındaki inanmayan mütacâvizlere, minberden cevap verme husûsudur Bu, lüzûmsuz bir harekettir Onlara cevap, dışarı

da verilmelidir Mütecâviz iseler, yazı ile, konferans ile ve ekrana çıkarak yani haddini bilmezlik yapıyorsa misli misline mukabele etmek gerekir Minberden cevap vermeye kalkışmak, hatîbden bir şey öğrenmek için camiye gelen cemaati ihmâl edip, aslî vazîfesinin dışına çıkmak olur

Ahlakî ve icmâî konuları kapsayan ve hiçbir zaman ferdî ve şahsî nâfile ibâdetlerle ilgili olmayan, plânlı hutbeler hazırlanması göz önünde bulundurul-malıdır Dînin ibadet ve muamelâtında, günün îcaplarına göre amel-i sâlih düşünülerek, Hakk'ın rızâsını kazanmaya çalışmak, önce ulü'l-emr, sonra herkes için vecîbe-i zimmettir



Sonuç olarak diyelim ki;

Hiç şüphe edilme-melidir ki minberden Cuma günü verilen mesajları gerçek Islâmî ruhla verebilsek ve camiye gelen cemâatımız da bu mesajları gereği gibi dinleyip;öğrendiklerini hayatlarında uygulayacak olsalar bugün hepimizin rahatsız olduğu kötülüklerin, yanlışlıkların, huzursuzluk-ların pekçoğu önlenmiş olacaktır Sözünü edip de bir türlü yaklaşamadığımız mutluluğa da o zaman ulaşmış olacağız

Cuma namazının dinimizdeki yerinden ve hutbenin öneminden birşeyler hatırlatmağa çalıştığımız bu bu yazımızı Peygamberimiz'in şu hadisi ile bitirelim “Cuma gününde bir saat vardır ki, Müslüman kul o saati rast getirip Allah'tan bir şey istediğinde Allah isteğini yerine getirir” Islam bilginleri Peygamberimizin bazı işaretlerine dayanarak bu anın Cuma namazı için camide geçirilen saatlerda olduğunu müjdelemişlerdir


Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 04-04-2008   #4
gülgüzeli

Cuma Günü'nün Sünnetleri

Cumâ gününün 20 sünneti ve edebi vardır Bunlar şunlardır:

1- Cumâyı Perşembe?den karşılamalıdır Meselâ; yeni ve temiz elbiseyi hazırlamalı, işleri bitirip Cumâ?yı ibâdetle geçirmeye gayret etmeli

2- Cumâ günü, Cumâ namazı için gusül abdesti almalı (Bu gusül hakkında, farz diyenler de vardır)

3- Başı tıraş etmeli Sakalın bir tutamdan fazlasını ve tırnakları kesmeli ve beyaz giymeli

4- Cumâ namazına mümkün olduğu kadar erken gitmeli

5- Ön safa geçmek için, cemâatin omuzlarından aşmamalı

6- Câmide namaz kılanın önünden geçmemeli

7- Erken gidip birinci safta yer almalı

8- İmam minbere çıktıktan sonra hiçbir şey söylememeli, ezanı da tekrar etmemeli

9- Namazdan sonra, Fâtiha, Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini 7 defâ okumalı

10- İkindiye kadar câmide kalıp, ibâdet etmeli

11- Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından anlatan âlimlerin dersinde bulunmalı

12- Cumâ günü duânın kabul olduğu vakti aramalı, bunun için hep ibâdet etmeli

13- Cumâ günü çok salevât-ı şerîfe getirmeli

14- Kur?ân-ı kerîm ve Kehf sûresini okumalı

15- Az veya çok sadaka vermeli

16- Ana-babayı veyâ bunların ve sâlih Müslümanların ve evliyânın kabirlerini ziyâret etmeli

17- Ev halkının yemeklerini bol ve tatlı yapmalı

18- Çok namaz kılmalı, namaz borcu olanlar kazâ namazlarını kılmalı

19- Cumâ gününü, ibâdetle geçirmeli

20- İkindiden sonra, seccâde üzerinde elinden geldiği kadar; ?Yâ Allah! Yâ Rahman! Yâ Rahîm! Yâ Kavî! Yâ Kadir!? deyip, sonra duâ etmelidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 04-04-2008   #5
gülgüzeli

Rivayete Göre İlk Cuma Namazı



1 Resûlüllah hicret etmeden önce cumanın kılınmasına izin verdi Kendisi Mekke'de cumayı kılmaya Kadir olamamış ve cumayı izhar edememişti Mus'ab b Umeyr'e: "Yahudilerin cumartesi günleri Zebûr'u açıkça okuduklarını göz önünde bulundurarak, kadınlarınızı ve çoçuklarınızı toplayın ve cuma günü, güneş zevalden yarıyı geçince, iki rek'atle Allah'a yaklaşın" diye yazdı (Hamidullah, Muhammed, el-Vesâiku's-siyâsiyye s 35; Alûsî; Rûhu'l-me'ânî XXVNI/99) Tabakât-i Ibn Sa'd'da aynı rivayete: " ve Sa'd b Usâme'nin evinde oniki kişi ile cuma kılındı" (Aynı kaynak Tabakât-i Ibn Sa'd'dan (NI/83) ilâvesi de mevcuttur

Bu rivayet nazar-i dikkate alındığında, cumanın Mekke döneminde farz kılındığı, izhar edilmesi gereken bir ibadet olduğu, Yahudilere karşı bir onur meselesi ve bir şiar olduğu söylenebilir

Cumanın izhar edilmesi gerekliligi, kısaca bir onur, bir varlık gösterişi namazı olduğu, diğer nakillerde de göze çarpıyor

Meselâ Allâme Ibn Hacer "Tuhfetü'l-Muhtâç"ta: "Cuma namazı Mekke'de farz kılındı ama sayı yetersizliğinden ya da şiarı izhar olduğundan, orada kılınamadı" (Aynı kaynak Tabakat-r Ibn Sa'd'dan (NI/83)) diyor Sayı yüzünden kılınmadığı ihtimalini Ibn Hacer sâliki bulunduğu Şâfiî mezhebinin, cumanın kılınabilmesi için kırk hür erkek cemaat şartını koşmuş olmasından dolayı zikretmiş olabilir Ama her ikisi de birer ihtimalden ibarettir

2 Abdurrahman b Kâ'b: "Gözlerini kaybetiğinde babamı cumaya ben götürüyordum Ezanı duyduğunda Ebû Ümâme Es'ad b Zürâra'ya dua edip mağfiretini istiyordu Bir ara durdu ve yine böyle yaptı Sebebini sordum Yavrum, Medine'de Benî Beyâdâ Yurdunda bize ilk cuma namazını kıldıran odur, dedi O gün kaç kişi idiniz? dedim Kırk kişi idik, dedi "(Alûsî, XXVNI/99)

3 "Umdetü'1-Kâri"deki şu rivayet de bunu tamamlar: "Ibn Sîrîn anlattı: Medineliler Resulullah (sas) gelmeden ve cuma âyeti inmeden önce toplandılar Cumaya ilk defa bu adı verenler onlar oldu Dediler ki, Yahudilerin her hafta toplandıkları bir günleri var Keza Hiristiyanlar da öyle Gelin biz de bir gün toplanıp Allah'ı zikredelim, namaz kılıp O'na şükredelim Derken bunun için "Yevmü'1-arûbe"yi seçti ve Es'ad'ın evinde toplandılar O da onlara iki rek'at namaz kıldırdı Bu toplantıda bu güne "Cuma" adını verdiler Sa'd da bir koyun kesip onlara yedirdi Zira sayıları azdı"(Hâkim, el-Müstedrek I/28l ; Ibn Mâce, Sünen I/344 (el-Ikâme 78) Sevkâni bu hadisi aynı zamanda Ibn Hibbân ve e1-Beyhaki'nin de rivayet ettiklerini, sonuncunun sahih bulunduğunu, el-Hâfız'ın ise, isnâdı hasendir, dediğini söyler Bkz Neylü'l-evtâr NI/230)

Tebyînü'1-hakâik hâsiyesi Selebî'nin, "cuma namazına ilk defa ‚cuma' adını veren Kâ'b b Lueyy'dir" (Aynî, Umdetü'l-kârî VI/161) şeklindeki rivayeti buna muhalif değildir Zira Kâ'b'ın aynı toplantıda bulunması ve bu ismin o nun buluşu olması muhtemeldir

4 Bazı kaynaklarda bu konuda değişik rivayetler de vardır:

"El-Ma'rife'de şöyle denir: Zuhri anlattı; Resulullah (sas) Mus'ab b Umeyr'i, Medine'ye, onlara Kur'an öğretmek üzere gönderdiğinde, Mus'ab onlara cuma namazı kıldırdı ve Resulullah gelmezden önce Medine'de ilk cuma namazını kıldıran Mus'ab oldu (Hasiyetü's-Selebî ‚alâ-Tebyîni'l-Hakâik I/217)

Allâme Alûsî bu rivayetleri sıraladıktan sonra, "Bu konudaki haberlerin en sağlamı Medine'de ilk cumayı Es'ad'ın kıldırdığını bilderenler olmalıdır" diyor

Bu taktirde ilk cuma namazı Yahudi ve Hristiyanlara karşı bir varlık izharı şeklinde kılınmış oluyor Burada; Acaba hangi şekilde olursa olsun, Medine'de ilk kılınan cumâ namazı, öğle namazınının yerini almış ve onun farziyetini düşürmüş müdür?" diye bir soru akla gelebilir Ilk kılınan cuma namazının farz cuma olup olmadığını tesbit için, bu sorunun cevabı önemlidir

5 Bizzat Resulllah'ın kıldırdığı ilk cuma namazı ise, Kubâ'dan ayrıldıktan sonra Benî Sâlim Yurdu'nda, öğle vaktinde, cuma olması üzerine kıldırdıkları cuma namazıdır Bu mescid de bu münasebetle "Cuma Mescidi" adıyla bilinmeye başlanmıştır İşte Resulullah'ın kıldırdığı ilk cuma budur (Aynî, age VN/I88 )

6 Bir başka itibarla ilk cuma diyebileceğimiz cuma namazı da, Bahreyn köylerinden olan el-Cuvâsâ'daki Abdulkays'taki cuma namazıdır (Zürkânî I/326; Elmalıli VNI/4980)

Rivayetler arasında ihtilâflı gibi görünenler, Medine'de ilk cuma namazını Es'ad b Zürâra; ya da Mus'ab b' Umeyr'in kıldırdığını bildiren haberlerdir Ancak Merhum Elmalılı'nın da temas ettiği gibi (Sevkâni, Neylü'l-evtâr NI/233 (Buhari ve ·Ebûf Dâvûd)) anlaşılan Es'ad b Zürâra, Resulullah'tan izin gelmeden önce ilk kıldıran; Mus'ab b Umeyr ise Medine'de izinle ilk cuma namazı kıldıranlardır

b- Rivayetlerin Değerlendirilmesi

Bu rivayetlerin tümüne birden baktığımızda şu sonuçlara va rabiliriz: Cuma namazının Mekke'de farz kılındığı konusu kesin değildir Mekke'de farz kılındığını kabul etsek dahi, orada kılınmayışının sebebi, devletin bulunmayışı olduğuna dair bir delil olmadığı gibi, bu aklen de mümkün görülmemektedir Çünkü Allah Resulü, Kubâ ile Medine arâsında ilk cuma namazını kıldırdığında henüz yoldadır Medine'de de bir devlet sözkonusu değildir Henüz Medine'ye yerleşilmemiş ve Müslümanlar insiyatifi ele almamışlardır Ancak cumanın bir şiar ve bir varlık gösterişi anlamı taşıdığı doğrudur

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 04-04-2008   #6
gülgüzeli

Hayır ve Bereket dolu Cumalar olsun tüm ALLAH dostlarina Elhamdülillah Elhamdülillah Elhamdülillahi rabbil alemin vessalatu vesselamu ala seyyidina muhammedin ve ali alihi ve sahbihi ecmain

Allah-u zül celalin lûtfuyla bir kez daha açtık gözlerimizi cumaya, gönüllerimizin de açılması duasıyla

Alemlere rahmet olarak gönderilen, hatırına kainat halk edilen o nurun (sav) ; ümmeti ümmeti ; sedaları çınlıyor hala semalarda ve bizler ruhumuzda eritip bu ilhamı akıtmalıyız rahmete susamış ruhlara ; Var mısınız? Gözyaşımız denk olsun Yakub;a, çilemiz Eyüp;e tövbemiz toprağa ayak basan ilk insana ve tebessüm ettirelim var mısınız ruhu seyyidül enama

Bilelim ve bildirelim ki huzur, yalnız O nun huzurunda kıyama durmakta ve o huzurdan ayrılmayarak huzurla yol almaktadır

Hakkı bilelim Hakkı bildirelim Hakk düşsün gönüllere

Cuma günümüz olsun dirilişimize vesile


âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun

Arkadaşlar Allah Yar Ve Yardımcınız Olsun
Saygılarımla gülgüzeli

سْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي:
Ben beni bırakırsam,sen beni bırakma Yarab


HzMevlana




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.