![]() |
Peygamber Efendimizin İslama Çağrısı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Peygamber Efendimizin İslama ÇağrısıPeygamber Efendimizin Kabileleri İslama Çağrısı Resûl-i Ekrem, Tâiflilerin insafsız ve âdice hücum ve hakaretlerine hedef olduktan sonra, Mekke`ye döndüğünde müşriklerin daha da şiddetli muhalefet ve eziyetleriyle karşı karşıya kaldığı halde, îman ve İslâmı tebliğden bir an bile geri durmadı ![]() ![]() Bir dâvânın hızla intişârı, şüphesiz, sağlam ve seviyeli müntesiblerinin çokluğu ile doğru orantılıdır ![]() ![]() Görüştüğü kabile ileri gelenlerinin her biri ayrı ayrı bahaneler ileri sürerek İslâma girmekten uzak duruyorlardı ![]() ![]() İslâma dâvet edilen bazı kabileler ise, dâvete icabet etmedikleri gibi, Efendimize hakaretvâri sözler de söylüyorlardı ![]() Resûlullahın dolaştığı yerlere müşrikler de gidiyor, onu âdeta bir gölge gibi takib ediyorlardı ![]() ![]() Resûl-i Ekrem, her sene belirli mevsimlerde kurulan Ukâz, Mecenne, Zü`l-Mecâz panayırlarını (bir nevî fuâr) gezmeyi, buraya gelmiş bulunan kabilelerle görüşmeyi, halkına Kur`ân okuyup ve onları İslâma davet etmeyi asla ihmal etmezdi ![]() ![]() Peygamber Efendimiz, kabileler arasında dolaşıp, tebliğ vazifesinde bulunurken, kabilenin bütün fertleriyle değil, çoğu zaman sadece ileri gelenleri, reisleriyle görüşüyor, konuşuyor ve İslâmı onlara anlatıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Resûl-i Ekremin bu tarz bir usül takip etmesinde; hak ve hakikatı tebliğde, mühim bir prensibi tesbit etmiş oluyoruz: Hak ve hakikata dâvete mümkünse önce beldenin ileri gelenlerinden, hatırı sayılır ve herkesin saygısını kazanmış kimselerden başlanmalıdır ![]() ![]() Medineli ilk Müslümanlar Bi`setin 11 ![]() ![]() Mekke`ye yarımadanın muhtelif yerlerinden birçok hacı namzedi gelmişti ![]() ![]() Resûl-i Ekrem Efendimiz, hac mevsimlerinde âdetleri olduğu üzere, kabileler arasında dolaşıp onları İslâm dinine davet ederken, Akabe mevkii yakınında altı kişiden ibaret olan bu Medineli kafileye rastgeldi ![]() "Siz kimsiniz?" diye sordu ![]() "Hazreç kabilesindeniz" diye cevap verdiler ![]() Peygamber Efendimiz, "Yahudîlerin komşu ve müttefiklerinden misiniz?" diye sordu ![]() "Evet," dediler ![]() Bunun üzerine Efendimiz, "Otursanız da, sizinle biraz konuşsak olmaz mı?" dedi ![]() "Olur" deyip oturdular ![]() Nebiyy-i muhterem Efendimiz, onları Allah`ın varlık ve birliğine îmâna çağırdı ![]() ![]() Onlar, "Galip ibn-i Fihr (Peygamberimizin 9 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evs ve Hazreçliler ise Allah`a şerik koşar, puta taparlardı ![]() ![]() ![]() Bu sefer Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, onları İslâma davet edince birbirlerine bakıştılar ve aralarında, "Vallahi, bu bize, Yahudilerin geleceğini haber verdikleri peygamber olsa gerektir ![]() ![]() Sonra da Resûl-i Kibriyâ Efendimize hitaben şöyle konuştular: "Kavmimiz birbirlerine kin ve düşmanlık besledikleri gibi, başka bir kavimle de aralarında kötülük ve düşmanlık vardır ![]() ![]() ![]() Eğer Allah, onları bu din üzerine bir araya getirir, birleştirirse, senden daha aziz ve şerefli bir kimse olamaz ![]() Resûl-i Kibriyâ Efendimizin dâvetine icabet edip İslâmiyetle müşerref olan Medineli ilk altı zât şunlardı: Ebû Ümâme Es`ad bin Zürâre (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu altı zât, kabileleri tarafından hatırı sayılır ve sevilir kimselerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Medine`ye parıltıları ulaşan ebedî Nûr, artık birden bire burada parlayacak ve kısa zaman sonra şehri, İslâm Devletinin merkezi haline getirecekti ![]() 321 ![]() 322 ![]() 323 ![]() 324 ![]() |
![]() |
![]() |
|