Prof. Dr. Sinsi
|
Antalya'nın Tarihi Ve Turistik Yerleri Nelerdir
Antalya'nın Tarihi ve Turistik Yerleri
Antalya tarihi eserler bakımından çok zengindir Bu tarihi eserler eski devirler, Selçuklu ve Osmanlı eserleri olarak sınıflandırılır
Alanya Kalesi: Kale mimarisinin bir şaheseridir Deniz kıyısında bir kartal yuvasını andırır Eski devirlerden kalma bir kalenin yerinde Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad yaptırmıştır Bu yüzden Alaiye Kalesi adıyla da anılır 1955’de tamir gören kalenin içinde bir cami, bir bedesten, Akşebe Sultan Tekkesi, Aya Yorgi Kilisesi ve tepenin en yüksek kısmında bir saray bulunmaktadır
Alara Kalesi: Antalya-Alanya yolu üzerinde, Alara çayı yanında tek bir tepe üzerinde kurulmuştur Kıyıdan 10 km kadar içeridedir
Kızıl Kule: 1225’de Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad kale burcu olarak yaptırmıştır Sanat değeri çok yüksektir Sinop Kalesini yapan mimar Kettari Reha oğlu Ebi Ali tarafından yapılmıştır Alanya'da olan kule beş katlıdır Her yönü 12,5 m olarak 8 köşelidir İki katı kırmızımtrak taştan, diğer katlar kırmızı tuğladan yapılmıştır Her yüzde gözetleme yeri, mazgallar, zift ve haşlama delikleri vardır
Yivli Minare Camii: 1238’de yaptırılmıştır Selçuklu devrinin bir şaheseridir Antalya’nın sembolüdür Minarenin alt kısmı taştan ve kare şeklindedir Üst kısmı yuvarlak ve yivli olup, tuğladan yapılmıştır Caminin üst kısmı mavi çinilerle kaplıdır Caminin yanında mevlevihane, medrese ve iki türbe ile bir külliye vardır Cami, etnoğrafya müzesi olarak kullanılmaktadır
Ahi Yusuf Mescidi: 1249’da Ahi Yusuf adına yaptırılmıştır Kesme taştan yapılmış olan mescid, kare biçimindedir Mescidin yanında Ahi Yusuf’un türbesi vardır
Bali Bey Camii: Sultan İkinci Bayezid devri vezirlerinden Bali Bey tarafından yaptırılmıştır Sekizgen kasnak üzerinde büyük bir kubbesi vardır
Korkut Camii: Kesik Minare, Cumanun Camii, Cihannüma Camii ve Cami-i Kebir de denilir Beşinci asırda Panaghia Kilisesi olarak yapılmıştır Sultan İkinci Bayezid’in oğlu Sultan Korkut tarafından camiye çevrilmiştir 1869’da bir yangın sonucu yıkılmıştır
Mehmed Paşa Camii: 1593-1607 tarihleri arasında Tekeli Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır Duvarlar küfeki taşındandır Üç kapısı vardır 1866 ve 1926 yıllarında iki defa tamir görmüştür
Emir Bedreddin Camii: Selçuklu devrine ait ahşap bir camidir Andızlı Camii de denir Alanya’dadır
Müsellim Camii: 1796’da Hacı Osmanoğlu Hacı Mehmed Ağa tarafından yaptırılmıştır Caminin dış pencere alınlıkları ile içte kubbe kasnağına kadar olan bölüm mavi-beyaz Kütahya çinileriyle, mihrabı yeşil sırlı çinilerle kaplıdır
Murad Paşa Camii: 1570’te Kuyucu Murad Paşa tarafından yaptırılmıştır Minaresi iki şerefelidir Yan duvarları İznik çinileriyle süslüdür
Ömer Paşa Camii: Elmalı ilçesindedir Kitapçı Ömer Paşa tarafından 1608’de yaptırılmıştır 1870 ve 1955’te tamir görmüştür
Kale Camii: Alanya’da Sultan Alaeddin Keykubad zamanında yapılmıştır 1530-1566 seneleri arasında eski temeller üzerinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yeniden yapıldığı için Sultan Süleyman Camii ismi ile de anılır
Karatay Medresesi: 1250’de Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır Yapı, mihrabı sebebiyle Karatay Camii ayrıca Darüssüleha isimleri ile de anılır
Ulu Cami Medresesi: Kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Halk arasında imaret olarak bilinir
Atabey Armağan Medresesi: 1239’da Atabey Armağan tarafından yaptırılmıştır Günümüzde sadece girişin alt bölümü kalmıştır
Emir Sinaneddin Medresesi: 1319’da Hamidoğullarından Emir Sinaneddin tarafından Korkuteli yakınlarında yaptırılmıştır Kesme taştan ve iki katlıdır
Şadırvanlı Medrese: Elmalı’da olup, on dokuzuncu asır başlarında yapılmıştır Günümüzde kütüphane olarak kullanılmaktadır
Evdir Han: Korkuteli yakınında, Selçuklu Sultanı Birinci İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır
Alara Han: Alanya-Konya karayolu üzerinde Selçuklu devrinin en güzel kervansaraylarındandır 1231’de Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır
Kırkgöz Han: Sultan İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır Antalya-Burdur yolu üzerindedir
Şaropsa Han: Antalya-Alanya yolu üzerindedir Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yaptırılmıştır Zengin süslemeleri olmayan bir yapıdır
Deniz Feneri: Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın 1720’de yaptırdığı bu fener Alanya’da bir tepe üzerindedir Akdeniz’deki gemilere uzun seneler yol göstermiştir
Tekelioğlu Kütüphanesi: Tarihi bir eser olup, içinde çok kıymetli el yazması eserler vardır
Bedesten: Selçuklu tuğlasıyla yapılmıştır Alanya Kalesi’nin malzeme deposu olarak kullanılmıştır 38x36 metre ebadında bir avluya bakan 26 oda vardır
Selçuklu Tersanesi: Alanya’dadır Selçuklular tarafından gemi inşaası için yapılmıştır Beş büyük gözlüdür 700 senelik olmasına rağmen kale içinde büyük yelkenli gemiler yapılmaktadır
Antalya Bölge Müzesi: 1923’te kurulmuş ve 1972’de yeni binasına taşınmıştır Tarih ve tarih öncesi devirlere ait kıymetli eserlerle doludur
Kara İn: Yağça köyündedir 1894 senesinden bu yana yapılan araştırmalara göre eski devirleri aydınlatan, bunun gibi zengin bir mağara, dünyanın hiçbir yerinde yoktur Burada 50 bin sene öncesine ait eşyalar bulunmuştur
Perge: Antalya yakınındadır M Ö 7 asırda kurulmuş eski bir şehirdir Stadyum ile tiyatrosu oldukça büyüktür Stadyumu 27 000 kişiliktir Perge’nin tarihte önemli bir yeri vardır Ticaret yolu üzerinde idi 1207’de Selçuklu Sultanı Birinci Gıyaseddin Keyhüsrev feth etmiştir
Aspendos (Belkıs): Antalya’nın 48 km doğusundadır Roma İmparatoru Antonius tarafından M Ö ikinci asırda yaptırılan 20 000 kişilik tiyatrosu meşhurdur Dünyada, günümüze kadar en iyi korunmuş tiyatrodur O zamanlar bir sahil şehri idi Bu tiyatroya Belkıs (Balkız) Tiyatrosu da denir Su kemerleri ve binaları dikkat çekicidir
Side: M Ö 7 asra ait bir şehirdir 20 000 kişilik tiyatrosu, pazarı (agora) ve çeşitli heykelleri meşhurdur Side kelimesi nar manasına gelir Resim ve figürlerde nar resmine çok rastlanır Eski Yunanca’da side (nar) kelimesi yoktur Side şehrini eski Yunanlılardan önceki kavimler kurmuştur Side müzesinde çok sayıda tarihi eser vardır Şehrin giriş kapısı bulunmuştur Surlar yıkıktır, ana cadde kalıntıları ve antik çağa ait iki ev ortaya çıkarılmıştır Evler avlu etrafında ve zeminleri mermer döşelidir Avlu ortasında sarnıç, kuyu ve havuz vardır Side tiyatrosu Silyon, Perge ve Aspendos gibi yamaçlarda olmayan düz arazide kurulmuştur
Termessos: Halen, Roma İmparatorluğu ve Bizans devrine ait kalıntılar ve tiyatrosu vardır
Hadrianus Kapısı: Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya ziyaretinin hatırası olarak yapılmıştır Mermerden yapılmış bir kapı olup şehir merkezindedir
Altınkaya: Bu ilçede antik çağa ait 1500 kişilik tiyatro vardır
Sillion Harabeleri: Serik ilçesindedir
Elge (Zerk) Harabeleri: Serikte’dir Dağ şehridir Surları, stadyumu, tiyatro, tapınak ve su yolları ile mağaraları meşhurdur
Termessos (Güllük): Gizli dağ yolları, dehlizler, 4200 kişilik tiyatro ve heykelleri meşhurdur
Anvi Harabeleri: M Ö 9 asırda yaşayanların kalıntılarıdır
Hıdırlık Kulesi: Romalılar tarafından “ışık kulesi” olarak yapılmıştır 14 metre olup iki katlıdır
Demre (Myra): Demre Çayı kenarındadır M Ö 5 asırda kurulmuş olup bazı kalıntıları bulunmuştur
Bağyaka (Limira): M Ö 7 asırda kurulmuş bir Lidya şehridir
Kınık (Ksantos): Kaş ilçesi yakınlarındadır M Ö 7 asra ait bir şehir kalıntısıdır
Noel Baba: Hıristiyanlarca tanınan ve “Noel Baba” olarak isim yapan Saint Nicolas’ın Kaş’ın Gelemiş köyünde doğduğu, hatta yaşadığı kesin değildir Bu hıristiyan din adamının, bu ilçede heykelinin dikilmesi hıristiyan emperyalizmine malzeme olmuştur Çok sayıda hıristiyan Noel Baba’nın efsane olduğuna inanır
Akseki’deki tarihi kalıntılar: Antik çağa ait şehirler, kale ve burçlar ile köprü ayaklarıdır
Turistik yerleri: Antalya, Türkiye’nin ve dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biridir İklimi, lezzetli ve her mevsimde bulunan meyve ve sebzeleri, sahil ve ormanlarının şahane güzelliği, sahillerinde denize girilirken aynı anda dağlarında kış sporları yapılabilmesi ile turizme çok müsaittir Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar olan sahil şeridi turistik te'sislerle doludur
Kaplıcalar ve içmeler:
Demre İçmesi: Kükürtlü olup mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir
Korkuteli İçmesi: Çeşitli hastalıklara karşı şifalı bir sudur
Sarı Su İçmesi: Ilıca köyündedir Karaciğer, mide, bağırsak ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelir
Sınat Deresi Kaplıcası: 25 derecelik sıcaklıkta bir sudur Çeşitli hastalıklara faydalıdır Ilıca köyünün yakınlarındadır
Milli parklar: Tabii güzelliklerin yaşaması için bazı yerler milli park olarak korunmaktadır Köprülü Kanyon Milli Parkı 14 km uzunluğunda ve 100 m genişliğindedir Bey Dağları Milli Parkı, Sahil Milli Parkı ve Termesses Milli Parkının tabii ve tarihi zenginlikleri muhafaza altına alınmıştır Türkiye’nin en büyük parkı 170 bin metrekare olarak Antalya’da yapılmaktadır Ulaş Dinlenme Parkı piknik için çok müsaittir
Mağaralar: Antalya mağaralar bakımından çok zengin bir ilimizdir ABD ve Yugoslavya mağara turizmi ile büyük gelir sağlamaktadır Türkiye dünyàda en çok mağaraya sahip olan ülkedir 40 bin mağaranın ancak 20 bini tesbit edilmiştir Diğerlerine henüz ulaşılamamıştır Antalya’da 20 mağara vardır
Antalya mağaraları içinde göller, nehirler, uçurumlar, gözsüz balıklar, yarasalar ve çeşitli hayvanlar mevcuttur Bazı mağaraların havası, bazısının çamuru veya suyu şifalıdır Dolayısiyle çeşitli hastalıklara iyi gelmektedir
Damlataş Mağarası: Sarkıtları bir harika olan Damlataş Mağarası, Alanya’dadır ve astım hastalığına iyi gelmektedir
Antalya Mağarası: Alanya yakınındadır İçinde kayıkla gezilir Bir deniz mağarası olan bu fosforlu mağara, güneş ışınlarının yansıması ile çok güzel manzaralıdır
Düdencik Mağarası: Akseki’dedir Türkiye’nin en derin mağarasıdır Uzunluğu 60 metredir
Yoldağı Mağarası: Kalkan’dadır 54 mağaradan meydana gelir
Diğer mağaralar: Sakalsultan, Demirciler, Yalancı Dünya, Dumanlı, Kada İni, Öküz İni, Beldibi, Yoldağı ve Korsanlar mağaralarıdır Bazılarında çok eski çağlara ait izler vardır
Çağlayanlar: Antalya çağlayan ve şelaleler bakımından da oldukça zengindir 60 metre yükseklikten dökülen Düden Çağlayanı ile Manavgat, Homa ve Uçarsu ve Kayabükü çağlayanları en meşhurlarıdır Yedi oluklar mevkiinde 13 çağlayan vardır Antalya’da toplam 29 çağlayan bulunmaktadır Kadınyan uçurumu Antalya içindedir
Deniz altı eserleri: Antalya, deniz altı eserleri bakımından da zengindir Dünyanın bilinen en eski gemisi Kaş ile Keora köyü arasındaki Uluburun’da bulunmuştur Finikelilere ait 3200 senelik bir teknedir 40 m derinlikte olan bu gemi, Türk ve ABD’li deniz arkeologları tarafından incelenmektedir
Yanartaş (Meşale) “Çıralı”: Olimpiyatlarda yakılan meşalenin başlangıcı sayılan bu alev, Finike’ye 7 km mesafede 350 m yükseklikte bir tepede binlerce seneden beri devamlı yanmaktadır Tepenin bir yarığında yer altından gelen bu ateş hiç sönmemiştir Çeşitli efsaneleri vardır
Antalya evleri: Kaleiçi semtindeki evlerin aslına uygun restore ettirilip turistik mahiyette kullanılması planlanmaktadır 20 ev, 115 yataklı konaklama tesisi haline getirilecektir
Sarnıçlar: Alanya sarnıçlar şehridir Kale evlerinde hala sarnıçlar vardır Akşebe Mescidi ve Mecdüddir sarnıcı meşhurdur Sarnıç, 20-22 m boyunda ve 13 m enindedir Bugün bile kullanılmaktadır
Alanya Müzesi: Çok zengin eserlere sahip bir müzedir
|