03-18-2008
|
#1
|
suskun
|
Nar Çiçekleri!
Yazar başlıktan da anlaşıldığı gibi ‘Çokkültürlü,Çok Kimlikli Toplum Nasıl Olmalı’ sorusunun çözümü için öneriler sunmaktadır Yazar; bir kürt yazarıdır Yapıtı kürtçe olarak
yazmıştır Yazar, öğrendiği ilk dilin kürtçe olduğunu vurgulamaktadır Yalnız yazar Türkçe’yi de sevdiğini türkçe konuşmaktan zevk aldığını itiraf etmektedir Yazar, Türkiye’deki çok kültürlülük ve çok kimlikli durumu ele almış ve bu şekilde yaşayan ülkeler ile Türkiye’nin durumunu karşılaştırmıştır
Yazar, öncelikle kendi çocukluğundan bahsetmiştir Kitabında,Kürt olarak doğduğunu,ilk konuştuğu dilin Kürtçe olduğunu söylemiştir Sonrada anne ve babasının isteği üzerine ilk okula başladığını söylemiştir başlangıçta okula gitmek istemediğini itiraf etmiş, fakat sonraları bu düşüncesi değişmiştir Türkçe ile tanışmasının 7 yaşında yani okula başladıktan sonra olduğunu yazmıştır Böylece Türkçe büyük ölçüde yazarın hayatına girmiş ve ana dili olan Kürtçe’nin geri planda kaldığını yazmıştır Bundan dolayı son derece rahatsız olduğunu yazmıştır İlerleyen yıllarda kürt olmasına karsın artık kendisinin insanlara Türkçe olarak tanıtması yazarı zaman zaman düşündürtmüştür Kendi dilini neden serbest konuşamadığına kendince cevap aramıştır Bu durum yazarın zaman zaman kendi içinde eziklik ve hüzün yaşamasına neden olmuştur İleride ise ana diline geri dönmek için çaba sarf etmiştir Ana diline kavuştuğu zaman ise de Türkçe’ye karşı haksız davrandığını itiraf etmektedir Yazar Türkçe’ye karşı olan önyargısını kendi dilini serbest konuşana kadar sürdürmüştür Kendi anadilini ise başka bir ülkede kullanmak zorunda kalmıştır İleride Türkçe ile barışık olmasını iki nedene bağlamaktadır Bunlardan birincisi:Kendi dilini iyi bilen diğer dilleri de benimser İkincisi:Kendi dili ile barışık olan diğer dillerle de barışık olur
Yazar ilerideki yıllarda anadilini serbest bir şekilde İsveç’te konuşmuştur İsveç’inde çokkültürlü olduğunu görmüş ve bu durumu Türkiye ile karşılaştırmıştır Bu ülkede herkesin kendi dilini konuşuyor olduğunu kendi kültürleri ile ilgili bazı haklara sahip olduğunu yazısına aktarmıştır İşte Türkiye’yi bu konuda yetersiz bulmuştur Türkiye’nin kendi insanlarına kültürleri ile ilgili bazı hakların verilmediğini iddia etmiştir Ayrıca İsveç’in neden azınlıklara bile bu kadar hakkın tanındığını merak etmiş ve araştırmıştır Araştırma sonucunda İsveç’in çok kimlikli ve çokkültürlü toplumu kendi politikası olarak seçtiği sonucuna varmıştır Çeşitli dil,din,kültür ve milletlerin barış ve eşitlik içinde iç içe yaşamalarının ülkeye fayda getireceği kanısına varmıştır Yazar Kürtlerin Türkiye’de azınlık olmadığını söylemiştir Sadece İsveç’te uygulanan politikanın Türkiye için yararlı olabileceği düşünmüştür Kürt sorununun Türkiye’de kanayan bir yara olduğunu, bundan dolayı ülkenin gelişimini etkilediğini yazısına aktarmıştır Kürtlere kendi din,dil ve kültürel haklarının verilmesinin kimseye zararının olmayacağını,bu hakların ülkemiz açısından daha olumlu olacağını savunmuştur
MEHMED UZUN
|
|
|