Zeyd _B. Hârise |
08-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zeyd _B. HâriseZeyd b Hârise b Şurâhîl el-Kelbî Üsâme'nin babası Ashâbın ileri gelenlerinden olup, Resûlullah (sas)'ın en çok sevdiği arkadaşlarındandır Bu yüzden sahâbe arasında "el-hubb" diye anılırdı Tam künyesi: Zeyd b Hârise b Şurâhîl (İbn İshak'a göre, Şurahbîl) b Kâ'b b Abdiluzza b Imriülkays b Âmir b Abdivüdd b Avf b Kinâne b Bekr b Uzre b Zeyd el-Lât b Rufayde b Sevr b Kelb b Vebre b Tağlib b Hulvân b İmrân b Luhaf b Kuzâa'dır (İbn Hişâm, es-Sîretü'n Nebeviyye", I, 247; İbn Sa'd, et-Tabakâtıt'l-Kilbrâ, III, 40; İbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Ğâbe fı Ma'rifeti's Sahâbe, II, 281) Kaynakların ifadesine göre; cahiliyye döneminde, Zeyd'in annesi Su'dâ, yanında oğlu olduğu halde akrabalarını ziyarete gider Bu sırada Benî el-Kayn b Cisr'e mensup bazı atlılar, Su'dâ'nın akrabaları olan Benî Ma'n evlerine baskın yaparlar Zeyd'i de bu arada beraberlerinde alıp ***ürürler Zeyd, bu sırada temyiz çağında bir çocuktur Onu, Ukaz Panayırına ***ürüp satışa arzederler Hz Hatice'nin yeğeni Hakîm b Huzâm b Huveylid de o esnada panayıra uğrayıp Mekke'ye ***ürmek üzere birkaç köle satın alır Zeyd b Hârise de bu köleler arasında bulunmaktadır Hakîm, Mekke'ye döndüğünde, halası Hz Hatice kendisini ziyarete gider O da halasına köleleri göstererek, dilediği köleyi seçip ***ürebileceğini söyler Hz Hatice de Zeyd b Hârise'yi seçer Daha sonra O'nu, Resûlullah (sas)'e bağışlar Kelb kabilesine mensup bazı insanlar, hac için Mekke'ye geldiklerinde Zeyd'i görüp tanırlar, Zeyd de onları tanır Dönüşte durumu babasına haber vererek bulunduğu yeri tarif ederler Zeyd'in babası Hârise ile amcası Kâ'b, yanlarına fidye alarak Mekke'ye gelirler ve Resûlullah (sas)'ın yanına varıp: "Ey Abdulmuttalib'in oğlu! Ey kavminin efendisinin oğlu! Sizler, Harem'in ehlisiniz, köleyi azad eder, esiri yedirirsiniz Yanında bulunan oğlumuz için sana geldik Bize iyilikte bulun, sana fazlasıyla fidye vereceğiz" derler Bunun üzerine Resûlullah (sas), Zeyd'i çağırtarak, kendisini istemeye gelen bu kişileri tanıyıp tanımadığını sorar Zeyd de, bunlardan birinin babası diğerinin de amcası olduğunu söyleyerek tanıdığını ifade eder Bu sefer Resûlullah Zeyd'e, dilerse babasıyla gidebileceğini, şayet isterse yanında kalabileceğini söyleyince, Zeyd, Resûlullah (sas)'in yanında kalmayı tercih eder Peygamberimiz de Zeyd'i elinden tutarak Hicr denilen yere çıkarır ve: "Şahid olun, Zeyd benim oğlumdur O bana mirasçıdır, ben de O'na mirasçıyım!" diyerek Zeyd'i evlat edindiğini ilan eder (İbn Sa'd, age, III, 40-42; İbn Hişâm, age, I, 247 vd; el Askalânî, el-İsâbe fi Temyizi's-Sahâbe, III, 24) Zeyd b Hârise, Muhammed (sas)'e risalet gelinceye kadar yanında kaldı ve Resûlullah, peygamber olur olmaz O'nun risâletini tasdik edip müslüman oldu, O'nunla birlikte namaz kıldı ve: "Onları babalarının isimleriyle çağırın" (el-Ahzab, 33/5) meâlindeki ayet nazil oluncaya kadar "Muhammed'in oğlu" diye anıldı Bu ayet-i kerimenin nüzulünden sonra Zeyd, Zeyd b Hârise olarak çoğalmaya başlandı (İbn Hişâm, age, I, 247; İbn Sa'd, age, III, 42; el-Askalânî, age, III, 25) Zeyd b Hârise, Resûlullah (sas)'ın cefakâr dostlarından biriydi Hemen hemen tüm sıkıntılı zamanlarında O'nunla birlikteydi Nitekim, çevre kabileleri İslâm'a davet etmek kabilinden Tâif'e giden Rasûlüllah'ı yalnız bırakmamış, Tâiflilerin attığı taşlar Peygamber (sas)'e isabet etmesin diye kendi vücudunu siper etmiş ve başından çeşitli yaralar almıştı (İbn Sa'd, age, I, 212) Müslümanlar Medine'ye hicret etmeye başlayınca, Zeyd b Hârise de hicret etmişti Resûlullah (sas), hicretten sonra Medine'de, ashabı arasında kardeşlik tesis ettiğinde, Zeyd'l-e Hamza b Abdülmuttalib'i de kardeş ilan etmişti Bu sebepten Hz Hamza, Uhud günü şehadet şerbetini içmeden önce Zeyd'i kendisine vâsî tayin etmişti (İbn Nişâm, age, I, 505; İbn Sa,d, age, III, 44) Zeyd b Hârise; Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarıyla Hudeybiye Barışı ve Hayber fethinde de bulunmuştur Resûlullah (sas), Müreysî gazasına çıktığı zaman kendisini Medine'ye vekil olarak bırakmıştı Bunun yanında Zeyd, komutan olarak da çeşitli seriyyelere katılmış ve üstün başarılar göstermiştir Bu seriyyeler; Karede, Cemûm, el-Iys, et-Tarafa, Hisma ve Ümmü Kırfa'dır Son olarak Mute Savaşı'na iştirak etmiş ve bu savaşta şehid olmuştur Resûlullah (sas), sancağı ilk önce Zeyd'e vermiş ve: "Şayet Zeyd şehid olursa, sancağı Câfer alsın, O da şehid düşerse, Abdullah b Ravâha alsın" buyurmuştur Bu üç sahâbî de Mute günü, kahramanca savaşarak Hakk'ın rahmetine kavuşmuşlardır Zeyd, şehid olduğu zaman 50-55 yaşları arasındaydı Resûlullah (sas), bu üç kahraman dostunun şehadet haberini duyunca gözyaşlarını tutamayarak ağlamış ve onlar için: "Allah'ım; Zeyd'e mağfiret et! Allah'ım; Zeyd'e mağfiret et! Allah'ım; Zeyd'e mağfiret et! Allah'ım; Câfer'e mağfiret et! Allah'ım; Abdullah b Ravâha'ya mağfiret et!" diyerek dua etmiştir (İbn Sa'd, age, III, 45, II, 86-90 ve 128-129; el-Askalânî, age, III, 26) Zeyd, birkaç hanımla evlenmişti ki, bunlardan biri de Zeyneb bint Cahş'tır Bir diğeri, Ümmü Külsüm bint Ukbe Zeyd ondan boşanıp Dürre bint Ebî Leheb ile evlendi Sonra onu da boşayarak Hind bint el-Avuâm (Zübeyr b el-Avvâm'ın kız kardeşi) ile evlendi Sonunda, Peygamber (sas), Zeyd'i, dadısı ve aynı zamanda cariyesi Ümmü Eymen'l-e evlendirdi Ashâbın ileri gelenlerinden biri olan Üsâme, işte bu hanımdan dünyaya geldi (İbn Sa'd, age, III, 45; el-Askalânî, age, III, 25) Zeyd b Hârise; kısa boylu, çok esmer ve basık burunlu idi (İbn Sa'd, age, III, 44) |
|