Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah ile kul arasına kimse giremez

Allah İle Kul Arasına Kimse Giremez&Quot; Mi?

Eski 08-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah İle Kul Arasına Kimse Giremez&Quot; Mi?



Allah ile kul arasına kimse giremez" mi?


ALLAH İLE KULUN arasına kimse giremez� sözünde bir hakikat payı olmakla beraber, bugün bu sözü diline dolayanlar, İslâm�ın �Emr-i bilma�ruf� farizesinin ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır Bahsedilen sözün hakikat tarafı, ancak Allah�a (CC) ibadet edileceği, hamdin ancak O�na mahsus olduğu ve hidâyet edicinin ancak O olduğu, kullarını affetmek veya azab etmek tamamen O�nun iradesine bağlı bulunduğu gibi mânâlardır Bu mânâlarda, Allahü Teâlâ ile kulun arasına, değil âlimler ve din adamları, peygamberler dahi giremez Binaenaleyh, Hıristiyan papazlarının günahları affetme yetkisine sahip olduklarını iddia etmelerinin, ne derece sapık bir düşünce olduğu son derece açıktır


Bu kâinatta sebeblerle iç içe yaşadığımız unutularak, yukarıdaki sözü sebebleri inkâr mânâsında kullanmak, büyük cehalet olur Çünkü, bu mânâda hareket eden bir kimsenin önce kendi anne ve babasını inkâr etmesi lâzım gelir Mademki, onun yaratıcısı ancak Hâlik-i Zülcelâl�dir, o halde, ebeveyni neden araya girmişlerdir? Bu durumda onların inkârı ve reddi icabetmez mi?

Diğer taraftan, bu adamın bütün meyve ağaçlarına da savaş ilân etmesi lâzımdır Zira meyveleri insana nimet kılan, ancak Rezzak-ı Hakiki olduğuna göre, bu ağaçlar niçin araya girmişlerdir?

Ve hâkezâ kıyas ediniz

İşte, hem herşeyin yaratıcısı ve tüm mahlûkatı doyuran rezzak Allah olduğu gibi, hidayet verici de yine O�dur Bununla beraber O Hakim-i Mutlak�ın, Hâdî isminin tecellisi de yine sebebler tahtında olmaktadır Buna göre, peygamberlerin gönderilmesi Allah ile kulun arasına girmek şeklinde değerlendirilemez Peygamberler Allah�nın emirlerini O�nun kullarına tebliğ ettikleri gibi, peygamberlerin vârisi olan âlimler de elbetteki üzerilerine düşen tebliğ vecibesini yerine getireceklerdir Onlardan öğrendiğimiz hakikatları kendi aile efradımıza ve arkadaşlarımıza anlatmak da bizim vazifemizdir Bunların hiçbiri �Allah ile kulun arasına girme� sözünün içinde değerlendirilemez

Diğer taraftan, bu sözü ileri sürenler, her ne kadar araya girmeyi isabetsiz bir davranış olarak değerlendirseler de, hakikatte tebliğ edici zatın durumu, tâbiri caiz ise, �ara açma� değil, belki �ara bulma� olarak anlaşılmalıdır Acaba, müşfik ve merhametkâr padişahlarına isyan ederek, onun cezasını hak etme yoluna giren askerleri ikaz ile, onları itaate dâvet eden âlim ve fazilet sahibi bir zat için �padişahla askerlerin arasına niçin girdi� denilebilir mi?


NOT: Bu yazı Mehmet Kırkıncı�nın Hikmet Pırıltıları adlı kitabından derlenmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.